***

Sabah erkenden kalkmıştım gece geç saatte uyuduğum için şuan aşırı fazla uykum vardı. Annemler artık Ankara'ya gidiyorlardı onları otogara bırakacaktım Alin şuan uyuyordu Alin'i uyandırmadan sarılıp öpmüşlerdi arabada uyanırsa huysuz olacağı için Gülce ablaya bırakacaktım onlar her zaman erkenden uyandıkları için sıkıntı yoktu.


Alin'i kucağıma alıp aşağı indim abim Alin'i tekrar kucağına alıp öpmüşü "Abi ver artık geç kalacağız" dedim cidden geç kalıcaktık "Hergün arayacağım haberin olsun açmazsan anında buraya gelirim" dedi yüzümü buruşturarak başımı tamam anlamında salladım Alin'i tekrar kucağıma aldığımda hep beraber çıkmıştık evden hemen karşı kapıyı çalarak beklemeye başladım hemen kapı açılmıştı Minel abla kapıyı açmıştı kendisi Alpar'ın ablası oluyordu "Kız başına neler gelmiş hiçbir şey anlatmıyorsun" dedi bu sırada Alin'i kucağına almıştı. "Bugün akşam nöbetiniz yoksa kız gecesi yapalım herşeyi anlatırım" dedim özlemiştim kız gecesi yapmayı, tamam der gibi kafa salladı ve arka tarafa yani annemlere doğru bakmıştı "Nasılsınız Maral teyze, Altay amca" dedi ve ardından abime bakıp "Sen nasılsın Can en son 3 yıl önce görmüştüm seni ne kadar büyümüssün" dedi Minel abla abimden büyüktü.


"İyiyiz biz kızım sen nasılsın Mine nasıl" dedi annem o sırada babam "Kızları soruyosunda Alpar oğlumu niye sormuyosun Hatun" dedi. Oğlum derken baba daha 2 gün gördün "İyiyiz Alpar'da iyi o bu sıralar daha iyi hatta" dedi imayla ters ters ona bakarak arkamı döndüm "Hadi gidelim" dedim.


***

Arabayı park ettikten sonra indik o sırada babam gururla bana baktı "Ne güzel öğretmişim araba park etmeyi." dedi "Ben öğrettim baba sen ne zaman öğrettin" dedi abimde, bir dakika ama ben kendim öğrendim araba kullanmayı aman diyerek annemin koluna girdim ve içeri doğru yürüdük o sırada babam ve abim hâlâ tartışyorladı.


Otobüsün kalkacağı yere geldik ve boş olan yerlere oturduk kalkmasına az bir süre kalmıştı biraz konuştuktan gitme vakitleri gelmişti bavullarını önceden otobüse yerleştirdikleri için rahat bir şekilde diğerlerin binmelerini bekliyorlardı. İlk önce babam geldi sarldı ve "Kendine ve prensese iyi bak bebeğim eğer sorun olursa ilk beni ara" dedi ve saçlarıma öpücük bıraktı ondan sonra annem geldi o da sarıldı "Senin için buzluğa yemekler koydum annem işten gelince onları pişirip yersin, kendine ve torunuma iyi bak" dedi ve anlımdan öptü sonra abim geldi "Alpar'a çok yaklaşma sen Alin'de görmesin bir süre unutur sonra baba demez" dedi ve saçlarıma öpücük bıraktı "Siz merak etmeyin kendime ve bebeğime çok güzel bakacağım, görüşürüz" dedim ve el salladım, bugüne uçak biletleri kalmadığı için otobüs ile gidiyorlardı. Birkaç dakika sonra kendime geldikten sonra arabaya doğru yürüdüm.


Arabaya bindikten sonra en sevdiğim şarkıyı açıp yola koyuldum. Eve çıktıktan sonra karşı kapının zilini çaldım biraz bekledikten sonra kapı açıldı, karşımda beyaz tişört ve gri eşofman olan bir adet Alpar ve kucağında Alin, Alpar'ın boynuna sarılmış ve öpmeye çalışıyordu.


"Alin'i almaya gelmiştim" dedim kendimi annesinin zoruyla şeker toplamaya çıkarılmış çocuk gibi hissetimştim biran.


"Annem de seni çağırmamı istemişti" dedi bende hemen ayakkabılarımı çıkarıp içeri girmiştim Gülce ablanın eli çok lezzetlidir hamileliğimin çoğu günlerini onlarla geçirmiştim.

