23. Bölüm

23.BÖLÜM

Ümran Demir
umrandemir99

 

YENİ BÖLÜM

 

Buğra bey ile DNA testi vermemizin üzerinden on gün geçmişti, sonuçların çıkması çok yakındı. Ve ben çıkacak sonuca asla hazır değildim. Eğer ailem çıkarlarsa yirmi beş yıl sonra ailem ile tanışacaktım, ancak ailem değillerse elimdeki tüm alternatifler bitecek ve ben bu yaşımda yine yeniden ailesiz kalacağım. Tek farkla artık kendi üç kişilik ailem vardı. Her ne olursa olsun evlatlarım ile ayakta kalmaya devam ederim ben.

 

Kendimi bir süre daha gaza getirdikten sonra davama yetişmek için ofisimden çıktım. Bu davam biraz sıkıntılıydı. Yirmi yaşlarının başına olan genç bir müvekkilim vardı ve işlemediği bir cinayet güçlü kişiler tarafından yıkılmaya çalışılıyordu. Kamera kayıtları yok edilmiş, tek görgü tanığı ise rüşvetle susturulmuştu. Yani en azından onlar öyle sanıyorlardı. Elimizde davanın seyrini değiştirecek kamera görüntüleri vardı. Şans eseri geçtiği yollarda keşif yaparken bir bakkala ait kamera görüntüleri ele geçirdik. Ama bundan karşı tarafın haberi yoktu. Davayı bu tarihe çekebilmek için çok uğraşmıştım. Suçsuz bir gencin suçsuz yere bir gün daha içerde kalması en son isteyeceğim şey bile olamaz.

 

 

Diğer bir konuya gelecek olursak Merih çocuklarla, on gün içerisinde birçok kez yan yana gelmişti. Ancak çocuklar hala ona baba dememe konusunda ısrar ediyordu. Onu görmeye, onunla konuşmaya daha doğrusu varlığına çocukları alıştırmıştı. Annesi ile ne yaptığını asla sormadım ve merak da etmedim açıkçası. Herkes bir şekilde yaptığının bedelini ödüyordu bu hayatta. Ben sessiz sessiz de çok ağlamıştım avazım çıkana kadar da. Bu nedenle bu saatten sonra beni gecelerce ağlatan kimseye acımayı, üzülmeyi düşünmüyordum.

 

 

 

Adliyeden göğsümde ki gurur ve vicdan rahatlığıyla çıkıyordum. Çünkü müvekkilim tam da beklediğim gibi beraat almıştı. Ailesinin bana sarılışı ve teşekkür edişi o gencin gözlerinin içi parlayarak bakması bu mesleğin karşılığını veriyordu bana. Ben bunları düşünerek yürürken arabamın yanında dikilen adamı görmüştüm. Ve itiraf etmem gerekirse çok da tekin bir tipe benzemiyordu. Ki çok geçmeden bana düşüncelerimde haksız olmadığımı kanıtladı.

 

-Merhabalar avukat hanım. Bu gün çok yorulmuşsunuz diye duyduk. İsterseniz dinlendirelim sizi ne dersiniz?

 

Asla geri adım atmadım atmam da. Şükür(!) ilk tehdidim değildi.

 

-Yok yanlış duymuşsunuz ben kolay kolay yorulmam. Böyle suçsuz insanlara iftira atarak gençliklerini çürütmek isteyen gereksizleri hakladıkça dinleniyorum ben.

 

Kafasını sağa ve sola sallayarak ,eliyle kolumu sıkarak cevap verdi bana:

 

-Belli ki siz tam araştırmamışsınız avukat hanım bizi, detaylıca anlatmak isteriz kendimizi.

 

Tam ağzının payını verecektim ki biri benden önce davrandı.

 

-O elini çekmezsen ben sana kim olduğumu çok güzel hatırlatırım.

 

Üzerindeki polis yeleğiyle karşımda duran kişi Buğra beydi.

 

Adam onu görünce kolumdaki elini çekti.

 

-Ooo baş komiserim, sizi buralarda görmek ne büyük şeref.

 

-Keşke senin için de aynısını söyleyebilsem be Murat.

 

-Niye öyle dedin ki baş komiserim, biz severiz seni bilirsin.

 

-Ama ben sizi hiç sevmem siz de bunu bilirsiniz aslında.

 

-Kalbimizi kırdın şimdi baş komiserim.

 

-O kalbine neler yaparım aklın almaz, seni bir daha avukat hanımın yanında, yakınında görürsem, hanımefendinin tırnağı kırılmış duyarsam ilk seni alırım. Anladın mı lan beni?

 

Kafasıyla ufak bir onaylama işareti vermişti Murat dediği adam.

