@umrandemir99
|
UNUTMAK ÖYLE KOLAY MI SANDIN ? Hayatta kimse bunu bana yapmaz diyemiyorum artık. Herkes her şeyi o kadar güzel yapıyor ki. En umulmadık taş yarıyor başını. En imkansız dediğin yerden ihanet '' Bak bu hayatta bende varım'' diyerek dahil oluyor hayatına. Bana mesela söyleseler inanmazdım ''anne'' dediğim kadının oğlunun çocuğuna hamile olduğumu bile bile beni bir başıma bırakacağına, ya da bunca yıl en azından arkadaşlığı çok güzel diyerek yıllarca gözümden sakınarak sevdiğim adamın beni bir mecburiyetle karısı yapacağına. Ya da daha acısı koynunda kokusunda büyüdüğüm kadının bana hayatımın en büyük kazığını atacağını. Yıllarca ''babam sevmemiş beni elin adamı niye sevsin'' diyerek kendi kendimi yerken belki de beni arayan seven bir anne babam vardı. Annem benim dünyamdı. Bu nedenle bu kadar canımı yakıyor ihaneti. Sevdiğimiz insanlara konduramıyoruz ihaneti. Türlü bahaneler kuruyoruz kafamızda , ikna ediyoruz kendimizi ''hayır sebebi buydu, böyle olacağını bilse yapmazdı'' gibilerle başlayıp '' Ama çok pişmanmış, bir daha olsa yapmazmış'' larla biten kendi içimizde aklayarak bize tekrar ihanet etmelerine izin veriyoruz bir noktada. Tüm öfkemi, hayal kırıklığımı derinlere gömerek çocuklarımın yanına gelmiştim. Beni hep gülerken görmelerine aşırı önem gösteriyordum. Mutlu anne görmenin çocuklar için ne karar önemli olduğunu bizzat yaşayarak öğrenmiştim. Anneni ağlarken görmek, elinden gelen hiç bir şeyin olmaması bu hayata sadece annesi olan biri için yaşarken cehennemi yaşamak gibi bir şey. Şimdi ise sadece evlatlarım var. Onlar mutlu ise benim tüm acılarım, hüzünlerim bekleyebilir. -Ayne şen beni diynemiyorsun mu? Bu minik atarı yapan tabii ki benim duygusal prensesimdi. -Özür dilerim fındığım dalmışım. Tekrar eder misin? İkisi birlikte kıkırdamaya başladılar. -Ayniş ya denişde değiliş ki naşıl daldın ? Bu çok bilmişte tabii ki junıor Merih di. -Sen anneyle dalga geçmeye utanmıyor musun bakalım benim çok bilmiş oğluşum? Minik ellerini ağzına kapatarak kıkırdamaya başladı iki gözümün çiçekleri. İkiz oldukları için zorlandığım çok fazla zamanım olmuştu. Hasta olduklarında, biri ağladığı için diğeri ağladığında, birbirlerine karşı her ne kadar çoğu zaman sevecen yaklaşsalar da kavga ettiklerinde, bazen sadece iki çocukla yalnız kaldığım için delirdiğim anlarda çok zorlanmıştım. Ama aynı anda yaptıkları minicik hareketler bile onlara hayran olmamı sağlıyordu. Evet onlara hayrandım. Belki normal olan tersidir -ki ben anneme hep hayrandım- ancak ben çocuklarıma hayrandım. Bana kattıkları her şey için, öğrettikleri duygular için , yaşamama sebep verdikleri için, belki bencilce gelecek ancak bana hayat arkadaşı olup, yalnız bırakmadıkları için, hem minnettar hem hayrandım. Ben düşüncelere dalmışken Alparslan konuya çok başka yerden başka bir heyecan ile devam etmeyi tercih etti. -Ayniş biliyoşun mu bu gün ceyenin babası geldi. Poyişmiş bize poyişliyi aynattı. -Ne güzel oğlum. Sevdiniz mi peki polisliği ? Gözlerinde beliren hayranlık ile heyecanla atıldı sözlere minik oğlum. -Şok şevdim ayne. Motobisbisi vardı biliyoşun mu? onunla deldi. Motosikletin bizim evimizde ki adı ''motobisbisdi''. Literatüre kattığımız bir kaç kelimeden sadece bir tanesi bu. Teşekkür etmenize hiç gerek yok bizim için şerefti. -Peki polis olmak ister misin ? Birden o heyecanı kaçtı ve verdiğim kararın doğru olduğunu bir kez daha anlamış oldum. -Ayne ben poliş olurşam babam geyince onun dibi oymadığım için üşülür mü? Duyduklarım beni her ne kadar dumura uğratsa da artık hızlı toparlamayı öğrenmiştim. -Bence baban senin mutlu olduğun bir işi yapmandan çok mutlu olur. Bu sefer minik kızım atıldı söze. - O şaman ben onun dibi oluyum böşlece üşülmeş hem di mi ayne? -Şen babam dibi olamaşşın bi tere o ertet ayncak ben olabiliyim di mi aynesi? Hayır ağlamayacağım. -Oğlum baban bir iş insanı ve eğer isterse kardeşin de bu mesleği yapabilir. Ayrıca prensesim dedim ya bir tanem babanız sizin sadece mutlu olmanızı ister. Ama tabii ki istersen istediğin her mesleği yapabilirsin. -Ama eyer onun dibi oluyşam şokşok şever di mi ayne ? Nasıl anlatılır ki küçücük çocuğa