@tuenur06
|
Hayatı zehir eden bir adam. Daha doğrusu zehirden oluşan bir adam . Zehir toplayan belkide Neden ? Ata ARTUN Dünyada ki Zehiri toplayan bir adam . Belkide kendisi Zehirin ta kendisidir ? " Şu işe bir sonuç ver Artun ! Gittikçe azalıyor'uz. Önümde sinirle soluyan adama baktım Acı çekiyordu, yenilgiyi kabul edemiyordu ama bu hayatta yenilmekte vardı. Bazen yenilgi yemekten daha zevkliydi " Güzel " sözcü çıktı dudaklarımdan . Elindeki piyona odakalanarak. " Bu kadar rahat olmana bir türlü aklım almıyor Artun ! Burda çocuk işleri ile mi uğraşıyoruz " Ne çok konuşuyor ama Doğrularak adamın önün de durdum . " Her şey benim elimde " dedim gayet sakin ce hayatın tadını çıkartıyor'dum. Bu gerekiyordu şahsen insana. Buradaki işim bitmişti elimdeki piyona adamın önünde olan sehbaya koyarak " En zayıfı bile yener " diyerek dışarı yürüdüm. " Beyim nereye gidiyoruz " dedi adamlar dam biri. Bugün eğlenceli günüm deydim " günah karların yanına " dedim camdan dışarı bakarak . Elimde sıktığım pakete baktım narin bir çiçeğe benzeyen ama içinde insanı öldüren o ot tanesine . * * * "Uzun zamandır yoksun buralarda" kısa bir tokalaşma sonrası her zaman oturduğum o masaya geçtim. Yeni biri varmı diye göz gezdir diğimde herkes bıraktığım gibiydi. Belkide bazı insanları görmek istemediğim den . Tekillam dan yudum alarak etrafa baktım. Yanıma gelen adamlardan biri onu gösterdi Merhametsizliğin saf hali olan o kadın " ne istiyor " dedim elimdeki bardağı masaya bırakarak. Ortamın karanlığı hoşuma gidiyordu . " Oyun " Yan gözle benle konuşan kadını süzdum. Gereksizdi benim için sonuçta burda çok adam vardı. Ayağa kalkarak kapıya ilerledim . " Bu size lazım olucak bence bayım " yavaş adımlarla ona döndüm. Hassiktir nasıl ! Ot ? Hangi ara bana yaklaşmıştı bu kadın. " Oyun " diye tekrarladı, Adamlardan biri " halledelim mi? " dediğinde kadının yanına yürüyordum. Dış görünüşü farklıydı. Buradaki bir çok kişiden daha dikkat çekiciydi. Ajana benzeyen bir tarzı ve konuşma sitili vardı. Farklıydı. " Oynayalım " dediğim de masanın önüne geçti. Karşısına oturdum oyunu başlatan o oldu ilk soruyu soran ben " onu ne zaman aldın " Gülerek " gizli saklı isleri severim " dedi Elinde tuttuğu şey oyundan daha fazlasıydı. El sırası bana dönmüştü , masa'da büyük bir sessizlik vardı ve bu beni rahatsız ediyordu ne yalan söyleyeyim. El sırası ona döndüğünde " kimsin " sorusunu sordum . " Öğrenirsin " diyerek sustu , ne demekti bu ? Oyun bitmişti onun ayağa kalkarak çıkışa yürüyen bedenine baktım ve kolunu tutarak " emaneti almalıyım " dedim. Kısa ve net bir cevap ile " alırsın " dedi kolunu elimden kurtardı. llerini Kızıl saçlarına götürerek düzeltti . Elimden birşey gelmiyordu veya ben gelmesini istemiyordum aklımda herşeyin bir planı olmuştu bile. " Abi Tayfun abi arıyor " Telefonu elime alarak açtım " Artun nerdesin?" Dedi kaba bir ses " Eğlendim " dedim kısa ve net bir şekilde. " İyi , ot yanındadır umarım " dediğinde kadının yüzü aklıma geldi. Yalan söylemeyerek " bir kadında " dedim sırıtarak. " Ne " dedi şaka yaptığımı düşünerek, halbuki ki ben gayet nettim . Aklımda oluşan plana uyuyordum o kadar. " Ne demek bir kadında adamları zor ikna ettim ve sen bana ot bende değil diyorsun çocuk oyunu mu oynuyoruz Artun ! O otu kim aldıysa o sikiği bulup o otu 16 saat içerisinde