Yeni Üyelik
36.
Bölüm

36. Bölüm

@tugba_mortaldance

 

 

Bir insan bir insana elbet yeterdi .

 

-Sabahattin Ali -

 

 

 

 

 

Adam Çağrıyı umursamadan yanından geçip bana doğru yaklaştı . Tam yanıma geldiğinde ağır hareketlerle etrafımda gezinmeye başladı .

 

"Aynı annen gibisin "

 

Etrafımda dolanmayı kesip karşımda durdu.

 

"Onun gibi nefretle bakıyorsun "

 

Tek kelime etmeden hareketlerini izliyordum . Yüzüne ürkütücü bir gülümseme yerleştirdi ve konuşmaya devam etti.

 

"Kedinin bile canı dokuz . Bakalım bu sefer kurtulabilecek misin ?"

 

Elini bana dokunduracakken Çağrı kolumdan çekip arkasına aldı . İçimde bilmediğim bir ateş beni yakıp duruyordu. İçim yandıkça öfkem alev olup taşacak diye korkuyordum.

 

"Ona zarar veremezsin "

 

Adam yeniden iğrenç bir kahkaha attı .

 

"Buna sen mi karar vereceksin ?"

 

Çağrıdan ses çıkmayınca adam elinde ki telefonda bir şeyler yapıp yeniden bize döndü.

 

"Git buradan !"

 

Çağrının söylediği şeye karşın adamın gülümsemesi daha da yayıldı . Tam o esnada içeriye 4-5 tane takım elbiseli adamlar girdi . Çağrının kolundan tutup daha çok arkasına geçtim. Karşımda bir katil duruyordu ve her an ikimizi de öldürebilirdi .

 

Şevket denilen pislik elini yukarıya kaldırıp adamlara işaret yaptı . Ben anlamaz bir şekilde olanları izlerken Çağrı elini arkaya atıp beni kendine daha çok sabitledi . Takım elbiseli adamlar yanımıza geldiğinde Çağrı birini yere devirirken diğeri üzerine çullanıyordu . Bire dört ! Şerefsizler .

 

Masanın üzerinde ki vazoyu alıp Çağrının üzerinde ki iri cüsseli adamın kafasına geçirmemle elimde ki vazonun tuzla buz olması bir oldu. Ama adama hiç bir şey olmamıştı .

 

Adamlar Çağrıyı savunmasız bir hale getirirken kollarımdan tutup beni hareketsiz bırakan bir başka adam yüzünden sadece izlemekle yetindim.

 

"Çağrı .."

 

Kollarımdan tutan adamın kasığına tekme atmamla benden ayrılması bir oldu . Tam Çağrıya ulaşacaktım ki bir başkası engel oldu . Diğer iki adam onu tutup sandalyeye bağlarken ben ise ağlamamak için direniyordum . Bu şerefsizin karşısında ağlayamazdım !

 

"Hırçın kız . Zeynep "

 

Şerefsiz bana doğru yaklaşırken konuşuyordu

 

"Keşke daha önce resimlerine bakmayı akıl edebilseydim , o zaman ölümün daha erken olabilirdi "

 

"Yaklaşma ona şerefsiz "

 

Çağrının yüzüne inen yumrukla kollarımdan tutan adamın elinden kurtulmaya çalıştım . Ama hayvan gibi güçlüydü.Şevket bir kaç adım daha yaklaşıp tam karşımda durdu .

 

"Çok güzelsin ...Tıpkı annen gibi "

 

"Katil" diyerek yüzüne tükürdüm . Şevket yüzünü silip hiç bir şey olmamış gibi gülümsedi.

 

"Her şeyi öğrendin demek hırçın kız "

 

Eliyle Çağrıyı gösterip

 

"Peki onun seni öldürmek istediğini de öğrenmiş olmalısın "

 

Bakışlarımı Çağrıya çevirdiğimde gözlerinde ki acı ile bana bakıyordu . Cevap vermeyince adam yeniden konuştu

 

"Doğrusu Çağrının herhangi birine aşık olabileceğini düşünmemiştim "

 

"Kes sesini !!"

 

Çağrının gürlemesiyle donup kaldım bir an . İlk defa bu kadar sesini yükselttiğini duymuştum . Adam bir kaç adım geriye gidip kulakları tırmalayacak türden bir kahkaha daha attı

 

"Söylemedin mi ona "

 

Çağrıya alay edercesine konuşurken yüzünde ki mutluluk iyi bir şey olmadığı anlamına geliyordu .Adam Çağrıya yaklaşıp ürkütücü bir tonda konuştu

 

"Neden saklıyorsun ki Çağrı ?"

 

Bana doğru dönüp çenesiyle beni işaret etti.

 

" Oda bilmeli bence "

 

"Sakın !! Öldürürüm seni sakın !"

 

Adam Çağrıyı umursamayarak bana döndü.

 

"Ahh aptal kız . Etrafında ki hiç bir şeyden haberin yok "

 

"Şevket !!!"

 

Çağrının gürlemesiyle bakışlarımı ona çevirdim . Boynunda ki damarlar ortaya çıkmıştı. Yüzü ise öfkeden kıpkırmızı olmuştu . Bu ortam daha fazla gerilmeden ölmek istedim . Ölmekten korkmuyordum . Kafama sıksın ve bitsin istiyordum . Aksi halde ben onu öldürene kadar durmayacaktım !

