Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm DÜŞÜNCE

@turkayorakk_

GÜNÜMÜZ

 

Antrenman dan çıkmıştım, yorgun vücudumu dinlendirmek için en çok sevdiğim aktivitelerden birini yapmak için sahile indim. Koca kayaların üstünde oturup içimi huzura kavuşturan o gün batımını izliyordum. Kafamı boşaltmış bir şekilde sadece önümde oluşan gün batımını izliyorum, vücudumun yorgunluğunun gittiğini hissetmiştim.

 

Nedenini bilmiyorum ama içime düşen bir sıkıntı ile kala kalmıştım.

Aklıma birden o gelmişti alakasız bir şekilde kendimi sorguladım. En son telefonumu kapatmış ve mesaj kısmına saatlerce girmedim.

 

Acaba o ne yapıyordu, çok mu ters konuştum onunla? Bana mesaj yazıp benden mesaj bekliyor mu dur ? Ne saçma sapan şeyler düşünüyordum. Banane ondan daha bir günlük tanıştığım bir insanı da düşünecek değilim.

 

Beynimin içinde oluşan saçma düşünceler den kurtulmak için taşlardan kalkıp eve doğru hafif tempoda koşarak gitmeyi tercih ettim fakat aklımın bir köşesinde hala onu düşünmeden edemiyorum.

 

Zihnimde ki düşünceler geçmek bilmiyordu nedense durmadan Doğa'nın ne yaptığını nasıl biri olduğunu düşünmeden edemiyorum , anlamıyorum neden yeni tanıştığım bir insanı bu kadar çok merak ediyordum ki nasıl olsa oda beni bir gün terk edecek bu zamana kadar hep böyle olmuştu şimdi niye fark olsun ki , sanırım delirmek üzereyim çok fazla kafama taktım sanırım.

 

Sesli bir şekilde of çekmiştim. İstiyordum, şaka gibi ama onu merak ediyordum. Kendimle çelişiyordum bir yanım telefonu aç diyor diğer yanım ise açma diyordu.

 

Bazen istemesek de yinede yaptığımız şeyler olur ya he işte bende onu yaptım. Ne kadar istemesem de o telefonu açtım, cebime koydum ve sadece bekledim. Karanlık, ışığı bile olmayan sokaklarda tek başıma yürüyerek geçerken onun yazmasını bekledim. Ben ona mesaj yazamadım çünkü kendimde o yüzü bulamadım kıza ters yapıp ona yazamazdım.

Biraz daha yürüdüm evime varmak üzere idim. İçimde bı umut ondan mesaj gelir diye bekliyordu. İçimdeki o kişi onunla konuşmak istiyordu. Buna çok ihtiyacı vardı. Belki de benim de birinin yanımda olmasına ihtiyacım vardı. Beni de birinin bu yalnızlığım dan kurtarmasına ihtiyacım vardı. Gerçekten de kendimle ilgili bilmediğim çok şeyler vardı.

 

Evime vardım, kapıyı açtım, sessiz ve soluksuz bir şekilde odama geçtim içimde ki umut ışığı , neredeyse sönmekte olan bir mum ışığı gibiydi.

 

Bekledim, durdum yatağıma uzandım ve sadece bekledim, gözlerimi yumdum. Kıza ters yapmıştım onun mesaj atacağını düşünmek bile hataydı. İkinci dostum olan karanlığa bir kez daha sığındım gözlerimi yumdum.

 

Elimdeki telefonun titremesi ile gözlerimi açmıştım.

 

"_1doğa1_ dan bir mesajınız var"

 

Suratımda beklenmedik bir gülümseme oluştu. Şaşırdım, sahi uzun zaman sonra ben ne zaman gülümsedim.

 

Mesaja tıkladım, suratımda oluşan gülümseme yavaşça solarken onun mesajını okudum.

 

" Daha iyi bir başlangıç yapabiliriz bence sen ne düşünüyorsun?"

