Yeni Üyelik
63.
Bölüm

63. Bölüm

@tugbalal

EFLAL KARCA

Üç gün , hayal gibi geçen üç gün geçirmiştik.

Onunla beraber olmak hayal gibiydi. Şimdi ise gerçek hayata geri dönme vaktiydi.

El ele apartmanın içine girdik .

"Yüzbaşı "

"Efendim güzelim"

"Şimdi biz evlendik ya"

"Evet bebeğim"

"Geçen sordum, sonra bakarız dedin. Şimdi bizimkilere ne diyecez"

"Annemi ben hallederim de albaya anlatırken kocana yardım edersin diye düşünüyorum"

"Yani ederim de , Sevgi teyzeye anlatabilecek misin?"

"Aşk olsun meleğim , kocanın Yüzbaşı olduğunu unutuyorsun. Senin kocan dağları dize getirir. Annemden korkacak değilim ya."

 

******

"Gel buraya eşeoğlu eşek, uzun zamandır anne terliği yememiştin belli ki tadını unutmuşsun."

"Ya anacım ayıp oluyor bak"

Sevgi teyze elindeki terlikle Alparslan'a yaklaşınca o masanın diğer tarafına doğru kaçtı.

"Dur durduğun yerde delibozuk. Ben sana göstericem ayıp neymiş"

"Anacım gelininin yanında bari yapma"

Sevgi teyze elindeki terliği kafasına doğru fırlattı. Valla ilginçtir tamda on ikiden vurdu.

"AHHH kafam bu nasıl terlik , mermi yesem bu kadar acımaz"

"Sen hala konuşuyor musun?"

Diğer ayağındaki terliği çıkarıyordu ki Alparslan son hız kapıdan dışarı koştu. Bende arkasından kahkahalarla gülüyordum. Bakışları bana kayınca yerime sindim. Ne mi oldu?

Yarım saat önce Sevgi teyzeye gelmiştik. Ve benim biricik kocam pat diye biz imam nikahı kıydın demişti. Tabi Sevgi teyze ve Fulya önce bir şoka uğramıştı. Sonrasında üstündeki şoku atlattıktan sonra eline terliği almıştı. Ve son on dakikadırda masanın etrafında kovalıyordu. Demek ki neymiş Yüzbaşı da olsan annenden korkuyormuşsun.

Tiripli bir şekilde gelip yanıma oturdu. Başını öbür tarafa çevirdi. Ya ama kıyamam ben sana.

"Sevgi teyzeeem."

Yüzünü bana dönmedi.

"Canım teyzem . Ama ben ne yaptım.?"

"Bir de soruyor musun. Pat diye gelip evlendik diyorsunuz. Daha ne olsun. "

Elini avuçlarımın arasına aldım.

"Ama teyzem bizim yarınımız yok ki acelemiz bu yüzden."

Yüzünü bana döndü. Sanırım şimdi onun gönlünü almak bana düşmüştü.

"Size karşı olan mı vardı kızım. Ne bu aceleniz. "

"Teyzem , her gün kurşunlar tepemizden geçiyor. Daha birkaç gün önce öleceğimi düşünmüştüm. Sevgi teyze biliyor musun Alparslan geceleri sürekli kalkıp nabzımın atıp atmadığını kontrol ediyor. Ben yüreğimde her an sevgilimi kaybedebileceğim korkusuyla yaşıyorum. Ölüm her an tepemizdeyken acele eden sence biz miyiz."

Şefkatle baktı yüzüme.

"Sen dua et hastasın. Yoksa o terlikten sende almıştın payını."

Beni kolunun altına alıp sarıldı. Fulyada bana gülümseyerek göz kırptı. Ucuz yırttın dermiş gibi bakıyordu.

Bende kollarımı beline sardım.

"Ee madem nikahı kıydınız sende artık teyze demezsin. Benim gayrı iki kızım var."

Gözlerim doldu. Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Başımı olumlu anlamda salladım.

"Teşekkür ederim , anne"

Bu kelime dilimden dökülmeyeli ne kadar uzun zaman olmuştu. Tekrar ona kollarımı dolayıp sarıldım.

"Kıskanıyorum ama"

"Gel buraya sende deli kız"

Fulyada gelip diğer taraftan bize sarılmıştı.

"Bana gelince terlik kızlara kucak, nerde bu adalet."

"Bana bak delibozuk diğer terliğim hala duruyor."

"Tamam sultanım bişey demedim. "

Bizde bu haline gülmüştük.

