5. Bölüm

Korkuların Arkasındaki Sır

Tuğçe08
tugce_bykl

Korkularımız nelerdir. Mesela karanlık biz simsiyah bir oda veya bir yerden mi korkuyoruz yoksa o karanlıktan çıkabilecek tamamen kabuslarımızı ürünlerinden mi korkuyoruz. Yada yükseklik yükseklikte düşmekten mi korkuyoruz yoksa başka bir sebepmi bizi yükseklikten korkutuyor.

Biliyoruz bunu benden duydunuz. Dejavu yaşattım size dimi al işte şimdiki soru bunu ne zaman duydum bak başka bilinmezlik neden bu kadar bilinmezlik var. Peki bu bilinmezliklerin cevapları nerde. Bakın başka bilinmezlik. Peki ya aslında bunları biz kafamızda uyduruyorsak ya böyle bir şey yoksa.

Nefes nefese kalktım. Sakinleşmek için yatağımın yanında duran sürahiden su içtim. Oda bomboştu. Buraya geldiğimdeki gibi. Dün Euria' nın yaşıdıklarını rüyamda bir sesle izlediğim için böyle uyanmıştım.

DÜN

Euria'nın çığlığını duyup arkamı döndüm telaşla. Biri Euria'ya tasma takmaya çalışıyordu. Hemen yanına gidip " Siz ne yapıyosunuz Euria' ya?" Diyip tasmasından kurtardım onu . Karşımda ki adam " Ben bir profesörüm . Ayrıca benle nasıl böyle konuşabilirsin seni ucube?" dedi bu benide Euria' yıda sinirlendirmişti. Karşımdaki profesöre yaklaşıp " Ucube? Profesör bey bu dediğiniz iğrenç kelime hem beni hemde ejderhamı sinirlendirdi ama büyüğüm olduğunuz için bir şey yapmayacağım ama Euria için söz veremem. Şimdi Euria' ya neden tasma taktığınızı açıklar mısınız?" Son cümleyi derken yapmacık bir ses çıkarmış ilgili gibi davranmıştım. Profesör " Onu ciftlikteki yerine götürmek için" dedi . " Ben götürebilirim onu sahibi olarak ki ayrıca bir daha ejderhama izinsiz dokunursanız Euria'dan değil benden korkun çünkü Euria dediğinde kendimi bile öldürebilirim." dedim arkadan bir ses " Ne oluyo burda Prof Ronan?" Dedi. " Prof Ronan " Bir yanlış anlaşılma sadece profesör Elena ." dedi. Prof Elena " Yeni öğrencisin dimi sen ismin Saige ." Dedi kafamı sallayıp devam etmesini bekledim. " Peki tamam Theo sen ejderhasını çiftliğe götür anahtarı sonra Saige'e verirsin. Sende benle gel odana gidip kaydını yapalım" dedi ve bir büyü yapıp odama götürmem gereken tüm çantalar biyanda havalanıp uçmaya başladı ben duygusuz yüzümle Prof Elena'yı takip ettim . Beni kendi ofisine getirip kaydımı yaptırdı ve sonra odamı gösterdi . Sonra bana dönüp " Eşyalarını yerleştirio dinlen . Akşam salondo ol ve seçimini yapalım." Drdi ve bana gülümsedi. " Ne şeçmesi?" dedim. " Sizi ruhlarınızdaki ejderhalara göre ayırıyoruz o grubun masalarında oturuyor ve hatalarınıza ve iyiliklerinize göre ceza veya ödül alırsınız." Dedi ve sonra da ekledi " Şimdi dinle güzelce ." dedi ve gitti hemen çantalarımı yerleştirip kendimi yatağa attım.

