Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@umrandemir99

Oy ve yorumlarınız ile destek olursanız sevinirim. Tişikkirler tişikkirler 🐼🖤


-Ne dediğinizin farkında mısınız Haluk bey ? Ne demek ailenizin öz çocuğu değilsiniz ? Böyle bir şey olsa annem ölmeden önce mutlaka söylerdi bana.

-Farkındayım inanması çok güç bi durum ancak gerçekler bundan ibaret. Ben de sadece bunu biliyorum zaten. Bana tüm detayları mektupta yazdığını anlattı. İsterseniz hazır olduğunuzda mektubu okursunuz. Sonra eğer isterseniz tekrar konuşuruz ne dersiniz?

-Bu gün bu konu kapanacak. Benim hazır olup olmamam o kadar önemli değil ki. Daha fazla yön değiştirmesini istemiyorum hayatımın.

-Siz nasıl isterseniz Afra hanım. Bu sürecin mümkün olduğunca sizin için daha sancısız geçmesi için elimden geleni yapmak isterim. Bunu en azından size borcum sayarım.

-İlginiz için teşekkürler avukat bey. Ancak ben o kadar alışkınım ki sancılara, inanın artık yıkılmıyorum sadece yan yatıyorum.

Diyerek yüzümdeki acının tatlı tebessümü denilen o mükemmel tebessüm ile mektubu açmaya başladım. 26 yıllık hayatıma 90 senelik olay sığdıran kaderime gülerek.

