Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm: Acı

@tubanurpeker1006

Her bir sırrın sonu, her bir sırrın yalanı vardır. Tam karşımda duran abimin gözlerine bakıyor ve öfkeyi görüyordum. Gözlerim korku ile etrafa bakıyordu. Kendimi kaybetmek üzereydim bedenimi esir alan korku hissi beni ölücek gibi hissettiriyordu. Karanlık beni çağırdı, ben karanlığa koştum.

 

(2003)

Yasemin kollarında ki morluklar bakıyordu onlara dokunuyor acıdığında mor rengin onun neden canını yaktığını düşünüyor. İçeriden gelen bağırış seslerini anlamaya çalışıyor ve acısını içine atıyordu.

 

"Sen başıma bela mısın be kadın? Benim sayende hayatta kaldın a*ına k*dumun karısı!" İlk defa küfür duyan Yasemin gözlerinden akan yağmurlara dokundu. Gözlerimden yine yağmur yağıyor diye düşündü. Belki onun kaderi gözlerinden akan yağmurlardı. Ve yine o ses annesinin bağırış sesi. Annesi bağırdıkça Yasemin de bağırıyordu." O kızı da kendine benzeteceksin o da senin gibi sokaklar da yaşayıp milletin ona yardım etmesini bekleyecek." Yasemin bağırıyordu ve babasını onun yanına gelirken gördü. Yaseminin bileğini tuttuğu gibi yere attı.

 

Babasının elinde sopa vardı ve hızlıca Yasemin'e değiyordu. Yasemin bağırmamaya çalışıyor ve onu kurtarmaya çalışan annesine babası vuruyordu. Yaseminin canı yanıyordu ama annesi için belli etmiyordu acı çekiyor ama bağırmıyor, bağıramıyor. Çığlık seslerini kimse duymuyor. Bir kızın içinden attığı çığlıktı onu büyüten.

 

Bir çocuğun psikolojisini öldürmek de bir cinayetti. Hatta görülen en büyük cinayet bir çocuğun çocukluğunu öldürmek bir çocuğun psikolojisini öldürmekti.

 

Neydi bu? Sevgi böyle bir şey miydi? O küçücük beyninin içinde dolaşan düşünceler olgun birinin beynin de dolaşamazdı.

 

Babası sonunda bıraktı ikisini de Yasemin koşarak odasına gitti. Kendini odasına kitledi sinir krizi geçirdi. Sinirle bağırıyor bir yerlere vuruyor kendine vuruyordu. Kendisinin canını yakmak için elinden geleni yapıyordu. Delirmek üzereydi sinirlerini atamıyor ve sinirleri artıkça ona zarar veriyordu. Sonra başı döndü gözleri karardı kendini kaybetti. Annesi içeriden gelen sesi duyar duymaz odaya koştu ama kapı kitliydi.

 

"Yasemin ses ver bana! Kızım iyi misin, bana cevap verir misin?" Annesi panikten ağlarken ne olduğunu düşünüyordu. O sırada Yesminin gözleri açıldı yerde yatan bedeni hemen kapıyı açtı. Annesini görünce rahatladı. Annesi hemen kuzenini aradı kuzeni Yaseminleri alıp hemen hastaneye götürdü. Yaseminin neyi olduğunu kimse bilmiyordu ama doktorların aklında tek bir soru vardı. Yasemin epilepsi hastası mıydı?

 

2 yıl boyunca ilaçlarla hayatta kaldı tadavi devam etti. Herkes bir şey bulamadı Yasemin kurtulmuştu. Yıllar ilerledi ve tam o sırada Yesminin gözleri karardı kendini kaybetti. Gözleri korku doluydu okuldaydı ve annesi yoktu. Yıllar boyunca araştırdı nedenini ve kabullenmek istemese bile epilepsi hastası olduğunu kabullendi. 3 yıldır herkesten sakladı 3. Yılda aşık olduğu erkeğe söyledi her şeyi arkadaşlarına. 13 yaşındaydı ve aşık oldu sandı açıldı ama reddedildi.

 

10 Şubat

 

Bir gece arkadaşları ile olan grupta mutluca konuşurken arkadaşı bir arkadaşını gruba aldırdı. Yasemin çocukla çok iyi anlaştı ama garip bir his vardı içinde çocuk sevgilisi olduğunu söyleyince kalbinde acı hissetti.

 

15 Şubat

 

Y: İyi ki doğdun :)

A: Teşekkür ederim :)

Y: Rica ederim. Dediğin gibi kimse kutlamadı mı doğum gününü?