Akşam olmuştu. Saatte baktım ve törene 45 dk vardı. Bundan üstüme daha şık duran pantolonumu hava soğuk olduğü için üstüme kazak giydim , saçımıda at kuyruğu yapıp aşağıya indim. Her binanın kendine özgü salonları birde herkezin bulunduğu ortak salon vardı. Ben misafir alanı gibi bir yerdeydim bundan aslında tam yerleşmemiştim. Koridorda Prof Elena ile karşılaştım. " He burdasın Saige gel hadi " dedi biyanda beni çekiştirmeye başlamıştı. " Ama profesör daha 15 dk var " dedim. " Erken gel.enin sakıncası yok dimk" dedi. Bundan sonra sustum. Bemden başka 15 çocuk daha vardı. Bunların 9 kız 6sı erkekti. Prof Elena " Siz burda bekleyin ben ismini söyleyince gelip grubunuzu seçeceğiz. " dedi ve gitti. Bem kenarda beklerken herkez gitti. Tek ben kaldım en son Prof Elena adımı söyledi ve onun yanına doğru yürüdüm. Yanına geldiğimde herkez fısıldaşıyordu. Prof Elena elini uzat dedi . Elimi uzattıp elindeki iğneyi batırmasını bekledim. İğneden korkmazdım. Bundan sorun yoktu. İğnenim ucu siyah bir renk olup karanlık bir enerji var gibi parlıyordu. Prof Elena " Gecenin hiddeti" dediğinde rahatladım. Gecenin hiddetindeki çoğu kişi alkışlamıştı.Hemen gidil Theo'ların yanına oturdum. Theo bana dönül bir peçete uzattı ve " Parmağına sar " dedi. Ve yemek yemeye başladı. Biz sesizce yemek yerken sesizliği Faldo bozdu " Ejderhanla aynı grup ikinizde en iyi grubtansınız." Dedi . Modum yoktu . Hafif bir tebessüm edip Theo ya dönüp odama gidicem dedim. Theo ise " Odanı biliyor musun?'' Dedi. Kafamı sallayıp ordam ayrıldım seçimden hemen sonra Prof Elena söylemişti oda anahtarımıda vermişti. Önce ortak salona sonra odama girdim . Eşyalarım yerleştirilmişti. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Üstüme rahat eşofman takımı giyip banyodan çıktım. Odanın balkonu vardı. Balkona çıkıp biraz resim çizmek istiyordum. Defterimi ve kalemlerimi alıp balkona çıktım . 5 tane puf vardı birine oturup resim çizmeye başladım. Ejderha çiziyordum . Zane'nin ejddrhasını. Biyan yanıma Zane'yi çizmeyide düşündüm. Sonra saçma bir fikir olduğuna karar verip çizmedim. Üstümdekiler çok kalın olmadığı için üşümüştüm. Ama kalkamıyordum çünkü uyku beni bırakmıyordu. Gözlerimi açık tutup resime devam etmek istiyordum ama gözlerim kesintisiz bir uyku istiyordu. Gidip yatağıma yatmak istiyordum ama bacaklarım hiç kalkmak istemiyordu. Gidip biraz duş almak istiyordum ama beynim yatmak ve dinlenmek istiyordu. Tüm vücudum uyumak isterken benim istediğim bir çok şey vardı ama olmadı. Gözlerim yavaş yavas kapandı. Defteri tutam ellerim gevşedi. Kalem çoktan yere düşmüş ben uykunun mükemmel ellwrine bırakmıştım kendimi.

~~ZANE'NİN ANLATİMİYLA~~

Odaya girdiğimde bir farklılık vardı. Yeni bir oda arkadaşı. Umursamayıp kıyafetlerimi alıp banyoya geçtim. Üstüme kalın uzun kollu siyah bir sweet altıma ise daha ince vir eşofman giydim. Banyodan çıkıp balkona geçip biraz oturacaktım. Balkonun kapısını açtığımda puflarda oturan Saige'yi gördüm. Pardon oturmuyordu uyuyordu. Yerdeki kalemi ve defteri aldım. Defterde ki çizim dikkatimi çekmişti. Bu Volt'tu . Onu kanadındaki ufak yaradan tanımıştım. Biraz resmi inceledikten sonra defteri ve kalemi odadaki ufak sehpaya bıraktım. Sonra geri balkona çıkıp büzüşmüş Saige'ye baktım. Onu gucağıma alıp yatağına bıraktım. Üstünü batttaniye ile örtüp, perdesinide çekip kendi yatağıma girdim ve düşünmeye başladım.

Acaba niye Volt'y çizidi . Sadece görünüşünü mü beğendi. Yoksa baska bir neden mi vardı. Bazen bilinmezliklerde kalırdık. Bence bu çok eğkenceli bir durumdu. Çünkü sorunu çözmek yolu aramak veya bilinmezlikler içinde kaybolmuş birini kurtarmak ve en güzelide birini kurtarırkende kendimi kurtarirkendede o bilinmezlik labirentinden çıkmaktı. Bunu başarmaktı.

Kendimi çok yorgun hissediyordum. Bugün güzel bir gündü aslında. Haraketli değildi ama çok ...

  

~~SAIGE'NİN ANLATİMİYLA ~~

Gözlerimi açtığım. Oda sesizdi ve çok ışık vurmuyordu. Uyanmak istemiyordum geri yqtmak istiyordum. Okul zaten teknik bir arzadan dolayı geç baslayacaktı . Uyumak dinlenmek istiyordum. Ama uyanmıştım. Asıl sorunsa yattığım yerle uyandığım yer aynı değildi. Yavaş yavaş kalkıp yavaşça kapalı perdeyi açtım. Perdeyi iyice açıp ayaklarımı yere doğru sarkıttım. Ayaklarım soğuk zemine değince bi titredim. Yatağımın köşesinde duran terliklere uzanıp ayağama giydim. Oda bakındım odadaki bir uatak hepsi hatic tüm yatakların perdeleri tamamen kapalıydı. Diğer uatağında perdelerini arasından bir kol uzanıyordu. Kolu biraz inceledim ve kol güç ve kaslı bir koldu. Bilek kısmında "X" işaretinde bir yara izi vardı. Kolu incelemeyi bırakıp dolabımı açtım. Üstüme kahvemsi yeşilimsi bir kazak giydim altımada yüksekbel bir pantolon giydim. Ayağıma siyah botlarımı giydim. Ve ortak salona gidicektim. Merdivenlerden inip ortak salona bakındım bir kiz ve birlikte kart oyunu oynayan iki çocuktan başka kimse yoktu. Gidip şömineye en yakın tekli koltuğula oturdum.

