Hızlı adımlarla Gece'nin kaldığı bölüme gittiğimi sandığım yere doğru ilerlemiştim. Yoldan biri seslenince kafamı çevirdim. O kadar sessizdilerki onlar olduklarına emin olamamıştım. Neyi vardı bunların böyle diye düşünüyorum.

Yanlarına gelince kapı gibi bir yer olduğunu gördüm.

''Bizde sizi bekliyorduk komutanım ''dedi Bulut.

''Hadi gelin komutanım''dedi. Deniz .

Geri kalan nerdeydi . Orda gördüğümüz kapı gibi yerden geçtik. Askeriyenin ormanlık bölümüne geçiliyordu. Ağaçların arasında ilerledik ilerde piknik alanlarında olan gibi kendinden oturma yerleri olan bir masa vardı. Orada birileri olduğunu gördüm. Çoçuklarla ilerledikten sonra Bulut ve Deniz'inde maskelerini çıkardığını gördüm.

''Hoş geldiniz komutanım , rahat olabilirsiniz buraya bizden başkası gelmez ''dedi.Hoca

Tamam anlamında başımı salladım maskemi çıkardım. Kahve yapmışlardı sonunda temiz havada maskesiz kahve içicektim nerdeyse yüzüme yapışıcaktı . Kahveden bir yudum aldıktan sonra söze başladım.

''Hanginiz benim burda olduğuma inanmadı''dedim.

Kimseden ses çıkmamıştı . Hepsi birbirine baktı. Sonra birden Gece'ye baktılar. Patavazsızlığıyla nam salmış.Bulut aldı sazı eline;

''Komutanım sizi özlemiş komutanım bizide bahane olarak kullanmış. '' dedi.

Bu çocukların bana komutanım demesine alışamamıştım. Rütbeleri benden düşük olabilirdi. Ama benimki askeriye içinde alınmış rütbelerdi onlarınki üstüne kan sıçrarken gecenin karanlığında soğuk dağlarda alınmıştı. Oyüzden istemiyordum. Gece'ye hepimiz gülümseyerek bakıyorduk ama bir tepki vermiyordu.

''Çok konuşuyorsun Bulut ''dedi.

Bu tepkiden sonra herkes ciddi olmuştu .Ama ben hala gülümsüyordum. Beni özlemişti. Ve senelerdir görev yaptığı askerleri söylüyorsa benim düşüncelerimde doğruydu.

Konuyu değiştirmek için çoçuklara dönüp ''Arkadaşlar bana Adsız deseniz yeter komutanınız Gece ben değilim o yüzden öyle ihtap etmenize gerek yok ''dedim. Yine komutanlarına bakıyorlardı.

''Niye bakıyorsunuz oğlum komutanınız ne dediyse o dur.''dedi.

O dakikadan sonra sadece Adsız olarak cümleler kurarak ilerlediler. Böylelikle aramızdaki resmiyette kalmıştı.Onlardan biri olmak isterken olamıcağımı düşünüyordum ama artık öyle değildi. Huysuz hariç hepsiyle iyi anlaşıyorduk.

Huysuz'unda sorunu benle alakalı değildi. Yani ben öyle düşünüyordum yada düşünmek istiyordum.

Başlarına gelen komik şeyleri anlatıyorladı . Hep beraber gülüp eğlenerek sohbet ediyorduk. Saate baktığımda gece 4 olduğunu gördüm. İlk günde böyle olması yarın beni zorlucaktı.

Çoçuklardan izin istediğimde onlarda saati farketmiş yatakhaneye benimle birlikte hareket etmişlerdi.. Hepsine iyi geceler dedikten sonra birininde benimle geldiğini anladım. Kafamı çevirdiğimde Huysuz vardı. Şaşırmıştım ben Gece sanmıştım. Ama birşey demedim rahatsız etmek istemedim. Kaldığım bölüme geldiğimizde bana seslendi.

''Sorunum sizinle değil , sizin yaptığınız meslekle alaklı ben sevidiğim kadını kaybettim o dağlarda o yüzden istemedim sizi komutanım ama iyiki geldiniz ''dedi.

Yüzüne baktım maskelerimizden birşey anlamaıcağımız için konuşmaya karar verdim.

''Kaybın için üzgünüm Huysuz , kimse ölmesin tabi isteriz ama bu hayat bizim isteklerimizle değil bize verdikleriyle yaşayınca güzel seni belki anlayamam ama canın bir şeye sıkıldığında sadece susmak istediğinde bile çağırırsan gelirim. Bencede iyiki geldim . Hayırlı sabahlar Huysuz . Dedim .

Kaldığım bölüme girdim. Dışarda ne bir nöbetçi vardı . Ne de ben gelince farkeden bu işe el atmak gerekicekti. Kimi eğiticeğimi yada eğitimdemi olucağımı bilmediğim için şuan için birşey diyemiyordum. Ama bu kızlarında nöbet tuttmayı öğrenmesi gerekiyor.

Odama geçip üstümü değiştirip uzandım biraz dinlenmem gerekiyordu. Sabah alarmıyla kaltığımda bu kadar oturduğum için kendime kızıyordum. Gün geçtikçe sabah kalktığımda aklıma gelen düşünceler değişiyordu. Ben hayata dönüyordum.

Hemen hazırlandım.Hızlı adımlarla komutanın ofisine doğru ilerledim. Ama vardığımda daha gelmediğini gördüm.Kapısının karşısında bekliyordum.

''Görev aşkıylamı yanıyorsun ''dedi.

