2. Bölüm

2.Bölüm: O Bir Umut

Tubanur Peker
tubanurpeker1006

Yıllar bazen insanı alıp götüre bilir. Belki bazen geçmişimiz olmaya bilir ama kesin bir şey var geleceğimiz olabilir benim geleceğim yoktu ama şimdi hayatıma yeni insanlar giriyor yeni aşklar yeni mutluluklar. Murat'la beraber benim eve gitmiştik aslında çok iyi arkadaş olduk ve size şunu diyim ama ilk önce başka bir şey diyicem. Sabah bizim şirketin orağının oğlu gelecekti oğluda benim gibi şirketi yeni almış babasından ve bomba habere geliyorum benim şirketin ortağı ile şu an yan yanayım tabi tahmin etmeniz uzun zaman almadı, çünkü eve geldiğimden beri salak gibi sırıtıyorum.

'' Çay veya kahve istermisin? Çok özür dilerim ya sörmeyı unuttum n'olur affet beni!" Dedim kendime sinirli halimle ne yani ilk defa şirketimin ortağını görmüyorum sonuçta ne bu heycan.

''Kahve olabilir tabi varsa?" Dedi Murat utanç içinde cevabını verip mutfağa gittim. Kendim gibi birineyle karşılaştım şu an çay mi kahve mi diyince direk kahve diyen biriyle. Kahveyi yapıp hemen Murat'ın yanına gittim.

''Teşekkür ederim." Dedi Murat gülerek neye güldüğünü çok iyi biliyordum bana gülüyordu sizinde tahmin ettiğiniz gibi.

''Ya gülme utanıyorum." Aynen Sevda adama öyle denir dimi 'ya gülme utanıyorum.' Şu an tek isteğim camdan aşşağı atlamak ve ölmek zaten yerin dibine girdim ölsem n'olucak?

''Sorun yok Sevda şu an utandığın o kadar belli ki yüzün kıp kırmızı ve bana bakmıyorsun." Ah çok belli ettim salak kafam.

''Ya özür dilerim Murat şu an yanında salak biri ilesin ve yarın sabahta onu görüceksin onla toplantıya gireceksin bu yüzden üzgünüm." Evet üzgünüm mutsuzum.

''Sorun yok Sevda merak etme utanmana gerek yok canım." Dedi Murat. ''Sende kitap var mı? Okuyalım beraber." Dedi Murat.

''Ya Murat güldürme beni benim ve evimde kitap olmaması tabi var." Dedim ve kitap odasına gitti evet evde kitap odası var. Ordan iki kitap ve iki kalem alıp hemen aşşağı indim evet evim iki katlı ve bu evde tek ben yaşıyorum.

''Al belki seversin." Dedim Murat'a

''Sen şakamısın en almak istediğim kitap ve sadece iki tane var bu kitaptan sen nasıl aldın?" Diye sordu Murat.

''Hava atmak istemem ama yazarı benim arkadaşım." Dedim.

''Şu an gerçekten inanamıyorum herkesin almak istediği kitap benim elimde." Dedi Murat heyecan içinde.

''İstersen kitabı okuduktan sonra yazarını çağıra bilirim şu an Fransa'da benle geldi ama kendi evine gitti." Dedim.

''Ben bu kitabı bir saatte bitiririm." Dedi Murat heyecan içinde.

''İstersen sen bu kitabı al ben ondan bir tane daha isterim bana getirir." Dedim Murat ise o ara ne yapıcağını bilmiyor. Bir an sevinçten ben belimden tutup uçurdu.

''Şey özür dilerim sevinçten napıcağımı bilmiyorum."Dedi utanç içinde. Sonra ikimizde koltuğa oturup kitap okumaya başladık.

''Hangi cümledesin?" Diye sordu Murat.