 

"Rahat dur biraz delikanlı . Şurada muhabbet etmeye çalışıyoruz "

 

"Yapma !!"

 

"Merak etme ayrıntılarını fazla anlatmam "

 

Çağrının kızarmış yüzüne birde çaresizlik eklendi. Ortada dönen muhabbeti anlamasam da Çağrıya zarar vereceğini biliyordum .

 

"Biliyorsun Zeynep Çağrı yakışıklı bir adam "

 

Çatık kaşlarla ona bakarken Çağrıya kaydı yeniden bakışlarım. Gözleri kızarmıştı .

 

"Hapishanede 5 yıl kaldığını da biliyorsun"

 

"Sus !! Yalvarırım sus !!"

 

Çağrının gözünden akıp benim içime kor gibi düşen göz yaşları benimde yanaklarıma bulaşmıştı . Ağlamayacağım demiştim bu şerefsizin karşısında ! Ama ağlıyordum işte .

 

"19 yaşındaydı hüküm yediğinde . O dört duvar arasında ne yaşadığını biliyor musun ?"

 

"Sus .."

 

Çağrının sesi sonlara doğru kısık çıkarken ağlaması da şiddetleniyordu . Ne yaşamış olabilirdi ki o dört duvar arasında ? Şevket yüzüne anlamlandıramadığım bir sinsilik takınıp konuştu

 

"Sadece kız çocukları mı tacize uğrar Zeynep ?"

 

Elimle ağzımı kapatıp Çağrıya baktım . Gözlerini kapatıp sessizce ağlıyordu . Taciz mi demişti ? . Yani Çağrı... sustum . Devamını getirirsem aklımı kaçıracak gibi hissettim. Gözlerimden akan damlalar ellerime düşerken sustum . Dizlerim tutmuyordu . Ben duyduğumda bu kadar etkilenmişken o... Dizlerimin üzerine çöktüm bir anda . Şevket denilen pislik konuşmaya devam edecekken kulaklarımı kapatıp bağırdım

 

"Anlatma !!! Dinlemek istemiyorum , sus !!!"

 

Ama adam anlatmaya devam ediyordu . Ellerimi kulaklarıma daha çok bastırıp duymamaya çalıştım . Ellerim kulaklarımdan çekilince şevket pisliğine baktım .

 

"Sizi yaşamakla cezalandırıyorum . Şimdi kalkın bu enkazın altından "

 

Diyerek ellerini kollarımdan çekip ayağa kalktı . Bakışlarım Çağrıyı bulduğunda donuk bir şekilde karşıda ki duvara bakıyordu . Bunları yaşamış olmazdı değil mi ! Bu kadarı da çok fazlaydı !Şevket denilen adi herif son kez Çağrıya bakıp bizi bir yangının içinde bırakıp gitti.

 

Şimdi her yer yıkık döküktü .

 

Şimdi her yer yaralı !

 

Dizlerimin üzerinden kalkıp Çağrının yanına gittim . O sadece karşı duvara bakmakla yetiniyordu . Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp ağlamamı bastırdım . Arkasına geçip ellerini çözmeye çalıştım . Sanki çözdüğüm düğümler yeniden dolaşıp bağlanıyordu . Gözlerimden düşen bir damla yaş onun ellerine döküldü . Ellerini çözdüğümde iki yana düşüp sallandı . Bir ceset gibiydi. Dizlerimin üzerinde karşısına geçip ellerimi bacaklarının üzerine koydum . Hala bir tepki vermiyordu

 

"Çağrı.."

 

"Çağrı..."

 

Elimi kaldırıp yanağının üzerine koydum .Şoka girmiş gibi hiç bir tepki göstermiyordu .Gözlerinden dudaklarına bir damla yaş süzüldü. Tam o esnada içeriye Sarp girdi . Bize bakınca durdu bir an . Onu umursamadan tekrar Çağrıya döndüm

 

"N'olur kendine gel "

 

Bir damla yaş daha süzüldü gözlerinden . Sarp kollarımdan tutup ayağa kaldıracakken onu geriye ittim . Bana anlamaz gözlerle bakarken tekrar dizlerimin üzerine çöküp Çağrıya döndüm .

 

"Çağrı .."

 

Sarp umursamaz bir şekilde konuştu

 

"Neyi var ?"

 

Çağrı kendine gelip bakışlarını Sarpa çevirdi . Sonunda bir tepki vermişti fakat yüzünde ki ifade korkmama neden oluyordu . Yüzü kireç gibiydi .

 

"Onu götür buradan "

 

Sarpa söylediği şeyden sonra ayağa kalkıp merdivenlere yöneldi . Ben ise kalbimde sızlayan yara ile arkasından bakakaldım . Kolumun üzerinde bir el hissedince yan tarafıma döndüm

 

"Hadi gidelim "

 

Başımı çevirip bir daha merdivenlere baktım . Ya intikam diyerek Sarpla beraber bu kapıdan çıkacaktım yada ke

ndimi merdivenlere atıp kalbimin dinmek bilmeyen sesini dinleyecektim .

 

Kolumu Sarpın elinin arasından çekip merdivenlere baktım .

 

"Ben buraya aitim "

 

 

 

 

 

Loading...
0%