Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@ulvycherry

Sabah gözlerimi zil sesi ile açmıştım Mine ve Minel ablaya baktığımda hâlâ uyuyorlardı kalkıp hemen kapıyı açtım ve karşımda Alpar sanırım karargaha gidiyordu çünkü üstünde üniforması vardı ve kucağında Alin ay canım kızım nasıl özlemişim.

"Günaydın" dedim gülümseyerek o sırada pijamalarıma bakıyordu bende baktım üstümde gömlek ama göğüsümde dekolte şeklinde açılmıştı altımda ise şortum vardı hemen üstümü düzenledim o da hafif öksürerek Alin'i bana uzattı.

"Ben erken çıkıyorum annemlerinde işleri varmış Alin'i ve anahtarları getirdim ablamlar dışada kalmasın" diyerek anahtarlarıda uzattı kapının yanında ki anahtarlar için olan askılığı gösterdim "Şuraya asarmısın" dedim hemen astıktan görüşürüz diyerek hızla aşşağı inmeye başladı bende kapıyı kapatarak arkamı döndüm.

Tövbe bismillah...

Mine ve Minel abla arkamda bana imayla sırıtarak bakıyorlardı. Hayırdır der gibi kafa salladım onlarda biririne bakıp anlaştılar sanırım kollarımdan tutarak salona doğru yürütmeye başladılar. "Bende yürüyebilirim neden sürüklüyorsunuz" dedim Alin'e dikkat ederek oturttular "Noldu niye öyle bakıyorsunuz" dedim korkarak garip bakıyorlardı "Bence ben en fazla bi sene diyorum" dedi Minel abla neye en fazla bir sene be noluya ya.

"Yok en fazla altı ay diyorum" dedi Mine abla "Bana da söyleyecek misiniz artık?" dedim çatlayacaktım vallahi "Evlenmenize diyoruz" dedi Minel abla ne! Salağa yatarak "Kimin evlenmesine" dedim. "Kim olacak Alpar ve sen işte hem Alin onu sevdi üstelik 'baba' dedi... sizde iyi anlaşıyorsunuz" dedi Minel abla hemen devamından Mine abla konuştu "Hem ben ilk defa görüyorum Alpar ilk defa bir kadına çok yakın davranıyor" dedi ve ardından "Hem kapıda seni nasıl süzdüğünü gördük" dedi imayla biliyorlardı eğer beni birisiyle -ve özellikle ben ve o kişi yakın bir şekilde konuşuyorsak- yakıştırırlarsa ben bir süre sonra onda takılı kalıyordum neden bu özelliğimi onlara anlatmıştım ki.

"Yok sizde biliyorsunuz Alin sadece baba sevgisi aradığı için öyle dedi" dedim hızlıca "Demek ki Alin hissetmiş işte geleceğe hazırlık yapıyordur" dedi. Birkaç saat bu şekilde konuştuk akşam olduğunda evde tek Alin ve ben vardım Alin'i uyutmuştum hava hafif kararmıştı güneş batıyordu günün bu saatlerinde ev sessiz olunca genelde düşüncelere dalıyordum.

Eğer onunla ayrılmasaydık Alin'i isteseydi hayatım nasıl olurdu bunu düşünmekten bazen beynim yoruluyordu yanımdaki pencereye bakıp dalmışken kapı çaldı daha sonra konuşma sesleri duydum hemen kalkıp kapıyı açtım ve karşımda Mert en küçük kardeşim

"Mert?" dedim şaşırarak yaşından fazlasıyla büyük gösteriyordu abim spora giderken Mert'i de götürürdü zorla ve baya işe yaramış gözüküyordu o sırada gözüm arkaya takıldı Alpar üniforması ile bize bakıyordu daha doğrusu Mert'e.

"Abla! Ne kadar zayıflamışsın sen ne yiyon kızım sen pardon ne yemiyon sen" dedi Mert gözüm arkadaki Alpar'da kalmıştı Mert bana abla dedikten sonra bakışlarını çekmişti o sırada Mert elindeki bavulu hızla içeri koyup terliklerini fırlatarak içeri girmişti kapıyı hızla çarparak kapattıktan sonra bana sarılmıştı Mert'den beklenmeyecek hareketler "Alin nerde yazık özlemiştir beni kesin yataklara düşmüştü-" sözü yarım kalmıştı çünkü Mert hemen yukarı doğru koşuyordu "Eğer Alin uyanırsa senin başına bırakıp giderim Mert!" dedim hızla arkasından giderken.

