@twirmakk
|
Bölüm şarkısı: 348-Kaybeden İkimizdik ❅❅❅
"Tamam abicim. Ben şu Miray hanımı bir posta döveyim sonra bir de iftardan sonra da döverim. Sonra seni tekrar ararım." Miray gülerek "Hiç yakıştı mı?" dediğinde ise "Abi, üç posta dövsem günah olur mu?" diye sordu. Miray gözlerini kısarak baktığında 'Alındım.' bakışları atıyordu. Selen ise "Abicim senin kardeşin benim, ben. Bana destek vermen lazım." diye sitem ediyordu. "Tamam ya dövmeyiz. Madem o kadar günah..." Miray galibiyet dansı yaparken Selen üzgün üzgün telefona bakıyordu. "Sende Allah'a emanetsin abicim." Telefonu kapattığında Miray'a doğru kalemini fırlatmış ama Miray fark ettiği için hemen kaçmıştı. "Mübarek ramazanda günaha girmiyorum diye sevinme. Ramazan bitsin yerim seni." Miray gülerek kalemini geri attığında Selen eliyle tutmuştu. "Maalesef gülüm. Aşırı tatlı olduğum için yersen şeker hastası olabilirsin. Sonra ne yaparız sensiz?" Dalga geçerek dediği şey ile atışmaya devam ediyorlardı. Tam Selen bir şey diyecekken Berra çözdüğü testi bana uzatarak ikisinin arasına girmişti. "Hasna, şu soruya baksana. Anlamadım." "Gel yanıma." Testi elinden alıp çözmeye başladığımda basit bir limit sorusu olduğunu görmüştüm. Hızla çözünce Berra'ya da anlatmaya başladım. "Limit sorularında sağdan ve soldan yaklaşmadan önce çarpanlara ayırman lazım. İlk hatayı ondan yaptığın için soru bitmiş. Bu şekilde çarpanlara ayırdıktan sonra limit kaça gidiyorsa önce sağdan sonra da soldan değeri arıyoruz." Çözümlerimi işleme dökerek olabildiğince basit tutmaya çalışıyordum. "Çarpanlara ayırmayı gördükten sonra iş basit zaten. Bu soruda çarpanlara ayırma bariz belli. Genelde basit görebileceğimiz denklemleri verirler." Berra iyice dinledikten sonra yüzünü sıkıntılı bir ifade ile bana çevirmişti. "Limitten cidden nefret ediyorum ya. Basit sorusu bile işkence." derken mutsuz mutsuz bakıyordu. Gülümseyip "Basit aslında. Olay görebilmekte." diyerek yandaki soruyu gösterdim. "Mesela bu soru, eğer buradaki soldan gitmeyi fark etmezsen soru gider. Ama bariz bir şekilde soru iki taraflı ele alınması gerektiğini gösteriyor." "Yok ya, ben dinlerken elendim abi. Kalan yarışmacılara başarılar dilerim." Miray'ın sesi ile gülerek önündeki testi gösterdim. "Çöz şunu. Elenmezsin." Teste sanki test çinliymiş de birazdan ona işkence edecekmiş gibi bakarken yüzünü buruşturmuştu. "Ben fazla çalıştım matematiğe. Beynim almıyor. Gidip yazar eser şarkıları dinleyeceğim. Matematik kurtarmıyor bari edebiyat kurtarsın." Selen gülerek "Okulda dersi dinlemek yerine uyumasan anlardın." diye takılmıştı. "Ya kadının sesi bana ninni gibi geliyor diyorum ya. Niye inanmıyorsunuz?" Kafamı olumsuz anlamda salladığımda kızlar gülüyordu. Aklıma gelen şeyle ciddi bir hâle bürünüp "Sizin görücü ne oldu?" diye sordum. Miray ise sırıtarak "Vallaha bu sefer bende anlamadım. Ben daha çocuğu korkutmadan çocuk vazgeçtiğini söylemiş. Anladı tabii bu mükkişembelliğe yetersiz geleceğini." Selen kahkaha atarak "Neye, neye?" diye sormuştu. Berra gülerek "Bence bu kadar mütevazi olma kanka." diyordu. Miray ise iltifat kabul eder bir edâ ile "Sağ olun efenim, var olun." diyerek selamlama yapıyordu. Onların hâline gülerek teste yöneldiğimde Miray önümdeki testi alıp "Vallaha ders kusacaksın artık. Acıyorum beynine ya. Bir relax kızım." diyince gözlerimi kısarak "80 günden az kaldı. Farkında mısın?" diye sordum. "O senin için kanka. Ben basit bir bölüm istiyorum." Kafamı olmamışsın der gibi iki yana salladığımda telefona gelen bildirim sesi ile telefona uzandım. 0593****: Şey, merhaba Anonim sanıp yazmaya başlayacakken gelen bildirim ile yazmadığım için şükür ediyordum. 0593****: Levent ben. Kitabı verecektim ya. Akşam mesaj atarım demek için yazmıştım Hasna: Tamam. 0593**** kişisini 'Levent okul' olarak kaydettiniz.