 

-Şimdi siktir olup gidin buradan.

 

O bunları söylerken çok mutlu olmuştum, gözlerimin parladığına bile eminim. Evet, ben kendi başımın çaresine tabii ki bakabilirim. Ama eğer biri sizi düşünüyorsa, korumaya çalışıyorsa ki bu sizin abiniz olabilirse(?) başkasını bilmem ama beni çok mutlu etmişti. İçimden ‘’umarım abimdir, umarım ailemdirler ‘’ diye dua ediyordum. Hem çocuklarımın böyle dayısı olsa fena mı olurdu. Boylu poslu yakışıklı adam canım.

 

Onlar bizden uzaklaşırken Buğra Bey bana dönmüştü.

 

-Ne istiyormuş bunlar senden?

 

Kafamla önemli bir şey değil gibi sallayarak

 

-İşledikleri suçu başkasına atmaya çalıştılar.

 

-Anladım.

 

Bir süre bakıştıktan sonra dayanamayarak konuştum.

 

-Polis olduğunu bilmiyordum.

 

-Evet organize şube baş komiseriyim. Birbirimizi çok fazla tanıdığımız söylenemez zaten.

 

Acı bir tebessüm oluşmuştu yüzümde.

 

-Doğru, kardeş olabiliriz ama sadece isimlerimizi biliyoruz.

 

-Ben de DNA testinin sonuçları için arayacaktım seni. Hastaneden aradılar sonuçları bu gün alabilirmişiz. Benim burada yirmi dakikalık işim var isterseniz birlikte gidebiliriz.

 

Heyecanlanmıştım.

 

-Olur ben beklerim. Kafeteryaya geçiyorum o zaman ben.

 

-Tamam o zaman işim bitince ararım ben seni.

 

-Tamam.

 

 

Kafeterya da yarım saattir Buğra beyin gelmesini bekliyordum. Tam o sırada gözüme Hakan abinin sevgilisi Merve takılmıştı. Aynı anda onunda dikkatini ben çekmiş bulundum tanıyıp tanımadığını düşünürken yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu beni görünce. Böylece bende tanıdığını anlamış bulundum. Yüzünde oluşan gülümsemeyi bozmadan yanıma geldi.

 

-Merhaba, Afraydı değil mi?

-Merhaba, evet Afraydı, sen de Merveydi.

-Evet doğru. Sen adliyede ne yapıyorsun bir sorun yoktur umarım?

Yüzümde oluşan samimi gülümsemeyle cevapladım onu. Elimle de diğer sandalyede sefil olmuş cübbemi gösterdim.

-Yok, hayır bir sorun yok. Avukatım ben bu nedenle buralar benim mekânım diyebiliriz. Umarım senin sorunun yoktur.

O da kahkahalarla cevap verdi bana.

-Ben de Cumhuriyet Savcısıyım.

-Aaa çok şaşırdım. Normalde bu adliyede görev yapan savcıları tanıdığım için senin pardon sizin savcı olabileceğinizi düşünemedim sayın savcım. Buralar benden ziyade daha çok sizin mekanınızmış o zaman.

 

Samimi bir gülüşle cevap verdi bana.

-Aslında göreve yeni başladım burada. Ankara da görev yapıyordum. O nedenle tanımamış olabilirsin. Hakan ile tanışınca ve artık evlilik düşünmeye başlayınca buraya istedim tayinimi. Bu arada lütfen siz demene gerek yok, sizden sonra Hakan senin onun için ne kadar değerli olduğunu anlattı bana, kardeşi gibi görüyormuş seni.

 

Evlilik düşünüyorlarmış demek. Önceden olsa kendi abim gibi heyecan yapar tüm sürecinde yanında olmak için can atardım. Şimdi ise içimde oluşan kocaman bir hissizlik v e hayal kırıklığıydı. Bazen insan dönüştüğü kişiye gerçekten hayret ediyordu.

 

-Evet, önceden çok daha yakındık ancak iş güç hayat gailesi derken koptuk birbirimizden. Ben de öz abim gibi severdim Hakan beyi.

 

Sesli bir şekilde ‘abi ‘ demek ona zor gelmişti bir an için. Benim için ‘kardeşim gibidir‘ dedikten sonra yapılan şeyler gözümün önüne gelince bütün her şey yalanmış gibi geliyordu.

-O gün de ‘bey’ dedin Hakan’a, kardeşim gibi dediği sen neden ‘bey’ diyorsun?

Ben tam bu durumdan en az hasarla kurtulabilirim diye düşünürken Hızır gibi yetişen Buğra bey olmuştu.

 

-Merhabalar Sayın Savcım. Afra Hanım benim işim bitti isterseniz çıkabiliriz.

