Alexanderin ülkesinde güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı ve rüzgar çalışma masasından kalkıp üstüne siyah uzun bir pantolon ve tişört giyip Saraydan çıktı ve Atina binip ülkesini gezmeye gitti ülkesinde kurt adamlar kurt kadınlar bir iki tane cadı ve periler alfalar çok nadiren olsada vampirler vardı daha çok vampirler düşman oldukları İskexender de yaşıyordu burada olan vampirler onlara ihanet etmeyenlerdi babası öyle söylemişti.

Rüzgar ülkesini yavaş yavaş geziyordu ve ormana girdi düşünürken ormanda çok ileri gittiğini fark etmişti lakin çok geç kalmıştı hava kararmaya başlamıştı bugün burada kalmaya karar verdi ne de olsa hala kendi ülkesinin sınırların içerisindeydi güvendeydi hem bir kurt kadına kim saldıracaktı evet şu an dönüşmemişti ama onun dönüşmeden de kendisini koruma şansı vardı çünkü aynı zaman da kendisi bir periydi güçleri vardı ve silah kullanmayı yakın dövüşü biliyordu annesi peri babası kurtadamdı babası ülkesinin kralı ve alfasıydı babası bir gün tahtan inince sıra rüzgara gelecekti alfa ve kraliçe olarak ülkesini koruyup savunacaktı Rüzgar bir kaç etrafta çalı odun falan bulup yakmıştı at gelip ateşin yanına uzandı.

" Sen de üşüdün gece haklısın kızım çok soğuk sabah saraya gideceğiz." dedi Rüzgar.

Gece kafa sağladı.

Arkadan bir hışırtı geldi rüzgar ayağa kalktı ve cebinden küçük bir tane bıçak çıkarttı.

" Kim var orada" dedi Rüzgar.

Çalıların arasından bir vampir geldi.

Barlas dalga geçici ses tonuyla " Vah vah bu saatte burada kralın biricik kızı gezebiliyor mu yoksa evin yolunu mu kaybettin"

" Asıl sen mi kaybettin yasaklı bölgedeysin hem kimsin sen ya bu kadar bilgiyi biliyorsun ." Dedi Rüzgar.

Barlas Rüzgara yaklaşarak " Ben senle ilgili her şeyi biliyorum güzellik sen beni tanımıyorsun ve yasaklı yerde olmam suç değil ne de olsa bu ormanın yarısı da bizim derinlere kadar gelen sensin ."

Rüzgar bıçağı Barlas'a doğru yöneltti " bir adım daha atarsan pişman olursun ."

Barlas ellerini kaldırdı " Tamam tamam sakın sana zarar vermem verseydim çoktan verirdim tatlım."

" Veremezsin de geldiğin gibi git hadi ." dedi Rüzgar.

"Gidemem yıllardır bunu bekliyorum ben seni görmeyi bekliyordum şimdi görmüşken gidemem üzgünüm." dedi Barlas.

"Çattım ya oğlum gitsene vampirsin git avlan avın beni olarak düşünüyorsan valla çok pis senin canını yakarım o yüzden git " dedi Rüzgar.

Barlas Rüzgara bakarak " anlamıyorsun demi ben senden gitsem bile senden kopamam ama şu an gidiyorum bir daha geleceğim daha önceki gibi hep geldim gibi seni hep bekledim gibi bir gün anlayacaksın."

Barlas gitti ve söyledikleri Rüzgar da merak uyandırmıştı ne demeye çalıştığını düşünüyordu ve atın yanına uzandı uyumuştu sabah olduğun da uyandığında başında bir iki tane vampir olduğunu görmüştü ve en arkalarında gece gördüğü vampir vardı.

Rüzgar ayağa kalkmaya çalıştı an vampirler durdurdu ve Barlas yaklaştı.

" Dün gidersin sanmıştım zeki değilsin Rüzgar" dedi Barlas.

Rüzgar sinirle "...."

Bölüm sonu ilk kez fantastik kurgusu yazıyorum nasıl olduğunu bilmiyorum umarım beğenirsiniz yorumlarınızı ve beğenmeyi unutmayın ❤️ ❤️

Barlas Rüzgarı nereden tanıyor ?

Neden iki ülke düşman nasıl bir ihanet etmiş olabilirler ?

Rüzgara ne olacak ?

Barlas Rüzgârla ilgili ne hissediyor ?

​Bu bölüm nasıldı ?