Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@tugbilgi

Sabah annemin mis kokulu pişilerinin kokusuna uyandım. Şimdide işe gitmek için müzik eşliğinde saçlarımı yapıyodum.
"Meyra hadi kızım kahvaltı hazır. Geç kalıcaksın sonra, Sare kapıya dayanmak üzeredir."

" Tamam sultanım geliyorum " dedim ve kocaman gülümsedim annemin söylediğine. Son dokunuşumuda yaptım ve hazırım. Odamdan çıkıp mutfağa yöneldim. Annem ve babam kahvaltı yapmaya başlamışlardı bile. İkisine kocaman sarılıp öptüm. " günaydınlar efendim." " günaydın prensesim" dedi babam ve masaya oturup çayımdan ve pişiden yemeye başladım. " Annecim abim yok mu? Annem " dün çok yorulmuş spor salonunda o yüzden uyandırmadım onu. Öğleden sonra gidicek." Dedi. Bu söylediğine hiç şaşırmadım çünkü bu aralar spor salonu epey kalabalıklaşmıştı. Bende anneme tamam dedim ve evden işime gitmek için çıktım. Bugün hava çok güzeldi. Yaz ayındaydık ve Çınar mahallesi epey canlı ve cıvıl cıvıldı. Sabah dükkanlarını açan esnaflara selam vererek ilerliyordum. Benim çalıştığım yer evimize yakındı. Bu arada kendimi tanıtmadım. Ben Meyra Yılmaz, 24 yaşındayım,diş doktoruyum. En yakın arkadaşım Sare ile beraber bir poliklinikte çalışıyorum.

" Meyraa" duyduğum sesle arkamı döndüm ve bana seslenen Beril ablaya döndüm. Beril abla abimin sözlüsü kendisi mahallemizin kuaförüdür. Benimde biricik yengem olur. "Efendim yengecim" dedim. Güler yüzüyle yanıma yaklaştı ve sarıldık. " Bana böyle seslenmen çok hoşuma gidiyor görüncek " dedi. Bunu biliyorum dedim ve kocaman gülümsedim. " Eee ne söyleyecektin bana? " ha şey bak akıl kalmadı bende. Mirzaya mesaj attım ama dönmedi bana bugün buluşmayı planlamıştık. Söylediğine güldüm ve " dün gece çok yorulmuş spor salonunda sabah kahvaltıya bile kalkmadı" dedim.

Anladım canım neyse dinlesin canım sözlüm o zaman. İşe mi gidiyorsun sen dedi. Bende başımla onayladım ve hatta gittim bile dedim ve sarılıp uzaklaştım yanından. Arkamdan tekrar " iş çıkışı uğra da bi kahve içelim" diye söylendi arkamdan. Döndüm ve tamam dedim. O sırada telefonum çaldı. Ekranda yazan isimle gülümledim ve açıp efendim Sarecim dedim. " Nerede kaldın kızım ya abimin bürosunda seni bekliyorum hadi çabuk gel" dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Bak ya şu kıza. Neden Yaman abinin orada ki diye düşündüm.

Hızlı adımlarla büroya doğru ilerlemeye başladım. Bizim poliklinikle arasında fazla mesafe yoktu çok yakındı. Adımlarımı hızlandırdım ve büroya geldim. Burası abimin arkadaşı benimde çocukluğum geçtiği mahallenin avukatı Yaman abinin bürosuydu. Kapıyı çaldım ve gel komutuyla içire girdim. " Günaydın dedim ve Sarenin yanına oturdum.

Sare " günaydın arkadaşım günaydın " dedi. Yaman abi ise sadece gülümsedi ve hoş geldin Meyra dedi. Bende gülümsedim ve Sareye döndüm. " Eee gitmiyormuyuz kıliniğe" dedim.

" Gidicez canım. Sabah abimle beraber çıkınca evden seni burada bekliyim dedim. Tam cevap vericekken Yaman abi " Sare bi hastanızdan bahsetti" dedi sert sesiyle ve yüzü de oldukça gergindi. Off Sare off. Kızacağını bilsemde " hangi hasta Yaman abi dedim. Şirince glümseyerek. Tam yumuşacaktı ki Sare " hangi hasta olucak akıllım, dün gelen hödükten bahsediyorum" Aaa çok ayıp canım arkadaşım hastamız o bizim desemde Sare gözünü devirip abisine döndü.

Ben ise o tarafa ısrarla bakmıyordum çünkü gözleri ateş ediyordu resmen. Seni dinliyorum Meyra dedi sert sesi. Ama Yaman abi hastamız sonuçta adam yani desemde " hastaylsa hastalığını bilsin it, her hastan asılıyor mu sana böyle. Mademm böyle bir şey oldu neden gelmiyorsun bana. Gerekirse dava açarız ite" dedi.

