Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@tugbalal

Aylar oldu sevdiğim kardeş bildiğim insanları gözlerimin önünde şehit ettiler. Bense son dakika kurtarılmıştım.

Aylarca süre gelen tıbbi tedavi sonrasında devam eden psikolojik tedavi bitmeyen kabuslar peki tüm bunlar atlatmaya yeter mi yada unutmaya peki ben unutmayı istiyor muyum...

"sayın yolcularımız uçağımız Mardin hava alanına iniş yapmaktadır lütfe kemerlerinizi bağlayın"


uçağın iniş anonsu ile daldığım girdaptan çıktım.

Ben üsteğmen Eflal Karca uzun yıllar önce ailemi gözlerimin önünde yok ettiklerinde henüz beş yaşıma basmıştım. Bir konteynerın içinde annem babam ve onlarca kişi kurşuna dizilmişken aralarında bir mucize eseri sağ kalmış sonrasında ise bir Türk subayı tarafından kurtarılmıştım.

Şimdilerde ise ben yardıma ihtiyacı olanlara koşuyor. Bu vatana olan borcumu ödemeye çalışıyorum. Sanki yapabilirmişim gibi ...

Bir kaç gün önce tekrar göreve başlayabileceğim ve yeni görev yerim bildirilmişti. Son iki yıldır tek başıma dağlara çıkıyor herhangi bir time mensup olmuyordum. Son görevde yara almıştım. Şimdi ise yeni bir time üsteğmen olarak atanmıştım.

Yıllardır tek başıma hareket etmeye alışmış yanında yöresinde kimseyi barındırmayan biriyken şimdi alışmam zaman alacaktı...

Dağlarda kimse ismimi ,cismimi bilmez. Öğrenen de fazla yaşamaz, yaşarsa ben yaşayamam. Şimdi nasıl olacağını ben bile kestiremiyorum. Tüm bu düşünceler eşliğinde karargaha varmıştım bile. Nizamiyedeki askere kimliğimi gösterip içeri geçtim .

Koridorda bir askere albayın odasını sorduğumda beni inceledikten sonra ilerde ikinci koridorda sağdan ikinci kapı diye tarif etti. Kendimden emin adımlarla ilerledim kapıyı çalıp bekledim. Gir komutundan sonra yavaşça içeri süzüldüm oradaydı işte hiç değişmemiş hala kendinden emin, cesur ve hala güven dolu...

Bakışlarını bana çevirdiğinde

"Eflal Karca Diyarbakır emret komutanım "
Bakışlarından önce bir şaşkınlık ardından ise hep aşina olduğum şefkat geçti

"gel üsteğmen hoş geldin. Otur şöyle "


ben oturmayıp ayakta beklemeye devam edince dudağının bir kenarı hafif yukarı kıvrıldı. Sonrasında ise

"bu bir emirdir asker "diye tekrarladı .


karşısındaki sandalyeye usulca yerleştim.

"Tekrar hosgeldin üsteğmenim "

"sağ olun komutanım "

"Bilgin üzere burda bir time bağlı kalacaksın Bozkurt timi ,tim komutanı yüzbaşı Alparslan Karahanlı seni biraz zorlayacağından emin olabilirsin. Ama ben zamanla iyi anlaşacağınızı düşünüyorum. Sağlam asker ,hem o hemde diğer tim arkadaşların."

"Zorlanmaya alışkınım komutanım ki anlaşmasakta sorun değil benim için emir demiri keser."


Söylediğim karşısında hafif tebessüm etti bende sözlerime devam ettim.

"komutanım Kuzgunu bilecekler mi"

"Hayır bunu sadece sen ve ben bilicez üstlerden kesin gizlilik talimatı var."

"Emredersiniz komutanım "

"Şimdi , rütbeler şöyle dursun sen bir babana sarıl, özledik be kızım "


o ayağa kalkıp kollarını açtığında bende beklemeden ayağa kalkıp kollarının arasına sığındım

" bende çok özledim babam"


Bir süre öyle kaldık özlemim gözlerimden okunuyordu öz değildi belki ama babamdı işte candan babamdı.

Saatlerce cesetlerin kan kokusunun sardığı konteynerdan çıkardığı küçük kızdan elini çekmemiş kanatları altına almıştı. Öz kızı gibi sahiplenmiş bir babaydı. Benim babamdı.

Kapının sesi ile birbirimizden ayrıldık. Gir komutundan sonra içeri dev gibi bir adam girdi. Gerçi bu devasalık benim küçüklüğümden de kaynaklı olabilir. Askeri seçmelere ucu ucuna yetmişti boyum ve kilom minyon tipliydim.

Asker önce göz ucuyla bana baktı sonra albaya döndü

"Beni emretmişsiniz komutanım "

"Gel yüzbaşı sana yeni tim arkadaşını tanıtayım üsteğmen Eflal Karca time alışmasıda yardımcı olursun"

"Emredersiniz komutanım"

Sonrasında benimlede sözel olarak tanışmış onay alıp odadan çıkmıştı. Değişik adamdı vesselam.....


 

 

Loading...
0%