KİME NE OLDU?

Adem’in evlilik teklifini kabul eden Sanem’in ailesi ile arası Adem sayesinde düzeldi. Adem Sanem’in tuzlu kahvesinden nasibini alarak kız isteme seremonisini tamamladı. Babası ile arası eskisinden çok iyi olan genç kızın hayatında yeni bir dönem başladı. Muğla’ya yerleşerek Adem ile birlikte bir radyo kurdular. Aşkı kendine kılavuz eden çiftlerin program yaptığı SADEM radyosu çok geçmeden hatırı sayılır bir dinleyici sahibi oldular. Adem ve Sanem’in evlilikleri üç yılı doldurdukları zamanlarda aldıkları güzel bir haberle mutluluklarına farklı bir akış daha eklendi. Bir kız evlada sahip olacaklarını öğrendiler. O günden sonra Adem’in korumacılığı artarken bundan bunalan Sanem sık sık kardeşi Leyla’ya dert yakınır oldu.

Adem ve Sanem’in düğününde tanışan Tahsin ve Damla’nın yakınlaşması herkesin yüreğinde farklı bir sevince yol açmıştı. Şu sıralar düzeyli bir ilişki içerisinde devam eden ikili Tahsin’in ikinci baharı, Damla’nın ise hak ettiği mutluluk olmuştu.

Çınar uzun yıllar hapis yattı. En son Sanem’e “Beni Affet” diyerek mektup yazmasına rağmen Sanem’in cevabı iki kelime “Seni Affetmeyeceğim.” Olmuştu. Çınar o günden sonra içine kapanıp hayata küsmüştü. Ailesinin tüm ısrarlarına rağmen onlarla da görüşmek istememiş ve ağır bir depresyona girmişti. O gün bugündür de bir daha ondan haber alınamamıştı.

Leyla ve Tahsin’in oğlu Yalın’ın inişli çıkışlı ilişkilerini son olarak bir nişanla taçlandırsalar da tartışmaları aralıksız devam ediyordu. Tartışmalarla anlaşan bir çiftti kendileri.

Ah alan yüreklere hiçbir şey deva olmaz. Üzerinde ah olan hayatlar asla iflah olmaz. Çınar gibi…

Gerçekten seven yürekler mutluluğu hak ederler. Baktığında gözü gülerken yüreği titreyen aşk sahipleri yıllarca mutlu olurlar. Sanem ve Çınar gibi…

Hayatlarında zor dönemler geçirenlerin üzerlerine elbet bir gün güneş doğup karanlık hayatlarını aydınlatır. Tahsin ve Damla gibi…

Ve bir de daha büyüyememiş birçok sınav verecek sevdalar vardır. Yalın ve Leyla gibi…