@tugbalal
|
Sabah yine odanın tavanı ile bakışıyorum. Yeşile mi boyasam acaba, yok ama ya boğar ,mavi belkide ,yoksa beyaz iyi miydi. Alarm yine çalmaya başladı bundan önce dört defa ertelediğim için artık kalkmam şart her ne kadar istemesemde mecburum derin bir nefes alıp yerimden doğruldum üzerime formamı giyip karargaha gitmek için yola çıktım Tamam tamam sakin, plan basit olabildiğince yüzbaşı ile yan yana gelme gelsende yalnız olmamaya dikkat et bordo beresin kızım sen nelerin üzerinden geldin buda bişey mi... "Lâl" Ve benim kalbim depara kalkar arkama dönüp hemen hazır ola geçtim birazda paniklemiş olabilirim tabi "Emredin komutanım " "İyi misin sen" "Evet, neden sordunuz ki" "Ne biliyim sabah hemen arkandan çıktım bayağı seslendim ama duymadın nereye daldın bu kadar" (Senden kaçma planlarına) "Ha öylemi, duymamışım " Ama ben bu şekilde paniklersem adam inanmazki "İyi olduğuna emin misin? hasta mısın?" Elini anlıma koyup ateşimin olup olmadığını kontrol etti dokunmasan olmaz mı çünkü heyecandan bu defa da yüzüm cayır cayır yanıyordu hemen geri çekildim. Eli boşluğa düştü oda neye uğradığını şaşırdı. "ocakta çocuklarım var" Dedim mi ben onu, yüz ifadesinden dediğimi anladım , arkama bakmadan hızla uzaklaştım Allah 'ım... Benden size tavsiye daha kötü ne olabilir diye sakın kendi kendinize dahi yakınmayın çünkü Allah merakınız gideriyor tıpkı şuan olduğu gibi Karagaha koşar adım ilerledim. ***eğitim alanında hepimiz ip gibi dizilmiştik , sırayla koşmuş ,sürünmüş , şınav çekmiştik Şimdide barfiks için eşleşecektik Ve eşleşmeyi yüzbaşı yapacaktı tek umudum onla değilde başkası ile eşleşmek ama kurduğu cümle ile hayat birkez daha bana bir tarafları ile güldü. "Lâl sen benlesin " Çaresiz ona doğru ilerledim Ateş Dursun ile Ali Sinan ile eşleşmişti Rıdvan abi ise ayaklarına ağırlık bağlamış eğitimine başlamıştı bile Yüzbaşının dibine kadar ilerledim kollarımı boynuna doladım bacaklarımıda beline sardım benimle yukarı doğru kollarını barfiks çubuğuna doğru kaldırdı ve tutundu o barfiks çekmeye başlayınca bende onunla beraber yukarı aşağı hareket etmeye başladım. Yüzlerimiz arasında milim vardı bakışlarımı ondan kaçırdım ama bu defada boynuna denk geldi burnum boynuna değiyordu. Allah'ım bu nasil bir sınav sabahtan beri spor yapıyorduk ama benim bedenim yine buz gibiydi onunki ise bana inat ateş gibi sıcaktı insan bu kadar terlemişken neden kokmazdı . sakın adamın kokusunu içine çekme hemen anlar rezilliğin dizlerini bırak boyunu aştı ben kendim ile savaşırken "Lâl " "Hı" Dudakları yine kıvrıldı eğleniyordu benimle, başımı hafif ona çevirdim bu defa onun yüzü benim yanağıma denk geldi yorulmaya başlamamıştı bile nasıl bir güçtür bu, kahretsinki bu ona hayranlık beslememe sebep oldu duygular yetmezmiş gibi birde hayran olmak, ben nasıl baş edicem bununla Kendini benimle birlikte aşağıya bıraktı "Saçların , daha önce hiç bu kadar yumuşak bir saça rastlamadım " O öyle söyleyince elim istemsiz saçlarıma gitti. Sıra