@umrandemir99
|
Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok sevinirim🖤 -Anne baba ne demek Hiç bir çocuğun sormaması gereken soruyu çocuklarımdan, hiç beklemediğim bir anda duymuştum. Daha önce duymadıkları ''baba'' kelimesini merak eden çocuklarım, merak ettikleri her şeyi koşarak gelip bana sordukları gibi bunu da bana sormuşlardı. 2 YIL ÖNCE Çocuklarla birlikte bürodan bir arkadaşımın çocuklarının doğum gününe gelmiştik. Bu ara merak etme evresine geçmiştik , gördükleri, duydukları her şeyi soruyorlardı bu bildikleri bir şey olsa bile . Ve cevap alana kadar da asla bırakmıyorlardı. Biz masada arkadaşlarla otururken ikisi paytak paytak koşarak yanıma gelmişlerdi. Ve hiç olmaması gereken yerde gelmişti ne zaman gelecek diye ağzım yüreğimde beklediğim o soru. -Ayne baba ye demek. diye ikisi aynı anda sordu. Evet Afra sen hazırlamıştın bu soruya kendini, cevabın hazırdı, versene kızım çocuklarına cevap. Onların sorusuyla birlikte masadaki arkadaşlarım da ban dönmüştü. Kimi acıyarak bakıyordu- ki acınacak bir halde asla değildim. Tamam belki biraz.- kimi destek olmak ister gibi bakıyordu. Tam olarak olayı bilen bir arkadaşım vardı zaten Ahu, diğerleri sadece eşimden ayrı çocuklarımı büyüttüğümü biliyorlardı, bilmelerine gerek de yok zaten. Çocukları alıp bir köşeye çekildim. -Annem siz babanın ne olduğu mu merak ediyorsunuz? -Eyet ayne buşe dedi ki babaşı oya doum günüşünde tocaman bebet almış. Baba timse bana da alşın anneee yüfeen. Ağzını yediğim sen böyle yaparsan ben nasıl anlatayım ki şimdi sana. Derin bir nefes aldım ve başladım anlatmaya. Bir pedagog ile daha önce konuşup nasıl anlatmam gerektiğine dair fikir almıştım. Her çocuğun farklı tepkiler verebileceğini, ağlama ve öfke nöbetleri geçirebileceklerini, kendilerini nasıl etkileyeceğini merak edeceklerini söylemişti. Bende onların kafasında soru işareti bırakmadan ama onlara yalan da söylemeden durumu açıklayacak bir konuşma hazırladım. Tabii böyle bir yerde olmasa daha mutlu olurdum o ayrı tabii ama neyse. -Canlarım, ''baba'' sizin gibi güzel çocukların dünyaya gelmesinde etkili olan kişidir. -Ayne ben bişi anyamadım. O kadar haklısın ki canım benim. 10 yaşında ki çocuğa açıklar gibi açıklarsan anlamazlar normal olarak. Ama ben'' babam nerede ye'' cevap hazırlamıştım napayım. Bu soruya çalışmadım. Şimdi tekrar deneyelim. -Şimdi benim biriciklerim, bazen büyükler birbirlerini çok fazla sevebilirler. Öyle çok severler ki aynı evin içinde yaşamak isterler. Sonra o sevgiden dünyaya sizin gibi güzel bebekler gelir. Sizin gibi bebekler dünyaya gelince kız olan taraf '' anne'' , erkek olan taraf ''baba'' olur. Şimdi ne düşünüyorsun oğlum anladın mı ? -Bey anyadım ayne. çüntü ben daya atıllıyım. diye hevesle konuşan tabii ki bıcırık kızımdı. - Bey de anyadım ki ayne , bey de anyadım. -Aferin benim çocuklarıma. Ama burada bitti mi? Asla. Benim oğlum da soru bitmez. -Peti bişim babamış yede ayne ? Hadi bakalım devam Afra iyi gidiyorsun hiiiiç bozma. -Hani dedim ya aşkım '' birbirlerini çok severler '' diye, bazen birbirlerine olan sevgileri azalabilir. Yani artık aynı evde kalmak istemeyebilirler. Sizin babanız çok iyi bir adam, sadece artık birlikte kalmak istemedik. O da hani Zeynep'in gittiği kadar uzak var ya orası kadar uzağa taşındı. -Bişle aynı eyde talmat iştemedi mi ayne, ama biş ona bişey yapmaşdık ki di mi aypaşyan? diye gözleri dolu dolu soran tabii ki benim duygusal prensesimdi. -Eyet ayne yapmayış. Ben çot meyak ediyoyum.