@tugbalal
|
Günler bir birini kovalıyor sanki, zamanı tutabilene aşk olsun Neyseki hayatımda bu aralar her şey yolunda ilerliyor . Timdekiler beni kabullendi sanırım. Yüzbaşı da artık eskisi gibi değil , en azından benim olduğum yerlerde surat asmıyor ,yada gereksiz laf sokma çabasına girmiyoruz ikimizde. Ne yalan söyleyeyim bu gergin ortam beni fazlası ile rahatsız ediyordu. Yinede arada aşılamayan duvarlar var. Bunun farkındayım. Umarım işin sonunda o duvarların altında kalan ben olmazdım. Karargaha doğru giderken yan kaldırımdan gelen sesle başım o tarafa döndü. Gördüğüm şey ile gözlerim yine fal taşı gibi açıldı. Ama sen çok tatlısın **** hepimiz oturmuş masada tatlı tatlı duran yavruya bakıyorduk. "Yalnız komutanım Alparslan komutanım görmesin bunu" Diye söze başladı Ateş "Niyeki?" "Valla geçen sene bu Dursun köpek almak istedi de komutanım izin vermedi. " "He ya bayağı kızdı. Hatta Köfte'yi de sürgün etti ya resmen" Gözlerim bu defa Dursun'a kaydı ama bayağı ciddi bunlar. "Abi gerçekten gönderir mi?" "Valla civciv köpeği istemediğini bende duydum nedenini bilmiyorum " "Belki kedi seviyordur " Sinan bana sen adam olmazsın bakışı attı. Sonrada ona doğru paytak paytak giden yavruyu kucağına aldı. Dudaklarım büzüldü. Ne vardı kalsaydı. Bakardık biz ona "Dikkat" Verilen komutla hepimiz ayaklandık. Heyecandan elim ayağıma dolaştı. Kediyi parkamın içine sokmuş bulundum. "Hayırdır gençler, eğitimi unuttunuz mu?" "Yok komutanım ,bizde tam ondan bahsediyorduk. " "Keşke zahmet edip gelseydiniz Ali, malum eğitime siz geleceksiniz o size gelmez " "Yok komutanım ben şey etmek için şey ettim. " "Sen şey etme aslanım, on dakika içinde hepinizi eğitim sahasında istiyorum, anlaşıldı mı " "EMREDERSINIZ KOMUTANIM " Tam arkasını dönmüştü ki miyav diye cılız bir ses işitildi. Yavaşça arkasını döndü hepimiz üzerinde gözlerini gezdirdi. Sanırım yanlış duyduğunu sandı . Tam tekrar hareketlendi aynı ses tekrar duyuldu. "Kimden geldi o ses" Etrafımdakilere yardım edin bakışları attım. Neyseki yardımıma Ateş yetişti. "Benden komutanım " "Senden?" Tek kaşını kaldırıp ona baktı. Bu defa araya Ali girdi "Midesinden arada geliyor öyle komutanım " Keşke hiç girmeseydi dedim o an. Ama daha kötüsü de oldu "He ya komutanım arada organlarımız farklı sesler çıkarıyor böyle, mesela benimkide arada horoz gibi öter durur biliyor musunuz. " "Ne saçmalıyorsunuz oğlum siz?" Ve bir miyavlama sesi daha, bakışlarını bana çevirdi. "Lâl" "Komutanım " Şirince sırıttım. Birkaç adım daha atıp tam dibimde durdu. Başımı yukarı kaldırıp alttan ona bakmaya başladım. "Sen açıklamak ister misin?" "Neyi " ve bir miyavlama daha "Bunu " "Açıklamasam" "Yok yok bence sen açıkla, hatta bak ne diycem burası fazla sıcak değil mi parkını çıkarsana, değil mi arkadaşlar?" Tek kaşı havada hepimize baktı "Yok komutanım hava çok soğuk " " Devrem doğru söylüyor komutanım valla biz donuyoruz " "Soba mı yaksak abiler" "Hepsine aynen katılıyorum komutanım, hem ben biraz hasta gibiyim çıkarmayayım üstümü " Herkes bir ağızdan hasta olduğumu havanın soğuk olduğunu onaylayan sesler çıkarmaya başlayınca "Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz lan" diye kükredi. Bu defa bakışları tekrar bana döndü "Son defa söylüyorum Lâl fermuarını aç" Yutkunup Rıdvan abiden ve Sinan dan medet umdum ama "Hiç boşuna onlara bakma sana yardım edemezler " El mahkum yavaşça fermuarı ortaya kadar imdirdim yavruda başını hemen dışarı çıkardı şuan tam anlamı ile kanguru gibi taşıyordum onu ,yine dudaklarımı kemirdim ve gelecek olan cezayı bekledim. "Bu da nerden çıktı " "Sabah gelirken yolda buldum. Annesi terk etmiş. Komutanım daha bebek" Derin bir nefes verdi . "Tamam kalsın burda" "Nasıl yani? Kızmadınız mı?" "Kızdım ama kediye değil? Sabahtan beri uğraştırıyorsunuz ona kızdım " "Hep bu Dursun yüzünden komutanım geçen köpek istemedi bunuda istemez dedi korkuttu bizi" Lafı ağzımdan aldı Rıdvan abi "E ama komutanım almadınız ya ben ondan dedim" "Lan oğlum ,delirtme beni getirdiğin narkotiğin köpeğiydi. Senden sonra aramalarda fino gibi takılmış köpek, iki günde evcilleştirdin. Keyfimden mi yolladım " Hepimizin bakışları ışık hızında Dursun 'a döndü o ise bize yavru köpek bakışları atıyordu. Ama yemezler ben sana sonra gösteririm. "Ee komutanım adı ne olacak timin yeni üyesi sayılır isim bulmak şart " Bakışlarım Ali ye döndü haklıydı "Bence kont olsun " dedi Dursun Gözlerim açık ona baktım "Yok daha neler köpek ismi o devrem olmaz o, bence boncuk iyi" Ateş'in dediği de fazla sıradan "Eee isimsiz mi kalacak hayvancağız " Bakışlarım bu defada Sinan a döndü . "Bulan Lâl isiminide o koysun " Dedi yüzbaşı hala dibimdeydi ve üstten üstten bana bakıyordu. Bende biraz düşündüm en son ona uygun bir isimde karar kıldım "sakız olsun, baksanıza sakız gibi bırakmıyor " Yüzbaşı bir adım daha yaklaştı sakızın ensesini okşadı "O zaman hoş geldin sakız " Yavruya karşı gerçekten şefkat doluydu ve bu onu benim gözümde bir tık daha yükseltti ne yalan söyleyeyim
Eğitim alanında kan ter içinde koşup sürünüyorduk. İşin ironisi ise yüzbaşı şuan parkasındaki sakızla beraber bir elinde çayı bizi izliyor, tabi,sabahki saçma muhabbetimizin bedeli bu olmuştu neyse bu ceza ile iyi yırtmıştık...
|
0% |