
Bir silahtan çıkan mermi bir kişinin hayatının sonu olabilir. Benliğim şok içindeydi. Ben kimi öldürmüştüm? Ben kimin katiliydim?
"Kardeşimi hapise atıp öldürdün!" Diye bağırdı.
"Pardon ama sizi tanımıyorum." Dedim.
"Ben senin evine giren hırsız, dosyayı çalan hırsız ve aynı zamanda bir kaç gün önce hapise attığın adamın kardeşiyim. O adam o hapiste öldü! Senin yüzünden onu sen öldürdün. Sen katilsin!" Bedenim gücümü kaybetmişti. Bir anda Emir belirdi. Adamın elinden silahı aldı ve beni kurtardı.
"Geri bas ve kızı bırak!" Dedi.
"Emir hayır onu tut!" Diye bağırdım. "Benim evime giren hırsız o!" Tam kaçacaktı ki Emir onu tutu. Arabamda olan kelepçeyi aldım. Evet psikopat diyeceksiniz ama böyle lazım oluyor bazen.
"Hemen karakola gidiyoruz!" Dedim. Adamı arkaya oturttuk Emir yanına geçti ben ise şoför koltuğuna. Emir benim arabayı sürmem konusunda çok ısrar etti ve en sonunda dayanamayıp kabul ettim. Emir Aydandı bu sonuçta.
"Şahitleri araştırmamız lazım." Dedim sessizliği böldüm.
"Bende seni mi araştırsam o ara?" Dedi Emir.
"Beni araştırsan da bildiğin şeyleri yeniden öğreneceksin." Diye lafı yapıştırdım.
"Eski sevgililerini öğrenirim." Dedi. Aynadan ona baktım bana göz kırptı.
En sonunda varmıştık. Kahve içme hayalini kuruyordum ama bunu teslim etmeden olacak gibi duruyordu.
"Bir hayal kuruyor bu." Dedi Emir benden bahsettiğini düşünerek.
"Evet kuruyorum. Hayalimin kahyası mısın?" Diye sordum.
"Ben senin kahyanım ama neyse işte." Dedi.
"İçeri götür şu adamı ben kahve içmeye gidiyorum." Dedim ve kahve hazırladım kendime.
"Ne demek lan kanıt yoksa hapis yok?" Aniden gelen Emir'in sesi ile oraya gittim.
"N'oluyor burada?" Diye sordum.
"Savcım bu beyefendi bu adamı hapishaneye attırmak istiyor." Dedi.
"İstiyor çünkü ben dedim. Kurallarım çiğnenmeye mi başladı?" Dedim.
"Hayır savcım." Dedi.
"Benim ekibimde olan herkes benden izinsiz bir şey yapamadığı için benim ekibimde olan kişilerin isteklerini kabul ediyordunuz. Kurallarımı yeniden hatırlatmam gerekiyor mu?" Diye sordum.
"Tamam Gezegen hanım." Dedi ve adamı alıp içeri tıktı.
"Beni önemsediğini bilmiyordum." Dedi Emir aptal aptal sırıtarak.
"Mal mısın? Sende benim ekibimdesin ve onlar benim kurallarımı biliyor bu yüzden o kadar sert çıktım senle alakası yok." Dedim.
"Senin hangi ara ekibinde oldum ben?" Diye bir soru yöneltti.
"Her işte benlesin benim ekibime geldin mal!" Ben bu çocuğa neden hep böyle davranıyordum ki?
"Tamam o zaman. Ben gidiyorum, sonra görüşüz."
"Görüşürüz." Bir dakika ne? Bana kırılmıştı ve ben ona 'görüşürüz' demiştim. Ah salak kafam. Odama gittiğimde kahvem yakında buz olacaktı benim haberim yok. En sonunda gittim ve kendime yeni bir kahve aldım. Odam uzaydaydı ve oraya gitmeye üşeniyordum ama kahve içmeden kendime gelemiyordum. Kahvemi içip kendime geldim ve önümdeki dosyalara baktım. Çok fazlaydı, hem de çok fazla. "Sağdan başla Gezegen." Dedim, ve dediğim şeyi yaptım.
"Gezegen!" Emir'in sesi ile işimi bir kenara attım.
"Efendim." Dedim.
"Öğle yemeğindeyiz biliyorsun dimi?" Ne!
"O kadar oldu mu ya?" Dedim şokumu atlatarak.
"Oldu." Dedi ve işimi bırakıp öğle yemeğine gittim.
"Eee sen napıyordun?" Diye sordu.
"Dosyalar dolmuş onlarla ilgileniyordum." Dedim.
"İşini mi yapmadın da dolmuş?" Dedi.
"Ne ben ve iş yapmamak mı?" Bunu yemek yiyerek dediğim için sesim robot gibi çıkmıştı. "Gülmesene be! Keserim lan seni!" Emir ellerini teslim olmuş gibi kaldırmasına rağmen hayla gülüyordu.
"Ama kendimi tutamıyorum ki." Dedi.
"Bir daha gülersen bırak benle yemek yemeyi benden en uzak ekibe yollarım seni." Sonunda kahkahaları bitti ve ciddi olmaya başladı.
"Tamam gülmek yok" Dedi ve sustu.
"Of Emir of. Cidden senle konuşurken eğlenmesem yanında bir saniye durmam." Dedim.
"Bu bana aşık olduğun anlamına mı geliyor bebeğim?" Diye sordu. He canım he, aşkımdan ölüp bitiyorum. Sana olan aşkım her bir gün artıyor he.
"He aşığım, her gün daha fazla aşık oluyorum!" Biraz daha bağırsaydım herkes benim sesimi duyacaktı. Sakin olmam lazımdı.