A: Kutladılar

Y: Güzel

 

Akın gruptan atılmıştı Yasemin Akının doğum gününü unutmamış kalbinde bir tarafa koymuştu. Artık Akınla arasında ki her neyse ileri gideceğini düşünemiyordu. Ama kader bu her şey olabilirdi.

 

Mart

 

Yeni bir grup 4 kız 1 erkek Yasemin ve Akının arasında bağın artmasına sebep oldu. Yasemin kızlarla kavga edip o gruptan da çıktı. Akın Yasemin'e yazdı ama Yasemin uzak durmak istedi kalbinin sesini susturmak için.

 

A: İyi misin ?

Y: Beni boşver arkadaşlarının yanına git kimse ile konuşmak istemiyorum.

A: Kimse için kimse ile küsmem.

Y: Hiç kimse ile konuşmak istemiyorum.

A: Tamam.

Y: Hesabımı kapatıcam ulaşamazsın.

A: Arada yaz.

Y: Kimseyle konuşmak istemiyorum Akın.

A: Numaran var sabahtan akşama kadar yazarım.

Y: Numaram sende yok ki.

A: Yok mu ? Var olması lazım.

Y: Ben vermedim sana başkasından aldıysan bilemem.

A: Cidden yokmuş. Bak şimdi sen bana numaranı ver ben biliyormış gibi yapıcam.

Y: 05*******83

A: Senin numaran 05*******83 değil mi?

Y: Evet.

A: Bak varmış işte.

Yasemin gülerek Akın'a cevap verdi;

Y: Evet varmış. Neyse görüşürüz.

A: Görüşürüz.

 

Yasemin gün geçtikçe kendini daha çok Akının yanında buluyordu. Ona karşı hissettiği aşkı içine atmak istiyordu.

 

23.08.2010 21.15

 

A: O kocasını öpmüyor mu?

Y: Akın sen benim kocam mısın?

A: Değil miyim?

Y: Sevgilim bile değilsin.

A: Benimle evlenir misin?

Y: Hayır.

 

Yasemin hayır yazdığında Akın çoktan gitmişti bile. Yaseminin abisi Mertcan Yasemini cips almak için gönderdi. Yasemin hemen kabul etti. Akın mesajına bakmamıştı ve Yasemin deli gibi merak etmişti. Evden çıkınca Akını aradı. Akın sinirliydi ve Yasemin ile sinirli konuşup telefonu suratına kapattı. Yasemin eve dönerken sinirini atamadığı için kendini tenhalara attı ve bir adamın onu takip ettiğini hissetti. Çaktırmadan baktığında genç bir çocuk vardı. Yasemin umursamadan eve gitmeye başladı. Yasemin eve geldi cips yediler ve abisi dışarı çıktı. Akın ile grupta konuştular sonra. Akın beni ara dedi Yasemin de trip atmak için aramıyorum dedi ve Akın küstü. Yasemin dayanamayıp aradı

 

Y: Bugün biri bana evlenme teklifi etti.

A: Kim ki o?

Y: Kabul etsem mi bilmiyorum.

A: Yasemin kim o!

Y: Bilmem çok iyi tanırsın hatta şu an onla konuşuyorum.

A: Heee tamam kabul et o zaman.

Y: Yani bilemedim.

A: Ettin mi ?

Y: Ettim. Seninle evlenirim.

 

Daha çok konuştular ve Akın yemek yemeye gitti. Yasemin de hiç bir şey yememişti Akın'a söylememişti ama hiç yemek yiyesi yoktu. Akın yemeğini yedi ve o geceyi Yasemin ile geçirdi. Konuşuyorlar hepsi birlikte ve Yasemin herkesin yanında Akın'a sevgilim demekten utanıyordu.

 

Yaseminin zaman geçtikçe aklında soru işaretleri bitmiyordu. Aylar geçti ve Akınla bir gece konuşurken Akın Yaseminin canını yakacak bir şey dedi.

 

A: Annem kürtaj yaptıracağı sıra doğmuşum.

Y: Aşkım sen ne? Sen ciddi misin? Bir insan bunu kendi çocuğuna nasıl yapar ya!

 

Yasemin delirmişti. Oysa Yasemin Akının annesine anne diyordu. Canı yanmıştı. Annesinin babasını aldattığını biliyordu Akını hep sakinleştirmekle uğraşıyordu. Akını deli gibi seviyordu ama karşında ki erkek ölümden dönmüştü. Yasemin öfkeden deli olmuştu Akın'a hiç biri çaktırmamak için yemin etmişti. O gün Akın'a anne olmak için söz vermişti. Oysa o sadece Akının değil küçüklüğünün de annesiydi.