 

Bunu bende istiyordum ama tabikide ona belli edecek şekilde hareket etmeyecektim.

 

" İsmim Yunus, bu kadar bilgi yeterli sanırım."

 

" Evet bay gizemli yine gizemli yönünü gösteriyorsun."

 

" İyi bir başlangıç yaptık."

 

" Buna iyi bir başlangıç mı diyorsun?"

 

" Evet öyle diyorum." Bu kız benim tamamen zıt tarafım. Hislerim öyle söylüyor.

 

" Zoru oynuyorsun bay gizemli. Hoşuma gittin."

 

" Sende ısrar etmeyi seviyorsun."

 

" Sadece seni tanımak istiyorum."

 

" Neden? Profiline göz gezdirdim sadece karantina kitabı ilgili göndermeli sözler var başka bir şey yok neden sana bu kadar çabuk güvenip kendimi sana bahsedeyim."

 

" İçimdeki ses kaderim de olman gerektiğini söylüyor."

 

Şaşırdım bir şey yazamadım. Sadece öylece dona kaldım bu sözü gerçekten beklemiyordum. İşin garip kısmı içimde ki boşluğu bu insanın doldurabileceğine bir anlık inanmıştım. Bu kadar kolay bir insana güvenecek biri değilim.

 

Kendimle çelişkiye girmekten yoruldum. Dışarı da biraz takılmanın vakti geldi de geçiyor bile.

 

" Acil bir işim çıktı sonra konuşalım." Mesajına yanıt verip telefonu yatağa bıraktım.

 

Yatağımdan kalktım, kıyafet dolu dolabımı açıp içinden bisiklet yaka över size siyah düz renk tişört, altına katran kara kot pantolon , siyah deri ceketimi üstüme alıp motorumun anahtarını cebime attım.

 

Telefonumu yanıma bilerek almadım. Doğa'yı düşünmek istemiyordum. Siyah renkli kaskı alıp evden uzaklaştım. Motoruma atlayıp gazı kökledim. Arabalara makas atarak sağından, solundan daha da hızlanmış şekilde geçerek gecenin karanlığında istediğim yere varmıştım.

 

" BLACK RUJ "

 

Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu, motorun anahtarını almak için vale yanıma gelmişti.

 

" Hoş geldiniz Yunus bey."

 

" Hoş buldum , her zaman ki yere park edersin ben çıkışta oradan alırım."

 

" Nasıl isterseniz." Deyip motorun yanına gidiyordu.

 

"Önüne baksana birader." Önüme döndüğüm esnada bana çarpan kalıplı yaklaşık 185 boylarında esmer, el bileğinin üstünde yıldız dövmesi olan adam bana çarparak sesli bir şekilde konuşup koşturuyordu.

 

Umursamadım, önüme dönüp bar'a girdim. Barmen'e elimle işaret edip içeceğimi masama getirmesini istedim. Masama oturdum, etrafıma göz gezdiriyordum.

 

" Uzun zamandır seni buralarda göremiyorum."

 

" Bende seni görmeyi özlemedim Banu."

 

Ellerini omuzumda gezdirerek. " Hadi ama yapma böyle canım."

 

" O ellerini çek yoksa müstescen bir tarafına sokarım."

 

Elini omuzumdan çekip, bacaklarımda gezdirerek kasık bölgeme elini uzatıyordu.

 

Elini sertçe tuttum. " İkile " dedim.

 

" Her zaman böylesin biraz eğlenme vakti gelmedi mi."

Cevap vermedim elimle orta parmak gösterip viskimden bir yudum aldım. Ses etmedi yanımdan kalktı ve barın arka kapısından çıktı gitti.

 

Banu, sadece para avcısı olan bir kızdı. Erkeklere vücudunu kullanarak etkilemeye çalışıp paralarını yemeyi sever kendisi o kıza yüz vermem ama sülük gibi peşimden çıkmak bilmez.

