GELECEKTE NELER OLDU?

Emre ve Birce evlendikten kısa bir süre sonra İzmir’e yerleştiler ve orada spor salonu açarak Beden Eğitimi Öğretmenliği için çocukları sınava hazırlamak adına kurslar açtılar. Birlikte bu salonu işleten çift Birce’nin hamileliğini öğrendiklerinde ise aşklarını mutlulukla taçlandırdılar.

Gülce, babasının razı gelmesiyle birlikte İstanbul’da üçüz halalarının yanında kalmaya devam etti. Laf aramızda polisliği kazanıp derece ile bitirerek İstanbul’da kendi tercihi ile göreve başladı. Gülce’nin yeni hayatının gelişmelerini ise SENİ VERMEM ELLERE hikâyemden takip edebilirsiniz.

Hasan ise Gülce’nin peşinde bir oraya bir buraya savrulup dururken kendisini baba mesleği olan polisliği yaparken buldu. Şu an ise Gülce ile birlikte aynı karakolda görev yapmaktadır.

Bertan, Emre’nin düğünün ardından adeta kayıplara karıştı. Şu an kimse nerede olduğunu bilmese de size küçük bir sır vereyim onu da öyle bir anda öyle bir aşk bulacak ki kime ne diyeceğinizi şaşıracaksınız.

Üçüz halalar (Nuriye, Huriye ve Düriye) hala İstanbul’da yaşıyorlar ve fena halde Gülce’ye “Evde kaldın, turşunu mu kuracağız senin?” diyerek delirtme noktasına getiriyorlar. Üçüz halaların hikâyesine SENİ VERMEM ELLERE hikâyemde kaldığımı yerden devam edeceğiz.

Barkın, uzun süren tedavisinin ardından cezaevinden çıktığında çok farklı bir adam olmuştur. Önüne yoluna bakan adamın eline bir gün öyle bir resim ve mektup ulaşır ki o andan itibaren hayat onun için asla eskisi gibi olmayacaktır. Belki bir gün onun başına gelenleri de okursunuz.

Beril’den hiç kimse bir daha haber alamadı. Ne ailesinin yanındaydı ne de tanıdık bir insanın… Herkes ondan umudu keseli çok olmuştu.

İrem, hiç kimsenin bilmediği sırlarıyla gerçek hayatına geri döndüğünde büyük bir cehennem de bulur kendini ve onun için de hayat bambaşka bir yöne akmaya başlar. İrem’in hikâyesini HAKSIZLIK DEĞİL Mİ? Hikâyemden takip edebilirsiniz.