 

(Günümüz)

 

"Abi yeter hepinizin kurallarına göre yaşamak istemiyorum! Ben artık sevdiğim erkeğin yanında olmak istiyorum!" Öfke beni kontrol altına almıştı, öfke ile aklıma gelen ilk şeyleri teker teker söyledim. "Sen Cansu'yu sevdin nişanşandın. Ben Akını seviyorum ve evlenicez!" Abimim şok içinde ki bakışlarını görmüştüm bile.

 

"Sen nasıl bana karşı çıkıyorsun lan?"

 

"Mert!" Ve o ses beni sinir eden o ses. "Ya borcunu öde yada öl!" Ah evet klasik Türk dizisi gibi ama öyle değil bu kadın psikolojisini abim ile bozmuştu akıl hastanesin de yattı yıllarca ama hâlâ kendinde değildi. Abim nefret ediyordu ve ondan uzak durmak için elinden geleni yapmıştı. Şimdi ise elinde bir silah ve abime doğru tutulmuş. Psikolojisi hâlâ iyi değildi ve şu an abimi öldürse raporu yüzünden cezasını çekemeyecekti. Sonra bir mermi sesi yap dedi içimde ki ses abimi ittim onu kurtardım ama kurşun sağ göğsüme gelmekten kurtulamamıştı.

 

"Akın seni seviyorum." Dedim gözlerim doluydu.

 

"Bende seni seviyorum bebeğim." Dedi ve beni kucağına aldı. "Işığımız ve Uzayımız için dayan güzelim." Dedi panikle.

 

"Karanlıklar Kralım sana bir ışık vermek isterdim ama yapamayacağım." Dedim acı içinde.

 

"Karanlıklar Kraliçem sen bize ışık vereceksin tamam mı? Hiç bir zaman kötü düşünme."

 

"Ya kraliçe krallığına geri dönmezse?." Diye sordum.

 

"O zaman Kral Kraliçenin yanına gider."

 

"Kraliçe Kralı orada görmek istemiyor." Demem ve gözlerimin kapanması bir oldu.

 

(Akın)

 

Kollarımın arasındaydı. Onu bu kadar bitkin görmem beni benden almıştı kalbimde ki ağrı orada kaldı.

 

Hastanedeydik. Onu öyle görmek öldürdü beni.

 

"0 RH pozitif kan lazım." Diyerek yanımıza geldi doktor bey.

 

"Annem." Diyebildim sadece ve hemen annemi arayıp buraya gelmesini istedim.

 

"Fazla vaktimiz yok!" Dedi doktor.

 

"Nefes almıyor atak geçiriyor bilinci yerinde değil kendine zarar veriyor doktor bey." Diyerek yanımıza geldi hemşire. O ses duyuldu dünyam durdu hayatım ellerimden kayıp gitti ama ben tutamadım. Denedim çabaladım ama hayat hep taşları koydu önüme. Bir şiir yazdım bugüne.

 

Kum Saati miydi zamanını değiştiren?

Zamandı bizi ayıran.

Zaman her şeyi bitiren tek şey miydi?

Ruhumu bir kum saatinin içine sıkıştırmılardı.

 

Kum Saati düştü.

Parçalar battı.

Her yeri kırmızı sardı,

Bir insanı siyah.

 

---

Acıdı içim be. Hele o son 4'lüğün son ikisi. Bu kitapta acıma yok biliyorum ama Yasemini çok sevmiştim. Akın sevdiği kadını yaşatmak için annesini aradı. Aşkı o an gördüm, Akın kusursuz seviyor biliyorum. Bu bölüm duygusaldı ama diğer bölüm ekstra duygusal olucak. Bu kitabı yazarken içimde o kadar şeyi tutup şu son konuşmada salıyorum ya en iyi trepist sizsiniz yani. AJAJANKSK

 

Her ay para vermem lazım galiba. Bir çocuğu anne yaptı ama kendi küçüklüğünü büyüten bir anne yaptı. Yasemin gördüğüm en güçlü kadın yanımda olsa sarılırdım. En yakın arkadaşım galiba Yasemin olucak.

 

Sizi Seviyoruuuum

 

Bugünlük bu kadar

 

~Tubanur Peker

Loading...
0%