2. Bölüm

2. Bölüm: İntikam

Tubanur Peker
tubanurpeker1006

 

Her şey göz açıp-kapayınca gibi bir hızla ilerliyor. Şimdi gözlerini kapat üç saniye bekle... Şimdi aç.

 

Gözlerimin önünde kızının katili olan bir adam ve beni Emirle tehdit ediyor. Napmam lazım? Emire her şeyi anlatsam mı? Yoksa her şey daha mı kötü olacak? Aklımdaki binlerce sorular susmuyordu.

 

Neredeyse iki saat olacak ama Emirle baş başa kalamıyoruz. Evet her şeyi anlatmaya karar verdim.

 

"Gezegen." İşte şimdi her şey başlıyordu.

 

"Emir?"

 

"Gelirmisin?" Yani, salak lan bu çocuk. Sabahtan beri onu görmek için can atıyorum.

 

"Tabi." Diyip yanına gittim. "Emir çaktırma. Adam bir işler karıştırıyor." Tehdit ettiğini söylesem olmaz.

 

"Nerden biliyorsun?" Kesin anlatırım var ya. Şimdi buna her şeyi anlatsam adama her şeyi öter.

 

"Biliyorum." Diyip geçiştirdim.

                                🪐 

 

(1 ay sonra)

 

Evden çıkmadan önce beni tehdit eden adamı düşündüm. Ah ne yazık elime düştü. Evden çıkıp arabama bindim. İşe gidiyor ve düşünün bakalım ne var? Mahkeme. Kimin? O adamın. Mahkemeye bir veya iki saniye geç girmiştim.

 

Ben savcı Gezegen, şimdi ise büyük bir davada savcılık yapıyorum.

 

"Müvekkilim bu cinayeti işlemediğini söylüyor." Söylemekle olsaydı oh oh şimdi herkes dışarda rahat rahat geziyordu.

 

"Buse Beratın ailesi bu davada müvekkilinizi sorumlu tutuyor!" O sırada hakim bey bana baktı.

 

"Ne diyorsun Gezegen?" Herkes sustuktan sonra konuşmaya başladım. Bu arada bu ilk mahkeme kızın babasın da içeri tıktırıp gideceğim.

 

"Burak beyin bu davada cinayeti işleyen kişi olduğunu mobese kayıtlarında görüldü." Sustum, hemen sonra devam ettim. "Sekiz yıl hapiste kalınmasına karar verilmiştir." Herkesin çıktığı an arkamda bir el beni tutu.

 

"Ne zaman izledin sen o mobese kayıtlarını?" Tabi ki de Emir beni tehdit ettiklerini bilmiyordu.

 

"Bir zaman." Diyip odadan çıktım. Peşimi bırakmıyordu.

 

"Gezegen."

 

 

(2002, Gezegen)

 

Altı yaşındaki küçük Gezegen ileride yaşayacağı bir hayal kurmuştu. Emir adında yakışıklı bir avukat. Altı yaşından beri savcı olmak istemişti. Ve olmuştu. Küçük Gezegen her seferinde bu hayal ile uyur bu hayal ile uyanırdı.

 

(2020, Gezegen)

 

Her şey çok hızlı gelişti. İkisininde gözlerimin önünde gidişleri beni mutlu etmişti.

 

"Söyle." Dedi tanıdık bir ses.

 

"Neyi söylüyorum?" Diye sordum Emire.

 

"Bir sorun var ve benden saklıyorsun nedenini söyle." Hepsi gittiğine göre her şeyi teker teker anlata bilirim.

 

"Odama." Dedim sert bir sesle.

 

"Tamam güzel hanım efendi." Güzel ve ben yakışmıyor.

 

"Zevzeklik yapma." Cidden neden bu kadar sertim?

 

"Tamam." Tamam mı? Sadece tamam mı dedi? Haydi hayırlısı. Odama girdik.

 

"Öt!" Pardon o bana öt mü dedi?

 

"Kendine gel avukat Emir Aydan." Cidden çileden çıkmak üzere hissediyorum.

 

"Tamam Gezegen Işık." İlk önce şuna insan olmayı sonra adam olmayı öğretmek lazım ama neyse.

 

"O gün adam benle konuşmak için çağırmıştı ya." Derin bir nefes alıp devam ettim. "O gün beni senle tehdit etti."

 

"Nasıl yani?" Acaba söylemesemiydim.

 

"Benim o hapise girmeme izin verirsen o avukat ölür dedi." Yüzünde bir gülümseme gördüm.

 

"Öyle mi?" Ah salak.

 

"Evet. Ben olmasaydım şu an ölmüştün salak." Tamam çok sertim biliyorum ama napalım herkes beni böyle tanıyor ve kabul ediyor.

 

"Teşekkür ederim beni yaşattığın için." Dalga geçiyor. Şimdi bunu bir öldürmek lazım ama neyse.

 

"Oğlum ölmek mi istiyorsun?" Çünkü birazdan ben katil olacağım. Savcılığım elimden alınacak bende sekiz seneyi yiyeceğim.

 

"Sen öldüreceksen neden olmasın." Ya sabır. "Sen ölür yeter ki." Cidden ölüreceğim.

 

"Öldür yoksa ben gidip o aptalları öldüreceğim." Şimdi içinde ki o öfke geldi o koruma hissi geri geldi. Bir an hafızasının gittiğini zannettim.