getiriyorsun " Diyerek yüzüme kapattı . Telefona iki üç dakika baktım " senden Zeki bir kadın olduğu açık" Arabayı süren adama Bakarak " şu kadın, kim ? " Diyerek sordum . Adam ilginç gözlerle bana bakarak ağzını açtı " Ayris KAYAN'dan mı bahsediyorsunuz?" Cevap vermeden cama dönüm. " Uzun zamandır yoktu, yeni gelmiş " dedi. " Neredeydi ? " " Kendisi gizli saklı işleri sever Artun bey" Dediği gibi. " Başka ? " Diyerek duran arabaya baktım Neden durmuştuk. " Evi burası " Gözüme girmişti , elimi kapıya doğru uzattığım da arkadan gelen 4-5 arabaya baktım. Bu işi tek başıma halledecek'tim Arabanın kapısını kapatarak " ben halledeceğim " diyerek ayrıldım kısa bir süre sonra ortalıkta arabalar yok olmuştu. Güzel.. Lüks bir daire , ve çiçekler 1-2 çiçek ile süslenen kapıya baktım tek katlı bir daireydi. Zile bastığım da bir ses yoktu Hadi ama kapına geldim be kadın aç şu lanet kapıyı! çıldı ve beklediği yem kapısına gelmiş gibi gülü. " Evet ? " Dedi bilmezden gelerek . " Emanet " dediğimde gülüşü arttı Kapıdan ayrılarak içeri geçti. Çıplak bacakları ne kadar göz alıcı olsa da benlik olmayan bir kadındı . İçeri girdim ve etrafa baktım. " Bu ot " dedi ve sustu. Cevap bekleyerek yerimde durdum . Elindeki plastik paketi bana doğru uzatarak baktı. "Söylesene Ata Artun namı değer Bağımlı neyin nesi bu ot ?" Dur ne ! Nerden biliyor bu kadın benim adımı halbuki ismimi değiştireli 6 seneyi geçmişti . " Beni nerden tanıyorsun? " " No,no ,no , no önce benim sorum benim cevabım" diyerek koltuğa oturdu ve masada dağınık olan satranç takımına doğru eğildi. Az düşündü ve piyonu iki adım ileri koydu. Beyaz taşlar.. Karşısındaki koltuğa oturarak üstümdeki paltoyu çıkartım . Daha eğlence yeni başlıyordu. Belki başlamamış tır belki Gülerek " Zehir " Dedim ve sustum. " Zehir, hım " diyerek sustu gözlerimi kısarak ona odaklandım, yüzünü aklıma kazıdım. Bana lazım olarak bir yüzdü. " Beni nerden veya kimden tanıyormusun ? " Dedim. Ellerimi birleştirerek . Düşünüyormuş gibi rol yaptı " duymuşum bir yerden işte " dedi. Aptala benzer bir yüzüm mü vardı. " Anlıyorum ama anlamak istemiyorum" " Neden " dedi ciddileşerek Çok 'Neden' vardı benim için hangi neden ? Önemli olan buydu öyle değil mi Ayağa kalkarak alkol şişelerine uzandı . " Beyni uyuşturan bir şeyi neden insan içerki hemde tanımadığı bir insanın yanında " " İnsanı öldüren bir şeyi insan neden isteri ki hatta yanında taşır?" Dedi gülerek . Aynı şeyler değildi ama benzerlik vardı. Sabır çekerek ona baktım . " Beynimi uyuşturmayacak şekilde kullanıyorum " diyerek cevapladı. Ayağa kalkarak bardağa doldurup bıraktığı alkol şişesini elime aldım. " Bizimkiler daha iyi " diyerek güldüm. " Bilmezmiyim " dedi gülüşüme katılarak * * * Artık sıkılmıştım! Yaklaşık bir saatir kadınla konuşuyordum. Ama kadının keçi inatı vardı. Sorduğum her soruya başka bir soru ile cevaplıyor yada benim önceden sorduğum soru ile cevap veriyordu . " Bana bak sana çok fazla Zamanımı ayırdım Ayris bana şu otu ver bende gideyim " " Öyle diyorsun , peki adımı nerden Biliyorsun ? " Bilindik bir kadınsın ay . "Duydum işte bir yerlerden " dedim onu tekrar ederek. " Peki ata bey sana bu otu vericeğim ama benle bir oyun daha oynayacaksın " Bu kadın oyun oynamayı ka Kafaya takmış " Zamanımı sana harcayamam ver şunu " Sabrımın sonlarındaydım kolunu