@umm_trk
|
EMEĞİME KARŞILIK LÜTFEN OY VE YORUM YAPIN. ÇÜNKÜ DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ.
BÖLÜMÜN ŞARKISI: Emre Fel- Merhabalar
Çiğdem mi diyeyim yoksa sen mi gerçek ismini söylersin 404 kadın...
Çiğdem oturduğum apartmanın üst katında yaşayan 27 yaşına gelmiş çakma sarı saçlı evde kalmış biri, bunu ben demiyorum bunu mahalledeki teyzeler diyor. Ben onların yalancısıyım.
Çiğdem Murat'ın sağ tarafına geçip elini omuzuna koydu, bunula birlikte benimde gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken Çiğdem mümkünmüş gibi Murat'a biraz daha yanaşıp konuşmaya başladı, bende o sırada kafamda cinayet senaryoları yazıyordum.
" Murat nasılsın iyi misin?" Murat önce bana sonra etrafa baktıktan sonra kolunu Çiğdemin elinden kurtarıp bir adım geri gitti. O an içimde tarif edemediğim bir duygu oluştu sevinçle gurur karşımı bir duygu.
Erkek yaaaaaaaaaaa!!!
"İyim Çiğdem sen?" pek keyifsiz sorduğu soruyla Çiğdem sanki aşk ilanı almış gibi sevinçle cevap verdi. "İyim bende ne olsun aynı işte" ben burada yokmuşum gibi davranınca varlığımı hatırlatmak için boğazımı temizleyip gözlerin bana dönmesini sağladım. Çiğdem sanki beni yeni fark etmiş gibi sahte bir şaşkınlıkla konuşmaya başladı
"Aaa Mihriban canım kusura bakma senin burada olduğunu fark etmemişim. Eee nasılsın canım iyi misin?" Samimiyetsiz cümlelerine karşı bende aynı tavırla cevap verdim. "İyim Çiğdem abla sen nasılsın duyduğuma göre en son göz doktoruna gitmişsin nasıl oldun, ama pek işe yaramamış her halde görüş yeteneğin hala çok kötü." Abla kelimesini bastırarak söylemem yüzünde bana karşı büyük bir öfke oluşmasına sebep oldu, Murat'a baktığımda ise yüzündeki gülümsemeyi saklamakla uğraşıyordu.
"Sen merak etme canım benim, benim gözlerim çok iyi görüyor" birbirimize en samimiyetsiz gülümsemeleri gönderdikten sonra tekrar tüm ilgisini Murat'a yönlendirip elini omuzuna koyup konuşmaya başladı. "Murat eğer yarın işin yoksa birlikte vakit geçirelim mi, yani belki yemek falan yeriz biraz dolaşıp sohbet ederiz ne dersin?"
Büyük bir merakla Murat'a baktım çünkü eğer olumlu bir cevap verirse bu mahalleden iki ambulans bir polis arabası çıkacak onlar yaşarlarsa hastahaneye bende büyük ihtimal hapishanede olucam.
Murat bir kez daha kolunu Çiğdemin eline kurtarıp boğazını temizleyip konuşmaya başladı. " Çiğdem biz en iyisi bir yerlerde buluşup yemek falan yemeyelim" Murat'ın cevabı Çiğdemin yüzünde büyük bir hayal kırıklığı oluşurken benim yüzümde de büyük bir şaşkınlık ifadesi oluştu. Çiğdem tam konuşacakken Murat konuşmasına devam etti.
"Yanlış anlama sorun sen değilsin sadece yani ikimiz de bu mahallede büyüdük ve iki kişinin mahallede konuşması bile büyük bir dedikodu sebebi olur o yüzden bence biz böyle iyiyiz ilerisine gerek yok" Murat'ın dedikleriyle Çiğdemin yüzünde bozulduğunu anladığım bir yüz ifadesi oluştu. Çiğdem tam konuşacakken Murat bana döndü "Mihriban hadi gelmiyor musun çünkü biraz daha beklersen ekmekler bayatlayacak" hemen onu başımla onaylayıp arkasından apartmana doğru ilerledim eh Çiğdemin yanından geçerken de saçımı savurup hava atmış olabilirim.
