25. Bölüm

24. BÖLÜM : TERCİH

Ömer turkay yunus orak
turkayorakk_

Arabaya doğru ilerlerken Orkut beyin telaş içinde etrafa bakındığını aynı zamanda telefonla konuştuğunu görmüştüm yanına doğru gittiğimde,

" Kızımı senin elinden alacağım Turgut bunu yaptığına seni çok pis pişman edeceğim." Sözü dudaklarının arasında çıkmıştı.

 

Gülümsedim çünkü harika bir plan kurmuştum ve bu şekilde Turgut'u durdurup Doğayı onun elinden kurtaracaktım. Beni ele geçirmek için doğayı kullandığı ap açık ortadaydı, fakat onun planlarını suya düşürecektim.

 

İstemeden kulak misafiri olmuştum.

 

" Doğayı istiyorsan bana yunus'u getir Orkut. Sana konum attığım yere gel ve yanlış bir hareket yapıp polisleri çağırayım deme onlarla irtibatta olan kişi tek sen değilsin Orkut." Dediğini duymuştum. Orkut bey sinirden yumruklarını sıkıp hiç bir şey demeden telefonu kapattı.

 

Başımı hafif öne eğdim yüzümdeki gülümseme ile bunun olacağını düşünmüştüm. Doğanın onların elinde olmasını istemezdim ama eğer o herif beni istiyorsa doğaya bişi yapamayacağını adım gibi biliyordum.

 

Orkut beyin omzuna dokundum teselli amaçlı omzundan elimi indirmedim.

" Merak etme Orkut bey Doğayı onun ellerinden kurtaracağız. " Ağzımdan çıkan bu sözler sadece birer laf olarak çıkmamıştı yüreğimden çıkan sözlerdi.

 

Orkut bey gözlerimin içine baktı , başını hafif öne eğip onayladı.

Vakit kaybetmeden arabaya binip yola koyulmuştuk.Sessizliği bozup ona planımdan bahsetmiştim.

 

" Efendim, izninizle planımdan bahsetmek istiyorum." Diyerek konuya girmiştim, başıyla onayladı sözlerime devam ettim. " İçiniz biraz olsun rahatlamalı Turgut'un bu planı beni almak için istediği belli , neden bizde ona istediğini vermiyoruz." Diyerek sözümü bitirdim.

 

Orkut beyin yüzünde şaşkın ve telaşlı bir ifade oluşmuştu. " Merak etmeyin size sonsuz sadakat sözü vermiştim efendim. Onu kendi silahı ile vuracağız, o beni alırken ben ondan kurtulmanın bir yolunu bulup, size açık hedef sunacağım, sizde onu vurup, eşinizin ve benimde ailemin intikamını alacaksınız." Diyerek sözümü bitirdim.

 

Orkut beyin gözlerinin içine baktığımda başka bir şey düşündüğünü fark etmiştim birkaç dakika sessizlikten sonra söze girmişti. " Planın işe yarayabilir ama bir hata ile Turgut'un seni yaşatacağını düşünmüyorum , Yunus." Ciddi bir ifade ile sözünü bitirmişti.

 

Kendimden emin bir şekilde " bunun farkındayım efendim ama söz konusu doğa ise onun için canımı bile vermeye razıyım. " Ciddi ve sert biçimde söylediğim bu kelimeler sanırım onu etkilemişti.

 

Konuşmamız bittiği esnada Turgut'un istediği yere varmıştık. Arabadan inmeden önce Orkut bey bana seslenmişti. " Yunus içeride her ne olursa olsun , kimseyi öldürmüyorsun, Turgut bile dahil öldürme işini ben yapacağım. "

 

Onun bakışlarında benim için endişelendiğini görebiliyordum.

Yüzüne gülümseyerek baktım.

" Emredersiniz efendim. Size söz veriyorum. " Diyerek biraz da olsa bana güvenmesini sağladığımı hissediyordum.

 

Turgut bizi ormanlık alanda duran terk edilmiş bir hangara davet etmişti, sanırım bu adamın orman takıntısı hiç bitmiyordu. Girişte Turgut'un adamları bizi karşılamıştı , adamlar siyah takım elbiseleri giymiş uzun boylu ve kalıplı duruşları ile bizi bekledikleri barizdi.

Kapıları açtıkları sırada bizi ellerimizden tutup içeriye doğru sürüklemeye başlamışlardı. " Bırakın beni kendim yürüyebilirim." Diye seslensemde nafileydi.

 

Loş ışıkları arasında yürüdüğümüz bu yolda Turgut'un adamlarının her yerde olduğunu gözlemlemiştim. Ne kadar ciddi olduğunu herhalde bu şekilde göstermeye çalışmaktaydı. Loş ışıklardan gittiğimiz yeri güçlükle görebilsemde içimde kötü bir şeyler olacağını hissediyordum.

