Yeni Üyelik
34.
Bölüm

34. Bölüm

@ugurluay

“Sen ödeştiğimizi mi söylüyorsun? Sen tüm bunların sana karşı düzenlenmiş bir intikam planı olduğunu mu düşünüyorsun? Senin o zavallı beynin tüm bu gördüklerinin bir oyundan ibaret olduğuna mı inanıyor? Kendini nasıl bir nimetten sayıyorsun ki her şeye sebep olarak kendini görüyorsun.”

“Sen o herifle,” dedi işaret parmağını Emre’ye doğru sallarken “O adi, ikiyüzlü pislikle buraya sırf benden intikam almak için geldin. Sırf canım daha fazla yansın diye, beni kıskandırmak için onunla geldin.” Diyerek yılan gibi tısladı.

“Sen nasıl bir zavallısın ki şu küçücük beyninde tüm bunlara inanmışsın.”

“Ben olmayan hiçbir şeyi söylemiyorum. Sen bana âşıksın. Bu kadar kısa sürede gidip ona karşı bir şeyler hissetmen imkânsız.”

“İmkânsız.” Dedi kız kaşlarını yukarıya doğru kaldırarak onu sorgularcasına “Asıl imkânsız olan ne biliyor musun? Benim sana hissettiklerimin aşk olması imkânsızdı.”

“Yalan söylüyorsun.”

“Asıl yalanı sen kendine söylüyorsun. Sen de en başından beri biliyordun seni sevmediğimi sadece ben farkında değildim. Senin bana olan ilginin hoşuma gitmesiydi aşk sandığım. Etrafımda pervane olmandı gözüme perde indirmeme sebep. Sen şimdi sana âşık olduğumu haykırıyorsun ya, sen tüm bu rezilliğinle karşıma dikilip onu,” dedi Emre’yi göstererek “Yüzsüzlükle suçluyorsun ya, aslında aramızdaki en dürüst insan o biliyor musun?”

“Beni yaralamak için söyleme bunları, o herif en başından bu yana sana aşkla bakarken ben seni ondan esirgemenin yollarını aradım.” Dedi itiraf edercesine.

“Bak ne kadar da güzel açıyorsun kartlarını bir bir, ben farkında bile değildim belki ama sen en başından bu yana biliyordun onun beni sevdiğini. Ama sen bunu dürüstçe söylemek yerine türlü bahaneler ile beni ondan uzaklaştırmaya çalıştın. Ne oldu peki? Başarabildin mi? Hayır, sen ne yaparsan yap, başaramazsın. Neden biliyor musun? Çünkü gerçekten seven bir yüreği hainlikle alt edemezsin.”

Adam düştüğü yerden ayağa kalkarken “Yeter.” Diye haykırdı. Birce’de onunla birlikte doğruldu.

“Ne oldu gerçekleri duymak kanına mı dokundu. Benim sana değil de ona a…”Kızın cümlesi sert bir şekilde kesildi.

“Sakın Birce, sakın o cümleyi tamamlama inan ki onu öldürürüm. O bu kelimenin mutluluğunu daha yaşayamadan ben onun soluğunu keser atarım.”

“Sen kimin soluğunu kesiyorsan ulan.” Diyen Emre Barkın’ın üzerine tam gitmek için yeltenmişti ki Bertan’ın onu durdurmasıyla kaşlarını öfkeyle çattı. “Bırak kozlarını paylaşsınlar. Yoksa bu iş hep yarım kalacak.” Diyerek onu uyardı. Emre bundan hiç memnun olmayarak ondan kurtulmaya çalışırken Birce’nin “Dur ne olur?” sözsüz yalvaran bakışlarıyla hareketleri duraksadı. Bertan ondaki değişim fark eder etmez ellerini kan kardeşinin üzerinden çekti.

“Beni henüz affetmediğin için böyle konuşuyorsun ama affedeceksin ve sen yine benim sevgilim olacaksın.”

“Asla, bir daha asla senin sevgilin olmayacağım. İhaneti kendine hak gören adam, sana da aşk sandığın tüm duygulara da yazıklar olsun. Sen gerçekten sevseydin benim mutluluğumu kursağıma dizmezdin. Benim yıllardır beklediğim bir geceyi bana zehir etmezdin. Beni bu gece cümle âleme rezil etmezdin. İnsan sevdiği kızı böyle bir duruma düşürür mü? Söylesene bana? Düşürür mü?”

“Saatlerdir seni izliyorum ben. Salona girişini gördüğüm an yüreğimden vuruldum gittim ben. Görmedin Birce, ne beni gördün ne de varlığımı hissettin. Ben bu kadarını hak edecek ne yaptım söyle bana, bitmedi mi aşkımıza verdiğin ceza? Almadın mı intikamını ömrümden? Bitsin artık dönelim eski güzel günlerimize.”

“Senin neyin kafasını yaşıyorsun Barkın delirtme artık beni, bu gece bir intikam planı değildi, bu gecenin anlamı sadece benim Emre’ye gelişimdi bunu kafan ne zaman alacak?”

“Sen benim sevgilimsin.”

“Ben senin hiçbir şeyin değilim. Biz ayrıldık. Senin benim hayatımın hiçbir evresinde bir yerin yok artık.”

“Hayır. Bitmedi, bitmeyecek.” Diyerek Birce’nin üzerine doğru hareket ettiğinde daha fazla kendisini tutmayan Emre “Yeter ulan artık.” Diyerek onu yakalarından tuttu. Yüzüne savurduğu yumrukla Barkın yere serildi. “ Kafan mı basmıyor senin hala, onun gözlerindekini göremeyecek kadar kör mü oldun? Orada sen değil ben varım artık. Onun geleceği senin ihanetinden değil benim yüreğimden geçiyor.”

“Bunun hesabını ödeteceğim sana da, sana da.”Diyerek Emre ve Birce’ye sırayla işaret parmağını salladı. Düştüğü yerden doğruldu. Barkın “Sen ona attığın her adımda sonunuzu getireceğim Birce, bana gelmediğin her Allah’ın günü onun sonunu kendi ellerimle getireceğim. Yıllarca vazgeçmediğim seni yeni yetme bu zibidiye bırakacak değilim. Korkun benden, eğer benim değilsen asla onun olamayacaksın. Senden sonra kaybedecek hiçbir şeyim yok. Sende yoksan eğer korkun benden.” Tüm tehditlerini savurup giderken ağzında yumruk sebebiyle oluşan kanlı tükürüğü yere tükürdü.

Emre onun bu hareketine karşı tekrar üzerine ardılırken Bertan’ın kolları tarafından tutuldu. Emre bırakması için arkadaşına öfke kusan bakışlarını yönlendirmişti ki Bertan’ın ona Birce’yi işaret ettiğini fark etti. Emre arkasında kalan Birce’ye göz ucuyla baktığında onun gözlerinden oluk oluk yaşlar aktığını, omuzlarının sarsıldığını, başının öne düşmüş boğazından hıçkırıkların firar ettiğini gördü. Beyni uyuşmaya başlarken onun bu görüntüsü bir an sadece bir an hareket kabiliyetini yitirmesine sebep oldu.

Loading...
0%