Birlikte asansörü beklerken aklıma gelen anılarla yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü . Sırf Murat'ı bir kez daha görebilmek için burada az beklemedim. "Çiğdemi reddetmemin seni bu kadar mutlu edeceğini bilseydim bunu daha önceden yapardım" dediğini tam anlamayıp ona döndüm "Hıh" verdiğim tepkiye gülüp cümlesini yeniledi "Çiğdemi reddetmemin seni bu kadar mutlu edeceğini bilseydim bunu daha önceden yapardım"
"Hayır ya ne alaka, aklıma bir şey geldi ona gülüyordum ben" asansör gelince birlikte içeri girdik. Murat gideceğimiz katın düğmesine basıp tekrar bana döndü, ikimizde karşılıklı dairlerde oturduğumuz için aynı kata çıkıyorduk. "Demek öyle" Murat'a dönüp "Evet öyle" dedim.
Aferin Mihriban böyle devam et. Sonuna kadar inkar...
Murat sağ ayağının üzerinde dönüp tam karşımda durdu, buda yetmezmiş gibi bir adım daha atıp dibime girdi. Gözlerime derin bir şekilde bakarken aniden asansör durdu. Vücudumu büyük bir korku sardı "Sakin ol" Murat'a baktığımda asansörü onun durduğunu gördüm büyük bir şaşkınlıkla ona döndüm.
"Murat ne yapıyorsun?" efsunlanmış bir şekilde bana bakıp konuşmaya başladı. "Çillim" bana kullandığı hitap şekliyle şaşırdım. Bugüne kadar aklıma bir sürü hitap şekli geldi ama hiç biri çilli değildi. Bir adım daha attı o kadar yakındık ki o hayran olduğum kokusu burnuma geliyordu.
"Mihriban neden çillerini bu kadar seviyorum biliyor musun?" başımı yavaşça iki yana salladım. "Çünkü çillerini bir tek ben görebiliyorum Mihriban" dedikleriyle kaşlarımı çatım nasıl bir tek o görebiliyordu. " Sana her yaklaştığımda, seninle her konuştuğumda önce o güzel yanakların pembeleşiyor sonra o hayran olduğum çillerin ortaya çıkıyor. Kahvenin en güzel tonlarını içinde barındırdığın o güzel gözlerini benden kaçırıyorsun ve ( Biraz durup bekledi ve bana olan bakışları derinleşti) ve her saniye dudaklarını dişliyorsun, buda onların daha dolgun olmasına sebep oluyor"
Duyduklarımla vücudumun baştan aşağı kızardığına yemin edebilirim. "Murat sen.... ne yapıyorsun bu söylediklerin..." kapalı alanda kalmamın ve heyecanlanmamın etkisiyle hemen astım ilacımı çıkarıp içime çektim. Murat hemen bir iki adım benden uzaklaşıp asansörün düğmesine basıp tekrar çalıştırdı, bende o sırada derin nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordum.
Nefes alış verişim düzene girdiği zaman başımı asansörün aynasına yaslayıp sağ tarafıma baktım, o sırada Murat'ın da benim gibi başını yaslayıp bana baktığını gördüm. Asansör kapısı açıldığı zaman ne zaman yere düştüğünü hatırlamadığım çantamı yerden alıp konuşmaya başladım " Hah kapı açıldı, kapanmadan hemen çıkalım "
Hemen asansörden çıkıp kapının önüne geldim cebimden anahtarı çıkarıp deliğe yerleştirmeye çalıştım ama elimin titremesinden bir türlü yerleştiremiyordum. "Mihriban" Murat'ın sesini duymamla hemen arkamı döndüm "Hıh" yüzünde o hayran olduğum gamzesini göstererek gülümsüyordu "Görüşürüz" bende ona gülümseyip "Görüşürüz" dedikten sonra tekrar arkamı dönüp zorda olsa kapıyı açıp kendimi içeri attım. Kapıya sırtımı dayadım elimi kalbime koyup derin derin nefes almaya başladım.
Sakin ol kalbim, neden kanatlarına yeni kavuşmuş kelebek heyecanı var üstünde...
Evet karakterlerimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Murat
Mihriban
Çiğdem
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Düşünceleriniz benim için çok önemli.
OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN
INSTAGRAM: elakehribar_offical , ummu_trk57
SEVİLİYORSUNUZ :) :) :) :) :)
|
0% |