Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk onu Sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz

-Mustafa K. Atatürk

Mona Zeynep Aktaş...

Henüz 20 yaşında olan Mona Üniversitede okuyordu,

Annesi ve babası ölmüştü babası başka bir kadınla evlenmiştir Ve mona üvey abisiyle yaşamaktadır

Mona'nın anlatımıyla...

3 ayın sonunda okul yeniden başlamıştı hayalim bi cumhuriyet savcısı olmak, haksızlıklara göğüs germek neden mi? ben tüm yaz tatili boyunca üvey abimden şiddet gördüm peki kimin sesi çıktı? kimsenin. İşte ben bu diğer kadınların da haksızlığa uğramasını istemediğimden bu mesleyi seçtim gün gelicek abim bile bana saygı duyucak artık . bütün yaşadıklarıma rağmen yine dimdik ayaktayım çünkü bana ,bize bu yakışır. Hazırlandım üniformamı giydim vücudumda ki morlukları kapattım keşke hayatta ki acıları da kapatmak bu kadar kolay olsa. Abim yine evde yoktu clup lerde gezmekten başka işi yoktu zaten evde olması şaşırtıcı olurdu.

Evden çıktım ve hızlı adımlarla okula doğru yürüyordum karşıdan karşıya geçerken bir araba da aynı benim gibi hızlı geliyordu ve tam dibimde fren yaptı dengemi sağlayamadım ve ellerimi arabanın ön kısmına koyup kendimi durdurdum

arabadan bir adam indi

Kemikli yüzlü kumral saçlı üstünde siyah pantolon ve siyah t- short vardı

Baştan aşağı beni süzdü

"Şey ben çok özür dilerim" dedim adamın yüzüne hâlâ hayranlıkla bakarken Gülümseyerek karşılık verdi

"Asıl ben özür dilerim..." beni baştan aşağı süzdü ve sözüne devam etti

"Deniz Gözlü Kız"

"Ha?" Dedim anlamamış gibi

"Gözleriniz gökyüzüne benziyor, ve gökyüzü kadar güzel Siyah kadar yalnız, Mavi kadar sonsuz"

"Teşekkür ederim gözlerime ilk iltifat eden kişi siz oldunuz normal bir göz bir farkındalığı sadece renkli olması" dedim saate bakarak

"Gözlerinize ilk iltifat eden kişi de, hep iltifat eden kişide ben olacağıma emin olabilirsiniz" dedi Bu adam bana mı yürüyor abi

"Benim okula yetişmem gerekiyor iyi günler"

"Tekrar görüşeceğimiz güne kadar kendine iyi bak Mavi Gözlü Kız"

Son söylediği şeyi duydum fakat aldırış etmedim Utandığım da sürekli ellerim üşürdü ve şuan utanmaktan da öte bir durumu yaşıyorum ilk defa bana biri iltifat etti ilk defa gözlerimi güzel buldu acaba adı neydi? Of Akılsız kafam keşke sorsaydım ya

Neyse Mona kendine gel bir daha görmeyeceğin bir adama adını neden sorasın ki? Hem terbiyesizlik olurdu

Derslerim bunlardan daha önemli bu yüzden sınıfın inek öğrencisi diye

anılırdım okuldan kovulma, ve disiplin cezası olmasaydı ben onlara gösterirdim kim inek? Salaklar

Neyse bu düşüncelerden sıyrılarak okula vardım

Burcan Çalış'ın anlatımıyla...

Az önce gördüğüm kızı asla unutamıyorum o gözlerin de ki sonsuz güzellik nahiflik* ben onun yanında çok karanlığım yalnızım ve ama onun için renklenirim o gökyüzü ben gece..

Gökyüzünün rengi ve güzelliği gece olunca kaybolur Gökyüzü gece ile birlikte görünemez Ama gökkuşağı ve gökyüzü birbirinden ayrılmaz yağmur yağınca birbirine kavuşurlar onun için gece olmaktan vazgeçerim

"O kızı bana bulucaksınız"

"Abi hangi kızı bulacağız? Ve nasıl bulacağız"

"Mehmet, az önce geçtiğimiz yolda bir kızla karşılaştık yolu tarif et ahmet'e oraya en yakın okul hangisi bulun kız mavi gözlü, siyah saçlı" dedim

"Emredersin abi" dedi Mehmet Ve çalışma odamdan çıktılar

Mona'nın anlatımıyla..

Dersten çıkmıştık bugün sınav vardı herkes teneffüs'e çıktı, fakat ben her zaman ki gibi Ders çalıştım sınavdan geçmem lazımdı, her şey kadınlarımız içindi onlar için savcı olmayı başaracaktım gece-gündüz çalışıyorum bu bile az...Açelya'nın sınıfa girdiğini gördüm yanıma oturdu elini koluma koydu

"Mona, yeter kanka bu kadar her teneffüs'te ders çalışıyorsun birazda bizimle eğlen, konuş, gez hiçbirimiz dersleri önemsemiyorken sen neden bu kadar önemsiyorsun?"

Birde soruyor musun cidden Açelya, acaba neden?

"Savcı olmak istediğimi biliyorsun Açelya, Kadınları korumak için, onlara zarar gelmemesi için ders çalışmalıyım"

"Biliyorum ama bizde Avukat olmak istiyoruz daha önümüzde 3 sene var, yeterince ders çalışıyorsun zaten eğlenmek seninde hakkın" dedi Açelya Allahım kimse beni anlamıyor ya Rabbim! Gidin eğlenin bana ne abi

Göbeğimiz birlikte kesilmedi

"İyi Açelya o zaman siz gidin eğlenin ben yokum eğlenmek istemiyorum"

"Peki,Mona Peki Sen sürekli ders çalış asla dinlenme çünkü sen insan değilsin değil mi?(!)"

Tamam Açelya! Ya benim ders çalışmam neden insanlara dokunuyor

"Aynen ben insan değilim (!)

Açelya yorulduğumda gelirim yanınıza abartma yani sonra ki ders sınav biliyorsun"

"Tamam sonra görüşürüz yorulunca gel,ama"

"Tamam, geleceğim"

Burcan'ın anlatımıyla...

"Abi bulduk! kızı" diye odama daldı "Ahmet bir daha odama kapıyı tıklatmadan gelirsen çok kötü olur!" Dedim Ahmet başını önüne eğdi

"Özür dilerim bir an heyecan yaptım."

"Buldun mu kızı?" Diye soru yönelttim

"Buldum, abi"

"Göster bakayım bilgilerini" dedim

"Buyur, abi kızın TC kimlik numarasına, en sevdiği renk'e kadar buldum" dedi Ahmet

"İyi iyi, aferin" dedim Sırıtarak

"Abi, ev adresini bile buldum"

"Okul çıkış saati ne zaman?" Diye sordum

"16:30"

"Saat 17:00'da evine Lotus Çiçeği gönderin notunu ben yazacağım"

"Abi kusura bakma haddim değil ama,

Sen aşık mı oldun?"

"Haddin değil evet Ahmet o yüzden sus!"

"Emredersin Abi"

"Not kağıdı, ve kalem getir buraya!"

"Tamam abi" Mehmet oda'dan çıktı bilgilerini okumaya başladım

"Mona...Mona Zeynep Aktaş...ismin de kendin kadar hoş, ve güzel"

Yazım hatası olduysa çok özür dilerim :)

bir sonra ki bölümde görüşmek üzere