Bu olayı bu ara çok sık yaşıyordum. Ama hiç biri bilmiyordu . Ben uyuyamıyordum.

Komutan odasına gelmemi işaret etti. Beraber içeri girdik.

''Otur bakalım Eylül ''dedi. Asker çoçuklardan kahve istedi. Kahve gelene kadar önündeki evraklara baktı. Sonra bana dönüp konuşmaya başladı.

''Bir süredir eğitim yaptığın için birilerini eğitmiyorsun ama ben seni hem bir grubun başına vericem sorumluluk alman gerekiyor hemde bir yandan eğitimlerine devam ediceksin. ''Gece seni eğiticek. Sende başkalarını eğiticeksin.Kaldığım bölümdeki Asenaların sorumluluğu sende Bölüğünün önünde seni bekliyor olucaklar ilerleyen günlerde eğitim programları hakkında görüşürüz. Dedi.

''Emredersiniz komutanım ''Dedim.

''Dosyan daha bana gelmedi ama Gece senden bahsetti Ali komutanında bahsetti. Bu yüzden nasıl bir asker olduğunu biliyorum. Yapabildiğin gibi değil daha iyisini bekliyorum senden ''dedi.

''Emredersiniz komutanım''Dedim. Konuşması sırasında kahvelerimizi içmiştik. Bende izin isteyip ilk görevime başlamak için çıktım. Kaldığım bölüme geldiğimde kızlar orda sıra beni bekliyorlardı.

''Günaydın asker ''diye bağırdım.

Hep bir ağızdan ''Sağol ''dedi.

''Bir adım var ama bunu öğrenemiceksiniz. Adsız komutan demeniz benim için yeterli , bildiğim herşeyi size aktarmaya ve aynı zamanda eğitim almak için burdayım. Bu sebepten dolayı sıkıntılı bir durum istemiyorum. İlk olarak burda bulunan rütbeli arkadaşlarınız sizlerle benden daha çok ilgilencek ben onlarla iletişime geçeceğim . İlk olarak dün gece buraya geri döndüğümde burda birinin nöbet tuttuğunu görmedim. ''dedim. Rütbe durumlarına bir göz gezdirdikten sonra Esra'nın rütbesi emirleri aktarması için yeterliydi.

''Esra bakarmısın ''dedim.

Yanıma gelip tekmil verdi.Asker selamımı verip konuşmama başladım.

'' Bir nöbet çizelgesi hazırlayın her gün biri dışarda nöbet tutucak ona göre ekipmanlarıda temin edin. Herkesi sıraya sok ama sen benim yanımda kal eğitim bölümüne götür bizi ''dedim.

Askeriyeyi bilmediğimden bir kaç gün Esra'nın öncülüğünde ilerleyecektik.

Eğitim alanına geldiğimizde parkurları ikişerli geçmeleri söyledim. Kimin neyde iyi olduğunu görmem gerekiyordu. Ben kenarda dikilmiş onları izlerken onlar bir bir parkura çıkıyorlar. Birinin bizi izlediğini farketmiştim. Kafamı nerede olduğunu bulmaya çalışırken komutanların arkasında olan maskeli timi 100 metre ötede görmüştüm.

Bir kağıda parkura çıkan askerin adını yazıp ne yapabildiğini, kaç dakikada yapabildiğine baktım. Saat öğlene doğru geldiğinden ilk dünden çok yüklenmek istemedim. Hepsinin toparlanmasını söyledim.

''Arkadaşlar bugünlük bu kadar yeterli bundan sonra gidip dinlenebilirsiniz. Sizleri ortalıkta görmek istemiyorum. Kendi bölüğünüzde kalabilirsiniz ''demiştim. Esraya verdiğim talimatla tüm ekibi alıp gitmişti. Bende bizim maskeli 5 linin yanına ilerledim.

Bulut her zamanki gibi''Allah'tan bizim komutanımız değilsiniz daha ilk günden askerlere zulüm oldunuz 'Dedi.

Geceye dönüp ''Komutanım izninizle yarın arkadaşlarıda eğitime almak isterim.''

Gece dün gece onu satan Buluttan dolayı bütün ekibi yakmıştı. '' Yarın ilk eğitim programına arkadaşları alabilirsiniz .''Dedi. İzin isteyim bölüğe doğru ilerlerken arkadan sesler yükseliyordu. Ekiptekiler Bulut'a kızıyorlardı.

Dönüş yolunda telefonum çalmıştı.

''Emredin komutanım''.

''Bugünlük eğitim bitti sanırım size askeriyeyi gezdirip tanıtmak isterim''dedi.

''Bende onu yapıcaktım , bilen biri olursa daha kolay olur gece komutanım teşekkürler ''dedim.

''Yemekten sonra görüşrüz '' dedi . Cevap beklemeden telefonu kapattı.

Yemek bittikten sonra Gece kapıda beni bekliyordu. Çok birşey konuşmadan askeriyenin ne nerde kim nedir diye kısa bir tanıtma geçmişti o bile 5 saat sürmüştü. Yorulmuştum. Bittiğinde izin isteyip kaldığım bölüme ilerleyip odama geçtim. Duşumu aldım uzandım. Dün gece uyumadığım için yatakta tavanı izlerken uyuya kalmıştım.

Sabah kaltığımda saat yine 4 tü . Ne vardı bu saatte yaa deliricektim. Maskemi takıp nöbetçiyi kontrol etmek için dışarı çıktığımda sandalye uyuduğunu gördüm. İşte şimdi başlıyorduk.