Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@uconlukdelikanli

Kaldığım yerin bölümüne girince tek olmadığımı farkettim . Maskeyi kapatıp başımı önüme almam çok kısa sürmüştü. "Ah salak kafam "nasıl burda olduklarını unuturdum .

"Ne işin var burda asker " . Demesiyle irkilmiştim.

Onlarında benim burda kladığımdan haberleri yoktu. Çünkü maskesiz duruyorulardı.

" Maskeleriniz olmadığı için yüzünüze bakamıyorum komutanım ama bende burda kalıyorum tam karşınızdaki yatakhanede " dedim .

"Anlaşılan burda da maskeyle gezicez" dedi

" Ali komutanla konuşurum beni başka yere alır sizinde rahatınız bozulmaz izininizle "dedim. Şuan huyuna gitmeye çalışıyordum . Beni seçmese bile belki başka time önerirdi.

Yine cevabı beklemeden ilerledim . Beni öldürmek ister bakışlarının üstümde olduğundan emindim . Onun maskesi vardı diğerlerinin yoktu onlara saygı duyduğumdan bakmadım ama baksamda farketmezdi bende bir askerdim . En büyük düşman içimizde olduğundan öyle görmemi istemiceklerini bildiğim için yüzümü eğdim . Odama geçip ışığı açmadan lavabonun ışığıyla duşumu alıp eşyalarımı hazırladım . Yatağa uzandım . Aklımda sadece o delici yeşil gözler ve ürkütücü bakışlar vardı. Saçma sapan şeyler düşünmeye çalışsamda gözümü kapattığımda direk o gözler geliyordu aklıma neden böyle oldu anlamadım en büyük rakibimin karşımda olmasından mı kendimi alamıyorum.
Bir sağa bir sola dönmekle geceyi bitiyordum. Saat sabahın 4 olmuştu. Uyku tutmucaktı dağda kaldığım sürede bozmuştu düzenimi 5 inci günümdü bugün yarın komutandan izin isticektim. Elimi yüzümü yıkayıp eşofman takımlarımı giydim maskemi taktım .

Usulca kapıyı açtığımda karşı tarafın komple ışıkları yandı . Hızlı adımlarla ilerledim . Beni görmelerine izin vermeden arkaya ormanlığa döndüm. Koşmaya başladım . Deli gibi koşuyordum kulağımda kulaklık vardı. Arkamdan gelen sesleri müzik yavaşladığında duyuyordum ama sürekli çalmaya başlayınca birinin bana seslene bilceği aklımdan geçmemişti .

Hızlı hızlı koşarken birinin kıyafettimden tutup beni yere çarpmasıyla kendime geldim.

Onun delici bakışlarıyla karşılaşınca şaşırmıştım. Kulaklıklarımı çıkardım. Yüzüne anlamsızca bakarken oda bana öfkeyle bakıyordu.

"Hayırdır komutanım bir sorunmu var " dedim. Yerde 2.80 yatarken,

"Adsız sen misin" dedi

Kim olduğumu öğrenmesi beni neden mutlu etmişti anlamamıştım. Beremi çıkarıp saçlarımı gözünün önüne sermiştim.

"Evet benim komutanım. "Dedim.

"Gece gece ne işin var senin burda "dedi.

"Komutanım benim uykuyla ilgili problemlerim varda sabah koşarım sizi korkuttum kusura bakmayın".

" Ne korkmasın bahsediyorsun sen. Aksine biz heycan seviyoruz sıkılcaz diye düşünüyorduk düşman geldi skor tablomuza kimin bir leş daha ekliceğini düşünüp bir birimizle yarışırken seni görmek hayal kırıklığı oldu tabi "

Sessizce " bir gün bende umarım böyle olucam " dedim

"Ne dedin adsız " dedi.

"Komutanım fırsatınız olduğunda bana eğitim verirmisiniz " Yerden sırt üstü uzanmış konuşuyordum. Oda eğilmiş bana bakıyordu. Aslında hepsi eğilmiş beni izliyordu.

"Çoçuk eğlemeye gelmedik burda iyi bir yüzbaşı varmış adını kimse bilmiyor onun kim olduğunu öğrenmeye ve iyiyse time almaya geldik.Seninle uğraşacak vaktim yok benim"Dedi.