sizin bir suçunuz yok babanız annenizi sevemedi diye. Anneniz en ufak bir hatırada bile hasret çekerken babanız sadece bir emanet meselesi yüzünden annenize katlandı diye. Ama tabii ki bu onu aklamaz . Bana evlenme teklifi ile gelen oydu. Ben sadece o an sevdiğim adama kavuşma heyecanı ile kabul etmiştim. Bilmiyorum belki de kendimi aklamaya çalışıyorum kendi içimde. Biliyordum beni sevmediğini. Kendim kandırdım sürekli, bahaneler ürettim hep. Kendimi aklamaya çalıştığım zamanlarım oldu , onu aklamaya çalıştığım zamanlarımda oldu. Ama alıştım artık , gerçekleri geç de olsa anladım. Konu birini ne kadar sevdiğimiz asla olmuyordu. Siz ne kadar severseniz sevin, dilediğiniz fedakarlığı yapın eğer karşınızda ki kişi için sizi gördüğü kadarsınız. Gün sonunda yaptığınız fedakarlıklar ya da yaşadıklarınız '' yapmasaydın'' a dönebiliyor benim yerimde ise bu '' sen aile ne bilmiyorsun '' gibi bir cümleye de dönüşebiliyor, bilemiyorum. Neler sığdırmıştım ona ve onsuzluğa. Ne geceler geçirmiştim. Bitti artık, sevmiyorum, unuttum diye kendi kendimi ikna etmeye çalıştığım onlarca gecem var benim. Ama hayaller kurup kavuştuğumu düşlediğim, kavuşamayacağımı bildiğim için gözlerim kuruyacak kadar ağladığım gecelerim de. Özleminden sayfalarca yazdığım mektuplarım ama istenmediğini bildiğim için gönderemediğim onlarca mesajım da var. Bir gün karşılaşırsak diye kurduğum onlarca senaryom da var, bu şehir bir daha bizi bir araya getirmez diye feryatlarım da var. En çok gözlerinin yeşilini sevdiğimi bilirdin sen ama artık göz göze gelemeyiz diye nefret ettiğim yeşiller de var. Birini öldürmek için herhangi bir silah kullanmaya gerek olmadığını aslında sevdiğinin gözlerine bakamamanın intihar sebebi olduğunu öğrendim. Velhasıl hasretin ne olduğunu değil de bir insanın hasrete nasıl dönüştüğünü öğrendim. Sorsalar bu acıları çekmeyeceksin ama Merih'i de sevmeyeceksin deseler kabul edemezdim . Unutmayı dilerken belki de dilimden unuttum dökülürken bile içten içe onu unutmak istemedim ki ben. Allahtan hayırlısını isterken bile hayırlısı inşallah o dur diye yalvarışlarım vardı. İnsan çektiği acıyı sever mi ? Ben ondan gelen her şeye razıydım. Ama onun mutsuzluğuna razı gelemezdim. Benimle mutsuz olacağına başkası ile mutlu olsun dedim kalbim kan değil acı pompalayarak. Çocukları daha fazla bekletmeden cevapladım kızımı da. - Bir tanem o sizi her halinizle en az benim kadar sever zaten. Gözleri ay ışığı gibi parladı meleklerimin. Heyecanını içinde tutamayan minik kızım -Şenin kaday şevey mi geycekden aynesi? şen şok şeviyorşun ki bişi. dedi minicik kollarını onları ne kadar sevdiğimi anlatmaya çalışırcasına kocaman açmaya çalışarak. Yüzüme yayılan gülümseme ile cevapladım kızımı. Onun gibi kollarımı açarak: -Evet bir tanem çok sever sizi. Kızım mutlulukla elini çırparken, konuya oğlum dahil oldu. Biraz mahcup biraz heyecanlı sordu sordu sorusunu. -Ayniş otula da delir mi bişle ? Çocuklarımın bunları yaşamak zorunda kalması beni çok üzüyordu. İşin en acı tarafı ise bunları onlara yaşatan kendi oğlunun hayatını kurtarmak isterken iki tane günahsız torununun hayatını mahvetmekten çekinmeyen Ahu hanımdı. Yurt dışında dahi olsa en azından çocuklar babalarını biraz olsun tanırlardı. -Türkiye'ye geldiği zaman ona sorarsınız bu soruları olur mu canlarım? Dudaklarını büktüler ve başlarını omuzlarına devirerek ikisi de beni yıkan o cümleyi kurdular -Ama delmiyo ki. -Hadi artık bu kadar yeter bu günlük, uyku vakti geldi. Beni anladıklarına emin olduğum çocuklarım beni daha fazla zorlamadan dediğimi yaptılar. Önce diş sonra masal ve iyi geceler öpücüğünün ardından uykuya dalan çocuklarımı odalarında bıraktıktan sonra yapmam gereken şeyi yaptım. -Alo Merih. Evet Merih'i aradım. Hayatımın arka fonu artık ''gurur benim neyime '' olduğu için bu yaptığıma da şaşırmayın. -Afra, şaşırdım aramana. -Kendim için olsa bir ömür aramam seni ama çocuklarımın sen artık buradayken senden ayrı kalmasını istemiyorum. Çocuklarla tanışmak ister misin? SİZCE MERİH NE CEVAP VERECEK ? SİZCE SUÇLU AFRA MI, MERİH Mİ ? OY VE YORUMLARINIZLA DESTE OLURSANIZ SEVİNİRİM. TİŞİKKÜRLER TİŞİKKÜRLER |
0% |