Gece saklanmak için güzel bir yer bulmuştuk ,bizi burada bulması zordu. Hem çok aç hemde çok yorgunduk. Nöbet bile tutamayacak kadar yorgun...Birbirimize sarılıp uyuduk.Sabah toparlanıp, çıkış yolu bulmaya devam etmeliydik.

Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıktık.

Sude"ben sizi yavaşlatıyorum, affedin beni... "

"Saçmalama lütfen, aynı durumda biz olsaydık eğer, sende aynısını yapardın biliyorum. "

Elif"Özge haklı, sen de bizi bırakmazdın. "

Sude"affedin beni, birazdan olacaklar için... "

"Ne olacak, ne diyorsun Sude... "

Sude"ben sizee...... "

Elif "sen bize ne Sude..."

"O size ihanet etti " dedi arkadan bir ses.

Gelen ses ile tüylerim diken diken oldu, bu o katildi, bu sesi nerede duysam tanırdım.

Katil"o size ihanet etti, sizi bana getirdi, kurtulabilmek için... "

"Sude ne diyor bu bişey söyle lütfen! "

Elif "bunu bize yapmış olamazsın, inanmıyorum! "

Sude"özür dilerim, ben ölmek istemiyordum özür dilerim "diyerek ağladı.

İnanmak istemiyordum, yaşaması için Tanrıya yalvardığım dostum dediğim insan, elleriyle bizi katile teslim etmişti.

Herşey bir oyunmuş, incinen ayağı, bize anlattıkları, gece konaklamak için bulduğumuz yer, herşey bir oyunmuş.

Silah sesiyle irkildim, Sude kanlar içinde yere yığıldı.Avazım çıktığı kadar çığlığı basıp, Sude'nin üstüne kapandım.

Belki ihanet etmişti bize ,kendi elleriyle katile teslim etmişti ama hala arkadaşımdı.

Katil " Benim için kime yapılırsa yapılsın, ihanetin affı olmaz! İhanet eden bedelini ödeyecek! "