@tugbalal
|
Bu sabah ki eğitim ve cezadan sonra Alparslan yüzbaşı birde üstüne bi ton dosya işi kitlemişti hayır, hep o Dursun yüzünden ama ben ona yapacağımı bilirim , zaten açım... Üzerimi değiştirir değiştirmez mutfağa geçtim en hızlı makarna pişer diye onda karar kıldım. Yemeğim pişince sofraya kuruldum. Tam başlıyordum ki kapı çaldı . Kapıyı açınca Ali karşımda sevimli sevimli sırıtıyordu. "Hayırdır Ali" "Şey, komutanım, bizimkiler beni evden attı da birazcık ,sinirleri geçene kadar sizde biraz otursam, dışarısı soğukta." "Tabi geç içeri " Onu içeri alıp kapıyı kapattım "Yemek yedin mi?" "Yok valla komutanım , açım ne yalan söyleyeyim " Tebessüm edip mutfağa buyur ettim
"Bende tam yemek yiyordum ,kaynanan seviyormuş geç bakalım " Ali'nin yemeği görünce gözleri parıldadı Yemeklerinizi afiyetle yedik şimdi ise salonda çaylarımızı içiyorduk "Söyle bakalım neden kaçtın evden" "Bulaşık sırası yüzünden " Söylediği şey ile kahkaha atmaya başladım "Gülmeyin ,komutanım valla bohçamı alıp Sinan abiye taşınacam, evde değildi normalde ilk ona giderdim" "Tamam tamam gülmüyorum, anlatmaya devam et ayrıca ne zaman istersen gel" Söylediğim ile rahatlamışa benziyordu. "Komutanım normalde bulaşık sırası var evde ama Ateş komutanım iki gündür sıra onda olmasına rağmen yıkamadı e hali ile bayağı birikti şimdide bana kitlemeye çalışıyor bende kaçtım, böyle söyleyince kocaya kaçmışım gibi oldu" Dayanamayıp bir daha gülmeye başladım "E ama komutanım hani gülmeyecektiniz?" "Tamam tamam sustum, çay dolduruyorum ben " Ben mutfağa geçerken onunda telefonu çaldı Çayları doldurup tekrar içeri geçtiğimde ise söyleniyordu "Hayır abicim ,yıkamam bana ne " Karşı tarafı biraz dinledi "O da sizin probleminiz ben mi davet ettim komutanları " Sonrasında telefonu kapatmıştı "Ne oldu " "Bizimkiler Alparslan komutanım ile Sinan komutanımı çaya çağırmış ayıp olurmuş ,ama yemezler" "E söyle buraya gelsinler " "Olur mu ki" "Neden olmasın hemen şurası " O diğerlerine haber verirken bende buzluktan daha önce yaptığım kurabiyeleri ve börekleri çıkardım fırına attım Ali tek olunca marketten halletmiştik ama onlara ayıp olabilirdi. Bir yirmi dakika sonra kapı çaldı. Kalkıp kapıya baktım bizimkiler tam takım toplanmıştı "Hoş geldiniz " "Hoş bulduk komutanım " ilk Ateş ve Dursun girdi ardından Sinan ve Alparslan yüzbaşı da ayakkabılarını çıkarıp içeri geçtiler. "Kusura bakma bunlar bizi akşam maç var diye davet edip sonra buraya getirdi." "Estağfurullah komutanım ne kusuru zaten ben gelin istedim." Ateş ve Dursun 'a bakıp "Sizin benden çekeceğiniz var " "Neden ki komutanım " "Ne yaptık ki biz" Diye söylendiler gözlerimi onlara dikip "Bana bakın burda komutanınız olarak konuşmuyorum, ama Aliş'e karışanı paralarım " "Bizi şikayet mi ettin lan" "Ben olmayan bir şey anlatmadım, ama Eflal komutanım duydunuz valla söylerim " Sessiz konuştuklarını sansalar da hepsini duyuyorduk Alparslan yüzbaşı da artık bıkmış olacak ki "Yine mi evden attınız lan çocuğu " "Yok komutanım onlar atmadı ben kendim kaçtım " "Duydunuz kendi kaçtı biz bir şey yapmadık,dimi devrem " Dursun Ateş 'ten onay almak için bir yandan da bacağını çimdikliyordu Yüzbaşı artık nasıl bıktıysa Allah'tan sabır dilemeye başladı onlar sohbet ederken bende servis için mutfağa geçtim "Yardım edecek bir şey var mı" "Yok komutanım siz oturun " Alparslan yüzbaşı kapıya yaşlanmış bana bakıyordu bu elimin ayağımın birbirine dolanmasına sebep oldu neden heyecan yaptım ki şimdi ben elimdeki çaydanlık titriyor resmen "Ben en iyisi geçeyim , bir sakatlık çıkmadan " Göz kırpıp içeri geçti . Arkasından bende baka kaldım. Yine rezil oldum sanırım. Neden hep o varken böyle saçma olaylar olur ki Çay ve atıştırmalıkları servis edip yerime oturdum. Koyu bir sohbete kaptırmıştı herkes kendini Yüzbaşının bakışları yine benim üzerimdeydi ama diğerlerine çaktırmamayı başarıyordu. Bende yerimde rahatsız şekilde kıpırdadım bu dudaklarının yukarı kıvrılmasına sebep oldu. Bir süre böyle devam etti. Ortamda telefon sesi yükselince herkesin bakışları yüzbaşıya döndü "Emredin komutanım " Bir süre karşı tarafı dinledi "Emredersiniz " Bize dönüp "karargaha gidiyoruz hemen" Bizde hemen ayaklandık üzerime montumu aldım yolda Rıdvan abide aranmıştı. Bakalım bu defa bizi ne bekliyordu.....
|
0% |