@uconlukdelikanli
|
Sabah uyandığımda nerede olduğumu kimin yanında olduğumu farkettiğimde içime bir huzur doldu. Bu ev bana artık bu kadar acı vermiyordu. Ömerin hala uyuduğunu gördüğüm için kalkıp bize kahvaltı hazırladım. Bacağımdaki pansumanımı değiştirdim sırtımdakine yetişemediğim için onu doktora yaptırıyordum. Çayıda demlendikten sonra Ömerin yanına gidip uyandırmak istedim ama o uyanmıştı. Yanına uzandım bana gülümseyen uykulu yüzüyle sadece bakıyordu. "Kokutanım kahvaltı hazır "dedim. "Kurt gibi açımmm " diye cümlesini uzatım bana sıkıca sarıldı. Sonra yavaşça yakatan kalkıp mutfağa gittik. Sofraya oturduğumuzda Ömerin telefonu çaldı , artık bunu sevmediğimi farkettim kısa zamanda bunun olması çok garipti. Ömer telefonu alıp salona geçmişti. Bende biraz kıskançlık biraz merakla kenardan onu dinledim. "Yok söylemedim komutanım konuşmadım daha onu üzmek istemiyorum bir kaç güne gelicem abi " "sende abi"dedi ve bana döndü . Beni görünce yüzünde garip bir ifade vardı yavaş yavaş bana yaklaştı. Bense kaçmaya çalıştım. Görmüştü kaçmaya gerek yoktu . Çayları koymaya geçtim oda arkamdan geldi. "Kahvaltımızı edelim konuşuruz güzelim" dedi. "Asma yüzünü lütfen söylücem tamam, böyle yaparak olmaz ama bak kahvaltı etmedin sustun doğru dürüst cevapta vermiyorsun gel bakalım kucağıma sarılayım sana "dedi. Oturduğum yerden kalkıp kucağına oturup sarıldım.Yanağını öptüm bekledim . "Eylülüm benim gitmem gerek , komutan çağırdı göreve ama senide böyle bırakmak istemiyorum. " Birşey dememi bekledi ama birşey diyemedim üzüldüm yeni gelmişti. "Ama gönlüm seni burda yalnız bırakmaya razı değil , o yüzden benimle Ankara'ya gel benim orda evim var abimlerde yanda oturuyorlar yanında biri olsun en azından " Yüzüme çaresizce bakıyordu . " Benide götür gitceğin yere "dedim. "Yaralısın nasıl götürme mi bekliyorsun " "Tamam"dedim. Çaresizce yüzüme baktı. Sarıldı sıkıca kulağıma eğilip. "Bu son ayrılışımız olsun "dedi. "O nasıl olacak "diye sordum. "Benim abime bir sözüm var hayatıma birini alırsam dağlardan inicem diye o yüzden son ayrılışımız" "Ama ben gidicem"dedim. "Gitmemen daha iyi olacağını gördük." "Niye beceremedim diyemi" diyip hışımla kalktım kucağından "Saçmalama ne dedim ben şimdi" "Onu dedin işte" "Onumu dedim ben Eylül , gitmeni istemiyorum ayrı kalmak istemiyorum evlenelim diyorum" dedi. Öyle boş boş dolanırken mutfakta bana kal gelmişti. Dondum kaldım olduğum yerde yavaşça ona doğru döndüm. "Ama daha çok erken değilmi " "Ne için Eylül şüphen mi var " "Vatani görevi yapmayı nasıl istediğime eminsem seninlede evleneceğime o kadar eminim ama sen emin değilsen " Bir sessizlik oldu aramızda birşey diyemedim . Emin değilmiydim emin ama hayallerim, kendime verdiğim sözler , yapıcaklarım , yeminim nasıl bunları hiçe sayardım. Ben başarıcaktım bir kadın olarak varlığımı kanıtlıcaktım . İntikam alıcaktım kendimle çelişiyordum. Ama ona doğru daha ağır basıyordu yüreğim. "Hayallerim vardı yapıcaklarım ben senin gibi yapamadım görevimi şüphem yok ama kendime verdiğim sözler vardı ömer " dedim. "Anlıyorum seni o zaman ben seni rahatsız etmiyim sende düşün iyice karar verdiğinde ben dönmüş olurum " dedi . "Komutanım rahatsız ediyorum ama Gece komutanıma ulaşamıyorum. Bilginiz varmı. " "Buraya geliyor Eylül bir durum yok demi". "Komutanım göreve ne zaman çıkıcaklar. " "Geceyi bekliyorlar gelsin çıkıcaklar . " "Tamam komutanım " "Ne oldu Eylül söylermisin " dedi. "Eğer sizin yanınaza uğrarsa yolda olduğumu söylerseniz sevinirim komutanım rahatsız ettim kusura bakmayın iyi günler " "İyi günler Eylül" Kapattık telefonu bende daha çok gaza bastım daha hızlı gitmeliydim . Yetişmeliydim. O kadar hızlı gidiyordum ki çok bir yolum kalmamıştı. 2 saat sonra Ankaradaydım Ömere mesaj atıyordum arıyordum dönmüyordu. Telefona bir arama geldimi diye telefona bakarken direksiyonun hakimiyetini kaybettim. Toparlamak için uğraşıyordum. Ama olmuyordu. Hava kararmıştı bu yüzden yoluda seçemiyordum. Direksiyonu toparlamak için uğraşırken karşı şeritten gelen farları gördüm . Bembeyaz uzun farlar o kadar yakınlardıki araba büyük bir sasırtınla sallanınca kendime geldim. Araba havalanmıştı. Artık hiç hakimiyetim yoktu . Bir takla atıp yol kenarına doğru sürüklendi. Ters şekilde durduğunda arabanın çarpmadan dolayı soluklaşan ışıkları , ağzıma gelen kan ve kulaklarımdaki çınlama ile görüşümü tamamen kaybettim. Sonra sonsuz bir karanlığın beni kucaklamasını bütün sakinliğimle karşıladım. |
0% |