@turkayorakk_
|
Doğa'nın ağzından
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte açmıştım gözlerimi. Camdan gözüme yansıyan güneş ışınları adeta uyanmam için evren bana sinyal gönderiyordu. Üzerimdeki battaniyeyi uykulu halimle ittim, ayaklarımı battaniyenin altından çıkarıp terlikleri mi giydim. Pencereye doğru yürüyordum , terliklerimden şap şap ses çıkıyordu. Pencereye geldim camı açtım. Dışardan gelen kuş sesleri adeta bir melodi gibi geliyordu kulaklarıma, bu huzurun bozulmasını gerçekten hiç istemiyordum ama sırtımda oluşan onca yükten nasıl kurtulacağımı düşünmeden bir an bile edemiyordum. Bir yandan annemi bulma isteği diğer yanım ise yunus'un nasıl olduğu? Ne yaptığı? Bu düşünceler içimi kemiriyordu. Bir anlığına arkamdan gelen sesle irkilip , düşüncelerimden uzaklaşmıştım
" Orada dikilmiş ne yapıyorsun?"
Sesi duyunca arkamı döndüm.
" Baba!"
" Sana diyorum orada dikilmiş ne yapıyorsun?" Diyerek cevapladı beni.
" Asıl sen odamda ne arıyorsun?" Sorusuna soruyla karşılık vermiştim.
" Planı konuşma vakti geldi, üstüne bir şeyler giy , salona gel bekliyorum." Ciddi bir şekilde çıkmıştı ağzından sözleri
" Önce odamı toplamam lazım." Umursamazca cevap vermiştim.
" Odan bir yere kaçmıyor ya. Sonra toplarsın hadi işimiz gücümüz var." Beni tersleyerek odamdan çıkmıştı.
Derin bir nefes verip üzerime rahat bir şeyler giyip, boy aynasında saçlarımı tarayıp salona doğru adımlarımı yönelttim kapıya doğru yaklaştığımda , annem ve babamın birşeyler konuştuğunu işitmiştim ama hiç oralı olmayıp odaya direk dalıvermiştim. Babam tekli koltuk da oturmuş bacağını bacak üstüne atmış kahvesini yudumlar iken gözleri ile beni süzdüğünü görebiliyordum.
Tekli koltukların birine oturup babamın konuyu açmasını bekledim.
" Bugün eğitimine başlayacağımızı biliyorsundur."
Olumlu anlamda başımı salladım.
" Güzel! Planı eğitim sırasında anlatacağım daha çok odaklanman için şimdi arabaya bin!" Başımı olumlu anlamda sallayıp evden çıktım.
Sesinden onun da tedirgin olduğunu hissedebiliyordum. Hemen eşini bulmak istediğini bu yüzden beni hızlıca eğitime sokması gerektiğini de , merak etme baba annem için elimden geldiğince hızlı kavramaya çalışacağım. Kendime güvenim tam idi hiç bir şey de bu güveni elimden almaya yeltenemezdi.
*
Arabayı ormanlık bir alana çektiğinde bakışlarımı babamın üzerinden alamadım , gözlerindeki kararlı bakışlarını üzerime dikmiş " in " dercesine bakıyordu. Arabadan inip etrafı gözlemliyordum, gerçekten de çok huzurlu bir yere benziyordu yaprakların arasından esen rüzgar, kuşların cıvıltısı ve hiç kimsenin olmaması...
" Benimle gel gitmemiz gereken yer çok da uzakta kalmıyor." Deyip ağaçların arasından yola koyulmuştuk. Ben etrafimı gözlemlerken babam ise hiç bir ses dahi çıkarmadan sessiz adımlarla kuru dalların üzerine basıp yürüyordu, nasıl da bunu başardığını akıl kârı edemiyordum benim her attığım adım ses çıkarırken onun bu hareketleri hayret vericiydi.
Önümüzdeki çalıları geçtikten sonra etrafında hiç bir ağacın olmadığı sadece ileride iki tane koca Kaya'nın olduğu bir yokuşun önüne geldik.
Kayaların birinde uzun siyah saçlı , siyah bir bodysuit giymiş esmer bir kız oturuyordu , gerçi bu kız bir yerden gözümü ısırıyordu ama çıkaramıyordum. Düşüncelerim arasında boğulmuşken o kız hızlı adımlarla babamın yanına doğru geldi.
Elini asker selamı edasıyla alnına getirip " geç kaldınız efendim." Deyiverdi.
" Biraz trafiğe takıldık o kadar." Bakışlarını bana doğru çevirdi eğer hazırsan eğitimine başlayacağız.
Şaşkın ifademle kızın yüzüne baktım
" Hatırlamadın mı beni?" Demişti yüzüne gülümseme eklemişti.
Hayır dercesine kafamı sallamıştım.
" Her seferinde gittiğin kafe de içtiğin kahveyi sana ben getiriyordum." Dediği anda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı ve gözlerimin önünden o anı akıp geçmişti.
Şaşkın ifademi babama doğru bakarak atmaya çalıştım.
" Sana heryerde seni izliyorum dediğimde yalan söylemiyordum. Küçük hanım." Demişti babam.
" Tanışma faslını hallettiğinize göre eğitiminize başlayınız ben size yardımcı olacağım bugün büyük bir gün olacak."
*
Ciğerlerim yanıp isyan ederken, kaslarımın ettiği şikayetleri sanki kulaklarım da duyuyordum, birkaç koşuşturma, dar yerlerden geçme, atlama , tırmanma gibi eğitimlerin bu kadar yorucu olacağını hiç düşünmemiştim nefes nefese kalmış halimle kendimi yere atmış gökyüzünde ki bulutları izliyordum. Yaklaşık dört saatlik antremandan sonra sonunda rahat bir nefes almıştım hava nerdeyse kararmaya başlamıştı bile yanıma gelen esmer kızın konuşması kulaklarımı çınlatmıştı.
