Ses duymamla sol tarafa döndüm. "Esiyor üstüne birşey al" dedi Alpar. Üstüme baktım o sıra siyah şort ve kırmızı tişört vardı."Bu sıcakta kimse bana birşey giydiremez" dedim Mayıs aylarında olmamıza rağmen havalar aşırı sıcaktı, tamam der gibi başını salladı balkonlar çok yakındı atlasam geçerdim diğer tarafa.

"Yaralarıngeçti mi?" dedi konu açmak ister gibi "Hayır, çabucak geçmez ki beyaz tenli olduğum için" dedim. "Neden uyumadın" dedi
"Kabuslarım başladı uyku tutmyor Alin'i uyandırırsam birdaha uyumaz" dedim. "Bir şeyler düşünerek uyu o zaman kabuslar azalıyor" dedi "Nerden biliyorsun" diye sordum "Asker adamım ben çok fazla şehit verdim gözlerimin önünde, fazlaca rüyalarıma giriyor" dedi salak Umay ne diye soruyorun adama "Özür dilerim" dedim hemen "Neden" dedi soru sorar gibi ve şaşırmışa benziyordu. "Onları hatırlattığım için" dedim. "Asla aklımdan çıkmıyor ki" dedi, "Neyse Alin uyuyor mu?" dedi konuyu değiştirerek "Evet, Alin kolay kolay birisine alışamaz seni ilk defa görmesine rağmen seni sevdi" dedim ve ardından "Buarada tebrikler kızımın ikinci kelime öğrendi o da senin ismin" dedim heyecanla çünkü erken olmasına rağmen sürekli bir kelimeyi söyletmeye çalışıyordum en başta mama diyebiliyordu ama onu saymıyordum çünkü anne, dayı, amca gibi kelimeleri öğrenmesi gerekiyodu.

Ciddimisin diyere baktı yüzüme "Ciddiyim ben bile anne demesi için çok uğraştım" dedim o sırada dudağının kenarı kıvrıldı "Sadece bir kere söylemiştim bu kadar hızlı öğrenceğini sanmıyordum" dedi. Kızgın bir şekilde yüzüne baktım "Bir kere mi!" dedim hızlıca kafasını evet der gibi salladı.

NE! Ama ben anne dedirtmek için günde 500 kez söylüyordum, o sırada içerden Alin'in ağlama sesini duydum o da duymuş olmalı ki içeri doğru bakmıştı "İyi geceler" diyip içeri girdim hızlıca odaya çıktım Alin beni görür görmez sustu ve ellerini bana doğru uzattı.

Alin'i kucağıma aldığımda ateşi olduğunu anladım yanakları ve anlı fazlaca kızarmıştı hemen üsütünü çıkarıp banyoda ki çocuk küvetine koydum ılık bir su hazırlayıp duş aldırdım banyodan çıkar çıkmaz ince kıyafetler giydirdim ve ilacını içirdim eğer bu şekilde de düşmez ise hastanye götürecektim annemler uyuyordu sabah erkenden uçakları vardı Ankara'ya gideceklerdi onları uyandıramazdım o yüzden tek başıma gidecektim erken gelirdim bu saatlerde hastane kalabalık olmuyordu. Alin'i giydirip daha sonra ben giyindim aşağıdan arabanın anahtarını aldım ve çıktım o sırada karşı kapıda açıldı.

Alpar, üstünde siyah eşofman ve siyah tişört vardı. Hayırdır der gibi kafasını sallamıştı bende hayırdır gibi kafamı salladım "Nereye" dedi "Hastaneye, Alin'in ateşi var" dedim "Tek başına mı gidiyorsun?" dedi tek kaşını kaldırarak "Evet evdeki herkes uyuyor" dedim "Ben bırakırım" dedi "Yok sağol ama tek giderim senin işin vardır" dedim az önce o da çıkmıştı sonuçta bir yere gidiyordur.

"Markete gidiyordum önemli değil hem o piçler her an her yerden çıkabilirler" dedi. Tekrardan o günleri yaşamak istemediğim için tamam der gibi kafamı salladım. Beraber asansöre binip aşağı iniyorduk asansör dar olduğu için çok yakındık ve çok güzel kokuyordu ne kullanıyor acaba

O sırada Alin'in sesini duydum hasta olsa bile Alpar'a gülüyordu kız sen iki dakika önce ağlıyordun. Alpar ise ona bakıp gülümsüyordu
Alin sulu gözleri ile Alpar'a ellerini uzatıyordu Alpar bana bakıp alabilirmyim diye bakıyordu Alin'i ona uzattım kucağına alıp hafifce yukarı doğru fırlatıyordu.

Asansör durunca beraber inip onun arabasına bindik Alin'i kucağıma alıp ön tarafa oturdum o da sürücü koltuğuna oturdu arabada hiç ses çıkmıyordu yolun yarısında Alin bu sessizlikten sıkılmış gibi tekrardan sesler çıkarmaya başladı "Aypa" dedi Alpar demeye çalışıyordu.