"Umudumu kaybettiğimde bana lazımdı o benim için bir umut bir dal tutuna bileceğim her neyse o elini tuttuğumda her zaman 'o bir umut.' Diyordum kendi kendime." Diye okudum. ''Sen hangi cümledesin?" Diye sordum bende.

''Onun elini her tutuğumda bana ufak bir gülümseme geliyordu belki hayat beni ona itiyordu ona dokunmak ona bakmak gökyüzündeki bütün yıldızların aynı anda kayması gibi bir şanstı." Dediğinde devam ettim.

''Zaten bu dünyadaki en büyük yıldız oydu ona dokunmak onu öpmek. Her yıldız bir gün Işığı sönerdi ama bir tek onun ışığı sönmüyor." Dedim kitabın sözlerini ezberlediğim için şaşırdı galiba.

''Nasıl ya sen kitabın sözlerini ezberledin mi?" Diye sordu Murat.

''Hatırlatim yazarı arkadaşım ve saat on oldu yarım saat sonra burada olur bu yüzden bir kaç şey hazırlayalım." Dedim tanışalı bir kaç saat olmasına rağmen çok iyi anlamıştık.

Yarım saat sonra Eylül gelmişti. Eylül kim diyeceksiniz hani o dünyada sadece iki tane bir kitaptan olup bütün dünyanın bildiği kitabın yazarı Eylül Kübra Aysal.

''Hoş geldin canım." Dedim Eylüle. Aslında ona Kübra derdim ama Murat olduğu için demdim.

''Hoş buldum da sana n'oldu Kübra demek yok mu?" Dedi sinirleneceğini biliyordum ama söylemek zorundaydım.

''Kübra biliyorum sinirleniyorsun ama bir arkadaşım seni görmek istedi o yüzden bende şey yaptım..." Derken sözümü kesti.

''Tamam hayatım anladım sorun yok." Dedi Eylül biliyorum aklınız biraz karıştı ama bir süre sonra alışırsınız.

''Merhaba ben Murat." Dedi sırıtarak ah yapma ama. Murat sakın sakın sarılma sakın bak sakın. Sarıldı ya çıldırıcam.

İç ses: Kıskandın mı acaba sen?

Ben: Ah salak sussana tabi kıskanmadım.

İç ses: Bende yedim deli gibi kıskandın Sevda.

Ben: Salak salak konuşmaların bittiyse ben güdüyorum beyinsiz iç ses.

İç ses: Ama ayıp alıyor salak dedin tamam beyinsiz demen kalp kırıcı oluyor.

Aynen bi iç sesimin kalbini kırmadığım kalmıştı onuda yaptım helal bana. Murat ve Eylül salonda konuşuyorlardı. Acaba iç sesim doğrumu demişti deli gibi kıskanmışmıydım?

''Hayatım kahveler nerde?" Ah deli gibi kıskanıyorum. Salona girer girmez dedikodularımı duydum.

''Bu salak üniversitesi sınavına girdiği gün çıldırmıştı şirketi alamak için deliye döndü bak aldı n'oldu? Böyle bir kız oldu şirkette durmuyor evde durmuyor şehir değiştiriyor işlerini halledip Türkiye geri dönüyor." Dedi Eylül o ara sinir krizi geçirmek üzereydim.

''Eylül benim hakkında olan dedikoduların bittiyse artık bana kitabımı verirmisin?" Dedim sinirle.

İç ses: Ah Sevda ah bu kıskançılık bitmicek.

Ben: Sus biraz sus.

İç ses: Tamam sustuk.

Ben: Aferin.

''Sevda hayatım tamam kıskaçlık krizini kenara bırakalım, eee yemek olarak ne var?" Ah yeter neden herkes kıskançlık sayıyor bu durumu sıkıldım artık bu durumdan.

''Yemekte güzel bir şey var yemeğin isimde Kübra." Dedim sinirle.

''He tamam mesaj alınmıştır." Dedi Eylül arkadan bir kahkaha sesi duyuldu.

