Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@tugba_mortaldance

"Fazla merak iyi değil"

Söylediği şeyi kafamda tartarken yüzündeki o sert ifade bende ki çocuksu halini götürmüştü . Şuan gerçekten ürkütücü birisine benziyordu. Ne demek fazla merak iyi değil . Merak meraktı işte. Fazlası veya azı bir şey değiştirmiyordu . Ve hayatımda olan biten şeyleri merak etmek en doğal hakkımdı.

"Bu ne demek ? . Tabikide merak edeceğim . Bu kadar belirsizlikle hayatımda yer alamazsın . Eğer kafamdaki milyon kadar soruya cevap vermezsen hayatımda da olmana gerek yok !"

Bir adımda aramızda ki mesafeyi kapayıp dibime girdi . Geriye gitmek istesemde kaldırımın duvarına çarptığım için gidemiyordum. O sert ve en az duvar kadar soğuk olan bakışlarını dikti üzerime

"Hayatına girerken senden izin aldığımı hatırlamıyorum ve çıkarken de izin alacak değilim portakal çiçeği."

Söylediği şeylerle yutkunup içimi ürperten gözlerine bakmaya devam ettim . Bakışlarımı kaçırıp ondan korktuğumu belli edemezdim . Sesini biraz daha kısarak

"Unuttun mu benden kurtuluşun yok . Ben bir labirentim , Hangi yoldan gidersen git sadece bana çıkar sonun. Yani sonsuzluğa "

Uzun zamandır onun bir psikopat olduğunu unutmuştum . Bazen sevgiye aç bir çocuktu . Bazen iyi bir aşçı bazende romantik bir adam . Ama bunlar psikopat olduğunu değiştirmiyordu .Onunla soğuk duvar arasından çıkıp yol kenarındaki kaldırımdan yürümeye devam ettim . Omzumun üzerinden geriye doğru baktığımda arkamdan geldiğini görebiliyordum . Allah'ım nasıl bir suç işlemiştimde bu psikopat hep hayatımdaydı ? .

Bu sabah bana mendil veren çocuğun olduğu yerden geçtim . Her sabah burada olan çocuk bugün yoktu . Tabi olmazdı. Onu bulup sorular soracağımı biliyordu .

Yanımdaki hareketlenmeyle başımı o tarafa çevirdim . Sonra tekrar yürümeye başladım

"Psikopat " dedim . O ise ufak bir kahkaha atıp

"Buyrun benim "

"Kabul ediyosun "

"Hiç bir zaman reddetmedim ki "

Evin önüne geldiğimizde yönümü ona döndüm

"Neden böylesin "

"Nasılım ?"

"Psikopat "

"Bir günde bu kadar iltifat yetmez mi ?"

"Neyse ya seninle konuşulmaz "

"Sana beni iyileştirecek tek kişi olduğunu söylemiştim "

Arkamı dönüp apartmana doğru yürümeye başladım ve

"Bende doktor olmadığımı söylemiştim "

Arkamdan gelen ayak seslerini umursamadan asansörün önüne geldim . Lanet şey bir gün çalışsa şaşırırdım zaten . Bozuk asansörü es geçip merdivenlere yöneldim.

"Benden kaçma artık portakal çiçeği "

"Senden kaçmıyorum "

Merdivenin son basamağına geldiğimde arkama dahi bakmadan kapıyı açtım . Tam içeriye girecekken benden önce çağrı kendini içeri attı .

"Çık evimden !"

Söylediğim şeye aldırmadan salona doğru yürüdü . Bende arkasından gidip kapıyı kapadım . Salona girdiğimde dediğim şeyi tekrarladım

"Sana evimden çıkmanı söyledim !"

Koltuğa oturup dirseklerini dizlerine koyarak öne doğru eğildi . Kafasını kaldırıp yüzüme baktı . Yüzünde yardıma muhtaç bir çocuk vardı sanki . Biraz önceki soğukluğuyla içimi ürperten adam şuan nasıl bu kadar masum bakabiliyordu ?

"Sen tanıdığım en iyi doktorsun "

Kaşlarımı çatıp dediği şeye bir anlam yüklemeye çalıştım .

"Ne demek bu ?"

"Varlığın , sesin , kokun , bakışın ,sıcaklığın ... Herşeyin . Herşeyin , beni iyileştirmene yetiyor . Sen yanımdayken ben oluyorum. O pis adam olmaktan çıkıp , ben olabiliyorum . Sen bana iyi geliyorsun Portakal çiçeği "

Ayağa kalkıp yüzümü avcunun içine alıp alnını alnıma yasladı ve gözlerini kapattı . Nefesini bir düzene sokup bir kaç dakika öylece durduk . Aklım her ne kadar kendimi geri çekmemi söylese de bedenim bir adım dahi geriye gitmiyordu .