 

"Haklısınız komutanım izninizle"dedim. Yerden yavaşça doğruldum.Bir cevap vermedi. Bir cevap verseydide dinlemezdim.Sırtımdaki acıyı umursamadan koşmaya başladım.

Sanki birine koşar gibi umutlarına hayallarine koşar gibi koştum. Çünkü ben bir kadın olarak var olmak isterken bir erkeğin aşağılamasını kaldıramıyordum. Bir yüzbaşına benden kıdemli eğitimli bir komutana karşı gelemezdim haklı olsamda yapamazdım. O yüzden kaçmayı seçtim. Nerdeyse tüm karargahı koşmuştum kaldığım yerin oraya gelince deli olduğumu düşüp güldüm. Odama girip hazırlandım. Kahvaltı etmezdim o yüzden kahve yapıp masama oturdum. Dışarı çıkamıyordum .

1 aydı çabuk bitcek diye kendime telkinde bulunuyordum. Komutanın yazıcısını arayıp komutanın musait olup olmadığını sordum. Musait olduğunun teyidi yapılınca hızlı adımlarla odasına doğru ilerledim. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde o ukalanında burda olduğunu gördüm. Onu görünce beni yere çarptığında kemiklerimi dışardan sayılcak şekilde moraran sırtım sızladı. Tekmil verip içeri girdiğimde göz göze geldik.

"Bu askere tekmil vermeyi öğretebilirmiyim komutanım "dedi . Sonra gözü omuzlarıma kaydı. Rütbemi görünce gözünde bir şeyi düşünğr gibi bakıyordu. Ali komutan sözleriyle düşüncelerinden sıyrıldı.

"O kendinin bilinmesini istemiyor. Sizler gibi dağlara gitmek istediği için kendini saklıyor. " dedi

"Dağlar ince narin bir kadına göre değil , daha kaçamıyor bile"deyip histerik bir gülüş sesi yaptı. Sinirlenmiştim hemde çok sinirlenmiştim.

"İzninizle komutanım". Ali komutana bakıp söylemiştim. Oda başıyla izin verdi.
"Birincisi kulağımda kulaklık vardı sizlerin beni kovalağını bilmiyordum komutanım , ikincisi askeriye içinde bu kadar yakında düşman varsa sizin dağda ne işiniz var komutanım "dedim.Cevap vermesine musade etmeden Ali komutana dönüp "bir maruzatım var komutanım "dedim

"Buyur adsız "dedi

" Komutanım , Gece komutanım ve timi kaldığımız alanda maskesiz geziyorlar benim orda olmamdan rahatsız olacaklarını düşünüyorum . Başka yer olmadığını biliyorum. Beni alabilceğiniz bir başka geçici yer varsa komutanlarımı rahatsız etmek istemem"dedim

"Yok diye biliyorum ama bir kontrol ettiririm"dedi

"İzninizle " dedim kafasıyla işaret yapınca çıkacıkken arkadam uyuz gece komutan laf attı.

"Aşağıda bekle sana tekmil nasıl verilir öğretiyim "dedi

Artık sinirlenmiştim. Adımı öğrenmesi , yüzümü görmesi umrumda değildi.Dosyama bakıp hepsini öğrenebilecek yereydi zaten bende ayaklarımın üstünde dönüp maskemi indirdim . Selamımı verdim.

" Eylül Yılmaz , İzmir emret komutanım " dedim

Gözleri bir çok anlamı barındırır gibi ama bom boş bakıyordu.

Ali komutan şaşırmıştı.

" Umarım memnun kalmışsınızdır komutanım izninizle " dedim.

Maskemi çekip çıktım. Şok olmuştu beklemiyor bende beklemiyordum ama sinirlerimi bozmuştu artık yorulmuştum benle uğraşmasından 1 ay nasıl geçicekti onu düşünürken sinir oluyordum.

Sessizlik içinde terk ettim orayı kaldığım yere dönüp üstümdeki fazlalıkları çıkardım kulaklıklarımı aldım.