Davalık bir şey yok, ben gereken cevabı verdim ve bir daha gelmemesi gerektiğini söyledim beyefendiye. " Hahh beyefendiymiş, it herif diye söylendi. Her neyse bir daha böyle bir şey olursa bana geliyorsun ve icabına ben bakıyorum bu beyefendi itin" dedi imada bulunarak. Gülmemek için dudağımın kenarını ısırdım ve " Tamam öyle yaparım" dedim. Sare ise gülerek izliyordu bizi. İspiyoncu cadı dedim ve kötü kötü baktım canım arkadaşıma. Ama o sadece sırıtıyordu. Yaman abi ise gözünü hiç kırpmadan beni izliyordu. Takım elbisesiyle her zamanki gibi çok şık olmuştu. Onu incelemeyi bırakıp arkadaşıma döndüm ve " hadi biz kalkalım Sare" dedim. Sare de hemen ayaklandı ve koluma girip odanın çıkışına yöneldik.

Yaman abiye görüşürüz dedik ve çıktık. Arkadan görüşeceğiz Meyra görüşeceğiz dedi. Bu söylediğine aldırış etmedim. Her zamanki Yaman abiydi işte çok kıskanç ve korumacıydı. Hem kardeşinin arkadaşı hem de abimin arkadaşı olunca benim de üzerime çok düşüyordu. Sohbet ederek kliniğe giriş yaptık. Neden hemen Yamana söyledin ki dedim Sare ye. Yalnızken abi demiyordum. Gerekte yok zaten. Bu söylediğime hiç oralı olmadı ve " ne yapsaydım Meyra adam bildiğin asıldı sana" dedi. Bu söylediğine göz devirdim ve " bende gereken cevabı verdim ve konuyu kapattığımızı söyledim sana" desemde " kötü bir şey yapmadım ki sonuçta adam tekrar gelip seni rahatsız edebilir bende abime söyledim. Sonuçta avukat yani o daha iyi anlar bizi" dedi.
Tamam haklı olabilirdi ama Yaman, abime söylerse işler daha da uzardı. " tamam neyse artık olan oldu" dedim. Çay alıcam kendime içer misin? " olur valla bende odama geçiyorum birazdan hastam gelir." Tamam dedim ve ikimize çay koydum tepsiye yanınada en sevdiğim bademli çikolatatalardan koydum. Daha sonra Sarenin odasına ilerdim çayını verip kolay gelsin dedim ve odama ilerledim. Gün içinde hastalarla ilgilendim. Son bi hastam kalmıştı Sare çoktan çıkmıştı. Saate bakıp tam hastayı arayacaktım ki odamın kapısı çaldı. Gel diyerek seslendim. Son hastamıda gönderip klinikten çıktım. Bugün bayağa yoğun geçmişti benim için. Beril ablaya söz vermiştim ama hiç halim yoktu o yüzden telefonumu çıkarıp gelemeyeceğime dair bi mesaj attım. Tam kafamı kaldırmıştım ki karşımda duran Yaman abiyle çarpıştım.

Telefon elimden tam düşecekkken Yaman abi kolumdan yakladı beni. Çok garip bakıyordu sanki bana. " Meyra kiminle konuşuyorsun telefona dalmış öyle. Önüne bak hadi ben değilde bir başka erkekle çarpışsaydıın" dedi sonlara doğru kaşlarını çatarak. Afedersin Yaman abi Beril ablaya mesaj atıyordum seni görmedim. " gör o zaman" dedi ve gözlerime gözlerini dikti. Hafif şaşkınlıkla " anlamadım" deim.

" Neyse yok bir şey. Eve mi gidiyorsun dedi. Evet eve gidiyorum. İyi bende bi abine uğrayacağım beraber gidelim dedi. Bende başımı salladım sadece ve yürümeye başladık. Sessiz geçen yolculuğum ardından eve gelmiştik bile. Zaten evlerimiz karşışıklıydı. İkimizin evleride aynı yapıya sahip dupleks müstakil önü bahçeli evlerdi. Tam evin kapısına yaklaşırken Yaman abi kolumdan tutup beni durdurdu ve " bugün o it gelmedi değil mi? Diye sordu. Bu sorusuna gözlerimi devirip tam cevap vericektim ki bana biraz daha yaklaşıp " bana o güzel gözlerini devirme Meyra" dedi.

Sesi ürpermeme ve şaşırmama sebep oldu. " ge- gelmedi" dedim ve " hem artık sinirlenmeye başlıyorum, abimede bahsedip ortalığı karıştırma lütfen, ben gerekeni yaptım ve gönderdim. Bir daha da gelmez zaten" desim " aferim, taman sen yinede bana söyle bir şey olursa tamam mı? " Tamam artık bırak da girelim eve çok yoruldum" dememle hemen uzaklaştı ve ben de rahat bir nefes aldım. Yoksa parfümünün kokusuyla yorgunluğum karışınca şuracıkta uyuyup kalıcaktım. Son kez bana bakıp zile bastı.