Alpar şaşırıp bu tarafa dönmüştü koçum dedimya Alpar diyor diye. "Önüne bak kaza yapıcan!" dedim hemen "Şaşırdım biran" dedi masum sesle oğlum en askersin ne bu masumluk. En sonunda çalıştığım hastaneye gelmiştik içeri girip doktorun odasına girdik.

Doktor ile konuştuk ve iğne vurulmaya geldik ateşi düşmesi için iğne yazmıştı doktor o yüzden iğne vurulan odalara gelip birtanesine geldik o sırada kadın hemşire gelip boş sedyeye geçmemizi söyledi. Alin'i kucağıma alıp sedyeye geçtik Alpar ise karşımızda duruyordu. Hemşire gelip Alin'in koluna plastik şeyi takıp iğneyi vururken Alin biranda ağlamaya başladı. O ağlayınca benimde ağlayasım geliyordu sulu gözlerim ile saçlarına öpücük bıraktım.

O sırada Alin ikimizi şoke sokan o kelimeyi söyledi diğer kolunu uzatıp Alpar'a doğru "baba!" dedi.

NE!

Annem başka kelimemi bulamadın, o sırada aklıma gelen şeylerle gözümden bir damla yaş aktı Alin baba sevgisi arıyordu. O sırada hemşire iğneyi vurup gitti ve tek kalımıştık, "Sorun değil Umay gerçekten rahatsız olmadım Alin isediği zaman baba diyebilir, ağlama" dedi ve göz yaşlarımı sildi "Baba sevgisi arıyor normalde de böyle ama başka kimseye baba dememişti" dedim o şerefsiz ile ayrıldığımız zaman daha Alin'i yeni öğrenmiştim hiç babasını görmemişti.

"Sorun değil Umay cidden" dedi ve Alin'i kucağına aldı. "Gülce ablaların yanında söylerlerse yanlış anlarlar" dedim hızla Alpar ise doktorun yazdığı reçeteyi aldı ve cebine koydu bir kolunda Alin varken diğer kolunu benim omzumdan atıp kendine doğru çekmişti "Ben durumu annemlere anlatırım, hem onlarda Alin'i seviyorlar sıkıntı etmezler" dedi ve ardından "Hataneye ne zaman başlıyacaksın" dedi. "18 Mayıs'da başlıyacağım" dedim bugün 16 sı idi.

Anladım der gibi kafasını salladı o sırada hâlâ Alpar'a baba diyordu Alin, kendisi sıkıntı etmiyorsa bende etmeyecektim

**

Eczanenin önünde durduğumuzda reçeteyi aradım ama bulamadım "Reçete nerede?" dedim o sırada cebinden reçeteyi çıkarıp arabadan indi Alin kucağımda uyumuştu yüzden hareket edemiyordum "Alpar" dedim kısık sesle ama beni duymamazlıktan geldi neyse gelince verirdim parasını.

Birkaç dakika sonra elinde bir poşet ile çıktı ve arabaya bindi."Kaç TL tuttu?" dedim o sırada çantamdan cüzdanımı çıkarmıştım kaşlarını çatarak bana dönmüştü "Ücretsiz" dedi ve arabayı çalışdırdı "Ne demek ücretsiz kaç TL olduğunu söylesene" dedim hemen ve ardından "Bu seferlik böyle olsun para verme" dedi "Saçmalama kaç TL tuttuğunu söylesene" dedim sinirlenerek ben babama bile harcatmıyordum kendi ihtiyaçlarımı "Yok para falan ücretsiz işte kızım" dedi sinirlenip cüzdanımdan 400 TL çıkarıp alamayacağı torpidoya koydum ve kapağını kapattım."Umay o parayı geri al ordan" dedi gözlerimi kapatıp arkama yaslandım göz devirdiğini hissetmiştim

**

Eve gelidiğimizde iyi geceler dileyip evlere girdik o sırada abim salonda ayakta telefondan birşeyler yapıyordu "Abi" dedim sessiz bir şekilde abim hızla bana döndü "Nerdesin sen neden haber vermedin nereye gitti-" hızla sözünü keserek "Abi sakin anlatıcam" dedim olayları kısaca anlattım Alin'in Alpar'a 'baba' dediğini de kısaca özet geçtim odaya geçtiğimde saat 2.30'du hemen Alin'in kıyfetlerini değiştirip hemen uykuya daldım.

______________________________________________

Selam gece gece bölüm atasım geldi normalde yarın atacaktım baktım yazdıkça aklıma konular geliyor bende bitiriyim dedim her bölüm 1000 kelime buarada, benim için bu kadar kelime yazmak 6 saatimi aldı.

Alin'in Alpar'a baba demesi?

Eğer Alpar'a Alper yazarsam umursamayın çünkü Alpar yazarken yanlışıkla Alper yazıyorum.

ALPAR-Yiğit, kahraman, cesur kimse.

UMAY-ummak ve istemek -devlet kuşu

ALİN-parlaklık ve çekicilik

Buarada wattpade çoğu kişi giremediği için -bende giremiyorum vpn olmadan- kitabı çizgi studio taşıycam kullanıcı adım -ulvychery-

YILDIZA BASMAYI UNUTMAYIN⭐️