@tubanurpeker1006
|
Ben Nehir Kaya 17 yaşındayım 5 Temmuz 2002 de doğdum keşke 5 Temmuz da doğmasaydım çünkü 18 yaşıma giremedim. Burcum Yengeç işte öyle yuvarlanıyoruz diyecek bir kardeşim var biliyorsunuz adı Güneş bide canımdan daha çok sevdiğim Yağmurum var dünyanın en iyi kalpli insanı her seferinde pozitif bir insan. Savaş Yağmurumun sevgilisi onlar o kadar mutlular ki anlatamam yani kısacası Savaş eniştem. Kerem Güneşin sevdiği çocuk kendisi eniştem olmasada Güneşe inat Kerem enişte diyorum kız kendince hayaller kurmuş ama Keremin bize enişte olarak geleceğini sanmıyorum. Ateş onu ilk başta sevmedim ama şu an o kadar çok seviyorum ki anlatamam. Size ailemide anlattım şimdi sıra beni görmekte. Yağmur Savaştan ayrılmıyor ve bırakmak istemiyor.
"Yağmur galiba Savaşı bırakamıcak o yüzden gitmeyin kız neredeyse arkanızdan su dökecek."
"Yemin ederim yapar Yağmur bu."
"Savaş."
"Efendim Yağmur?"
"Bana annemi bulurmusunuz gerçek annemi görmek istiyorum sesini duymak kokusunu almak istiyorum ben gerçek annemi istiyorum n'olur annemi bulun bana onun nasıl biri olduğunu görim ben ona benziyormuyum bakim istiyorum."
"Sana anneni bulucam Yağmurum sana anneni bulucam sevgilim."
"Bana annemi bul sevgilim."
Savaşlar Yağmurun annesini ararken Yağmur çok mutluydu yüzü gülüyor çünkü annesini görecek ablasını görecek.
"Müdür hanım kusura bakmayın hemen daldım ama okul boşaltılacakmış arkadaşta korona yokmuş negatif çıkmış."
"Tamam herkesi konferans solanına topla biz geliyoruz."
"Hemen müdür hanım." Çocuk odadan çıktı ve ben Savaşa sarıldım.
"Annemin yanına gidiyorum adresini buldunuz dimi?"
"Bulduk sevgilim."
"Teşekkür ederim sevgilim sitede teşekkür ederim kardeşlerim."
"Önemli değil."
"Aynen."
"Bizim için zevkti."
"Aynen çok büyük zevkti."
"Hadi gidiyoruz."
"Tamam sevgilim."
"Tamam kardeşim."
"Tamam kardeşim."
"Tamam Y- kardeşim."
"Tamam kardeşim." İşte biz buyduk altı kişilik bir aile. Konferans solonuna vardığımızda herkes bizi bekliyordu.
"Arkadaşlar mutlu olucağımız bir haber var artık özgürüz herkes dışarı çakabilir." Herkes mutluluktan neredeyse üçarak çıkıyor. Bizde dışarı çıktığımızda sim siyah bir araba kapının önünde.
"İyi günler Yağmur Atay ve Savaş Akış kimler?"
"Biz niye sordunuz?"
"Ben Bahar hanımın şöförüyüm Bahar hanım hepinizi evine davet ediyor."
"Annem benimi çağırıyor?"
"Evet Yağmur hanım buyrun."
"Aşkım n'olur gidelim."
"Tamam sevgilim." Arabaya bindik yol baya uzun sürdü
"Geldik Yağmur hanım."
"Tamam hadi gidiyoruz." Arabadan indik Yağmur en önde Savaş onun elini tutuyor Keremle Güneş bir arkalarında onlarda el ele biz Ateşle en arkada ama el ele değil yanya yürüyoruz sonra bir an durdu ve elimi tutu sanki benim içimi okuya biliyor.
"Yağmur hanım dimi?"
"Evet benim."
"Anneniz sizi bekliyor hepinizi."
"Tamam." İçeri girdik geç bir Kadın ve üç katlı bir villa
"Kızım Yağmurum."
"Bizi çağırmışsın neden?"
"Seni görmek istedim güzel kızım senin kokunu duymak."
"Bunları gerçekten isteseydin beni bırakıp gitmezdin beni kendinden ayırmazdın."
"Gitmek zorundaydım güzel kızım seni bırakmak zorundaydım."
"Doğru senin 9 aylık bebeğin vardı o zamanlar nasıl beni seve bilirdinki nasıl ben Nazlıya anne dedim hiç canın yanmadımı?"
"Yandı güzel kızım o güzel kokunu o kadar çok özledimki anlatamam."
"Beni babamın kapısına bırakıp gitmişsin nasıl üzüldün ki?"
"Ben seni bırakıp gitmedim baban seni benim ellerimden zar zor aldı götürdü ben senle ve Ada'yla tehdit etti hem sana hem Ada'ya bir şey olmasını istemedim."
"Bahar hanım bekli şu ana kadar yanımda olsaydınız size anne diye bilirdim babamın yaptığı güzel değil ama beni bula bilirdiniz beni seve bilirdiniz ama yapmadınız."
"Kızım bu hikayeyi birde benden dinle..." "Kızlarımı sana vermem Ahmet Yağmurumu hiç vermem"
"Yağmur senin kızın değil o Nazlının kızı ve onun kardeşi var ablası yok onun Savaş diye bir kardeşi var."
"Biliyorum Adanın doğması Yağmurumu üze bilir ama ben ne Yağmurumu ne Ada mı bırakıcam."