 

Benden önce cevap veren Merve olmuştu.

 

-Merhabalar Baş komiserim.

 

-Merve savcım belki başka zaman konuşuruz bu konuyu, müsaade ederseniz şuan çok önemli bir işim var.

Yüzünde ona çok yakışan tatlı bir gülümseme ile cevap verdi bana.

-Müsaade senin Afracım, lütfen aramızdan ‘sizi’ kaldırdığımıza inanıyorum.

Yine aynı gülüşle cevap verdim ona.

-Peki Merve görüşmek üzere.

 

Buğra bey’le birlikte adliyenin çıkışına doğru ilerlerken umarım hastaneye kadar kalpten gitmem diye düşünüyordum.

-Nasılsınız avukat hanım?

-i..iyim siz nasılsınız Buğra bey?

-Gergin bir an önce bitsin istiyorum.

Kalbim incindi sanki. Hâlbuki hiç tanımıyorum onu ama kardeş olabilme ihtimalimize bu şekilde bakması beni kırmıştı.

-Hiç mi önemi yok sizin durumumun? Sizin bir an önce bitsin diye baktığınız bu olay düşününce bile nefesimin kesilmesine neden olan bir durum. O kadar mı sevmediniz kardeşinizi, bulunma ihtimalini düşünemeyecek kadar?

Bakışları o kadar sertleşmişti ki, incinmemiş olsam belki de korkardım. Dişlerini sıkarak cevap verdi bana.

-Bilmediğiniz konu hakkında yorum yapmayın avukat hanım. Neler yaşadığımızı bilmeden lütfen yorum yapmayın.

Döndü sırtını ve bir daha bana bakmadan arabasına ilerledi. Bende kendi arabama ilerledim.

 

-Birlikte gidelim isterseniz avukat hanım.

 

Kırgınlığım sesime yansımıştı ve saklamak istemedim. Belki bilmemeliydi bu kadar etkilendiğimi ama umursamadım.

 

-Gerek yok Buğra Bey sonrasında aracım lazım bana. Ben takip ederim sizi.

 

Bakışlarını gözlerimden ayırmadan kafasını sallayarak onayladı beni. Yolculuğun bitmesine çok az kalmıştı ki telefonum çalmaya başladı. Arayan çok sevgili eski kocamdı. Bu adam biz evliyken beni bu kadar arasa biz hiç ayrılmazdık yemin olsun.

 

-Efendim aşkım.

-Anlamadım Afra ne aşkımı?

-Ben de onu diyorum Merih biz seninle ayrılalı ömür oldu sen beni evliyken aramadın bu kadar, yine ne oldu?

-Afra tersinden kalkmışsın belli ki ama negatifini saçma bana.

Kızların neşesini sömürdükten sonra erkekler işte .

-Söyle Merih.

-Çocuklar bu akşam bende kalabilir mi diyecektim.

 

neeeeğ. Ben bu çocukların babaların kalabilme ihtimalini hiç düşünmemiştim.

 

-Henüz bunu konuşmak için erken olduğunu düşünüyorum. Ama yine de çocuklara sorarım. Şuan çok da müsait değilim, ben seni ararım.

 

-Tamam ama mutlaka ara.

 

Offffff

 

-Tamam Merih tamam.

 

Telefonu kapatırken hastanenin önüne geldiğimi fark ettim. Arabadan inerken son derece gerilmiştim. Normalde çok heyecanlıydım ancak Buğra beyle yaşadığımız konuşma gerilmeme sebep oldu.

 

Arabasını park etmiş beni bekliyordu. Yanına yaklaştığımda hiç konuşmadan hastaneye doğru ilerlemeye başlamıştık. İçeri girdiğimizde laboratuvara doğru ilerlemiştik. Yaklaşık on dakika kadar bekledikten sonra elinde zarfla gelen hanımefendi bize doğru yaklaştı.

 

-Buğra Bey ve Afra Hanım değil mi?

 

İkimizde hanımefendiye doğru yaklaştık.

 

-Evet

 

-Evet

-Buyurun sonuçlarınız.

İkimize birer zarf uzatmıştı.

 

 

Ellerim titreyerek uzandım sonuçlara. Tüm hayatımın değişeceği nokta sanki canlı kanlı karşımda duruyordu şuanda. Buğra da fazlası ile gergin olduğunu belli ediyordu.

Bir cesaret yırttım zarfı.

Ve sonucun pozitif olduğunu gördüm. Gözlerim dolmuş ve bakışlarım anında Buğrayı bulmuştu.

 

Şimdi ne yapacağım ben…..

Bölüm : 31.07.2025 22:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...