 

Etrafı gözlemlerken karşımda gördüğüm şey ile yumruklarımı sıkmıştım. Aynı o zamanda olduğu gibi karşımda kendi koltuğunda oturmuş bekliyordu. Şuan da Yaşadıklarım neredeyse o gün ile aynı idi lakin bu sefer işler farklı idi doğa onun elindeydi ve ona bu yaptığını ödetecektim.

 

Yüzünde oluşan o pis gülümseme ile ayağa kalkıp parmağı ile beni göstererek, " bakın kimler benim ayağıma gelmiş." Diyerek söze girmişti. " Lafı gevelemeyi kes doğa nerede Turgut?" Diyerek söze gitmiştim. Arkamdaki adam bileklerimi sertçe sıksa da iradem ve inancım beni güçlendiriyor iken onlara yenilemezdim.

 

Yanındaki perdeyi indirip , karşımda doğayı görmüştüm. El ve ayak bileklerini zincire vurmuş bir halde orada yerde oturuyordu. " Sana bunun bedelini ödeteceğim Turgut." Diyerek söze girsemde o bundan zevk alarak ortaya bir kahkaha atmıştı.

" Gerçekten komik birisin yunus. Hoşuma gidiyorsun." Demişti.

 

" Seni kaçık pedofili herif istediğin ben değil miyim? Al buradayım karşında kanlı canlı Doğayı bırak ve beni al." Gözlerimde ki öfkeyle onun gözlerinin içine bakıyordum ondan korkmadığımı gösteriyordum.

 

İşaret parmağını kaldırdı ve sağ sola sallayarak " o kadar çabuk değil Yunus , biraz sohbet etmeye ne dersin belki bu şekilde sana olan teklifimi düşünürsün." Diyerek söze girmişti.

 

" Yine ne istiyorsun benden." Bağırarak söylemiştim bunu.

 

" Doğayı serbest bırakacağım yalnız bir şartım var , benim adamım olacaksın. Bana itaat edeceksin ve emirlerimi yerine getireceksin." Yüzüne takındığı pis gülümsemesi ile sözlerini bitirmişti.

 

" Ya reddedersem?" Diyerek soru sormuştum.

 

" O zaman hepinizi burada öldürürüm Yunus, seçim senin." Diyerek ortaya sesli bir kahkaha patlaşmıştı.

 

Artık sinirim tepeme çıkmıştı ve yüksek seslerle " BUNU NEDEN YAPIYORSUN BİZE NEDEN?"

 

" Senin yüzünden ne çocukluğumu yaşayabildim ne de şuan ki hayal ettiğim geleceğimi yaşayabiliyorum. Küçükken bana defalarca kez işkence ettin , beni dövdün , soğuk suyla saatlerce yıkadın, bana getirdiğin yemekleri yere döküp bana zorla yedirdin, göğüsümü her açtığımda gördüğüm yara izi bana her seferinde bana yaptıklarını hatırlatıyor, o sıcak demir çubukla göğsüme bastırdığın anda oluşan acıyı ben her aynaya bakışımda hissediyorum Turgut. Bizden ne istiyorsun , bırak hayatımızı yaşayalım. " Diyerek sözümü bitirmiştim son kelimelerimi istemesemde hüzünlü bir halde söylemiştim. O ise yüzüme bakıp gülümsemeye devam ediyordu. Zevk aldığı her hareketinden belli oluyordu.

 

Dalga geçer bir tavırla " Sizi serbest bırakırsam polise olanları anlatmayacağını nereden bilebilirim?" Demişti.

 

" Sen benimle dalga mı geçiyorsun?, polisin bile senin yanında olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun." Hissettiğim öfke sözlerime yansımıştı.

 

" Zeki olduğunu biliyordum yunus bu yüzden benim adamım olmanı istiyorum ve eminim ki kolunda yazılı olan rakamın anlamını ve neden 8 rakamı yazılı olduğunu merak ediyorsundur." Alaycı bir tonda benimle konuşmaya devam ediyordu.

