Su dökülür toprağa bitkiler yeşersin diye , yağmur yağar mesela ağaçlar çiçek açsın meyve versin diye. Ve toprağa atılan tohuma can suyu dökülür hayat bulsun diye.

Lakin bu topraklarda her şey gibi buda farklı işler. Kan dökülür mesela, namahrem eli değmesin diye. Kızıla boyandı yerler, kurşun yağmuruna tutuldu tarih boyunca. Can verildi mesela ,çocuklar okula rahat gitsin, insanlar rahat uyusun,bebeklere umut dolu bir gelecek şanlı bir geçmiş kalsın diye...

Şuan hepimiz pür dikkat harekat odasında albayın emirlerini bekliyorduk. Güney sınırımızın doğusunda yapılan bir saldırıda dört askerimiz şehit edilmiş. Dört can dört yiğit , hepsi birer evlat ,bazısı belki baba, bazısı eş. Şimdi kara toprağa verilecek. Bir süre sonra herkes unutacak ,sadece aileleri hatırlayacak

Birde biz vardık unutmayacak olan. Silah arkadaşlarını her daim kalbinde taşıyacak olanlar. Ve elbet günü geldiğinde bizi hatırlayacak olanlar...

Albayın odaya girmesi ile hepimiz ayaklandık

"Rahat çocuklar"

Hepimiz yerimize oturunca oda konuşmaya başladı.

"Olanlardan hepinizin haberinin olduğunu biliyorum. İçinizde ne fırtınalar koptuğunu da, çünkü bilmenizi isterim ki benimde içimde aynı fırtınalar kopuyor. "

"Komutanım bu fırtınayı dindirmenin bir yolu var. Bunu sizde en az bizim kadar iyi biliyorsunuz "

Yüzbaşının sözleri aslında hepimizin dileğini kelimelere dökmüştü.

Çünkü hepimizin gözlerinde aynı ateş yanıyor İNTİKAM.

Albayda ne istediğimizin farkındaydı. Ve hepimizin beklediği kelimeler dudaklarından döküldü.

"Bozkurt ,iki saatiniz var. İki saat içinde tam teçhizatlı hepiniz helikopter pistinde olacaksınız. Geç kalan arkada kalır. Gidip onlara bu topraklarda istediklerini vermeyecegimizi gösterin. Hiç birinizde tek bir çizik dahi görmeyeceğim. ANLAŞILDI MI ASKER"

"EMREDERSINIZ KOMUTANIM "

Hep bir ağızdan emri anladığımızı onayladık.

Albay çıkar çıkmaz bizde hazırlık için dağıldık. Artık düşünmesi ve haline yanması gereken onlardı. Çünkü hiç kimseye acımaya niyetimiz yoktu. Ne sağ almamız gereken bir durum, nede alacağımız bir bilgi. Onlardan alacağımız sadece bir hiç uğruna heba ettikleri iğrenç canları. Bizimde vereceğimiz en fazla canımız. Onu da vatan uğruna seve seve veririz.

Iki saatin sonunda hepimiz helikopter pistinde hazır bekliyorduk. Albay bizi yolcu etmek için pistteydi.

"Allah yar ve yardımcınız olsun"

"SAĞOL "

"Asker helikopter bin"

Yüzbaşının emri ile hepiz tek tek helikoptere bindik. Dilerim hiç birimizin burnu dahi kanamazdı....