''Burada komik bir şey yok!" Dedim benle beraber aynı şeyi Eylülde demişti bu sefer Murat daha fazla gülmeye başladı.

''Ah sizin çilenizi çekemem!" Diyip mutfağa gittim ardımdan biri daha geliyordu. Kim olduğunu tabi biliyordum.

''Seni asla affetmeyeceğim Kübra." Dedim.

''Küba'yı affetme ama beni affet." Dedi Murat, evet büyük bir pot kırmıştım.

''Kübra'yı affettiğim gün senide affederim Murat." Dedim. Sesim o kadar sinirli çıkıyordu ki ben bile sesimden korktum hayatımda hiç bu kadar sinirli çıkmamıştı sesim.

''Sevda bana neden sinirlisin? Ben senin eski halini anlatmadım Eylül anlattı ben sana bir şey yapmadım." Dedi işte şimdi sinirlenmiştim.

''Sen hiç bir şey yapmadın mı? Orada ne güzel kahkaha atıyordun şimdide ben bir şey yapmadım diyorsun nasıl oluyor bu?" Dediğimde bana üzgün bir bakış attı.

''Özür dilerim güzellik."Dedi ve Kübranın yanına gitti.

''Ya gençler ben kaçar biliyorsunuz yazmam gereken kitaplarım var onları bırakamıyorum." Dedi Kübra.

''Görüşürüz Kübra." Dedim Kübranın yanına giderken.

''Görüşürüz güzellik." Dedi Kübra ve bir birimize sarıldık.

''Tanıştığımıza memnun oldum bir daha görüşürüz değil mi?" Dedi Kübra Murat'a. Ah olamaz bensiz buluşabilirler mi?

''He bu arada bu maviş sana emanet." Dedi Kübra, evet maviş dediği benim.

''Ah Kübra yapma şöyle." Dedim sinirle. Sonra kulağımda bir fısıltı duydum.

''Maviş He kızınca bile güzelsin Sevda." Ah şimdide utandım çünkü kulağıma fısıldıyan kişi Murat'tı.

''Merak etme Eylül bu maviş bana emanet." Ah yapmayın şöyle çıldırtıyorlar beni. Sizinde maviş dediğinizi duyuyorum bakın demeyin sinirlerim bozuldu. Sonra Kübra gitti ve Murat'la kaldık.

''Maviş he. Bende sana maviş diye bilirmiyim?" Dedi Murat. Tabi diyemez.

'' Sence kahve diye bilirmisin?" Diye sordum.

'' Kahve dediğin için diye bilirim." Ah neden haddini bilmiyor bu?

'' Haddini bil." Dedim sinirle. Bütün sinirim tavan yaptı.

'' Ooo yavru kuş sinirden Kartal'a dönüştü." Dedi.

'' O yavru kuş sana fazla ilgi vermiş bakıyorum da." Dedim kapak söz olarak.

Bir saati film izleyerek geçirdik saat bir'e gelmek üzereydi.

'' Ben Mısır patlatim kahve yapim sende korku filmi seç." Dedim kendinden emin bir ses ile.

'' Eminmisin korku filmi izlemek istediğine?" Ah beni ne sanıyor her şeyden korkan birimi sanıyor?

'' Eminim ve ben senden daha fazla korkarsın." Dedim küçümseyerek.

'' Ben ve korkmak ah korku ve ben yan yana durmuyor hayatım." Dedi ukala bir sesle.

'' Bugün dışarda fazla kaldın galiba fazla hava almışsın." Dedim küçümseyerek.

Her şeyi hazırladıktan sonra filmi başlattık ve ben kendimden emin bir şekilde duruyordum.

'' Murat geliyor." Diyerek Murat'a sarıldım.

İşte hayatımın değiştiği ilk gün bu benim hayatımın ilk günü ailemden uzak ve mutlu şimdi ise ilk günümü kutluyordum.

Bölüm : 27.11.2024 00:11 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...