tutup kapının yanında olan duvara olabildiğince nazik, olabildiğince acıtacak şekilde sıkıştırdım . Elindeki plastik paketi almak zor olmadı " Bu kadar basit " kapıdan dışarı çıkar iken otu ellemem ile durmam bir oldu. " Hassiktir " çıktı dudaklarımdan " Ne o ata morelin mi bozuldu?, beni aptal mı zannetin ? " Sinirle çıktığım kapıyı açtım" ne istiyorsun söyle, paramı? , ev , araba? " Ellerini göğsünde birleştirip dizlerini olabildiğince dikkat çekici halinde durdu " Seni " dedi gülerek. Benimi ? Beni! Hangi hakla Dalga geçiyor olmalıydı bence " sözlerine dikkat et Ayris " dedim . " Etmez isem ne olur " Ona yaklaştım ağır adımlarla . Bundan zevk mi alıyordu bilmiyorum ama dudaklarını dişlemesi ni anlamıyordum. Kimdi cidden bu ? Ayris kimdi neden bu kadar gizli neden sadece sahte yüzünü herkese gösteriyor gerçeği sır gibi saklıyor. Ben bunları düşünüyor Ken telefonu çaldı. İkimizde çalan telefona baktık. K. Kimdi bu ? K ? Telefonu açtı ve kulağına götürdü aynı anda üs kata çıktı. Evin iki katlı olduğun işte tam şu an anlamıştım. Onu takip ederek üs kata çıktım bir odaya girdi ve tahminimce burası onun odasıy dı. Odanın kapısını açıktı. Neyin peşindeydi bu kadın? Odanın kapısının önünde iç çamaşırları ile dolanan kadına bakıyordum. Sanki hiç işim gücüm yokmuş gibi Dolabın kapağını açtı ve iki renk elbiseyi yatağına attı. Sonra boy aynasında kendisine baktı uzunca . O kendisine bakarken bende onun bedenine bakıyordum. Çok yara vardı kollarında , karnında, dizlerinde, sırtında. Neden ? Şiddete mi uğruyor bu kadın? Aynanın yanımdaki komidini açtı içinden neşter veya bıçak tarzı bir şey çıkartıp koluna bir kesik attı ne çok derin ne de çok hafif ti. Kan kısa sürede kolunun her yerine bulaşmıştı. Kendini mi kesiyordu bu kadın , neden peki ? " Zevk " dedi kadın bir anda " zevk her insan için değişir " Senin zevkine sıçayım. ismimi değişme nedeni de buydu ya kan. geçmiş çok kanlıydı ama ben geçmişimden tiksiniyordum tanrı şahit kandan da tiksiniyordum. " kes şunu " dedim başımı sağa çevirerek . iğrenç ti rengi, kokusu, ismi, bazen kendimden de iğreniyordum içimde akan şeyden dolayı. " Niye korktun mu ? Salak kadın. " he korktum oldu mu" güldü . neden burdaydı tımarhaneler varken ? " sil şu siktiğimin kanını " gülüşü bir anda ciddiyete bindi . ve ayağa kalktı odanın içerisinde ki lavaboya gitti. telefonumun titremesi ile telefonu açtım " ne var tufan " uzunca konuştu ne boş konuştu alt tarafı bir ot yenisini yapın amk. " Artun dinliyor musun beni " hayır dinlemiyordum . banyoya ilerledim çünkü zaman benim için daha önemliydi şu siktiğimin salak kadının oyunlarından sıkılmıştım banyonun kapısını açmam ile gözlerimi kapatmam bir oldu ne kadar iğrenç bir görüntüydü Tanrım bu görüntüyü aklımdan sil. " Hayatında hiç mi kadın görnedin lan" yüzüne odaklanarak konuştum. " gördüm ayris ama senin gibi salağını görmedim " iğrenç tanrının bana oynadığı oyunlar bu kadar iğrenç olmamalı . " şu kana ne kadar bağlıysan o kadar nefret ediyorum senden ayris " bana dönerek büyük ihtimal önceden yaptığı , göğsünün altına bir yarabandı yapıştırdı. " duygularımız karşılıklı bebeğim " .. " şu otu ver üstüne bir şey giyin tanımadığın bir adamın yanında çok rahatsın " ... " tanımadığımı kim söylüyor" " ben söylüyorum " .. " tanıyınca seversin " .. " şu anda bile nefret