Levent okul: Rahatsız ettiysem kusura bakma
Levent okul: Akşam birden yazarsam tedirgin olabilirsin diye önceden yazayım dedim
Hasna: İyi yapmışsın ama numaramı nereden buldun?
Levent okul: Asude hoca yarışma için grup kurmuş. Görünce aklıma geldi
Hasna: Ders çalışıyordum görmemişim.
Hasna: Teşekkürler tekrardan.
Levent okul: Teşekkür etmene gerek yok
Levent okul: Acelesi yoktu zaten
Hasna: Anladım.
Hasna: Yine de içim rahat ediyor böyle.
Levent okul: İçim rahat olsun zaten
Levent okul: İçin*
Levent okul: Akşam yazarım o zaman?
Hasna: Tamam.
Hasna yazıyor...
Levent okul: İnşaAllah teşekkür etmiyorsundur
Hasna çevrimiçi
Levent okul: Anlaşıldı qvdjwgx
Levent okul: Cevap vermene gerek yok
Görüldü
"O sırıtıyor mu, bana mı öyle geliyor?" Miray bana yaklaşırken telefondaki gözlerimi ona çevirmiştim. "Oha. Harbi harbi sırıtıyor." İfademi toplarken "Alakası yok." demiştim.
Ben niye aptal aptal sırıttım ki şimdi?
Telefona tekrar yöneldiğimde yeni açılan gruba tıklamıştım.
12ler matematik okul yarışması
Asude hoca: Çocuklar buradan yarışma hakkında bilgilendirme yaparız diye düşündüm.
Asude hoca: Levent, Hasna ve Aras yarışacak yarışmada
Asude hoca: Yedeklerimiz de Belinay, Emre ve Nil.
Asude hoca: Bilmeyen arkadaşlar için tekrar etmiş olalım.
Asude hoca: Sizden ümitliyim çocuklar.
0564****: Hocam şu Aras'ı gruptan atabilir miyiz?
0572****: Atamazsınız başka soru?
0564****: Kanka vallaha sıkıldım senden
0564****: Aynı ortama girmesek on numara çocuksun
0572****: Çok beklersin Emre
0572****: Çok istiyorsan çıkabilirsin
Levent okul: Grupta olduğunuzun farkındasınızdır umarım?
Levent okul: Gidin özelden halledin derdinizi
Levent okul: Kimse sizin mesaj bildirimleriniz ile rahatsız olmak zorunda değil
0572****: Sakin şampiyon
0537****: Levent haklı, susar mısınız lütfen?
0529****: +sonsuz
Asude hoca: Çocuklar lütfen sadece yarışma ile ilgili meseleleri konuşalım grupta.
0572****: Özür dileriz hocam
0564****: Özür dileriz hocam
0529****: Of Nil bunlar çocuk gibi nasıl yarışacağız biz
0537****: Salak gruba yazdın
0537****: Sil hemen
0529****: nE kanka bu mavi tık ama
0572****: Teknik olarak çocuğuz zaten
Levent okul: Kendi adına konuş Aras
Levent okul: Grubu daha fazla meşgul etmeyin, hiçbiriniz.
Levent'in son attığı mesaja herkes görüldü atmıştı. Okul temsilcisi olduğunu anımsadığım için çok doğal bulmuştum.
Miray telefonumu elimden aldığında gruba bakıyordu. "Ay bu Aras geçen sevgilisi ile kavga eden değil miydi?" Bana döndüğünde 'Bilmem' anlamında omuz silktim.
"Bizim anonim bunlardan biri olmasın?" Selen'in dediği şey ile kafamı olumsuz anlamda salladım. "Hiçbirinin adı Yusuf değil." Kızlara isminin Yusuf olduğunu söylemiştim ve Miray gidip arama derdindeydi ama engel olmuştum.
Sonuçta ben boş insan değilim dedim. Arkadaşlarım için söz vermedim.
"Levent kim? Tek onu kaydetmişsin?" Selen soru sorunca telefonumu ellerinden aldım. "Bizim okuldan, sayısal birincisi. Kütüphanede bulamadığım bir kitabı vercekti. O yüzden kaydettim. Geçen teravihe gelenler arasındaydı."
Ben konuşunca Berra hatırlamış gibi bakmıştı. "Ay doğru. Şu aralarında tek insan olan." Miray kaşlarını çatarken "Kanka Emre ile Can'dan insan?" diye sordu.
"Can'ı bilemem ama Emre bana pek öyle gelmedi. Sinirim bozuldu onun yüzünden." Miray bana 'Hayırdır' der gibi göz kırptığında dudaklarımı 'Bilmiyorum' anlamında büzdüm.
"Çocuk ne yaptı ki?" Selen'in sorusu ile Berra utanarak kalemi ile oynamaya başladı. "Bilmem. Hoşlanmadım sadece."
"Özlerinde iyi çocuklar ya." Miray konuştuktan sonra gülerek bir daha laf attı. "Baya özlerinde ama." Sınıftaki olaylara Miray daha hakimdi çünkü tüm kızlar ile arkadaştı.
"Ne yaşıyorsunuz çözsem on numara." Selen gülerek bana döndü. "E ne yapacaksın bu anonim işini?" Miray hevesle bana bakarken "Hiç." dedim.