"Sakin ol bir şey demedim say." Dedi. Sonrası ise derin sessizlik. Yemeğimi yedim sonrada tuvalete gidip odama geçmiştim ve çalışmaya başlamıştım. 1 dosyaydı 2 dosyaydı 3 dosyaydı derken çıkış saatine gelmiştik. Tamı tamına 10 tane dosya kalmıştı. Bende o dosyaları topladım ve arabam gittim. Geçen bir kaç dakikanın ardından eve varmıştım. Telefonuma gelen bildirim ile telefonuma baktım. Annem yarın akşam beni yemeğe çağırıyordu.
İç ses: Gidecek miyiz?
Gezegen: Gideceğiz.
1 saatte tüm dosyaları bitirmiş ve en sonunda uykuya muhtaç olduğum aklıma gelmişti. Ah hayır! Duşa girmemiştim. Odamdan çıktım ve duşa girdim. Bir kaç dakikanın sonunda bornozumu giyip odama gittim. Pijama giymiştim 2021'e çok ama çok az kalmıştı. Dışarıda kar yağıyordu bu yüzden en kalın pijamalarımı giyip yatağa yattım ve kendimi sıcacık yatağımda derin bir uykunun kollarına bıraktım. Sabah çalan telefonum ile uyandım. Emir arıyordu.
"Ne var?!" Uyandırıldığım için biraz sinirliydim.
"Kahvaltı için sana geliyorum hazırlan." Dedi ve telefonu kapattı. Hemen dolabımı açtım bir kazak bir pantolon ve topuklu ayakkabı çıkardım kutusundan. Telefonumu değiştirdim ve hattımı ona taktım. Çantamı da siyah seçtim ve hazırdım. Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı taradım. İki yandan küçük ördüm ve arkadan at kuyruğu yaptım. Mutfağa gidip kahvaltı hazırladım ve Emiri bekledim.
Bir kaç dakikanın sonunda Emir hazretleri gelmişti. Kahvaltımızı yapıp iş yerine gittik orada da zamanımı baya bir geçirip evime gittim annemler için hazırlanmam gerekiyordu. Saçlarımı açtım ve kendimi sıcacık suyun altına bıraktım. Duştan çıktım ve saçlarımın kurumasını bekledim. Hayvan oğlu hayvandan bir yeni mesaj yazıyordu. Emir mesaj atmıştı.
Hayvan oğlu hayvan: Tüm gece seni düşünerek uyuyacağım
Minnağım: Bence ölümünü düşünerek uyu
Hayvan oğlu hayvan: Sende beni düşünerek uyu bebeğim
Minnağım: Kusura bakma annemlerin yanına yemeğe gideceğim
Hayvan oğlu hayvan: Bana dememiştin ve tüm gün beraberdik
Minnağım: Bilmeni gerektirmiyordu
Hayvan oğlu hayvan: Ayıp oldu ama bu
Minnağım: O zaman yat zıbar!
Minnağım son görüntüleme 20.30
Hayvan oğlu hayvan son görüntüleme 20.31
Emir ile konuştuktan sonra biraz uyumaya karar verdim ve gözlerimi kapattım. Keşke kapatmaz olaydım.
Hayvan oğlu hayvan: Uyuma ailenin yanına gideceksin
Minnağım: Sen beni mi izliyorsun lan?
Hayvan oğlu hayvan: Yok be ne izlemesi sadece bakıyorum
Minnağım: Emir evine git yat zıbar birazdan kalkıp hazırlanacağım beni dik izleme!
Hayvan oğlu hayvan: Dik izlemek ve ben mi?
Hayvan oğlu hayvan: Alındım beni hiç tanıyamamışsın
Minnağım: Seni tanımak isteyen kim?
Minnağım: Söyle de o yoldan dönmeyi öğreteyim ona
Hayvan oğlu hayvan: Neden öyle diyorsun ki?
Hayvan oğlu hayvan: Kalbim kırılıyor
Minnağım: Seni telefona nasıl kaydettiğimi görsen kendinden iğrenirsin şimdi beni sal
Hayvan oğlu hayvan: Tamam ama korkarsan ben hep yanındayım
Minnağım: Sağ ol
Minnağım son görüntülenme 20.45
Hayvan oğlu hayvan son görüntülenme 20.46
En sonunda yatağımdan kalktım ve dolabımı açtım. Siyah bir elbise vardı. Kısa ama tam kışlık. Ayağıma sabah ki giydiğim ayakkabıyı giydim ve koldan askılı bir çanta elbisemde kemer vardı. Saçımı gelişi güzel topuz yapmıştım ve hazırıdım.
Vardığımda kapıyı annemin açması ile şoka uğramam bir oldu. Annem bana kapıyı açmıştı. Ölsem inanmazdım.
"Hoş geldin meleğim." Dedi annem.
"Hoş geldin Gezegen." Dedi babam.
"Hoş buldum." Dedim ve masaya ilerledik. Saat git gide geç olmaya başlamıştı. Bende en sonunda gitmeye başlamıştım. Arabayı baya ileri de bırakmıştım biraz yürümek istemiştim. Tam yürürken arkamdan bir şey geldi ve ağzıma bir bezle kapattı gerisi karanlık bir boşluk.
- - -
Ben bu hikayedeki en masum kişiyim çünkü hiç bir şey benim başımın altından çıkmadı. :) Tabii ki bu bir şakaydı bunu yapan kişi bendim hfvfknonvhwoıjw. Sabahın 06.16'sı ve benim yarın uyanmam lazım :( Ağlamak istiyoruuğm.
SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM :)
GÖRÜŞÜRÜZ :)
-Tubanur Peker:)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |