Günler mi hızlı geçiyordu , yoksa benim mi günlerimin hepsi aynı rutinde gittiği için hicbirsey anlamıyordum bilmiyorum.

Sabah kalk deneme cöz , kontrol et , tekrar yap varsa vakit kızlarla buluş aynı tempo. Evde anneme sadece masayı hazırlamada , toplamada ve bulasikta yardım ediyordum , gerisini hep annem yapıyordu. Söylenmiyordu da atanmayı çok istediğimi bildiği için yeter ki atanayım morundaydı herkes.

Sınava 1 gün kalmıstı.hazırım diye kendime gaz verip kalktım yataktan , bugün ders çalışmak deneme cözmek yoktu belki akşam yatmadan güncellerle ilgili bir video izlersem diye geçiyordu aklımdan.

Güzelce duşumu alıp kahvaltımı yaptım sınav öncesi motivasyon olsun diye Mert'in kafede bulusacaktik ve mert waffle Makinasina benim geçip kendime istediğim gibi waffle yapmamı teklif etti. Tabiki kabul ettim bol çikolatalı ve meyveli ohhh ağzım sulandı şimdiden.

Bir tayt ve spor crop giyip üzerime hırka aldım. Rahatlık önemliydi. Saclarimida salık bırakıp hafif bir makyaj , şeftalili bir parlatıcı yeterli oldu. Hazırdım telefonu ve çantamı alıp çıktım hilal ve secille olan gruba ciktigima dair mesaj attım. Hilal zaten sürekli kafedeydi. Secilde butiği yanında çalışan kıza bırakıp gelecekti.

Kafeye yaklaştığında kafenin önünde merti gördüm. Bir motorun yanında durmuş inceliyordu. Motorda motordu yani bu kadar uzaklıktan bile markası belli oluyordu. Mert'in bir kaç defa motor almak istiyorum dediğini duymuştum sohbet arasında , inşallah senindir deyip koşarak yanına gittim bir taraftanda bağırarak konuşuyordum...

- merttttt bu ateş parçasının senin olduğunu söyle çok güzel dedim motora ellerimi degdirip direksiyon kısmını kavramaya çalışıyordum o kadar hızlı konuşuyordum ki Mert'in konuşmasına fırsat bile vermiyordum.

Başımla motoru işaret ederek

-binmek istiyorum lütfen lütfeeen lütfennnn derken hilalin kenarda sırıttıgını gördüm bahçeye oturmus , tam kapıya yakın kısımdaydı. Gülerdi tabi yakında nişanlısı olacak adam manyaaak bir makina almıştı resmen..

Kucağıma doğru ellerimin arasına bir kast ittirdi arkamdan çıkıp gelen şuan arkasını gördüğüm adam. Tam sıctık anlamadan dinlemeden milletin motoruna ne ellersin salak diye söylenirken. Adamın sesi duyulmasiyla elindeki diğer kaskla bana dönmesi bir oldu.

-atla dedi erkeksi bir sesle ve göz kırptı.

Öylece dona kaldım. Karşımdaki kağandi , gelmişti kimse bana haber vermemişti.ve rezil olmuştum adamın motura binmek istiyorum diye tutturmuş , onu görüncede öylece kalmıstım.

Veee bir dakika bu adam bana göz kırpmıştı dimi az önce . Şoktan Çıktığımda hala bakıyordu cevap vermemi bekler gibi ...mert ise bana

- kız dilini mi yuttun noldu az önce bır bır konusuyordun dedi.

İyice kendime gelince

-yok teşekkür ederim , hevesim kaçtı bu arada hoşgeldin deyip elimdeki kaskı bu sefer onun karın bölgesine doğru ittirip tutmasını sağladım.

Şaşırdı , heralde onunla o motora bineceğimi sandi. Arkamı dönüp hilalin yanına gittim oda arkamdan fısıltı gibi ...

Hoşbuldum diyebildi .

-hadi mutfağa waffleları hazırlayalım onun hayaliyle geldim deyip. Hilalle sohbet ederek mutfağın yolunu tuttuk. Kağanı yok saydım yine ama ona bakmamak için kendimi zor tutuyordum.

Biz hilalle waffleları yaptık secilde müsterisi çok olduğu için gelemeyecegı söyledi arayıp. Hilal ben 3 waffle yapınca ;

Bir bana bır wafflelara baktı arkamdan

-beni niye saymiyorsun arkadaşım senin ellerinden bir waffle damı yemeyelim diye ses geldi. Kağanın sesiydi çok yakındı. Salak salak hareket yapmak istemiyordum. Birşey demeden 4. Waffle yapmaya başladım.hilal ben şunları yavaş yavas masaya taşıyıp çay koyayım bize dedi ve iki tabak alıp çıktı mutfaktan.