 

"Emir sakın!" Tabi dinlemeyecek tabi beni duymayacak. Arkasından koşarak çıktım. "Emir lütfen dur!" Yok duymuyor yada duymamazlıktan geliyor. "Emir ben senin hiç bir şeyinim şimdi gidip intikam mı alacaksın?" Durdu. Beni duyuyormuş ben duymuyor diye öyle demiştim aslında.

 

"Öyle mi?" Şimdide yolunu değiştirip çıkışa gitti. Kalbini çok kötü kırmıştım.

 

"Emir." Duymuyor bile. Of naptım ben? Bir şarkı vardır bilirmisiniz? 'Kalp yara bere yine bolca' böyleydi şarkının sözleri. İşte bende tam şu an onun kalbini yara bere içinde bıraktım. Odama girdim çantamı aldım ve odamdan çıktım.

 

"Leyla ben çıkıyorum." Diyip çıktım.

 

"Gezegen?" Diye bağırıyordu babam arkamdan. Umrumda değildi. Hemen arabama bindim. O arabasını kapalı otoparka bıraktığı için ben ondan daha önce çıkabilirdim. Ve şimdi hareket edersem onu çıkışta yakalarım. Arabayı çalıştırdım ve tahmin ettiğim gibi oldu. Buldum.

 

Bir saattir yoldayız ama hayla nereye gittiğini anlayamamıştım. En sonunda durdu. Güzel şık bir villa vardı karşımda. Emir arabadan indi ve o eve gitti. Kapıyı çaldı. Güzel şık ve havalı bir kadın kapıyı açtı. Olamaz dimi? Hayır ya olamaz! Bu çocuk birazdan benim için çıldırmıyor muydu? Evet çıldırıyordu. Benden bu kadar kolay vazgeçemez dimi? Yok ya neden vazgeçsin ki. Hem biz sadece arkadaşız. Hatta arkadaş bile değiliz.

 

"Emir hayatım hoşgeldin sevgilim." Sevgilim mi? Ben bu kızı ölmekten beter ederim.

 

(Emir'in anlatımı)

 

Beni bu dünyada en iyi tanıyan kadının yanına geldim annemin. Küçüklüğümden beri bana sevgilim diye hitap ederdi. Ve hep öyle kalmıştı. Tek isteğim anneme sarılıp her şeyi ona teker teker anlatmak.

 

"Gel bebeğim." Hep böyleydi.

 

"Sen istersinde ben gelmez miyim dünyanın en güzel kadını." Gezegen ikinci sıradaydı benim için. Eve girip salona ilerledim.

 

"Anlat bakalım derdini sevgilim." Hemen anladı yine.

 

"Alıştım artık şaşırmayacağım." Güldü.

 

"Aferin benim sevgilime." Anneme baktım. "Yine mi Gezegen ile ilgili?" Bu aralar hep annemin yanına Gezegen için geliyorum.

 

"Buna da şaşırmıyorum artık anne." Diyip gülümsedim.

 

"Emir, hayatım sadece onla ilgili olmadığını biliyorum. Başka bir şey daha var." Beni en iyi tanıyan ilk ve son insan annemdi.

 

"Anne kızı benle tehdit etmişler kızda bana bir şey olmasın diye mecburen yenik düştü." Dedim sinirli bir sesle.

 

"Bu Gezegenle olan sorunun değil dimi?" Cidden şaşırmıyordum. Alıştım artık hep böyle.

 

"Beni hayatında istemiyor." Şimdi ise sesim üzüntü dolu çıkıyordu.

 

"Emir, sevgilim onu senle tehdit etmişler kız korktu biraz izin ver." Haklıydı ama ben ona zarar gelmesini istemiyordum.

 

"Anne korkmuş olabilir ama böyle yapmaması lazımdı. O böyle yapacak bir kız değil." Onu ne kadar tanıyordum ki?

 

"Merak etme şu an seni deli gibi arıyordur." Bir an kapı çaldı. Kapıya gittim ve açtım.

 

"Gezegen?" Peşimden mi gelmişti?

 

"Kimmiş senin sevgilin?" Cidden sorduğu soru bu mu?

 

"Sanane." Annemi sevgilim sanmış.

 

"Emir kim geldi sevgilim?" Annemde Gezegeni sinirlendirmeye çalışıyor galiba.

 

"Banane öyle mi?" Napabilir di ki? Bir anda içeri girdi. Neyse ki annem mutfağa gitmişti.

 

"Emir?" Beni bu kadar kolay mı kıskanmıştı? Annem buraya doğru geldi. "Kim bu güzel kadın?" Gülümsedim.

 

"Gezegen anne." Gezegenim yüzünde ki şok ifadesine güldüm.

 

"Annem mi?"

 

Kıskanmıştı hemde çok kıskanmıştı ve ben bu güzel Gezegene aşık olmuştum.

- - -

 

Merhaba, biliyorsunuz ki Köprü bitti ve ikinci kitabı çıkacak Son Masal ve Karanlık çok büyük bir süpriz ile gelecek ve bunun duyurusunu çok ama çok yakında yapmayı planlıyorum. Wattpad'de yazdım kitapları yavaş yavaş buraya geçiriyorum ve bunlar bittikten sonra iki tane süpriz duyurularım olacak.

 

Sizi seviyorum

 

~Tubanur PEKER

Bölüm : 26.11.2024 23:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...