Bir süredir kendi eğitimlerime uğraştığım için ali komutan eğitmem için asker vermiyordu bana zaman tanımıştı ama onunda cok uzun sürmeyeceğini biliyordum . Bir yerde artık göze batıcaktım benim için zorlanmasını istemezdim.

Eğitim yaptığım alana gelince parkura baktım. Bu askerlik süresinde en zorlandığım şey maskeyle yaptığım idmanlardı nefes almak o kadar zor oluyorduki çoğu yerde bırakıp gitmeme sebep oluyordu.

Eğitim alanında uzun uzun bakıp iç çekiyordum . Burda değil dağda olmam lazım şerefsizleri öldürmem gerekiyor burda bir o yana bir bu yana koşmak sıkmıştı artık kulaklığımı takıp beni motive edicek birşeyler açarak biraz kenarda ısınmıştım . Kendimizi sakatlamak istemeyiz demi.

Isınmam bittiğinde parkurda koşturmaya engelleri aşmaya başladım.Birinin gözünün üzerimde olduğunu hissettim ama bir yandan koştururken etrafa baktım birini gördüm ama yüzünü şeçemedim. Maske olduğundan da olabilirdi. Bunu ayaklarının önüne kapaklanınca kim olduğunu anladığımda idrak ettim . Elini uzattı bana doğru sadece boş boş suratına baktım. Ellerimden güç alarak kalktım kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu.

" İzniniz olursa idman yapıyorım komutanım" dedim .

"Yapmaya çabalıyorsun daha doğru olur "dedi

"Sizin kadar iyi değilim komutanım 5:43 sn bitiremem bu parkuru ama deniyorum en azından ikinci iyi olmayı" dedim.

Skorunu bildiğimi bu kadar belli etmesem olmazdı zaten adamla ilgileniyorum diye düşünücekti. Gözlerinde şeytanı bie gülümsemenin verdiği yansıma vardı . Maske olduğundan yüzünü göremiyordum. O yüzden sadece gözlerle anlayama çalışıyordum

"1 inci değilsen 2 incinin önemi yoktur " dedi .

"Yorgunmusun "diye devam etti.

"Hayır komutanım "dedim

"İyi parkurun başına gel " diyince yüzüne boş boş baktım oda kafasını çevirip parkurun başına geldi beraber orda olduğumuzda bana bakıp "şimdi söyliceklerimi aklından çıkarma eğitim istiyordun al sana eğitim"

" Nerde olursan ol savaşta çatışmada eğitimde nöbette farketmez kafanı boşaltıcaksın. Odak noktan yaptığın şey olucak ve kendini herkesten iyi olduğuna inandıracaksın ,şimdi çık bakalım parkura ne kadar iyi olduğunu göster bana "

Bu cümleleri bana mı kurmuştu yoksa benimle yine uğraşıyormuydu anlayamadım. Bir adım atıp parkura geldiğimde ellerimdeki sızı yeni aklıma gelmişti. Düştüğümde parçalanmıştı bir kaç tanesi çok derindi kanıyordu ama umursamadım . Ki arkadakide benimle aynı fikirdeydi.

"Ağlıcaksan uğraştırma beni adsız" diye bağırdı.

Ona dönüp öyle bir baktım ki karşımda bir komutan yokta benim en büyük düşmanım var gibiydi. İçimi öyle bir öfke kapladı ki sadece başla dediğini hatırlıyorum . Parkur bittiğinde kafamı kaldırdım ona döndüğümde tüm ekibinin arkasında olduğunu gördüm . Hepsi maskeli şekilde sadece gözlerini görüyordum . O kadar ifadesizlerdi ki neyi düşündüklerini ne tepki verceklerini kestiremiyordum.

Yavaş yavaş yürümeye başladık. Koş diye bağırdı . Koştum yanına karşına geçtim.

" Bu birlikte en iyi kim biliyormusun " dedi .

Bende onun gözlerine bakarak aslında yalan olan birşey söyledim.

"Ben sadece kendimle ilgiliyim" dedim

Ama en çok onu takip ediyordum. Böyle ukala gıcık biri olduğunu bilmeden önceydi .

"Bunu öğren bana bende sana eğitim vermeye devam ediyim "dedi.

"Emredersiniz komutanım "dedim

Loading...
0%