15. Bölüm

15. Bölüm: Gökyüzünün Gecesi

Tubanur Peker
tubanurpeker1006

Bir harf bir kelime bile insanları mutlu etmemizi sağlar. Düşünün siz bir kelime ile mutlu olur musunuz?

(YAZARIN ANLATIMI)

Her şey Sevda için bitmişti ama zaman çoktu ve bunu düşünemeden ölümle baş başaydı. Murat ise her şeyden habersiz şirkete geri dönüyordu. Eda ve Hayat ise şirkette her şeyden habersiz ablasını bekliyorlardı. Aniden Murat şirketin kapısının kırar gibi açtı hemen sonra kırar gibi kapattı. Kızlar odadan Sevdayı görme umudu ile çıktılar ama Sevda yoktu onun yerine Murat vardı.

Sevda'nın arabasından gelen şarkının sözleri bile şu anı özetliyordu. 'Yoktan Sebepler Seni Benden Alırken Boğan Gün Batarken Yoruldum... Usandım Işıktan Sonu Yakmış Bakıştan Sığınırsam Omzuna Geçer Mi?' Diyordu şarkının sözleri ve devam ediyordu. 'Aradım Boş Sokaklar! Orada Utanmaz Yaşlar, Eşim Olmaz Bakışlar, Avutmaz... Uyursam Geçer Mi? Ya Da Bu Böyle Sürer Mi? Yerine Düşlere Güvensem Yine Günler Incitir Mi?' Ambulans sesleri duyuldu hemen sonra. Murat içinden 'elveda sevgilim,' dedi. Doktorun dudakları arasından çıkan iki kelime oldu.

"Kalbi durdu!" Bazı iki kelime bizi mutlu eder, bazı iki kelime ise bizi öldürür!

Ambulans ile hastaneye geldi Sevda ama bir eksiklik vardı onun yanında olması gereken kişi yoktu.

(MURAT'IN ANLATIMI)

Duygularıma karşı çıkamamıştım ve onu bir kenera atmıştım. Aniden çalan telefonumu açtım. Sevda arıyordu.

"Sevda?" Diye sordum.

"İyi günler ben Özel Yüzyıl hastanesinden Aynur, Sevda hanım şu an hastanemizde ve en son konuştuğu kişi siz olduğunuz için sizi aradım. Ailesine ulaşabilirseniz iyi olur çünkü Sevda hanımın kalbi durdu."

Çünkü Sevda hanımın kalbi durdu

Sevda hanımın kalbi durdu

Kalbi durdu...

Durdu...

Hayatta kötü şeyler vardır bazen ama güzel şeylerde olur. Bir bebek doğar mutlu oluruz o bebek büyür ve ölür üzülürüz hayat bu değil miydi? Doğ, büyü ve öl.

Kızların yüzüne baktım. Peki ya bunu onlara nasıl diyecektim? Mahvolacaklar bitecekler ayakta duramayacak hale geleceklerdi. Ben de bunu göz önüne mi alacaktım? Asla, sakin olamayacaklar ama zorunda değiller mi?

"Murat?" Dedi Hayat. "Bir şey mi oldu?" Sakin olmaya çalışır bir şekilde yüzlerine baktım.

"Ablanızın." Dedim ve derin bir nefes aldım. "Kalbi durmuş." Son nefesimi verdim sanki o ara.

"Ne demek kalbi durdu?" Diye sordu Eda. "Şaka bu, düpe düz şaka. Bizi oyuna getirmeye çalışıyorsun!" Diye bağırdı hemen sonra.

"Şaka değil! Hatta şu an çok ciddi." Dedi Hayat.

"Sen ne diyorsun ya? Bizim ablamızın kalbi duramaz bunu sende çok iyi biliyorsun!" Çıldırmıştı kim ne derse desin inanmıyordu. Zaten buna hazır değil miydik? Soru işaretleri ile geçecek bir gündü galiba bugün.

"Bakın biliyorum kabul etmeniz zor ama şimdi hastaneye gitmek zorundayız." Dedim.

"İlk önce ablanızın kalbi durdu de sonra hastaneye gitmemiz gerekiyor de cidden sen yalancının önde gidenisin daha bir şey diyemem ben sana!" Kabul etmeyecekti biliyordum.

"Eda kendine gel ve şu an bizle geliyorsun! Hemen!" Diye bağırdı Hayat.

Her şey çok çabuk gelişti bizim hastaneye gitmemiz Sevdayı o makinelere bağlı görmemiz her şey çok çabuk olmuştu. Tüm hayallerimiz şu an sadece buradan çıkmak ve evimize gitmekti.

"Ablama bir şey ol-" Derken Hayat Eda'nın sözünü kesti.

"Sakın bir daha böyle bir şey düşünme yoksa hayatını bitiririm senin!" Hayat herkes den daha güçlü durmaya çalışıyordu ama içi kan ağlıyordu.

"Hayat maviş iyi mi?" Diyerek geldi Eylül.

"Aynı değişen bir şey yok. Makinelere bağlı yaşıyor şu an." Onun kalbi atmıyordu ama makineler sayesinde bizimleydi.