"Sana Savaşı getiricem o senin oğlun olacak Yağmur da Nazlının."
"Yağmurumdan ne istiyorsun o masum bir bebek yapma beni ondan ayırma."
"Sen giderken çok ağladım kızım sonra çalışanlardan biri bizim kapının önünden bir bebek getirdi not vardı üstünde Savaş sana emanet Bahar ona iyi bak. Yazıyordu Savaşı kucağıma aldım ve Ada'nın yanına koydum."
"Neeee! Ada'yla mı uyudu? Bunu bana nasıl yaparsın Savaş?"
"Aşkım bende hatırlamıyorum ki ne bilim sevgilim ben Ada kim onu bile bilmiyorum."
"Savaş senin gerçek annen Nazlı gerçek baban Erkan. Yağmurum senin gerçek annen ben gerçek baban Ahmet."
"Sevgilim kardeş değiliz."
"Ama şu an Nazlı kimle evli bilmiyorum. "
"Tamam o zaman Nazlıyı bulucam sevgilim geçmişimizi ondanda dinlicez."
"Babalarınızın ikiside Nazlıyı sevdi sonra Ahmet benle evlendi Ada doğdu onun gerçek babasının kendi olmadını biliyordu ve kabullendi 9 ay geçti Yağmurum doğdu sonra Savaşı öğrendi kendi oğlu sandı sonra kendi oğlu olmadığını öğrendi ve anneni tehdit etti."
"Onla değil benle evleneceksin anladın mı Kadın."
"Sen evlisin iki tane kızın var şimdide Savaşımı almak istiyorsun."
"Benim bir tane kızım var iki değil bir kızım bir oğlum var o benim oğlum sen Savaşımı benden ayırmaya çalışıyorsun ama yemezler."
"Anne o zaman çok ağladı ben bir gün onlara gidiyordum evlenmişlerdi içerden Ahmet'in sesi geldi annene vuruyordu sen ağlıyordun Ahmet amcan bağırıyordu içeri girdim seni aldım çıktım sonra annen seni aldı Savaş sonrasıda Yağmurum gitti sen geldin. Yağmur bu arada bu villa sizin Ada gelmeden ben gidim. Kızım Nehir bir şey olursa beni arayın Yağmur aramaz ama siz ararsınız."
"Tamam Bahar hanım."
"Bahar hanım değil Bahar abla diyeceksiniz."
"Tamam Bahar abla."
"Tamam Bahar abla."
"Tamam Bahar abla."
"Tamam Bahar abla."
"Tamam Bahar abla."
"Size güveniyorum çocuklar bir şey okursalar beni arayın Yağmur aramaz."
"Bende Bahar abla."
"Anne."
"Ada!"
"Bunlar kim?"
"Ada bu mu?"
"Evet Yağmur."
"Bakıyorumda kızın geldiğinde bana değil ona kızım diyorsun Bahar hanım."
"Kızım ama..."
"Kızım derken anne sen buna kızım mı dedin?"
"Ada düzgün konuş benle senin karşında kardeşin var başka biri değil."
"Kardeşim he sen galiba çok yükseldin tatlım."
"Ada kardeşinle düzgün konuş."
"Yusuf söyle arabamı hazırlasınlar."
"Yusuf söyleme bundan sonra Yağmurun sözünü dinliyeceksin."
"Ama anne."
"Aması yok Ada."
"Anne eve yürüyerek mi gidicem?"
"Kendin araba kullana bilirsin dimi?"
"Ama anne ben araba kullanmayı bilmiyorum."
"Öğrenseydin."
"Anne."
"Kızım."
"Yusuf arabayı hazırla Adayı eve bırak ve annemin sözünüde dinlemiyorsun artık ben ne dersem o olucak yoksa işine son veririm."
"Sevgilim zenginliğe alıştın bakıyorumda."
"Hayır aşkım sadece ablama yardım ediyorum bu ev benim değil bu arabalar benim değil bu paralar benim değil annemin."
"Annen değil o senin benim annem sen bu eve boş geldin senin bu evde olmaman lazım aslında hayatımızda olmaman lazım çık hayatımızdan." Yağmur evden koşarak çıktı ve çok üzgündü.
Bazen üzülmek iyidir ağlamak iyidir üzülürüz belli etmemeye çalışırız ağlarız saklanırız ama bize aşık olana kişi üzüldüğümüzü ağladığımızı bilir ama belli etmez para hiç bir şey değil bizim için sevgi önemli.
- - -
Saat gecenin 3.15'i ben kitap yazıyorum hangi yazar saat 3'te kitap yazar varsada çok az kişi ya ben şu anda benim yanımda olan bu kitabı okuyan herkese çok teşekkür ederim benim hayalim burada olup okuyan değil yazan olmak tanıdığımız o kadar yazar var o kadar yazara mesaj atarım ama bakmaz umursamaz bana mesaj atan vardır içinizde ve ben onlarla konuştum bu kitabı tek ben yazmıyorum sizde yazıyorsunuz unutmayın bu kitap benim değil sadece sizin ben ne kadar emeğim varsa sizin daha çok emeğiniz var unutmayın sizleri gerçekten çok ama çok seviyorum. İsteyen herkes çekinmeden bana şu hesapla yaza bilir:
Instagram : ilk_masalımız
Ben gidim şimdi Aydınlığı yazim ilk bölümü gelsin. Sizi çok ama çok seviyorum |
0% |