Odaya geldiğimde kızım çoktan uyanmış ve Mert'e sarılıyordu, "Abla vallahi uyanmıştı mal mal etrafa bakıyordu" dedi ve ardından "Aynı dayısı hiç ağlamıyor" dedi ne!? "Geçen abimle konuşurken abim kafana çorap fırlattığı için anneme sarılarak ağlamadın mı sen?" dedim "Ben mi? Abim iftira attı bana ağlamadım yoksa niye ağlıyım" dedi "Sınava çalışırken de ağlamışsın babam diyordu" dedim.

"Herkes birkez de olsa ders çalışırken ağlar hem sende sınava çalışırken babamın yanında 'kesin ben hiç bir bok olamayacağım' diyerek ağlıyordun" göz devirerek salona geçtim ve eski yerime tekrar oturdum ve ardından Alin'in uyandığını hatırlayarak tekrar kalktım ve mutfağa geçtim Mert'de benim mutfağa geçtiğimi görüp sandalyeye oturdu kucağında Alin heyecanla bana bakıyordu.

Yarım saat sonra Mert'in sipariş ettiği yemekler ve Alin'e hazırladığım yemekleri masaya koyup ikisinide çağırdım geldiklerinde hemen masaya oturarak yemekleri yemeye başladık Mert hem kendi yiyor hem de Alin'e yediriyordu "Alin'i bana ver rahat ye sen" dedim ama Mert kafasını hızla sallayarak Alin'i kendisine çekti "İşe ne zaman gideceksin" dedi "Yarın sabah gideceğim" dedim ve ardınan "Sen evde misin yarın?" dedim "Belki, Alin' bakarım, ders çalışırım burada küüphane var mı?" dedi "Eğer bir yere gideceksen Alin'i karşı eve bırak yanında kütüphaneye götürme sürekli birşeyler ister senden" dedim "Saçmala abla karşı komşuya güvenemem" dedi salak bu çcuk yemin ederim "Salak" dedim kafasına vurarak "Güvenmesem ben neden sana diyeyim karşı komşuya bırak diye"

Suratını asarak bana baktı ve yemeğini yemeye devam etti. O sırada kapı çaldı kalkıp kapıyı açtım "Hadi cips kola yapıcaz çabuk ol" dedi Minel abla gülümseyerek kafamı salladım "İçeri geçin bende hazırlanayım" dedim üçüne itafen sırasıyla Minel abla, Mine abla
ve Alpar herkes içeri geçtikten sonra kapıyı kapatıp içeri girdim "Ayyyy bu senin kardeşinin mi Umay?" dedi Minel abla, Mert'in yanaklarını sıkıyordu.

"E-evet" dedi Mert benim yerime birkaç dakika tanışma faslından sonra yukarı hazırlanmaya çıktık beş dakika sonra Alin'le aşağı indim Mert hâlâ gelmemişti göz devirerek salona geçtim Alin kucağımdan inerek iki adım atmıştı Alpar'a gitmek için kafamı hızla Alin'e çevirdim kızım ilk adımlarınıda Alpar'a amıştı "Evet" dedi uzatarak Minel abla "Hadi evlenin" demesi ile tükürüğüm boğazıma kaçmıştı hızla öksürürken kıpkırmızı olduğuma adım kadar emindim "Ablama naptınız" dedi Mert o sırada Alpar sert sesiyle "Su getir hemen!" dedi önümde Alpar endişe ile bana bakıyordu suyu içtikten sonra rahatlayıp gözlerimi kapatıp arkama yaslandım Allahım şükür ölüyom sandım.

Birisi dizimi ısırıyorken gözlerim açtım Alin'di tabiki hızla ayağı kalktım göz göze gelmem gerekiyordu "Ben cüzdanımı unutmuşum alıyım hemen" hızla söyleyerek geçiyordum ki birisi kolumu tuttu ve "Hepsini ben alıcağım bu seferlik almasın kimse" dedi Alpar hızla kafamı salladım.

***

Konuyu kapattıktan sonra yürüyerek parka gelmiştik boş bir yer arıyorduk en sonunda boş yer bulmayınca bizde çimlerin üzerine oturmaya karar vermiştik yere oturmadan önce Alpar giydiği hırkayı yere sermişti ona oturarak Alin'i kucağıma aldım o da yanıma oturduktan sonra Mert hemen karşıma oturmuş sol tarafımda ise Mine abla oturuyordu yarım saat kadar sohbet etmiştik Alin ise Alpar'ın kucağında uyumuştu.

"Komutanım!" dedi birisi bağırarak yanımıza doğru koşuyordu yaklaştığında birkaç kişinin daha buraya geldğini fark ettim. Celil abim ve tim geliyodu bir tek Hazal yoktu "Kusura bakmayın komutanım sizi görünce öyle bağırdım biran" dedi yanlış hatırlamıyorsam adı Fahir'di Alpar kafasını sallarken bir yandan da çekirdeği çıtlıyordu "Aaaa Alin de buradaymış" demesi ile Alin gözlerini açmıştı numaramı yapıyordu o hızla kafasını Fahir'e çevirmişti.