"Hangi insan ablasını böyle görmek ister ki?" Dedi Eda ağlayarak.

"Biliyorum çok zor bir durum ama ablan ikinizi de böyle görmek istemez! Nereden biliyorsun diyeceksiniz, ben onun senelerdir en yakın arkadaşıyım bunu çok iyi biliyorsunuz." Dedi Eylül.

"Ama ablama bir şey olursa biz yaşayamayız." Hayat en sonunda gitti.

"Merak etme ablan bunları atlatacak kadar güçlü biri." Dedi Eylül.

"Güçsüz demiyorum ama içimden bir ses onu son kez görüyorsun diyor." Dedi Eda.

"Bakın Sevda benim sevgilim ve onu çok iyi tanıyorum o her şeyi atlatacak ve gökyüzünün gecesi olarak geri dönecek." Diye bağırmak zorunda kaldım. Sinirden delirmiştim hatta kafayı yemiştim.

"Ablama bir şey olursa hesabını sen vereceksin Murat Sever." Haklıydı ölümünden benim büyük bir payım vardı.

"Eda canım şu an üzüntün ne dediğini bilmiyorsun." Dedi Eylül.

"Biliyorum!" Diye bağırdı hemen ardından ağlamaya başladı. Evet, Sevdanın orada yatmasında çok ama çok büyük bir payım var.

"Duygularının kontrol et yoksa olayı daha fazla büyütüyorsun." Dedi Eylül.

Hatalar vardır herkesin hayatında ama hatlarımızı anlamak ise en zoru. Anlasak bile kabul etmiyoruz. Evet, benim hatam ve bunu kabul ediyorum ama bunu sadece benim yapmam gerekmiyor her insan hataları olduğunu kabul etmeli bu hataları düzeltmeleri gerekir.

"Duygularım karma karışık boşuna duygularını kontrol et deme bana lütfen." Dedi Eda ağlamak üzere bir ses tonu ile.

"Tamam bak Eda, ablan içeride üzgünsün ve beni hatalı buluyorsun nedenini hatta ne olduğunun bilmeden. Evet, hatalıyım kabul ediyorum." Dedim ve devam ettim. "Ama bu hatlarımı affetmesine engel değil canım. Evet, üzgünsün duygularının tahmin edebiliyorum ama hiç bir şeyi bilmeden birini suçlama! Evet, burada hatalı olan kişi benim ama dediğim gibi beni affetmesine engel değil!" Dedim ve oradan uzaklaştım. Eylülün arkamdan geldiğini duyabiliyordum.

"Murat bekle!" Durdum ve onu bekledim.

"Sizin aranızda n'oldu?" Diye sordu.

"Peşimden gelme dedim ona inat gitti bende bitirmek istedim." Dedim.

"Peki bitirmek o kadar kolay mı?" Diye sordu.

"Onun için o kadar kolay değilmiş." Dedim ve devam ettim. "Benim içinde ölüm!" Diye devam ettim.

"Neden yaptın, neden yaptınız?" Diye sordu hemen sonra.

"O bir şey yapmadı ben istedim o da kabul etmek zorunda kaldı." Dedim onu korumak için.

"Neyse, boş verelim geçmişi. Ve merak etme o da geçmişi geçmişte bırakacaktır korkma!" Dedi.

"İyi ki yanımdasın." Dedim teşekkür eder gibi.

"Ben olmasam da güçlü kalabilirdin. Korkma o sana çok aşık senin için kardeşleri için benim için geri dönecektir." Dedi gülümseyerek. Bende ona aynı şekilde karşılık verip gülümsedim.

"Ben iyiyim ama Hayat ve Eda iyi değil. Evet, hatalı benim ama Eda böyle bir kız olduğunu düşünmüyorum." Dedim ve hemen sonra doktor bize ölü bir insanmış gibi geliyordu.

"Sevda Canlının ailesi." Dedi doktor. Eylül ile sanki ölüme yürürmüş gibi yürümeye başladık.

"Evet, biziz." Dedim soğuk kanlı bir ses tonuyla.

"Sevda hanımın kalbi atmadığı için makineye bağladık biliyorsunuz zaten. Ama bu iş o kadar kolay olmadığı için." Kalbimin durduğunu hissediyordum. "Sevda hanımı makinelerden ayırmamız gerekiyor!"

Hayat durdu dünya dönmüyordu. 'Bazen' demeyi bazı insanlar sever bazıları ise nefret eder peki ya biz neydik? Hayatımız bundan sonra tamamen bitti mi? Her acı bizi daha güçlü kılar. Biz düşeriz, acılarımız bizim elimizden tutar ve ayağa kaldırır...

- - -

Bölümün tamamında bölümü yazmayı bırakıp şarkı ile ağlamaya başladım. Onu böyle hayal etmek bile dünyanın en kötü şeyi iken o bunu yaşıyor ve bizde 'o' demeye başladık Sevdaya. Her şey çok çabuk gelişti ve duygularımı açığa çıkaramıyorum artık.

Sizleri seviyorum

Görüşürüz

^~^Tubanur Peker^~^

Bölüm : 27.11.2024 18:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...