 

" Sana neden bunları yaptığımı açıklayacağım yunus bunu bilmek senin hakkın. O bileğinde ki rakamın asıl anlamı senin bir kobay olduğun yunus. " Sözlerine devam ettiği esnada yüzümde oluşan şaşkın ifadeden hoşlandığı aşikardı. " Eğer fark ettiysen adamlarımda birer yıldız dövmesi var ve her yıldız farklı bir uzuvlarında , senin kolunda ki 8 rakamın ile benzer bunun sebebi yunus siz birer kobaysınız. Size istediğim kadar işkence edip bundan zevk aldım ama aslında bunu yapmamın asıl sebebi sizi güçlü birer askere dönüştürmekti bana olan nefretinizi büyütüp katil olabilecek kapasiteye getirmekti. Amacım aynı senin gibi olmalarını sağlamaktı yunus çünkü bu şekilde bir ordu kurup sayısız insan katlederek ülkeyi ele geçirip başa ben geçebilirim. Lakin istediğim gibi pek olmadı çoğu çocuk dayanamadı ve güçsüz kaldı bende onları öldürüp organlarını sattım çok harika değil mi?" Diyerek kahkahası bulunduğumuz hangarda yankıya sebep oluyordu.

 

" Psikopat katil." Diye bağırarak söze girmişti Orkut , " eşimi niye öldürdün o halde o sana ne yaptı. " Diyerek sözünü bitirmişti.

 

" Hadi ama Orkut, şuan eşinden bashedecek durumda değiliz ve eminim ki Yunus'a henüz gerçeği söylemedin." Turgut'un bu sözleri okları yine bana çevirmişti Orkut beyin benden gizlediği ne olabilir di ki.

 

Bakışlarını Orkut beye çevirip, " nasıl yani yunus'un öz babasının senin adamın olduğunu ona söylemedin mi? " Demişti. Duyduğum söz ile şok geçirmiştim. Bakışlarım Orkut bey'e dönüp " bunu bana söylememekle mantıklı bir açıklaman olduğuna eminim ama neden ? Bana neden söylemedin. " Hüzünlü bir şekilde çıkmıştı sözlerim yıllar sonra gerçek babamı öğreniyorum o gece bana tokat atıp ailemin benden gurur duyduğunu söylemesinin nedeni buydu demekki çünkü onları tanıyordu. Orkut bey başını öne eğip " üzgünüm yunus sana söyleyecektim ama o gün ailenin vefat haberini öğrenmiştin üstüne üstlük babanı Anlatsaydım bunu kaldırabileceğini düşünmüyordum. Çok üzgünüm. " Söyledikleri sözlerle pişman olduğu belliydi. Bu konuyu şuanda tartışmak doğru değildi doğa ellerindeydi ve amacımız onu kurtarmaktı buna odaklanmak zorundayım , araba da düşündüğüm planım işe yaramak zorundaydı.

 

Dişlerimi sertçe sıktım ve Turgut'un gözlerinin içine baktım. " Bu konuyu konuşmamız yararsız buraya doğayı kurtarmak için geldik. Teklifini kabul ediyorum Turgut senin adamın olacağım yeter ki doğayı serbest bırak. " Dediğim esnada Orkut beyin beni süzdüğünü biliyordum bakışlarımı ona çevirip başımı öne eğip hafifçe salladım planımı harekete geçirmek istediğimi anlamış olmalıydı.

 

Turgut ise işaret parmağını kaldırarak tekrar sağ sola sallamaya başladı. " Bu kadar kolay sana güvenemem Yunus önce kanıtlaman lazım. " Demişti Turgut.

 

" Nasıl ? " Dediğim esnada önüme elinde silah tutan bir adam gelmişti. Arkamda ellerimi tutan adam beni serbest bırakmıştı.

 

" Adamımın elinde olan silahı al ve onu takip et lakin yanlış bir şey yapayım deme sonuçlarına katlanırsın." Diyerek sözünü bitirmişti. Dediğini harfiyen yapmıştım beni istediği bölgeye getirmişti önümde bir perde vardı.

 

" İşte eğlence başlasın." Diyen Turgut perdeyi indirmişti. Karşılaştığım manzara ile dona kalmıştım çocukluğumu beraber geçirdiğim dostlarım şuan karşımda duruyorlardı. Banu ve Emre el ve ayak bilekleri zincire bağlanmış bir şekilde bana bakıyorlardı.

 

" Eğer benim adamım olacaksan ve doğayı kurtarmak istiyorsan yunus. Çocukluğunu beraber geçirdiğin iki arkadaşından birini vurman gerekiyor. Eğer arkadaşların yerine beni vurmayı tercih edersen arkamda gördüğün bütün adamlarım hepinizi delik deşik edecektir." Diyerek sözünü bitiren Turgut gülmeye başlamıştı ve ardından sözlerine devam etti. " Tercihini yap yunus. Kimi seçeceksin?"

 

O kahkaha atarak gülerken yaptığım planın bir işe yaramadığını görmek beni hüzne uğratmıştı ve üstelik dostlarım şuan tam karşımda duruyordu ve birini öldürmemi istiyordu. Şu esnada kat ettiğim mesafelerim beni çıkmaz bir duruma sokmuştu.

 

Bölüm : 11.12.2024 22:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...