 

Kafamı arkama yasladım, bacak bacak üstüne attım ve gözlerimi kapadım.

 

" Bakıyorum birileri dönmüş. Fakat sende bir değişiklik var dostum." Deyip yanıma oturdu elindeki sigarasını içine çekip yüzüme doğru üfledi.

 

" Kafamı dağıtmak için geldim Emre."

 

" Ne oldu? Genelde asık olan suratın bu sıralar daha da asık bir sorun mu var?"

 

" Hayır yok." Onunla konuşurken yüzüne bile bakmıyordum. Kafamın içinde sadece o vardı onunla konuşmak istiyordum. Kimseyi istemiyordum sadece onu istiyordum. Kendimle ilk kez bu kadar çelişkiye giriyordum. Dostum bile bende bir sorun olduğunu fark ettiyse bu kız cidden benim sorunum olucak.

 

" Pekala , şu sana çarpan adamı fark ettin mi?"

 

" Ee."

 

" Birini arıyor gibiydi , hal ve hareketleri onu gösteriyordu. Etrafa iyice göz gezdirdi bir şeylerin peşinde olduğu belli."

 

" Milletin sorunları ile uğraşacak değilim."

 

" Hadi ama dostum, sen seversin ajancılık oynamayı al tam sana göre bence kaçırma."

 

Elimdeki viski bardağını masaya bıraktım deri ceketimi üstüme alıp masadan kalktım Emre' ye bişi demeden yanından çekip gittim arkamdan nereye diye seslense de duymazdan geldim. Barın arka kapısından çıktım karanlık loş ışığı olan ara sokaktan geçerek motoruma ilerliyordum.

 

Motorumun yanında Banu sırtını duvara dayamış etrafı seyrediyordu. Sanırım aradığı kişi bendim. Sessiz adımlarımla karanlıktan çıktım motoruma yaklaştım.

 

" Motorumun yanında ne arıyorsun." Dedim , o ise ses etmedi bana doğru yaklaştı üzerime doğru uzun siyah dalgalı saçlarını sallaya sallaya topuklu ayakkabısından gelen sesle üzerime geliyordu. elini göğsüme koydu gezdirmeye başladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, dudaklarımız arasında bir parmak boşluk vardı.

 

" Biliyor musun?" Dolgulu dudaklarından çıktı sözleri ses etmedim ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyordum ama yüz verecek kadar salak değildim.

 

Dizi ile kasıklarıma bastırıyordu, dudaklarını kulağıma yaklaştırdı konuşurken sıcak nefesini kulağımda hissediyordum." Hiç cinsel ilişkiye girmedin, hiç bir kızla sevişmedin hatta hiç bir kızla doğru dürüst el ele bile tutuşmadın. Tertemizsin , peki ben neden seni bu kadar çok arzuluyorum.

 

Kaşlarımı çattım, sağ elimle göğsümde gezdirdiği elini tuttum sol elimle boğazını tutup sıkarak bir hamlede ters dönüp duvara yapıştırdım. Yüzümü yakınlaştırdım, baş parmağımı alt dudağında gezdiriyorum, sert ve ciddi bir ses tonuyla. " Sen beni hiç tanımıyorsun eğer istesem seni şuracıkta hiç düşünmeden si-" "yap" hafif inlemeli sesiyle sözümü kesti.

 

Gözlerinin içine baktım derin bir iç çektim, ellerimi çektim, " işine bak" deyip motoruma bindim. Onu öylece orada bıraktım arkama bile bakmadım.

 

Eve vardım, duşa attım kendimi temizlenmek istiyordum, onun parfümün kokusunu burnumdan silmek istiyordum kendimi kirli hissediyorum. Sıcak duşun altında aklım ondaydı, tekrardan

düşüncelere dalmışım.

 

Duştan çıktım, deri ceketimin cebinde titreyen telefonumu elime aldım. Mesaj beklediğim kişiden gelmişti.

 

Loading...
0%