"Beni iyileştiriyorsun , beni kötü adam olmaktan kurtarıyorsun. Beni senden hiç bir kuvvet koparamaz . Sen bile..."

Zor olsada ondan ayrılıp karşısına dikildim .

"Senin bana değil bir psikologa ihtiyacın var . Sen normal değilsin . Bu bir takıntı veya saplantı gibi bişey . Sen bana gerçekten aşık değilsin ..."

"Daha fazla saçmalama Hazal ! . Ne yapmalıyım seni sevmeme inanman için ! Gözlerime bakman yetmiyor mu !? Sana olan sevgimin bir saplantı olmadığını nasıl kanıtlayayım ! "

Söylediği şeyler kalbimde bir şeyleri yakıp kül etti . Gözlerine bakınca bir çok duygu karmaşasıyla karşı karşıya geliyordum . İçinden sevgiyi nasıl seçip alabilirdim ki ? Bedenimi ele geçiren kalbim ona doğru bir adım atmama neden oldu . Elimi kaldırıp cesurca yanağına koydum . Gözlerinde biriken yaşlar bir anda yanaklarından süzülünce buna sebep olduğum için kendimden nefret ettim . Ona ağlamak yakışmıyordu . Ve ben onu ağlarken ilk defa görüyordum . Ona gülmek yakışıyordu . Baş parmağımla , elmacık kemiklerinden o muhteşem dudaklarına süzülen yaşları sildim . Gözlerim dudaklarında takılı kaldı bir an . Saçmalama Hazal ! Kendine gel ! Yelkenleri suya indirme dedim kendime , daha sonra fark ettim ki ona karşı hiç bir yelkenim kalmamıştı . Kalbim onu istiyordu . Çünkü o mutluluktu. Hayatıma bir anda girip , gizemli halleriyle bir masalın içine sokmuştu beni . Ayak parmaklarımın üzerinde yükselip boylarımızı eşitledim . Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki ... Şaşkınca suratıma bakıyordu . Diğer elimide yanağına koydum Gözlerimi kapatıp , biraz önce onun yaptığı gibi alnımı alnına koydum .Kısık bir sesle

"Merak etme iyileşeceksin , iyileşeceğiz "

Dudaklarımı dudaklarına kapayıp içimden gelen bütün seslere kulaklarımı tıkadım . Ona bir şans vermeliydim . Bize bir şans vermeliydim . Bunu hak ediyorduk . Dudaklarıma düşen göz yaşıyla ondan ayrıldım . Elimi yüzüme getirdiğim de yanağımda ki ıslaklığı fark ettim . Bir erkeğin karşısında ilk defa ağlıyordum . Peki ama neden ? Mutlu olmam , gülümsemem gerekirken neden ağlıyordum . Bütün dünyaya kafa tutan kız bir adamın karşısında ağlıyordu . Çağrının yüzüne baktığımda gözleri hala kapalıydı transa girmiş gibi olduğu yerden kımıldamıyordu . Göz yaşlarımı silip ona doğru yaklaştım .

"Çağrı !
Çağrı kendine gel ! "

Gözlerini açıp uzaylı görmüş gibi suratıma bakıyordu . Ona yaklaşıp konuştum

"İyi misin ?" Bunu onun sorması gerekmiyor muydu ?

"İyi. Yani galiba . Evet evet iyiyim . Çok iyiyim . İyiyim ..."

"Yeter ! tamam! iyisin anladık ."

Elimi tutup o muhteşem gülümsemesiyle gözlerini gözlerime dikti . Elimi sol göğsüne bastırıp

"Bak burası ... Burasının sana ait olduğunu biliyordum . "

Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki saymak istesem 10 dan sonrasını sayamazdım . Çünkü denedim . Hiç romantik anlar bana göre değildi . Düşündüğüm şeylere bak . Acaba kaça kadar sayabileceğimdi . Zaten hiç bir zaman ciddi bir olayda ciddi olamamıştım. Kapının sesiyle elimi göğsünden çekip kapıya gittim . Açtığımda etrafa bakındım ama kimse yoktu . Tam içeriye girecekken yerdeki zarf dikkatimi çekti . Kapının önünde siyah bir zarf ve içerde biraz önce öptüğüm adam vardı . Bugün yaşanan şeyler tıpkı bir filmin ufak bir kesiti gibiydi . Yerdeki zarfı alıp açtım .

"Etrafındakilere çok dikkat et küçük kız . En yakınındakilere özellikle . Artık bazı gerçekleri öğrenmenin vakti geldi . Zarfın içinde bir CD var . Bunu izledikten sonra bana ulaşmak isteyeceksin ama şunu unutma , ben istemediğim müddetçe beni bulamazsın küçüğüm...
Gölgen "

Loading...
0%