"Ben geldim abla" dedim mutfakdaydı hemen yanına gidip sarıldım "Hoşbuldun güzel kızım" dedi ve kızarttığı hamurlara geri döndü Mine abla masa da oturuyodu kendisi biraz soğuktur Minel ablaya göre "Nasılsın Mine abla, akşam kız gecesi yapacağız gelcekmisin" dedim yanına oturarak "İyiyim, gelirimde özlemişim seni" dedi ve bir kolunu bana uzatıp kendine çekerek sarıldı. "Alin'i buraya bırak kızım beraber olacaksanız rahat bırakmaz seni hem Alpar'a baya alımış ağlamıyor onun yanında hem bugün öğlen gidip akşam erken dönecekmiş" dedi.


"Tamam" dedim gülümseyerek bakıyordum o sırada Mine abla kulağıma fısıldayarak "Akşam şu Alin konusunda konuşucağız" dedi sanırım Alin'in baba demesinden bahsediyordu tamam der gibi kafa salladım "Gülce abla buarada artık Alin'e püre yedirmeye başladım akşam acıkırsa patates püresi ve havucu haşlayıp yedirirsin" dedim "Tamam kızım merak etme sen" dedi.


***


Kahvaltı yaptıktan Mine abla ile mutfağa geçtik mutfağı toplayacaktık eskiden aşırı fazla nefret ediyordum mutfak temizlemekten ama şuan nerdeyse terapi gibiydi.


"Minel abla hastaneye mi gitti?" "Evet bugün altıda gelecek" ve ardından "Senin raporun ne zaman bitiyor?" dedi "Pazartesi günü başlıyorum" dedim bugün cumartesi idi.


İşimizi bitirdikten sonra salona geçip oturduk Alin hemen kucağıma gelmişti kapıda yüzüme bakmamıştın Alin Hanım "Özledin mi anneyi" dedim özlemiştir uyandığı zaman beni görmemişti "ıh ıh " deyip işaret parmağını gözüme sokarak sağa ve sola sallıyordu ne demek özlemedi şaşırarak yüzüne baktım o sırada parmağını çaprazımda oturan Alpar'ı göstermişti öğlene kadar yanında durdun zaten daha niye onu istiyorsun "Daha anlamıyorya o yüzden hayır dedi yoksa özlemiştir" dedim herkese karşı gülmüşlerdi Alpar'ın ise dudağının kenarı kıvrılmıştı ve Alin'e bakıyordu.


Alin ise kucağımdan kayarak aşağı indi ve emekleyerek Alpar'ın bacaklarına sarıldı Alpar ise hiç şikayetçi olmadan hemen Alin'i kucağına aldı bir süre herkes onları izledikten sonra koyu bir sohbet başladı ne kadar süre geçti bilmiyorum ama kapı çalması ile Gülce abla kimseyi beklemeden kapıya gitti.


Gelen kişi Arslan abiydi emekli olduğu için rahat rahat geziyordu herkesle selamlaştıktan sonra ellerini yıkamaya gitti geldiğinde hemen Alin'i kucağına almıştı "Eşşek sıpası hep kucağında bırakta azcık biz sevelim" dedi "Baba bize Alin'i hiç vermiyor" diyerek Arslan abiye şikayet etti Mine abla.


***


Günümüzün yarısı sürekli sohbet ederek geçti akşam saat 5'de eve geçmiştik şuan saat 7'ydi Alin bugün Gülce ablalarda kalacaktı o yüzden onu hazırlıyordum birazdan kızlarla markete gidecektik fakat hâlâ bana göre güvenli olmadığı için Alpar ve timinden Boğukan ile gidecektik ve Alin'i merak ettikleri için ilk önce onuda markete götürecektim.


O sırada kapı çalması ile salondan hemen kapıya doğru gittim, kapıyı açtığımda Mine ve Minel abla vardı. "Hadi gidelim" dedi Minel abla ve Alin'i kucağına aldı. "Çantayı sizin eve bıakmam gerek" demem ile "Mine çantayı bizim eve bırak" dedi Minel abla bende hızlıca karşı kapıyı çaldım yoksa kavga çıkabilirdi önceden ikikez kavgalarına denk gelmiştim bir daha denk gelmek istemiyordum.