ettim o ne olacak her neyse ver şu otu ".. " yalvar" güldüm " asla ". " o zaman veda et şu ota acaba tadı nasıl ? " paketi açıp içinden bir dalını alıp ağzına kodu . hay ben bu kadını sikiyim . Yanına gidip elindeki ni aldım ama o çoktan dengesini kaybetti ama son anda yere çakılmaması için kolundan tutum gülerek. " bu ne güzel şeymiş ya pamuk gibi oldum" elimdeki otu cebime sıkıştırıp kolundan tutuğum kadını kucağıma aldım yatağına bırakıp ona baktım. "cidden salaksın" . " sana göre" dedi halen benim dediklerimi anlayıp cevap vermesi ilgiçti "birazdan beynini sikmek isteyeceksin ayris ve ben bunu izleyemeyeceğim bunun için üzgünüm" . çevap vermedi büyük ihtimalle şu anda ismini bile hatırlayamıyordu. bir anda doğrulup yere kustu . dudaklarım o piç gülüşü aldı burdaki işim çoktan bitmişti aslında gitmem gerekiyordu. ama onu tek bırakıp bırakmamakta emin değildim. Ya kendi kendine zarar verirse belkide intihar edecek. bir çok ihtimal var " ah tanrım bana bir çıkış yolu bul " aşağı inip evden ayrıldım. şiktiğimin otu ne büyük sorunlar yaratmıştı tanrı bunun içine ne sik koydun. kapının önündeki adama baktım. kim lan bu " ben oğuz otu almak için geldim tufan abi gönderdi diye biliriz artun" dedi . siktiğimin adamı . bir nevi iyi olmuştu şu içerdeki salak kadının ne durumda olduğunu merak ediyordum. otu cebimden çıkartıp oğuz denilene vermek için uzattım lakin bir anda durdum. " nerden inanayım lan sana " . diğer elimle tufanı aradım . " alo, Artun bir sıkıntı mı var ? " şu adamın yer yüzünden yok olması için bir kez daha dilekte bulundum . " adamı sen mi gönderdin " dedim .. " evet " dediği an telefonu yüzüne kapatıp adama paketi uzatım . " ne sikim yaparsanız umrumda değil o tufana de onla sonra görüşücez ne sikim yaptığını biliyorum". oğuz kafasını sallayıp arabaya bindi ve evden uzaklaştı. eve geri dönüp kapıyı sertçe kapatıp üstümdeki kabanı koltuğa koyup odasına çıktım. ama malesef yatağında değildi. lavaboya baktım ordada yoktu. " ayris nerdesin " ağlama sesleri geliyordu. aşağı kata yöneldim ve kapının yanında az önce kendine hiç acımadan kesen kadın gözümün önünde ağlıyordu . tanrım bana ne biçim bir oyun oynuyorsun. " Ne yapıyorsun ve neden ağlıyorsun " ... " kolum acıyor ata " kolunu bana uzattı az önce hiç acımadan kestiği kolunu " tamam gel otur şuraya " sulu gözlerle koltuğa oturdu. kolu halen kanıyordu bez kandan beyazlığını kaybetmişti . kahretsin bunu neden yapıyordum ben ? kolundaki bandajı söküp kana baktığım ilk güne lanet ettim başımı eğip gözüme yumdum kokusu bedenimi işliyordu sanki. " bana bak ata." ... " neden bunu yapıyorum ben ayris " gözümü yumduğumda dudaklarını tenimde hissetim. neydi şimdi bu ? " neydi bu " . arkasına yaslanmış bana baktı. " özür dilerim" dedi. "öptüğün için mi o piçle çalıştığın için mi " güldü " asla öptüğüm için özür diyemem gönül ister ki daha iyisini yapmak. " ya ne gibi ayris açar mısın biraz bize bu konuları" kolundaki kanı temizleyip sargıyı yeniledim. bunu bir daha yaparsam siksinler beni. " hiç ilişkiye girmedin mi ata" dedi elini havaya kaldırıp ayın yansıttığı ışıkta baktı eline. bende arkama yaslanıp ona baktım. " girdim tabi" dedim o piç gülüşü gözüm kapanınca yine yaptım bundan rahatsız olup bir küfür savurdu. " iğrençsin ata " normalinden daha zekiydi. "beynini sikiyim" gülerek