Sevgili Afra,
Bana ne kadar kızgın olduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Yıllarca babanın seni bırakıp terk ettiğini düşünerek yaşadın. Kim olsa kırgın ve kızgın olur. Ancak istiyorum ki hikayeyi bir de benim tarafımdan tüm gerçekliği ile dinlemen . Bu mektubu okuyorsan muhtemelen artık bu dünya da değilim ve sana artık bu gerçeği borçluyum. Öncelikle şunu bilmeni isterim ki ne kadar yanında olamasam da ,sen benim kızımdın her zaman. Şimdi diyeceksin ki " Babalık böyle bir şey değil.'' çok haklısın. Ancak bencilce de olsa bir karar vermem gerekiyordu ve ben bu kararda maalesef annen ve seni bırakmak zorunda kaldım. Annen ile yani Azra ile evlenmeden önce bir sevgilim vardı. Birbirimize çok aşıktık yani ben öyle zannediyordum. Bir anda terk etti beni ne olduğunu bile anlamadım. Aylarca koştum peşinden nedenini öğrenmek için. O sıra da Azra ile tanıştım. O kadar saf ve gerçek bir ilgisi vardı ki ona aşık olmamak mümkünün değildi. Çok kısa bir süre içerisinde evlenmeye karar verdik. Evlenmemizin üzerinden çok geçmemişti ancak Azra anne olmak istediğini söyledi bana. Her ne kadar erken olduğunu düşünsem de annen o kadar saf bir sevgiyle bakıyordu ki bana onu üzmeyi istemedim ve kabul ettim. Onu üzmek istememiş halin bu mu diyebilirsin. Bana bakışıyla bile cenneti yaşatan kadına ben ölmeden cehennemi yaşattım. Aradan geçen süreye rağmen Azra hamile kalamayınca çok üzülmeye başlamıştı. Doktora gitmeye - alacağı cevaptan dolayı her ne kadar korksa da - onu ikna etmeyi başarmıştım. Ve tam olarak korktuğu şey başına geldi. Doktor annene ''çocuğunuzun olmaz imkansız değil ancak uzun bir tedavi de bizi bekliyor'' deyince annenin dünyası başına yıkıldı. Bir yıl süren tedaviye rağmen annen hamile kalmayınca artık tüm ümitleri tükenmeye başlamıştı. Ne eski neşesi vardı atık ne de eski enerjisi. Tedavilerde çok yormaya başlamıştı onu. Tam var geçmeye başladığımız '' bizde aileye ihtiyacı olan binlerce çocuktan birine yuva oluruz'' diye konuşmaya başladığımızda, bir gece kapımızda ki bebek ağlama sesine uyandık. Feryat figan ağlıyordu bebek. Karnı da çok acıkmıştı belliydi. Daha çok küçüktü, iki aylık falandı. Annen gördüğü gibi ağlamaya başlamıştı zaten. Hemen aldı bebeği ve aklımıza gelen tek mantıklı seçenekle açık olan eczaneden aldığım mama ve biberonla doyurmaya çalıştı bebeği. Annen öyle bir bakıyordu ki bebeğe sanki hazine vermişlerdi ona. Sabah olduğunda artık bebeği karakola götürmemiz gerektiğini ona söylediğimde onun bize bir hediye olduğunu eğer annesi bakmak isteseydi bırakmayacağını söylemeye başlamıştı. Beni de ikna etmeyi başarmıştı. Artık bizim de bir bebeğimiz vardı. Ve o bebeğimiz sendin. İkimizinde kimsesi olmadığı için kimse sorgulamamıştı bu durumu. Aradan geçen zamanda sana o kadar bağlanmıştık ki kendi kanımızdan olsa ancak bu kadar severim diyorduk. Ancak hiç beklemediğim yerden oldu sınavım. Benim birden bire benden ayrıldı diye üzüldüğüm sevgilim benden hamile olduğu için ayrılmak istemiş. Çocuğu doğurmak istemiyormuş ve ben onu hamile bıraktığım için ayrılmak istemiş benden. Çocuğu aldırmasına ise yakın arkadaşları onu ikna ederek engel olmuşlar. Çocuğa doğurunca bağlanır sever diye düşündükleri arkadaşlarının hiç beklemediği bir şey olmuş. Çocukla ilgilenmemeye başlamış. Arkadaşları ise daha fazla dayanamış ve bana haber vermişlerdi. Önce inanmadım onlara. Çocuğun benden olmadığın düşündüğümü bile söyledim. Bu haberi bana verdiklerinde sen daha üç yaşındaydın. Bir yıl boyunca mücadele ettim annenin bunu öğrenmemi için. Bu süreçte de arkadaşlarından haberler almaya devam ediyordum. Artık tavırları hastalıklı bir duruma döneme başlayınca daha fazla dayanamadım ve onların yanına gelmek zorunda kaldım. Biliyorum eğer annene anlatsaydım bu durumu bebeği kendi çocuğu gibi bakardı ancak Ahu ile baş edemezdi. Onu daha fazla yıpratmaya hakkım yoktu. Farkındaydım. Bende sizden vazgeçmek zorunda kaldım. Ama sizi sevmekten hiç vazgeçmedim. Ben seni kızım gibi severek yaşadım ve kızım gibi severek öldüm. Şimdi sana söylemek istediğim diğer konu ise sana bu zarfı getiren yakışıklının tüm bu eziyetleri yaşayan oğlum olması. O sadece senin benim kızım olmadığın gerçeğine hakim. Annesinin hastaneye yatırılmasından sonra daha fazlasını bilipte yıpranmasını istemedim çünkü o da çok küçüktü annesi hastane de yatarken intihar ettiğinde. Tüm bu olanlardan sonra yüzüm olupta dönemedim size. Senden af dilemeye tabii ki yüzüm yok. Sadece seni ömrümün son anına kadar sevdiğimi, nasıl başarılı bir avukat olduğunu bildiğimi bilmeni istedim. Olurda bir gün bana hakkını helal edersen mezarıma gel olur mu ? Ben çok hasetim sana. Eğer gerçek aileni aramak istersen bizim evimize bırakıldığın tarih doğum günün güzel kızım.Seni çok seviyorum.

Ne zaman ağlamaya başladığımın bile farkında olmayan ben kafamı kaldırdığımda bana dolu gözlerle bakan Hakan beyi görmüştüm . Ağzımdan çıkan tek kelime ise:

— Başınız sağolsun. Olmuştu.

Derin bir nefes aldı,

— Çok teşekkür ederim. Sizinde başınız sağolsun. İnanın böyle bir mektupla öğrenmenizi hiç istemezdim. Varlığınızı biliyordum ben, babam nasıl güzel bir çocuk olduğunuzu anlattı bana hep. Şuan hissettiğiniz şeyleri anlamam mümkün değil, Ancak size şunu söylemek isterim ki hem bir meslektaşınız olarak hem de sizde isterseniz bir arkadaşınız olarak yanınızda olmak isterim.

 


Bu gün çok kötü bir haber aldık maalesef küçük Narin melek oldu. günlerce dua ettik onun için ancak kötü haber geldi. Bu ülke de diyerek alanı küçültmek istemiyorum maalesef dünya da kadın ve çocuk olmak çok zor. isterim ki bu son olsun. yattığı yer incitmesin ama ayn zamanda bunu onu yapan mahluk ya da mahluklar her gün çürüsünler.

 

oy ve yorumlarala destek olursanız sevinirim. oy ve yorum sınırı koymaya karar verdim maalesef 20 oy 10 yorumla başlayalım.

Loading...
0%