Çantayı eve bıraktıktan sonra aşağı indik arabanın yanında bekliyorlardı daha önce tanışmıştık Boğukan ile o yüzden tanıyordum selamlaştıkdan sonra arabaya binecek iken iki kişi aynanda ön kapıya uzandı kesin kavga çıkacak birisi Boğukan diğeri ise Mine abla idi.


"Çek o elini ablacım büyüklerin varken öne oturulmaz" dedi sinirle Mine abla. "Yok abla sen arkaya geç üç kadın arkada oturursunuz" dedi sesi sakin çıkıyordu o sırada biz arkaya Alpar ise sürücü koltuğuna oturmuştu ve onları izliyorduk "Arkaya geç dedim lan duymuyon mu ablan var senin karşında" diye sinirle bağrınca Alin Mine ablaya bakmıştı üstelik Boğukan hızla yanımda ki kapıyı açıp oturmuştu Mine ablada öne oturduktan sonra Alpar arabayı çalıştırdı.


Alin ise bu sefer yanımda oturan Boğukan'a bakyordu gülümseyerek kızım sende ben hariç herkese gülümsüyorsun.


O sırada yanımda bir ses duydum "Umay Hanım Alin'i kucağıma alabilirmiyim" diyerek heyecanla söylemişti Boğukan, hanım mı? "Hanım demene gerek yok sadece Umay diyebilirsin" diyerek Alin'i ona uzattım tabi o sırada Mine ve Minel abla kavga edecek gibi konuşuyorlardı "Ben senden büyüğüm düzgün konuş benimle" diyerek arka tarafa doğru bağrıyordu aman arabada değilde tenha br yerde tek başınıza kavga edebilirsiniz "Ne büyüğü bee! 3 dakika büyüksün sadece" hemen sözlerini kesiyordum ki benden önce Alpar konuştu"Mine,Minel susun artık Alin var arabada!" diyerek bağırdı ve ardından Alin sıçrayarak ağlamaya başladı cümlenin içinde kendi adı geçtiği için ona kızıyor sanmıştı Alpar şaşkınca arka tarafa doğru bakıyordu Boğukan ise hemen benim kucağıma bıraktı Alin'i.


"Annem sana demedi bitanem ablalara kızıyor sana değil güzelim" diyerek sakinleştirmeye çalıştım arabadaki herkes şaşkınca Alin'e bakıyorlardı "Kendi adını duyduğu için ona kızıyorsun sandı, birazdan ağlaması geçer" dedikten araba yolculuğu sessiz geçmişti sadece Alin'in iç çekişleri kalmıştı.


Markete geldiğimizde arabadan inmiştik indiğimiz an Alpar yanıma gelerek Alin'i kucağına almıştı ve sessizce kulağına birşeyler fısıldıyordu ve tüm market turuda böyle geçmişti.

Şuan fark ettimde Alpar o kadar güzel baba olurduki şuan bile Alin'e kıyamıyordu -markette Alin hangsini gösterse hemen sepete atmıştı- kendi kızı olsa neler yapardı.


***


Saat şuan 00.00 ve biz üçümüz diğer romantik ve komedi filmleri sarmadığı için THE CALL adında korku film açmıştık başlarda korkunç olmasada şuan aşırı gericiydi "Ben bu kızda bi bok olduğunu söylemiştim" dedi Mine abla "Bende içimden demiştim ki" demişti Minel abla "Sen dememişmiydin bu kız saf salak hiç bi bok yok diyen!" dedim "Ben en azından birşeyler söyledim sen hiçbirşey demedin!" dedi hızlıca "Kesin artık filmi izleyeleim!" dedi bağırarak Mine abla sabah saat 4'e kadar oturumuş daha sonra yere serdiğimiz battaniyelere sarılarak uyumuştuk.


__________________________________________________

SELAMM ÇOKDA UZUN OLMAYAN BİR ARADAN SONRA YENİ BÖLÜM AYNANDA ÜÇ BÖLÜM ATMIŞTIM ARTIK BELİRLİ GÜNLERLE GELECEK VE HAFTADA 2 BÖLÜM ŞEKLİNDE -SALI VE CUMA- GELECEK


THE CALL FİLMİNİ İZLEYİN İZLETTİRİN ÇOK ÖNCEDEN İZLEMİŞTİM ÜSTÜNE FAZLACA KORKU FİLMLERİ İZLEDİM AMA EN İYİSİ BUYDU KESİNLİKLE