şöyleyelim delsin. Şöş bişi yapmıcaş. -Tabii ki yapmazdınız aşklarım benim. Hani görmüştünüz ya siz benim karnımdaydınız, doğmamıştınız, işte babanız siz benim karnımdayken gittiği için sizin doğduğunuzu bilmiyor. Sonra da çoook uzağa gittiği için ona söyleyemedim. Ne dediğimi anlıyor musunuz canlarım? Bu sefer sözü benim çok bilmiş oğlum almıştı; -Anlıyoruş tabii ki ayne yani şende. Baba bişi bilmiyo. Anyamışım di mi ? -Evet oğlum anlamışsın. Peki ne hissediyorsunuz ? -Ayne biş çocuz ne hişşedebiliriş ki ? Hişşetemek ne onu bilmiyoruş ki. -Hissetmek yani oğlum ben size babanızı anlattıktan sonra aklınıza ne geldi ya da şaşırdın mı, üzüldün mü ? gibi duygulardan hangisini yaşadığınızı anlatıyor. Hani sizinle duyguları öğrenmiştik ya çocuklar, onun gibi anladınız mı çocuklar ? -Eyet anyadım ayne. Üşüldüm gayiba yanımışda oysun işterdim. -Emin olun haberi olsaydı o da sizden hiç ayrılmak istemezdim bir tanem. Bitiyordum böyle bilmiş hallerine. Ama bir yandan da gerçekten ne hissettiklerini öğrenmem gerekiyordu. konuşmayan kızıma baktım merakla. -Kızım sen bir şey söylemedin. Ne hissediyorsun ? Alparslan'dan daha fazla etkilenmişti benim duygusal prensesim çok belliydi. Üzülünce her zaman yaptığı gibi o minik dudaklarını uzatmış. maviş gözlerini doldurmuştu. - Ben şok üşüldüm ayne. Buşe dedi ti babaşı onu hiiç yalnış bıratmıyormuş, hey şeyi biylikte yapıyolarmış, bişde yapay mıydık ? -Tabii ki yapardınız bebeğim. Dedim ya o sizi bilseydi hiç bırakmazdı. Sizi çoooook severdi. biz ne yapalım biliyor musunuz eve gidince babanızın resimlerine bakalım, sizi babanızla tanıştırayım olur mu ? Atmamıştım fotoğraflarını. Çocuklara gösterebileceğim en azından bir fotoğrafı olsun istedim. Bir gün karşılaşırlarsa en azından tanısınlar istedim. Biz ayrılsak bile onların babasıydı sonuçta. Babasız büyüyen bir çocuk olarak babanın en azından fotoğrafının olması ne demek en iyi ben bilirdim. Annem sinirle atmıştı fotoğraflarını. Şimdi karşılaşsak ya da yolda yan yana geçsek tanımazdım babamı. Ama galiba ben artık buna üzülmeyi bıraktım. Rahmetli annem dünyanın en güzel ailesini kurmuştu bana. Evet bir yanım hep eksikti bunu inkar edemem, mesela arkadaşlarımın prenses gibi babalarına nazlandığını gördükçe, şakalaştıklarını gördüğüm de ya da mezuniyette ellerinde çiçeklerle kızlarını bekleyen babaları gördükçe kalbimin kırıkları bağladığı kabukları deldi , daha çok kanattı. Ama insan işte yokluğuna alıştığı , verdiği değerin bir karşılığı olmadığını anladığı noktada da çok güzel vazgeçiyor yani ben vazgeçmiştim. Ama benim çocuklarımın durumu farklıydı. Babaları onların varlığını bilmiyordu. Merih dünyanın en sorumluluk sahibi insanlarından biridir. Beni sevmese bile çocuklar için evliliği devam ettirmek isterdi. Belki sevmediği kadından olduğu için çocuklarını çok sevmezdi ama asla onları bırakıp gitmezdi. Tüm her şeyleriyle ilgilenirdi. Daldığım düşüncelerden Ömür 'ün istekli bir şekilde '' evet anne görmek isterim '' demesiyle kendime gelmiştim. - Tamam annem, siz oynayın biraz daha, arkadaşınızı yalnız bırakmayın eve gidince birlikte bakarız tamam mı canlarım ? İkisi de kafasını sallayarak beni onayladı. - Hadi o zaman arkadaşlarınızın yanına, koşun bakalım. Çocuklar koşarak arkadaşlarının yanına gitmişti. Sanırım işin zor kısmını atlatmıştım. Şimdi sırada daha zor kısımlar vardı. Haydi bakalım Afra, aslansın, kaplansın yaparsın kızım sen. Yani inşallah yaparım bakalım. İYİ OKUMALAR, UMARIM BEĞENİRSİNİZ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM Ü.D <3 |
0% |