Adım seslerini duyuyordum ama dönmüyordum arkamı. Niye geliyordu nefes bile zor alıyordum. Offf kokusunu almaya başladım şuan kalp krizi gecirmezsem hiç gecirmezdim heralde. İyice yaklaştı tam arkamdaydi. İki elinide yanımdan tezgaha doğru uzatıp beni arasına aldı boyu uzun olduğu için eğildi ama dokunmuyordu kulağıma doğru nefesini vererek.

- arkadaş degilmiyiz niye konuşmuyorsun benimle kuru bir hoşgeldin hariç , dedi. Nefes alıp cevap vermeye calistim ama bir taraftanda waffelı da yapmaya çalışıyordum, meyveleri üzerine dizip , soslarını döktüm.

Direk ona doğru döndüm etkilendiğimi düsünmemeliydi. Kaçıyor dememeliydi kendime gazı verdim ama karşımda kaslı bir gögüs ve liseden beri kullandığı kendi kokusuyla karışmış parfümünün kokusunu almak başımı döndürdü. Ne konusabildim ne hareket edebildim gerçekten başım dönmüştü heyecandan. Kollarına tutundum direk beni belimden kavrayıp

- iyimisin geç otur noldu diye konuşmaya başladı.telaşla...

-iyiyim sınav stresindendir diyebildim. Sandalyeye oturttu beni hemen su getirdi , içtim iyiydim ama uzaklasmaliydi benden . Derin bir nefes alıp

- sen son kalan iki tabağı alır mısın ? Benim biraz nefes almam lazım deyip yanından geçip bahçeye doğru cıkmaya başladım.

Hilali görmemle yanıma geldi

-bembeyaz olmuşsun noldu dedi dişlerimi sıka sıka

-şununla beni yalnız bırakma bir daha deyip masaya oturdum. Kaganda tam arkamdan elinde tabaklarla geldi. Hilal servis açmış zaten caylarda tamamdı.

Ama bu benim aşık arkadaşım ve büyük aşkı yanyana oturunca bizde kaganla yanyana oturmak zorunda kaldık ne güzel zorunluluktu dimi ...hilal waffle bakıp eee benimkinde kivi yok deyince bir sessizlik oldu.

Kağan lisedeyken kivi yemiyordu bunu mert bir muhabbet arasinda söylemişti. Kafamın içine nasıl yer ettiyse bende waffle yaparken onunkine koymamısım ama düsünüp yaptığım bir hareket degildi. Düsünseydim sırf kivi koyardım .

Kağan bana baktı ama ben başımı kaldirmardim hilale

-unutmusum kuşum istersen degiselim dedim. Mert atladı lafa bana bakarak ;

,-kaganla değişin aşkım o kivi sevmez zaten deyip tabakları değisti. Sonra herkes waffle yedi çay içmeye başladık. Yine bana doğru eğilip

-ellerine sağlık tam sevdiğim gibi kivisiz dedi . Hem bu kadar yakın olması hemde bana alttan alttan laf atması beni delirtiyordu. Zaten kalbim ona koşmaya çoktan hazirken ondan hiç görmedigim bu yakınlık beni umutlandırıyordu. Birşey demeden masaya döndüm. Mert fotoğraf çekilip atalım hatıra kalır sınav öncesi desede kagan olduğu için cektirdigi belliydi. Orada çalışan çocuklara telefonu verip çektirdi , cekilirken kağan bana daha bır yanaştı ittirip defol git diyecektim. Sınav öncesi beni iyice strese sokacak manyak.

-eee hazirmisin elif hanım dedi kağan sohbet etmek istiyordu. masada mertle ve hilalle konuşuyor , bende konuşursam yine mertle hilalle konuşuyordum birbirimize hiç laf atmiyorduk.dayanamamis sonunda benimle konuşmaya karar vermişti.

-evet yani inşallah güzel bir puan alıp atanacagim

-mesela nereleri istiyorsun

-farketmez o kadar okudum atanayım da dedim

-doğu olur diyosun

-yani hilallin buraya atanması çok büyük şans. Eğer 10 bin alım olmasaydi bizim bölümden batı tek tük açıldığı için doğu tarafi olacakti. genelde doğu ve güneydoğu açılıyor dedim

-yapabilecekmisin orada tek basina dedi imalı imalı Ankara'dan öteye gittiğini düsünmüyorum..

-evet , gitmedim ama daha sınava girmedim , belki yine çok alım olur. Belki gitmeden evlenir giderim yada gittiğim yerde hemen asık olurum , nereden cikarttin hemen tek olacağımı 3 ay var atama olmasina neler değişir diye ekledim...

Öyle bilmiş bilmiş konuşmakla olmuyordu. Birazda kendinden emin konuşurken benim onun elinin altında olmadığımı anlamaliydi....

Ve artık karşılıklı diyaloglar geliyorrr....