Ve düşünmeye başladım. Hayatım güzel miydi , kötü müydü ? Hayat beni nereye sürüklüyordu. Bilmediğim çok şey vardı pekiya bildiğim ne vardı. Yada cidden iyimiydim. Hayattan mutlumuydum . Biri keşke beni bu çukurdan çıkarsa . Yada çıkmak için birini kullanmak hilemi olurdu. Bilmiyordum ve yine bilmiyordum.

Sıkıntılı bir nefes verip düşüncelerimden çıktım. Yanda oturan kız önüme gelmisti. " Selam sen yenisin sanırım. Ben Kira" dedi ve elini uzattı. Elini tutup " Saige" dedim. Kira " Eee bahçeye inelim mi?" Dedi . " Aslında çok güzel olur burda çok bundım." Dedim ve ayağa kalktım. Aklım hala o kolda ve beni yatağa kimin bıraktıydıydı.

Bugün günlerden pazardı. Yarın pazartesi olmasına rağmen dersler baslamayacaktı. Teknik bir sorun olduğunu söylemislerdi ve başka bilgi vermemişti.

Kira " Eee neden geç geldin sen ?" Dedi sonra ekledi " Yani özel değilse." Dedi sesi hem samimi hemde uzak geliyordu. " Özel değil üvey ailem göndermek istemedi bende kaçtım." Dedi. Kısa kesmek. İstiyordum açıkçası. " Sen konuşmuyorsun madem.bem anlatıyım kendimi . BeN Kira. 14. sınıfım. 5li bir arkadaş grubumuz var . Sanırım Theo'yla tanışıyorsunuz." O bunu söyledi bende kafamı sallayıp onayladım oda devam etti." Üvey kardeşdiniz dimi. " yine kafamı salladım." Öyle ailemle çok iyi değilim ama seviyorum." Dedi. Kocaman bir ağacın oraya gelmiştik . Kira ağacın dibine oturdu ve eliyle yavaşça yanına vurdu gidip yanına oturdum. Biraz sesizce oturduk. Sonra Kira biyanda heyecanla " Birşeyler içelim mi ? Mesela kahve ne dersin?" Dedi. Kafamı sallayıp " Aslında güzel olur ." Dedim ve Kirayla ayağa kalktık ve yürümeye başladık. Okulun arkasına doğru yürüyorduk. Bir süre yürüdükten sonra küçük bir köprü gördük. Köprünün üstünden geçip bir tepenin etrafından dolaşarak çıkmaya başladık. Kira biyanda yamdaki banklardan birine doğru yöneldi ve oturdu. Yüzümdeki düz ifade değişmemişti ona dönüo " Neden oturdun?" Dedim. Kira " Yoruldum" dedi. Sabırla yanına doğru ilerledim ve oturdum. Bir süre dinlenmesi için süre verdim.

Annemle küçükken çayırlara çıkar resim çizerdik. Resim yeteneğime bayılırdı . Fakat o yaşlarımda küçük bacaklarım yüzünden çok çabuk yorulur annemde beni kırmaz yorulduğumda oturur dinlenmemi beklerdi. " Beni bekler misin annecim" diyerek gülerdim takii o güne kadar. " Anne beni bekle ne olur" diye bağırdım yalvarırcasına beni terk ederlerken.

Kira' nın sesiyle kendime geldim. " Saige hey! İyi misin" dedi telaşlıydı." İyiyim iyi dalmışım" dedim. Ve yola devam ettik. Yolda kimse konuşmadı . Bir sürü dükkanın olduğu bir caddeye geldik . Kira " Gel burdan " diyip bizi bir cafenin önüne getirdi. İçeri girip bir yere oturduk. Genç bir kız gelip " Ne alırsınız ?" Diye sordu. " Cascara var mı" diye sordum. Genç kız başını sallayıp Kiraya döndü . Kira ise ismini ilk defa duyduğum " Tepache" istedi. Kira merakla bana dönüp " Cascara ne ? İlk defa duydum." Dedi. " Cascara : İçinde kahve kurusu bulunan limonlu ve köpüklü sıcak ve soğuk olabilen bir içecek." Dedim. O sırada içeceklerimiz geldi. Ben cascaramdan bir yudum almıştım ki çok tanıdık bir ses duydum.

Bölüm : 09.11.2024 21:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...