@tugba_zeycel
|
GİRİŞ
O Elçin, şimdi onun hayatına konuk olacaksınız. Hayatının nasıl bir anda değiştiğini bu yazılara değen gözlerinizle okumaya başlayacaksınız ama öncesinde gelin biraz konuşalım.
Eminim sizlerde Elçin gibi istediklerinizi elde edebilmek için annenizin eteklerine yapışmışsınızdır. Biz o yaşları geçtik demeyin. Bizler hala onların kuzularıyız. İşte Elçin de bir kuzu misali yapışmıştı annesinin eteklerine ve dökmüştü dilinden istediği şeyi. Tek istediği arkadaşları ile gönlünce bir tatil geçirebilmekti. Ve bunu başarmanın ilk adımını atmış, zorda olsa anneden izni kopartmıştı. Şendi Elçin'in içi, gözlerinde parıldayan hayalleri gerçeğe karışıp geliyordu. Ama o parıltıyı kara gölgeler bir bir söndürmüştü. Elçin o kısacık tatilde hiç olmadık bir işin suçlusu ve mahkumu olmuştu. Hayalleri suya düşmüş, gönüllü kırıktı. Alper hem o mahkumiyetin emrini veren hem de Elçin'in kalbine taht kuran kişiydi. Ne tuhaf öyle değil mi?
Aşka gel demediğimiz gibi git de diyemiyorduk. Tolga'nın çocukluğundan beri kalbinde yer eden Elçin aşkı gibi. Git dedirtmedi ona da dili. Yaktıkça yaktı Tolga'yı, en sonunda etrafını saran ateşten çember ile kalakaldı. Elçin'in dostane sevgisi onun aşk ile yanan kalbini kor etmişti.
Üç yanan kalp. Nasıl olacak bu iş dediğinizi duyar gibiyim, evet kolay olmayacak. Ama sevgi hiç bu kadar acı, hiç bu kadar tatlı olmamıştı.
|
0% |