"Komutanım yanlız kucağınıza pekte yakışmış ne zaman evleniyorsunuz" dedi. Celil abide Mine ablaya özür dileyerek yanıma oturmuştu. "Sanane lan benim ne zaman eveneceğimden" demişti ama bir sorun var Alin, Alpar'ın elinde olan çekirdeğe uzanırken 'baba' demişti sinirle ablamlar bu durumdan haberdar olsada ne timin ne de Mert'in haberi vardı herkes hızla Alin'e bakmıştı tabi doğal olarak Alpar ve banada bakmıştılar Celil abi hızla bana dönmüştü.

"Abim bana neden söylemedin Can'a söylerim diyemi söylemedin" dedi hızla kafamı salladım hayır şeklinde herkese olayları kısaca anlattıktan sonra Celil abiye döndüm "Annemlere söyleme sadece abimin ve artık Mert'in haberi var" dedim tamam der gibi kafa salladı Alin bu sefer benim kucağıma gelmişti elimde ki soğuk çayı küçük küçük içiriyordum.

"Komutanım hazır bu şekilde toplanmışken şarkımı söylesek arabada gitarda var getireyim" dedi Boğukan ciddi mi diye Alpar'a bamıştım "Cidden söyleyebiliyor musun?" dedim heyecanla benim sesim oldukça kötüydü ama başka söylese aşırı seviniyordum, o da heyecanımı fark etmiş gibi kafasını sallamıştı "Getir hadi" dedi Boğukan'a "Alpar, Barış Manço'dan şarkı gelir mi canım kardeşim" demişti Minel abla gülerek kafasını sallamıştı.

Sessice ona doğru eğilerek fısıldadım "'Alla beni pulla beni' söyler misin?" dedim. Eskiden bu şarkıyı o kadar çok dinliyordum ki ailedeki herkes bir süre sonra bıkmıştı. Gülümseyerek başını tamam der gibi salladı gülümseyerek arkaya doğru çekildim o sırada az ilerde Boğukan elinde gitarı ile bu tarafa koşuyordu geldiğinde hemen Alpar'a uzatmıştı. Gitarı ayarlarken herkes onu bekliyordu sonunda ayarladığında şarkıyı söylemeye başladı.

'Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr'
'Gözüm senden başkasını görmez oldu, yâr'
'Gönlüm senden bir şey ister, nasıl desem, yâr'
'Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr'

Çok güzel sesi vardı ki insanın dinledikçe dinleyesi geliyordu, şarkıya devam ederken bu sefer bana bakarak söylemeye başlamıştı.

'Senin için dağları deler, yol açarım, yâr'
'Senin için denizleri kuruturum, yâr'
'Senin için gök kubbeyi yerlere çalarım yâr'
'Canım' iste, canım bile sana kurban, yâr'

En sonunda söylemeyi bırakınca yerini alkış sesleri almıştı. "Vay bu kadar güzel sesin olduğunu bilmiyordum" dedim. "Senin bende bilmediğin çok şey var" dedi iç çekerek daha sonra ayağı kalktı ve "Hava soğumaya başladı kalkalım artık" dedi herkes toplanıp kalktıktan sonra vedalaştık ve tekrardan eve doğru yürümeye başladık Alin neyse ki uyumuştu kucağımda üstü örtülmüş şekilde uyuyordu.

***

Eve geldiğimizde kapıyı açarken aradan Alpar seslendi "Yarın kaçta çıkacasın?" dedi "Ne için?" diyerek soruyu soruyla cevap verdim.
"Hastaneye giderken seni ben bırakacağım o yüzden, senin için hâlâ tehlikeli" dedi bu tehlike ne zamana kadar devam edecekti. "Sabah yedi de çıkacağım" ve ardından "İyi geceler" dedikten sonra içeri geçmiştim.

Alin'in pijamalarını giydirdikten sonra bende giyindikten sonra yatmıştım ama aklım biranda Alpar' dediğine takılmıştı 'Senin bende bilmediğin çok şey var' ne demek istemişti birkaç dakika düşündükten sonra uyuya kalmıştım.

***

Selammm!!!!

önceki bölümde bölümlere günler ayarlamıştım fakat ayarlamamaya karar verdim çünkü o günlerde bazı aksaklıklar gerçekleşiyor ve bu nedenle yazamıyorum bölümleri.

Buarada iç bir bölüm 1000 kelimeden az olmayacak şuanda ise 1400 kelime ile kaptıyorummm

YILDIZZZA BASMAYIII VE YORUUUM ATMMMAYI UNUTMAYINNN!!!!

Loading...
0%