@tugbalal
|
Gece eve geldiğimde bitik bir haldeydim. Elimi zile uzatıp çaldım. Saat epey geçti. İkinci çalıştan sonra ayak sesleri geldi. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı. Karşımda Fulya ve Sevgi annem vardı. Bakışları tüm bedenimde dolandı. Beni beklemiyorlardı. Kendi evimi bir ay önce time yeni gelen tim komutanına vermiştim. Fulya buraya yakın bir köy okuluna atanmıştı iki ay önce. Sevgi annemde onunla birlikte oraya taşınmak isteyince boşalan ev ona tahsil edilmişti. Duyduğumda yüreğim yangın yeri misali alev almıştı. Orası onun eviydi. Kimselere veremezdim. Bende kendi evimi boşalttırmıştım. Şimdi burda ben oturuyordum. Onlarında gitmesine izin vermeyince hep beraber burda kalmaya başlayacaktık. "Kızım?" Sevgi annemin şaşkın sesi doldu kulaklarıma. "Abla iyi misin?" Dolu bakışlarım yüzünde gezindi. "Anne" "Annemmmm" Gözlerimden yaşlar aktı. "Kızım kötü bir şeymi oldu?" "Anne benim hayatımda daha kötü ne olabilir ki?" Beklemeden sarıldım. Daha fazla konuşmak istemedim. Sesim kendime acı veriyordu sanki. Gece Sevgi annemle onun odasında onun yatağında yatmıştım. Herşey olduğu gibi duruyordu. Nasıl bıraktıysa öyleydi. Sadece kıyafetlerini biraz kenara çekip kendi kıyafetlerimi yerleştirmiştim. Sabah gözlerim gün aymadan açılmıştı. Yeterince ağlamıştım. Şimdi intikam vaktiydi. Sevdiğimi kalleşçe arkadan vuranlardan alacağım bir intikamım vardı. Hepsini kendi ellerim ile gebertecektim. Sabah Sevgi anne namaza kalktığında bende ayaklanıp formamı giydim. Kenarda duran formasına uzandı bir an elim. Yüzüme yaklaştırıp derince kokladım. Hafifte olsa kokusu duyuluyordu. Dolan gözlerime inat bakışlarım sertti. Kendimi toparlayıp evden ayrıldım... Karargaha geldiğimde önce babamla konuşmayı bekledim. Bizimkileri daha görmemiştim. Ben yokken işler nasıl ilerledi bilmiyordum. Zaten beni gören tüm askerler çok şaşırıyordu. Geri dönmemi kimse beklemiyordu. Babamın geleceği saatte odadan ayrıldım onun odasının önünden geçerken kapıda yazan isim kalbimin sızlamasına neden oldu. YÜZBAŞI KARAN KIZILTUĞ Ona dair sanki ne kadar iz varsa silmeye çalışıyorlardı. Gözümden bir damla aktı. O sırada karşısında durduğum kapı açıldı. İçeriden uzun boylu açık kumral saçlı biri çıktı. Sanırım tim komutanımız oydu. O görmeden hemen sildim. Beni görünce bir an durakladı. Tam o sırada koridorda bir koşuşturma meydana geldi. Bizimkiler bana doğru koşar adım geldi. Hepsi etrafımda toplandı. "Komutanım. Gerçekten buradasınız?" İlk konuşan Ali oldu. "Yeminle burda" Dedi Ateş. "Duyduğumda inanamadım ama valla burda " diye devam ettirdi Dursun "Geri dönmene çok sevindik civciv" Rıdvan abiyi Sinan takip etti. "Çok özledik kardeşim. Hoş geldin." Boş bakışlarım karşısında deminki heycanları kaçtı. "Döndün değil mi bacım?" Ateş'in umutla bakan gözlerine daha fazla dayanamadım. "Döndüm kardeşim." Hepsi derince bir nefes verdi. Aralarından çok şükür nidaları yükseldi. Bakışlarımı tim komutanına çevirdim. Ve uzun zamandır yapmadığım şeyi söyledim. "Üsteğmen Eflal Karca Diyarbakır emret komutanım." Selam durduğumda oda rahat diye emir verdi. "Komutanım izninizle albayın yanına uğrayıp eğitime öyle katılıcam." Başı ile onaylayınca daha fazla oyalanmadan albayın odasına gittim. Beni gördüğüne hem şaşırmıştı. Hemde mutlu olmuştu. Lakin oda eski benden bir şey bulamadı. Soğuk bakışlarım karşısında elinden bir şey gelmedi. Ondan da izin aldıktan sonra bizimkilerin yanına gittim. Eğitim sahasındalardı. Bende üzerimdeki parkayı çıkarıp yanlarına geçtim. Karan komutan karşımıza geçip hepimizde gözlerini gezdirdi. "Akşam göreve çıkacağımız için bu gün sizi çok zorlamayacağım. " Sonrasında o önde biz arkasında önce koşmaya başladık. Şınavdı, mekikti , sürünmeydi derken eğitimler sona ermişti. Hangara gidip silahımı temizlemeye başladım. Ben gidince diğerleride ardımdan gelmişti. Olabildiğince beni yanlız bırakmamaya çalışıyorlardı. Karan komutan gördüklerine epey şaşırıyordu. Timdekiler adeta üzerime titriyordu. Ben ise duvar gibiydim. Şimdi o yoktu biz bizeydik. "Abim" Rıdvan abinin sesi ile bakışlarım ona kaydı. "İyi misin?" Başımı sadece olumlu anlamda salladım ne kadar iyi olabilirdim ki. Ama en azından benden tepki alabiliyor olmak onları mutlu ediyordu. Onlara bunu yapmaya hakkım yoktu. Ama elimden daha fazlası gelmiyordu. "Kardeşim. Keşke biraz evde dinlenseydin" Bu defa konuşan Sinan'a baktım. "Yeterince dinlendim. Şimdi intikam vakti." Öyle soğuk bir sesle konuşmuştum ki. Onlar bile benden çekinmişlerdi. Gelen hareket emri ile hepimiz piste gitmiştik. Tek sıra halinde yan yana albayın karşısına dizildik. "HİÇ BİRİNİZDE TEK BİR ÇİZİK GÖRMEK İSTEMİYORUM. ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN." "SAĞOL " "TİM HELİKOPTER BİN" Hepimiz tek tek bindik. Gideceğimiz yerde bir gurup terörist sınırdaki köylerden birini boşaltmaya oradaki türkmenleri yerinden etmeye çalışıyordu. Bizde onları etkisiz hale getirmek için emir almıştık. Helikopter iniş yaptığında teker teker inip köye doğru yürümeye başladık. Yaklaşık iki saatin sonunda köye varabilmiştik. Hepimiz mevzilenip onları beklemeye başladık. "Herkes yerini aldı mı" Hepimiz telsize doğru evet diye geri dönüt sağladık. Yaklaşık yarım saat sonra kulaklıktan Dursun'un sesi duyuldu. "Komutanım geliyorlar." Yaklaşmaları ile hepimiz hedefe kitlendik. "Ateş ilk atış sende. Sonrasında atış serbest. " Ateş'in ilk atışı yapmasının ardından önüme geleni indirmeye başladım. Ne yaparsam yapayım öfkem dinmiyordu. Gözüm dönmüştü adeta. Kafasını çıkaranın beyni parçalanıyordu. "Abiler iyiki karşı tarafta değilim." Diye Ali'nin sesi duyuldu. "Aynen kardeşim" Diye cevap verdi Dursun. "Hayır o değilde tam nişan alıyorum indiricem bakıyorum adam yerde." Ateş'e cevabı Sinan verdi. "O zaman sende daha hızlı olacan kardeşim. Değil mi bacım." "Aslanın eşide aslandır Sinan unutma" Söylediğimden sonra kimseden ses gelmedi. Bulunduğum mevkiye yakın bir terörist üzerinde bomba ile köye doğru koşmaya başladı. Hemen yerimden çıkıp ardından koşmaya başladım. "Üsteğmen dur . Yerinden ayrılma." Karan komutanın sesini duydum ama duymazdan geldim. Adamı ensesinden yakaladığım gibi yere fırlattım. Ben fırlatınca elindeki kumanda birkaç metre uzağına düştü. Ona doğru gidemeden bacağımdaki silahı çıkarıp kafasına sıktım. O sırada bizimkilerde bize doğru geliyordu. Karan komutanın gözlerindeki siniri görmemek için kör olmak gerekti. Öfkeli bakışlarını bana dikti. "Emre itaatsizliğinin cezasını karargaha gidince sorucam Üsteğmen." Hiçbir cevap vermedim. Sadece boş boş baktım. Evet yaptığım tehlikeli ve aptalcaydı. Ama zerre umrumda değildi. İşimizi bitirip karagaha gelmiştik. Şimdi hepimiz komutanın karşısında dizilmiş söyleyeceklerini bekliyorduk. Daha doğrusu bana vereceği cezayı. Bakışlarını gözlerimin içine dikti. "Ben kimim asker?" "Bozkurt timinin komutanısınız komutanım " "Belliki ast üst ilişkisini unutmuşsun. Benim rütbem ne Üsteğmen?" Lakin benden beklediği cevabı alamadı. "Senin üstün olduğumu kendi dilinle söyleyeceksin asker." "Siz benim komutanımsınız komutanım " "SANAA BENİM RÜTBEM NE DEDİM ÜSTEĞMEN?" Gözlerinin içine baktım. "Benden o kelimeyi ne siz nede bir başkası asla duymayacak komutanım. " "Asker yere yat ve şınav pozisyonu al" Emrini ikiletmedim. Hemen pozisyon aldım. "O YATARSA BİZDE YATARIZ KOMUTANIM " Diğerleride benimle birlikte yere uzandı. Bu onun daha fazla sinirlenmesine neden oldu. Büyük ihtimalle neden bu kadar inat ettiğimi düşünüyordu. Yaklaşık otuz şınavdan sonra kalkmamız için emir verdi. "Şimdi tekrar söyle , benim rütbem ne?" "Benim için tek bir yüzbaşı vardı komutanım. O yüzden istediğiniz her türlü cezayı verebilirsiniz. Ama yinede benden o kelimeyi duymayı beklemeyin." Bakışlarında duygu değişimi oldu. "Dağılın." Gelen komut ile hepimiz hangar kısmına geçip silahlarımızı bıraktık. "Ben , özür dilerim. Benim yüzümden ceza aldınız." Kısık sesim ile hepsi bana baktı. Hepsinin bakışlarında şevkat ve hüzün vardı. "Saçmalama civciv biz herşeyden önce kardeşiz." "Cezaya değil ama canını hiçe saymana kızdık bil." Sinan'a burukça baktım. Dursun gelip beni kolunun altına aldı. "Takmayasun sen, ceza nedu ki. Sen iste onun on kati çekeyim ha buraya." Başımı sadece omzuna yasladım. Beni yanlız bırakmamak için hepimiz birlikte karargahtan eve geçtik. Ve o günden sonra onlar her sabah ve her akşam bana evime kadar eşlik etti.
Bölüm : 12.12.2024 00:08 tarihinde eklendi |