"Bir yere mi gidiyorsun "

"Karargaha gidiyorum"

O kapıya doğru giderken bende peşinden gittim. Tam çıkacakken kolundan tuttum.

"Bir şey mi oldu?"

"Aramızda hayin olduğunu düşünüyordum ya"

Başımı olumlu anlamda salladım. Bakışlarım yüzünde dikkatle dinliyordum.

"Sanırım kim olduğunu bulduk. Yanılmamışım"

Meraklı bakışlarımı cevap verdi.

"Semih"

Gözlerine kitlendim.

"Bir halt olduğu belliydi o şeresizde "

"Ben zaten şüpheleniyordum. Ama kanıtım yoktu. Sanırım artık o da var"

Tam çıkarken. Tekrar kolundan tuttum.

"Yüzbaşı "

"Yüzbaşının canı "

İki elini yanaklarıma koydu.

"Dikkat et olur mu?"

"Hatunum beni merak mı edermiş?"

Başımı yana eğdim

"Alparslan !"

"Merak etme bebeğim sağ salim sana gelicem tamam mı."

Anlımdan öpüp çıktı. Benimse yüreğim buruk arkasından baktım.

Daha fazla kapının önünde durmadım. İçeri geçtim. Sevgi anneler bana bakıyordu. 'Anne ' ne güzel bir kelime..

"Sevgi anne?"

"Söyle annem"

"Şeey, yüzbaşının en sevdiği yemek ne acaba "

Yüzüme gülerek baktı.

"Hayırdır yengecim, abimin kalbine giden yola dört şeritli otoban mı döşüyorsun."

Fulyanın Söylediği ile utangaç bir gülüş sardı yüzümü. İyice yeni gelin olmuştum.

"Soğan dolması sever"

Anladım anlamında başımı sallayıp mutfağın yolunu tuttum. Ee akşama yüzbaşıya ziyafet hazırlamam gerekiyordu.

İşe önce soğanları soyup haşlamakla başladım. Sonrasında içini hazırlamaya başladım.

Akşam olmak üzereydi. Yemekler hazırdı. Ben yemek yaparken bir ara Sevgi teyze mutfağa gelmişti. Yemeği kendim yapmak istediğim için sadece kısa bir sohbet etmiştik. Sonrasında Fulya ile biraz şakalaşmıştık. Kocamın ailesi diye demiyorum ama gerçekten görümcemde kaynanamda birtaneydi. Sofrayı hazırladığımızda kapı çalmıştı. Hızla aynanın karşısında üzerimi düzelttim. Bayağı heycan yapmıştım. Sonuçta karısı olarak ilk defa karşılayacaktım.

Kapıyı açtığımda gülen gözleri ile karşılaştım.

"Hoş geldin"

"Bu eve geldiğimden beri hiç bu kadar hoş bulmamıştım."

Ayakkabılarını çıkardı. Arkasından içeri girdi. Kollarını belime dolayıp beni bağrına bastı. İşte yaşamak buydu.

"Kızım Alparslan mı geldi."

İçeriden Sevgi teyzenin sesi geldi.

"Evet anne"

Cümlemle şoka girdi. Bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Ne oldu?"

"Sen demin anne mi dedin?"

"Evet dedim. Annem sonuçta"

Gülüşü daha da büyüdü. Bakışlarında ne kadar güzel duygu varsa hepsi bir olmuştu sanki.

"Annen elbet."

Beni kendine çekip tekrar sarıldı. Onun yada benim yoktu artık. Hayatımızda neyimiz varsa ikimizindi. Ve şimdi onun sayesinde benimde bir ailem olmuştu.

"Hadi yüzbaşı, yemek hazır elini yıkada yemek yiyelim"

"Tamam bebeğim sen geç ben geliyorum."

Ben içeri geçerken o banyoya doğru gitti. Herkes masaya geçmişti . Alparslan'ın gelişi ile servise başladım.

"Anacım döktürmüşsün. Soğan dolması mı o?"

Parlayan gözlerle yemeklere bakıyordu. Bir dolmayı çatala alıp tekte ağzına attı.

"Off , ellerine sağlık anacım, çok güzel olmuş."

"Afiyet olsun da yemekleri bu gün Eflal kızım yaptı."

Bakışları bana döndü.

"Ellerine sağlık güzelim çok güzel olmuş."

Öyle bir bakışı vardı ki utanmıştım.

"Afiyet olsun"

Kapının sesi ile Fulya ben bakarım diye ayaklandı. Bir kaç dakika sonra Ali,Dursun ve Sinan içeri girdi.

"Hayırlı akşamlar. "

Dedi Sinan.