bendeydi simdi o bana ağırlık olacaktı bende barfiks çekecektim Boğazını hafif temizleyip "Benim biraz işim var ,sen Ali" Kaşları hafif çatıldı her ne diyecekse vazgeçti "Gel ben sana ağırlık ayarlayayım sen öyle devam et" "Peki" Annesini onaylayan çocuk gibi onaylamam hoşuna gitmişti İlerleyip birkaç kum torbası getirdi ve bacaklarıma bağladı sonrasında ise beklemeden arkasını dönüp gitti. Ben demin ne yaşadım ya Etrafa baktım Rıdvan abi ve Sinan bize bakıyordu bir onlara rezil olmadığım kalmıştı yüzlerine daha fazla bakmadım işime odaklandım ***öğleden sonra olmuştu sabahtan sonra odadan bir kez çıkmıştım ondada direkten döndüm resmen şimdi ise arka bahçede Sakız ile sohbet ediyordum... "Ben ne yapacam Sakız?" "Miyav" "Öyle deme keyfimden yapmıyorum ya ben" "Miyav" "Benle eğleniyor diyorum" Ne yaptığımı fark edince bu defada kendi kendime kızdım (ne yapıyorum ben ya) Sakız aşağıdan bana boncuk boncuk bakıyordu. Kucağıma alıp başını sevmeye başladım. Yüzüme doğru bir bardak çay uzatıldı başımı yukarı doğru kaldırdım. Yüzbaşı! "Çay seviyordun sanırım " "Evet, yani seviyorum " Ben bardağı alınca bankın boş kısmına oturdu "Dinliyorum " "Anlamadım " "Dinliyorum dedim anlat bakalım " "Neyi anlatayım, komutanım " "Masal anlat Lâl " Sanırım adamın gerçekten sabrını sanıyordum gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı kendini sakinleştirmeye çalıştı gözlerini açıp tekrar bana döndü "İki gündür benden neden kaçmaya çalıştığını anlatmanı istiyorum Lâl " Sakın itiraf etme kızım , alayına inkar inat değil mi "Ben sizden kaçmıyorum ki" "Ha bana öyle geldi" "E yani" "Sabah koridorda beni görünce yönünü değiştirmen tesadüf yani" "Ben sizi görünce yön değiştirmedim ki o yöne gidecektim" "Döndüğün koridorda sadece erkekler tuvaleti vardı Lâl zaten sende fark edip aynı hızda odana koştun " Bakışlarımı yere indirdim gerçektende yapmıştım, utancımdan zevk alıyordu resmen ,karşısında kıvranmam hoşuna gidiyordu dudaklarımı o kadar dişledim ki neredeyse kanatacaktım Tebessümü dahada genişledi "Eee çocukların nasıl " Bu defa şaşırıp kaşları çatılan ben oldum. "Anlamadım , ne çocuğu?" "Şu Sabah ocakta unuttuğun çocukların " Gözlerim açılabildiği kadar açıldı. Dudaklarım balıklar gibi açılıp kapandı ne diyecektim ben şimdi "Ateş'ler beni bekliyor ben gidiyim" Yüzünü bana yaklaştırdı yanağı yanağıma değiyordu kulağıma eğilip "Şu merkeze gönderdiğim Ateş mi? Kaçmaya devam et Lâl bakalım ne kadar kaçacaksın " Yüzüne bakıp yutkundum . Ayağa fırladım ve ordan kaçmaya başladım en son arkama bakma gafletinde bulunduğumda arkamdan başını hafif sağa sola oynatıp gülüyordu. ***saat gece yarısını henüz geçmişti ki kapım hızla çalındı. Kapıyı koşarak açtım yüzbaşı karşımda yeni uyandığı belli olan hali ile duruyordu "Yarım saate karargaha gidiyoruz" "Emredersiniz " Hızla içeri gidip hazırlanmaya başladım anladığım kadarı ile kötü şeyler olmuştu, umarım kimseye zarar gelmeden bu işinde üstesinden kalkardık Allah yardımcımız olsun ....
|
0% |