" Benim adım Elif , baban senden çok bahsetmişti Doğa." Diyerek söze girdi ve elindeki su şişesini bana uzattı, şişeyi elinden alıp suyun boğazımı serinletmesi kendime gelmemi sağlamıştı.
" Sende demek babamın adamlarından birisin " diyerek şüpheyle yaklaşmıştım ona.
" Öyle de denebilir , küçükken beni bulup yetiştirmişti sekiz yıldır eğitim alıp onun için çalışıyordum. " Demesiyle kulaklarımda işittiğim sözleri vücuduma kıskançlık ile doldurmasını yetmişti bile.
" Bunca yıl beni neden gelip ziyaret etmediği belli oldu." Demiştim sert sözlerimle.
" Öyle söyleme baban , seni hep merak etti , senin emin ellerde olduğunu bildiği için anneni bulmakla uğraştı bunca yıl ona bence sinirlenme onun da kendi zorlukları var sende biliyorsun."
Göz bebeklerimi sola dolu umursamazca kaydırmıştım, dediklerinin doğru olduğunu biliyordum ama yinede içimde oluşan kıskançlık duygusuna engel olamıyordum. Derin bir nefes alıp bunu annem için yaptığımı kabullendikten sonra ayağa kalkıp babama doğru ilerledim, kayaların birinde oturmuş gökyüzünü izliyordu.
" Seninle gurur duyuyorum kızım." Çıkmıştı dudaklarının arasından
Duyduklarım her ne kadar beni mutlu etse de içimdeki kıskançlığı yok edemezdi.
" Bugün gayet iyi iş çıkardın bu kadar hızlı kavrayacağını beklemiyordum. Hava da karardı eve doğru yola koyulma vaktimiz geldi. " Demesiyle , içimden ona karşı demek istediğim şeyleri söylemedim sustum ve olumlu anlamda başımı sallayıp içime attım sözlerimi.
*
İnsanın içini sımsıcak yapan güneş batmış , ay göğe yükselmiş. yıldızlar ise gökyüzünde belirginleşmeye başlamıştı. İçimde değişik bir his vardı. Yıllar sonra babam olduğunu öğreniyorum ve şimdi de annemi arıyorum belki de o dosyada annemi göreceğim gerçekten anlatılması çok zor. Duygularım karmakarışık kafam karmakarışık ne yapacağımı bilmiyorum. Tek yaptığım ise balkonda oturup , gökteki aya bakıp derdimi ona anlatıyordum.
Balkon kapısını açılıp babam içeri girmişti. Elini omzuma koymuş. "Yıldızları seyrediyorsun dimi?" Dedi.
" Nerden bildin baba?"
" Bu yönün annene çekmiş ondan, oda her akşam gün batımından sonra balkona çıkıp yıldızları izleyip aya derdini anlatıyordu."
" Onu özlüyorsun dimi?"
" Hemde çok özlüyorum. Uzun zamandır anneni arıyorum. Sonunda bir iz buldum ve bu planın mahvolmasına izin vermeyeceğim."
" Baba aslında içimde bir sıkıntı var."
"Nedir o?"
" Ya eğer hata yapıp yakalanırsam ve annemi bulamazsam ya ajan olmak için iyi değilsem ya işler ters giderse?"
" Canım kızım benim işler ters gitmeyecek. Ben sana güveniyorum ve inancım tam. Asla işler ters gitmiycek. Hem şu var sen evrene olumlu yaklaşırsan evren de sana olumlu yaklaşır. Olumsuzu çağırma , olumluyu çağır." Diyerek öğüt vermişti bana.
" Tamamdır baba öyle yapacağım. Teşekkür ederim bu konuşma iyi geldi ." Gülümsemiştim ona karşı
" Rica ederim canım kızım. Sana yardımcı olabildiysem ne mutlu bana. Hatta biliyor musun? Geceleri bende yıldızlara bakıp anneni düşünüyorum. Hatta onun bir sözü vardı hiç unutmam."
" O söz neydi ki?"
"Gökyüzüne her baktığımda seni hatırlıyorum, bu yüzden hiç aklımdan çıkmıyorsun."
" Güzel sözmüş. Demek o yüzden hep gökyüzüne bakıyorsun."
" Evet o yüzden hep bakıyorum. Hem seninde o çocuğu düşündüğünü biliyorum."
" Kimi Yunus'u mu?"
" Evet."
" Hayır baba saçmalama o çocuğa karşı bişi hissetmiyorum."
" Sözlerinle bunu diyebilirsin ama gözler yalan söylemez doğa. Boşuna dememişler gözler kalbin aynasıdır diye ve telefonuna eriştiğimizi de biliyorsun, o çocukla olan konuşmalarını da biliyorum." Demesiyle telefonumun çalması bir olmuştu arayan kişi Yunus idi.
Telefonu açıp söze girecektim ki.
" Alo doğa bana adres bilgilerini verir misin? Çok acil senin yanına gelmem gerekiyor."
"Olur ama ne oldu?" Diye sormuştum.
" Telefonla açıklayabileceğim bir şey değil yüz yüze konuşmamız gerekiyor."
" Tamamdır " demem ile telefonu kapatmıştı.
Babama doğru baktım konuştuklarımızı duymuştu.
" Görünüşe bakılırsa Turgut onu bulmuş, planı bu gece devreye sokma mız gerekiyor." Demişti kararlı bir ses tonuyla.
Bende aynı şekilde kararlı ve keskin bakışlarım ile kafamı olumlu anlamda sallamıştım.
|
0% |