Peşinden Ali geldi.

"İyi akşamlar komutanım."

"Oo kaynanamız seviyormuş komutanım "

Diye en son geldi Dursun. Ve tabi davet beklemeden sofraya kurulmuştu.

Yüzbaşı onlara her an dalacakmış gibi bakıyordu.

"Bakma öyle çocuklara , ben çağırdım yemeğe. Ev yemeği geçsin boğazlarından kuzularımın"

"Kuzu mu? Bunlar mu kuzu? Bunlardan olsa olsa katır olur ne kuzusu"

"Sus bakayım. "

Sevgi annemin haşlaması ile mecbur susup yemeğini yemişti.

"Ee komutanım kaç gündür yoktunuz nasıl geçti tatil"

Dursunun kurduğu cümle ile yemeğim boğazımda kaldı. Alparslan'ın öldürücü bakışları ona döndü. Diğerlerinden çıt çıkmadı. Herkesin bakışları birbirine kaydı. Etrafta ölümcül bir sessizlik vardı.

"Yiyin yemeğinizi hadi"

Sevgi annenin cümlesi ile herkes yemeğine devam etti ama anladığım kadarı ile Dursun bu defa fena yanmıştı.

Ki beklediğim atak bir kaç dakika sonra yüzbaşıdan geldi.

"Dursun "

"Emredin komutanım "

Korku dolu bakışlarını Alparslan 'a çevirdi. Vah vah geçmiş olsun kardeşim. Hep o çenenin günahını çekiyorsun.

Hepimiz acıklı bakışlarla bakıyorduk.

"Yarın bizim Garip ile Mayın'ın dişlerini fırçala aslanım. Yazık."

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bizim kışlada ki narkotik köpeklerinin dişlerini mi fırçalatacaktı.

"Kokomutanım!"

"Hatta bence elin değmişken sen onlara banyoda yaptır. Ama kurulayıp taramayı unutma. Hasta olmasınlar"

Sanırım Dursun konuştukça ceza artacaktı. O da anlamış olacak ki

"Emredersiniz komutanım "

Hepimiz afiyetle yemeğimizi yemiştik. Yaptığım yemekler beğenilmişti. Ve bu beni çok mutlu etmişti. Hepimiz çaylarımızı içmiştik. Yavaştan herkes ayaklanmıştı. Bende ayaklanınca

"Sen nereye bebeğim?"

"Bilmiyorum ki, şey ben kendi evimde mi kalsam acaba"

"Olmaz!"

"Ama Alparslan..."

Ben sözümü bitiremeden Sevgi annenin sesi duyuldu.

"Delibozuk haklı kızım olmaz sen burda kalacaksın."

Bakışlarını Alparslan'a çevirdi.

"O gidecek"

"Ne"

"Ne"

İkimizde aynı anda konuşmuştuk.

"Beni duydunuz , Eflal kızım burda kalıyor sende Sinan oğlumda kalacaksın"

"Anacım etme "

"Hadi bakalım sen önce resmi nikahı kıyda sonra gel."

Sevgi anne salona geçince bende kocamı uğurlamak için kapıya gittim ardından.

"Güzelim"

İki elini yanaklarıma koydu. Dudağım büzüldü.

"Ulan nikahı bastık yine karımızdan ayrıyız bu nasıl iş"

"Deme öyle , zaten senden ayrı yatmak çok zor geliyor"

"Kurban olurum sana , ama az kaldı. Allahın izni ile şu resmi nikahı kıyalım. Seni telli duvaklı gelinim yapayım sonra anamda ayıramayacak bizi."

Yüzüne gülümseyerek baktım.

"Seni çok seviyorum yüzbaşı "

"Bende bebeğim, bende canımın canı, nefesim."

Tam dudaklarıma yaklaşmıştı ki içeriden Fulya'ın sesi gelince uzaklaşmak zorunda kaldık.

"İyi geceler bebeğim."

"Sanada sevgilim"

O gidince bende arkasından sırtımı kapıya yasladım. Gülümsemem yüzümden hiç eksilmiyordu. Daha fazla kapıda durmadım. İçeri geçtim.

"Vedalaşabildin mi kocanla yenge"

"Fulyaa"

Sadece gülmekle yetinmişti. Bende gidip Sevgi annenin yanına oturdum. Kollarımı beline sarıp sarıldım. Kolunu omuzlarıma sarıp saçlarımdan öptü. Bu hareketi nedense bana kocamı hatırlatmıştı. Sanırım ben kocamı özledim. Biran önce sabah olsa bari...

 

Loading...
0%