"Ya nasıl hiç, nasıl? Araştıralım ya!" Miray sitem ederken göz devirdim. "Uğraşamam."
Kestirip atmam ile mutsuz mutsuz bakmıştı. "Hiç eğlenceli değilsin kanka." Öpücük atarak "Tarzımız, farkımız." diyip testime yöneldim tekrar.
Kızlarda gülüp beni taklit ettiklerinde Miray uzanıp kulaklıklarını takarak yazar eser için yapılmış rap şarkılarını dinlemişti iftara kadar.
İftardan yarım saat önce dersi bitirip mutfağa geçince annem ile abim bize dönmüştü. "Cimcime, gel şunları rendele." Bana doğru konuştuğunda yüzümü buruşturarak ona ilerledim.
Gösterdiği kabakları rendelerken kızlar "Biz ne yapalım?" diye sordular. Annem gülümseyerek "Siz misafirsiniz kızım. Geçip oturun." dedi.
"Olmaz öyle ya." Miray sitem ederken annem gülümsüyordu. "İyi, hadi gelin bize çorba yapın."
Kızlar istediklerine ulaşmanın verdiği mutluluklayken abimin yaptığı güllaç gözüme çarptı. "Sen ve güllaç yapmak? 'Sütlü peçete o' diyen sen değil miydin?"
Abim sahte bir kızgınlıkla "Ben güllaç çok severim bir kere." dediğinde kaşlarımı çattım. "Pardon ama ne zamandan beri?" Annem gülerek "Merve sevdiğinden beri." demiş ve abimin önüne vişneleri koymuştu.
"Ooooooo." Abime takılırken abim anneme "Anne! Söyleme, sonra dilinden düşmüyorum dedim sana." diye sitem ediyordu. "Sus bacaksız." Omzuna vurup "Yengeme söyleyeyim de arada benim sevdiğim tatlıları aşersin." dedim.
Abim ve yengem bir senedir evlilerdi ve yengem şuan 4 aylık hamileydi. O yüzden abim hamilelik süreci boyunca bize taşınmıştı çünkü işe gittiğinde yengemin tek kalmasını istemiyordu.
"Sakın, Hasna. Zaten feleğim şaştı bir aydır. Bir insan neden durduk yere ev yapımı künefe ister? Yapana kadar ciğerimi bıraktım tezgahta ya." Dertli dertli konuşunca kıyamayıp yanağına öpücük kondurdum.
"Alışırsın be abi." Kızlar bizi gülerek izlerken abim ben geri çekilir çekilmez bana eğilip beni yanağımdan öptü. "Dalga geçmek için fırsat kaçırsan şaşardım."
Gülüp rendelediğim kabakların suyunu süzdüm. "Sizin şu iş ne oldu oğlum?" Annemin konuşması ile abim sıkıntılı bir nefes verdi. "Pürüzler var ama hallediyoruz elhamdülillah."
Abim mühendisti ve bir şirkette çalışıyordu. Annemin bahsettiği ise yeni yapılacak konutların projesiydi sanırım.
Ben kabaklara diğer malzemeleri karıştırıp ocağa yağlı tavayı koyarken kızlarda çorbayı hazırlamıştı. Burnuma dolan domates çorbası kokusu ile gülümsemiştim. En sevdiğim çorba olurlar kendileri.
Mücverler de kızarınca hepimiz sofrayı hazırlayıp ezanı bekliyorduk. Yengem ise "Anne, keşke uyandırsaydın. Yardım ederdim." diye pişman pişman konuşuyordu. "Olmaz öyle kızım. Hamilesin sen, dinlen kendine."
Yengem kafasını sallarken kızlara döndüğümde Selen saniyeleri sayıyordu. "Çok güzel bunlar ya. Ağlayabilirim şuan." Miray içli içli konuşurken annem gülmüştü.
Bizim evin müdavimi oldukları için rahatlardı artık. Sofraya baktığımda annemin cidden döktürdüğünü görmüştüm. Kızarmış içli köfte, yağlama ve benim yaptığım mücverler sofrada çok cazip duruyordu. Elhamdülillah bu kadar dolu dolu bir sofradaydık.
Ezanın okunması ile herkes hurmayı alarak orucunu açmış ve sohbet etmeye dalmıştı. O arada gelen bildirim ile telefonuma bakıyordum.
0542****: Başında bi' rüyaydı
0542****: Sahiden zor bir kadındı
0542****: Ara sıra kaçışlarıyla
0542****: Büyüleyen bakışlarıyla
0542****: Kim kazandı bu yarışı?
0542****: Şarkının bu kısmında aklıma sadece sen geliyorsun
0542****: Ama biz kaybetmeyelim, Hasna
0542****: Çünkü ben sende kaybolurken seni kaybedersem tamamen kaybolurum
0542****: Allah kabul etsin kalbimin ezanı
0542****: Allah senin orucunu, sende beni kalbine kabul edersin inşaAllah
❅❅❅
''Sessiz insanlar, en gürültülü zihinlere sahiptir." |
0% |