Kapıyı abim açınca hemen boynuna sarılıp kocaman öptüm. Hoşgeldiniz dedi abim ve Yaman abiylede sarılıp hal hatır sormaya başladı ve içeri girdik. Abim " hoşgeldin prensesim dedi ve yanağımı sıktı. " Off abi ya acıdı ama" desemde "sus bakalım abiye of denmez" dedi.
Sonrada dönüp "Naber Mirza" dedi abim, iyidir kardeşim senden naber dedi. Onlar kendi aralarında sohbet ederken ben de mutfağa girdim ve anneme arkadan sarıldım. " Hihh deli kız korkuttun beni" dedi ve bana dönüp sarıldı. " pardon annecim korkacağını düşünmedim. Ee ne yaptın bakalım günün nasıl geçti. Anbem ise gün içinde yaptıkları anlatmaya başladı. Biraz daha sohbet edersek içeridekiler bizi yiyebir dedi annem. Bu dediğine güldüm ve haklısın annem ben odama kaçtım üzerimi değiştirip geliyorum dedim."

Haa bu arada Yaman abi de geldi ona da bi servis aç istersen yemeğe kalıcak herhalde dedim ve mutfaktan çıkıp odama yöneldim. Hemencecik üzerime eşofmanımı giydim ve çıktım. Herkes masada yerini almış beni bekliyordu.
Arkadından babama sarılip öptüm ve yerime oturdum. Yaman abi yanımda oturuyordu. Babam" nasılsın güzel kızım işler nasıl, yoruldun mu bugün" diye her zamanki klasik sorusunu yineledi.

Gülümseyerek " iyiyim babacım işler gayet güzel. Bugün bi hastanın dişi beni epey zorladı. Biraz yorgunum yemekten sonra uyumayı düşünüyorum hatta" dedim ve yemeğimi yemeye devam ettim. Babam dikkat et kendini yorma desede işimi seviyordum. Abim ise " bu ara hamladın mı sen ne? Spor salonuna uğrada biraz kasların çalışsın. Bak sonra nasıl çekiyorsun dişleri tek hamlede" dedi. Yaman abi ise homurdandı yanımda " o kadar erkeğin içinde mi " dedi sessizce ama ben duymuştum garipsesemde çok üstünde durmadım.

Genelde kız kardeşi gibi gördüğü için beni korur ve kıskanırdı. Abime " yok yakışıklım bu ara yoğunum belki daha sonra uğrarım" dedim. Abim başını salladı ve yemeğine geri döndü. Babam " Ee Yaman oğlum sen nasılsın, işler nasıl" diye bu seferde ona sordu. Yaman abi " iyiyim Hasan amca, işler gayet iyi" dedi. Annem " aman iyi ol Yaman oğlum kendinede dikkat et geçenler de bi davanda kavga çıkmış heralde Nurgül anlatmıştı öyle insanlardan uzak dur evladım. Annen çok endişeliydi" dedi. Annemin söyledikleriyle kafama yana çevirdim ve Yaman abiyle göz göze geldik. O ise anneme dönerekek" korkulacak bir şey yok Elif teyze. Hallettim ben meseleyi. Annem biraz abartmış yine. Hem işim bu benim. İyisi de olacak bazen kötüsüde" dedi.

Homurdanarak "hahh söyleyene bak daha bu sabah aynısını bende söyledim ama o ne yaptı, anca azarladı beni. " bir şey mi dedin Meyra dedi abim. Yok abicim, ne kadarda haklı konuştu Yaman abi dedim. Sonuçta işi bu iyiside çıkar karşısına kötüsüde dedim sabah ki konuya değinerek. Yaman abi ise hemen anladı sırıtarak aynen dedi. Durduk yere sinirlendirdi beni yine ya. Yemeğimi yedim ve masadan tabağımla mutfağa ilerledim.

Su içmek için dolabı açıp içinden suyumu aldım tam dolabı kapatırken Yaman abi girdi içeri ve su alıcaktım dedi. Elimdeki şişeden onada su doldurdum verdim. Suyunu içti ve bardağı tezgaha koydu. Tam çıkacakken geri döndü ve" sen kızgın mısın bana " dedi. Bende " yok canım niye kızıyım alt tarafı çocuk gibi azarlandım yani yine" dedim kollarımı göğsümde bağlayarak. O ise bu hareketime gülümsedi ve burnumun ucuna hafif vurdu. Tamam özür dilerim affet dedi. Böyle yapınca hiç kıyamıyorum sana dedi.

Bende "biliyorum ki" dedim ve gülümsedim. O ise " bil, sadece sana ama" dedi ve beni yine şaşırttı. Sadece gülümsedim p da mutfaktan çıkmıştı. Bugünlerde bana daha mı farklı davranıyordu yoksa ben mi yanlış anlıyordum bilmiyorum ama kafam karışıyordu.

 

Yok canım kardeşi gibi gördüğünden herhalde dedim kendi kendime. Daha sonra bulaşıklara yardım ettim ve odama çıktım. Sonunda yatağa kendimi attım. Tam uyuyacakkken telefonuma bildirim geldi. Oflayarak telefonu aldım ve mesaja girmemle gözlerim kocaman oldu. Bu da nesii?

Loading...
0%