@ulkuymusss
|
Bazen hiç ummadığımız anlarda hiç ummak istemeyeceğimiz şeyler yaşarız, ama önemli olan yaşadıklarımızın kahrını çekip keşkelenmektense en rahat tavrımızı takınıp soğuk bir su içmek olur sonrasını siktir edin.
Sabah alarmı çalan telefonumun sesiyle uyandığımda akşamdan kalma olmanın verdiği aptallık ve baş ağrısıyla kendimi açmak için soğuk su ile yüzümü yıkayıp ayılmaya çalıştım. Üstüme giydiğim beyaz bir gömlek, gri bir kumaş pantolon, gri ceketim ve deri botlarımla filmlerdeki mafyalara kök söktürüyordum. Elimi yeni yeni çıkan sert sakallarıma sürterek kravat seçmeye çalıştım karar veremeyince kravat takmadan odamdan çıktım. Alt kata inme amacıyla merdivenlere yönelmiştim ki yemek salonundan gelen tiz çığlıkla duraksadım. Yönümü tekrar merdivene çevirdiğimde yine aynı odadan aynı sesin çığlığı duyulunca basamakları ikişer üçer rastgele inip yemek odasına doğru yol aldım. Kapıyı ittirerek açtığımda karşılaştığım manzaraya çok da yabancı değildim; kardeşim Miraç ve genellikle mutfakta olan Nur kavga ediyordu. Bunda bir sıkıntı yoktu ama beni asıl şaşırtan Miraç'ın kafasından aşağıya dökülmüş bir tabak dolusu patates püresi, Nur'un kafasının yanan oacağa doğru eğilmiş ve saçının ufak bir kısmının alev almış olmasıydı. Nur atletik bir şekilde yere eğilip Miraç ile yerlerini değiştirince bu sefer Miraç'ın saçlarıydı yanmaya başlayan. Bu iki deliye aldırmadan evden çıktığımda bahçedeki korumalar buraya doğru gelerek sağımda ve solumda etten duvarlar oluşturdular. Hepsi ellerini önlerinde birleştirerek başlarını ufak bir açıyla eğdiklerinde bende aynı selamla onlara karşılık verdim. "Dur Alper" dedim istediğimden daha kalın ve tok çıkan sesim yüzünden genlerime şükür ederek. Hep sesimin babam olacak itinkine benzediğini söylerlerdi de inanmazdım artık inanıyorum. "Aman abi bir şey, mir şey olduysa de bize abi" Alper bazen böyle fazla şey konuşur; SAÇMA. "Oğlum siz bana tırların gümrükten sorunsuz geçtiğini söylediniz" dedim gerilmiş şakaklarıma aldırmadan. "Evet çünkü öyleydi" dedi Alper avuç içine parmağını batırırken. "Oğlum, bak, bana yalan söyleme senin ecdadına istemeyeceğin şeyler yaparım." aslında Alper'i korkutmayı başarmıştım ama yeterli gelmiyordu, çünkü o it benden hep bir şeyler saklıyordu. "Abi yalan söylüyorsam ne olayım?" dedi parmaklarını kütletmeye başlarken. "Geber Alper" dedim dediğimin farkına varamayacak. cevabım çok da gecikmemişti "Abi ayıp ediyorsun ama" "Lan oğlum 200 tane tır gümrükten geçerken hepsinin şoförleri vurularak ölüyor, içindeki tüm mallar çalınıyor sonrada yanmış bir şekilde adamlarımın cesetlerini evimin arkasındaki ormanda buluyorum."-bu fazlasıyla apsürt bir durum- "Abi ben-" -abini silkeleyim emi Alper- "Tamam oğlum germe kendini, benim için büyük bir kayıp değil ama yine de daha dikkatli olun bundan sonra, bugün bunu onlara yapan yarın size de yapar bak!" sanki ona az önce korkudan bir çel terleri döktürmemiş gibi iyiliğini düşünmem bir mafyaya göre fazla ımmmm şeydi. AHMAKÇA
"Tamam abi" "Bugün 20 araba yeter." "Halledeceğim abi." "Hadi aslanım geçin arabalara gidelim-" Arkadan gelmeye başlayan silah sesleriyle adamlarım bir bir silahlarına dayandılar. DEVAM EDECEK...
Yeni bir kurguyla karşınızdayım, daha önce bu kurguya wattpad adlı uygulama üzerinden başlangıç yapmıştım ama maalesef uygulamanın önce kapanması ve sonra AppStore'de kaldırılmasıyla yeni bir uygulama daha keşfettim; KİTAPPAD. Uygulamada ufak tefek sıkıntılar ve eksiklikler var fakat hiç yoktan iyidir diyerekten bunları göz ardı etmeye çalışacağız. Wattpad'da bu kurguyu sadece 2 bölümle 60.000 yapmıştınız o yüzden yüne aynı performansı bekliyorum sizden, bu yüzden lütfen basit isteklerimi göz ardı etmeyin ve bana yardımcı olun.
|
0% |