ona dündüm " ben seni" eliyle ağzımı kapattı. ona baktım . elini ağzımdan çektim ve konuşmaya devam ettim. " hadi ama fena mı olurdu ayris" kendimden iğrendim iki saatir kadına seni tanımıyorum diyip onu altıma aldığım anları hayal etmek. hızlısın Artun. bir anda ayağa kalkıp lavaboya gitti halen etkisi geçmemişti bu kız hakiki maldı umarım bağımlı olmazdı. " ata siz zehir içiyorsunuz." dedi gülüşüm büyüdü " içiyorum " dedim altını çizdiğimi belli etmek için ses tonumu kalınlaştırdım. " zehir içiyorsun. " .. " bunu demiştim" *** Yaklaşık bir ay geçmişti doğum günümden 12 gün. bugün özel bir gündüTanrının bana hadiye ettiği mükemmel bir gündü bugün hiç bir zaman annem olmayan o kişinin öldüğü o gündü. bugün Ata alkanın zafer günüydü. bugün Alkanın yeniden oyuna başladığı gündü. ama ben bugün o büyük ama sesiz evimde yatağımda güneşin batışını izleyerek maddenin beni ele geçirmesine izin vermedim . ayağa kalkıp duş aldım bugün günahkarlara ve o tufana tekrardan kim olduğumu anlatacak bir ders verecektim . yaş olarak 2 yaş büyüktü ama ondan üstün olduğumu yaklaşık 3 sene önce büyük bir kitleye göstermiştim. üstümdekileri çıkartıp duşa girdim o soğuk suyun bedenimi ıslatmasıyla sanki yeniden doğuyordum. bana uzun gelen ama 15 dk olan o vakitte kapının zili çaldı büyük ihtimalle adamlardan biriydi bu nedenle kavluyu belime bağlayarak kapıya ilerledim . kapıyı açınca önümde kimse yoktu hangi sikik bunu yaptı ? kapıyı kapatıyordum ki yerdeki kutuyu fark ettim . yerdeki kutuyu alıp evin kapısını kapattım neydi bu bir tuzak mı ? kutuyu komidine fırlatarak bir dal sigara çıkarttım. o dakika telefonuma bir bildirim mesajı düştü büyük ihtimalle şu sikik akrabalardandı. artun olduğumdan beri farklı bir telefon kullanıyordum. telefonu elime aldığımda bir bildirim yoktu. hassiktir. diğer telefonu kullanmayalı 5 sene oluyordu o telefondaki bir çok kişi benim belki öldüğümü bile düşünüyor olabilirdi . Bilinmeyen bir numaradan bildirim Doğum günün kutlu olsun Artun. Umarım hediyeni beğenirsin. -скальпели. Buda neyin nesiydi böyle?! Rusçam pek iyi olmayabilir ama tahminimce neşter yazıyordu. Mesajda hediye yazıyordu ne hediyesi. kutu açıp içindeki otlara baktım ve bir tane neştere. tanrım ne anlama geliyordu bunlar.. telefon çalmıştı ağır bir küfür savurup telefonu açtım " ne var kenan " dedim en işlek adamım buydu. " abi tufan abi hiç iyi şeyler yapmıyor buraya gelsen iyi olacak" dediğinde gözümü kapatıp ağır bir küfür savurdum . " geliyorum ". hediyeyi kimin gönderdiğini sonra öğrenecektim şu salak adamın yine ne bok yaptığını öğrenmek için hızlıca evden çıktım. ***
" neydi şu kızın ismi " dedi küfreder gibi konuşan adam evet bir ismim vardı. Ayris KAYAN burda olma nedenimde birazdan öğreneceksiniz zaten. şu anda ellerim ve ayaklarım bağlıydı ve canımı yakıyordu yaralarım sızlıyordu bu aralar çok fazla kendimle uğraşıyordum " abi Ayris ismi" dedi. ağzım bağlı değildi çünkü ben böyle tiplerle konuşacak değildim. kim bunları buraya alıyor ki hangi kız bunların tipine bakar tükürsem yüzlerinde kalacaktı. " hadi ama çok sıkıcısınız" dedim en sonunda burası ne biçim yerdi . " özel bir arzunuz mu var kızıl kafa " dedi yanda ki adam sikik adam. " var oda ellerime senin kanını temizlemek için bir mendil rica ediyorum". göz devirdim adam mal mal bana baktı . " hey sakalılı saat kaç " adam kolundaki saate baktı "20.24" diğer salak " ne diye dediğini yapıyorsun " dedi. yaklaşık 16 dk sonra burası bu kadar sakin olmayacaktı. tufan denilen adam içeri girip bana baktı ve gülüşü büyüdü." merhaba " dedi sanki özel oyuncağıymışım gibi elini yüzümde gezdirirken. ya onun elini kesecektim yada kendi derimi vicudumdan ayıracaktım. şu anda iğreniyordum kendimden. "o elini sana sokmamak için yaklaşık 9 dk var " dedim o dakika herkes teker odadan çıktı . Ne oluyor lan. odaya biri girdi ama kim girdi göremiyordum üstüme giyinidiğim şarap kırmızısı elbiseme dizlerimi ortaya çıkartıyor olabirdi ama bu sapık bilerek dizimi tutuyordu . eli ile tutuğu dizimi sıkabildiği kadar sıktı sonra kulağıma yaklaştı " Anlaşmayı bozdun Ayris" dedi sırıtışı mide bunaltıcıydı . bende onun kulağına yaklaşarak konuştum . " Umrumda mı " adamın siniri bozulmuş gibi güldü . " halen farkında değil misin birazdan seni-" sözünü yarıda kesen şey burda olmasını tahmin etmediğim adam dı. " Ne yapıyorsunuz lan burda " dedi. son 5 dk "sanada merhaba alkan " dedim ismini bir çok kişi artun olarak biliyordu bu nedenle pot kırmak istemezdik. en azından burda bir kişinin tipine bakılabirdi. son 3 dk. zaman ne hızlı geçiyor değil mi tufan üstümden kalkıp ataya doğru bir adım attı " ne işin var senin burda " dedi. " benim olan yere girip çıkarken hesap mı vereceğim tufan " dedi gayet rahatça . acaba hediyelerimi almışmıydı. arkadan ellerimi çözmeyi başarmıştım ama tufan silahını kaldırdı. hay ben böyle işin. " Yeter bu kadar alkan . sen ve seninkiler hayatımı zehir etmekten başka bir sikime yaramıyorsunuz önce oğlum dediğim kişi ihanet etti sonra annem sonr- ayağımıda ki bağı söküp ayağa kalktım tufanın karşısında atanın yanında durdum "vur artık seni mi beklicez" dedim. ata yan gözüyle beni süzüyordu tam o dk içerden büyük bir çığlık yükseldi. tufan silahını indirdi ve içeri yöneldi atada onla birlikte gidecek iken kolundan tutup geri savurdum. anlamaz gözlerle bakıyordu. parmak ucuma basarak yüzüne yaklaştım . yaptığım şey doğrumuydu? dudağım onunkilerle buluştuğunda beynimdeki sayaç durmuştu kısa bir anlığına . yaptığım şey yanlış olabilirdi. ama hayatın büyük bir kısmı yanlışlardan oluşuyordu. yaptığım şeye karşılık vermesi hevesimi arttırsa da burdan gitmemiz gerekiyordu. doğum günü çocuğuna bugün güzel bir hediye vermiştim. bana göre tabii . ondan ayrılıp kulağına yaklaşacağım vakit kolumu sıkarak yangın çıkışından aşağı sürükledi resmen. dışarı çıktığımızda halen burası sakindi. önümüzde duran arabanın arka kapısı açıldı ve ata beni arabanın içine itti " salak mısın lan sen " cevap verme zahemtine girmeden şoför koltuğuna oturan adamın yerine bindi . Uzun bir zaman ikimizde konuşmadık neden oraya gelmişti , acaba benim orda olduğumu mu biliyordu en merak ettiğim soruda şuydu nereye gidiyorduk hava zifiri karanlıktı ve biz mekandan baya uzaktaydı. dikiz aynasından bana baktığını gördüğümde gözlerinin yerini değiştirdi acaba bana kızgınmıydı . gözümü kapatıp o anları hayal etmek için fazla büyük olduğumu fark ettim dudağımın kenarı kıvrıldı. araba bir anda durmasıyla kafamı ön koltuğa çarptım dikiz aynasından sanki sülalesini öldürmüşüm gibi bakıyordu. " Neden böyle bir şey yaptın ayris " mala yatarak "neyi ben yapmışım " dedim |
0% |