Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Karşılaşma

@tugbasoft

Hızlı adımlarla ilerliyordum otobüsü kaçırmamalıydım. Ben Erva Aksoy annem babam yok ölmüşler 23 yaşındayım yaşım ilerledikçe yurtta kalamayacağımı biliyordum hoş bu benim içinde iyi olmuştu kendime bir hayat kıracaktım.yeniden. birkaç haftadır bir restoranda çalışıyordum pek arkadaşım yoktu Ece vardı o ise birkaç aya ayrılacaktı düğün yapmak için para biriktiriyordu bende ev kiralamam ve bazı ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar para kazandıktan sonra okuluma dönmeyi planlıyordum tıp fakültesini yarıda bırakmıştım hoş bizim gibi kimsesizlerin okuduğu nerede görülmüş ki düşüncelerimden ayrılıp gelen otobüse bindim geç kalmıştım zaten hızlıca bir yere geçip oturdum restoran biraz uzaktı ormanlık bir bölgede bulunuyordu.

                           &

 

Hızlıca restorandan içeri girdim ve henüz müşterilerin gelmediğini gördüm mutfağa doğru gideceğim sırada karşımda eceyi gördüm elinde önlük ile bekliyordu kızmışmıydı? Ona doğru ilerledim ve "Ece" dedim. Bir anda boynuma atladı ve "idare ettim ama şef görmeden mutfağa koş" dedi önlüğü belime bağlarken gülümseyerek teşekkür ettim. O bana hem ablalık yapıyor hem de koruyup arkadaşım oluyordu. Mutfağa girdim ve hemen bulaşıklara koyuldum umarım yokluğumu fark etmemişlerdir. Bulaşıkları yıkamaya devam ederken "erva" diyen bir ses duydum bu Yusuf şefin sesiydi her ne kadar şef desemde bana abilik yapıyordu beni farklı görse de! yeşil gözlerim onun kahveleriyle kesiştiği sırada konuşmaya başladım."E-efendim?" Bana biraz daha yaklaştı ve"sabah göremedim seni" dedi sorgulayıcı bir sesle "mu-mutfak" diyerek gevelemeye başladım asla yalan söylemeyi beceremezdim.

"Anlamadım" dedi. Çoğu bölümde çalışıyordum. Mutfak,garsonluk,temizlik... Derin bir nefes aldım."Mutfaktaydım şefim o yüzden görmemişsinizdir" dedim ve işime döndüm. "Garip" diyerek çıktığı sırada arkadan halime ablanın sesini duydum."Erva 4 numaraya servis aç" buranın asçısıydı çok güzel yemekler yapıyordu. Ellerimi kurulayıp "tamam" dedim ve menüleri alıp çıktım. İnsanlar gelmeye başlamıştı bile yavaş adımlarla ilerliyordum 4 numara da iki tane simsiyah giyimli adamlar vardı benim tarafıma dönük olan adamın stresten yumruklarını sıktığını ve karşısındaki adamında onu sakinleştirmeye çalıştığını gördüm.

"Ağzını kapat ağzını" diyen Ece'nin sesiyle ona kaşlarımı çatarak baktım o ise elindeki boşlarla birlikte mutfağa doğru ilerledi.

Masaya yaklaştığımda sinrili adam simsiyah gözlerle bana baktığında kendimi garip hissetmeye başladım menüleri bırakırken diğer hazel gözlü adama döndüm o daha sakindi. "Siparişlerinizi alabilir miyim efendim?" dediğim sırada siyah gözlü adamın güldüğünü hatta kahkaha attığını duydum ve ona döndüm insanlar bakışlarını bize döndürmüşlerdi. "Komik birşey mi var? Sizden siparişlerinizi istedim sadece-" diye çıkışırken siyah gözlü adam durdu ve bana öyle bir baktı ki... korkudan titremeye başladığımda diğer adamın birşeyler söylediğini duydum ama umursamadım bakışlarını ilk çeken o olurken "şefini çağır" dedi daha kısık bir tonda "neden ki sadece siparişlerinizi alacaktım bir hata mı yaptı-" derken hazel gözlü adama bakıyordum diğer adamın masaya yumruğunu geçirmesiyle yerimden zıpladım biriken gözyaşlarım yavaş yavaş akarken "SANA ŞEFİNİ ÇAĞIR DEDİM" diye kükrediğinde Yusuf şef geldi bir bana birde onlara baktığında bir an onunda korktuğunu gördüm. Bu adamlar kimdi? "Erva sen içeri geç" dediğinde o adamın ayaklandığını gördüm."Erva ha güzel isimmiş" dedi. O an bu cesareti nereden buldum bilmiyordum." Adım sizi ilgilendirmez!" dedim sert tutmaya çalıştığım sesimle dudağının bir kenarı yukarı doğru kırıldığında gülüşünü gördüm.

"Tekrar karşılaşacağız" dedi. Ve ekledi."Çilli" konuşmamızı Yusuf şef böldü." Erva içeri geç!" hızlı adımlarla içeri girdim karşımda eceyi gördüm kollarını açmış beni bekliyordu. Hemen kollarına atladım ve gözyaşlarımı bıraktım o da görmüştü yaşananları " ben" diyerek kendimi açıklamak istedim."Ben birşey yapmadım. Kovulmak istemiyorum" dediğimde bir anne gibi kollarını bana sardı ve "Şşşt" dedi. "Öyle bir şey olmayacak hem seni kovarlarsa beni de kovmuş olurlar ayrıca Yusuf şef seni bırakmaz" son cümle yüzümdeki ufak gülümsemeyi de silerken o da farkındaydı herkes farkındaydı Yusuf şefin bana olan ilgisinin.

Kendimi toparladım ve diğer masalara servise devam ettim bu sırada gözüm Yusuf şefe kaydı şiddetli bir konuşma vardı boncuk boncuk terlemişti. Benim onlara baktığımı fark eden siyah gözlüyü gördüm o da beni izliyordu gözlerimi kaçırdım makarnaları masaya bırakıp bir yan masanın isteklerini not ediyordum mutfağa doğru ilerlerken " bize de su getir" diyen sesin sahibine döndüm sabır çekerek duymuyormuş gibi yapmak istedim ama başka bir olayda istemiyordum baktığımda Yusuf şef girmişti dudaklarımdaki hafif tebessüm ile birlikte masaya yöneldim. " Şu mu istemiştiniz?" dedim ve arkadaki sürahiyi alıp kafasından aşağı boşalttım. Hızla yerinden kalkarken " buyrun kana kana için" dedim ve diğer adamın onun aksine güldüğünü gördüm mutfağa doğru ilerlerken " bu yanına kalmayacak" diyen sesini duydum

Loading...
0%