@umutsuz
|
Sabah erken uyanıp bahçeye inmiştim, çok güzel, ağaç dolu, kocaman bir bahçeydi sokağa açılan küçük bir kapısı vardı, bide pembe boyalı küçük bir kömürlük vardı. Kömürlüğe doğru yürüdüm, yaklaştıkça içeriden garip bir sesin geldiğini farkettim. Tam kapıyı açıyordum ki ... Salih amcam "ne yapıyosun sen burda! Diyerek tokadı bastı yüzüme... Salih amcam" Bidaha bu kömürlüğe yaklaşırsan, seni boğar, sonrada şu kuyuya atarım. " Korkudan ağlayamadım bile, hemen eve girip geri uyudum. Annem kahvaltı etmek için uyandırınca yüzümü farketti"yüzüne ne oldu Zehra... " "Yok bir şey anne . " Annem anlamış olacaktı ki daha fazla soramadı, yada sormaya korktu.Annem niye bunlardan bu kadar korkuyor? Kahvaltıdan sonra annemle köydeki okula kaydımı yapmak için çıktık evden. Kapıda dedem durdurdu bizi"Zühallll kızını almış, nereye böyle? " Annemde okul için olduğunu söyledi. Dedem bağırarak" sana bu evden dışarı çıkman için kim izin verdiii! Bu evden dışarıya anca cenazen çıkar bidaha! Yokkk senin amacın okul kaydı değil, sen İstanbul'daki gibi yar, dost arıyosun kendine! Öldürüm seni zühallll! Banada dönüp"ben ne zaman uygun görürsem o zaman gideceksin sende okula! Torun demem, alırım seni ayağımın altına! "Babaaa! Babaaa nolur dön! ,Allahım ne olur babamı geri ver! Bizi alıp evimize götürsün"diyerek saatlerce ağladım, annem sesli ağlamaya korktuğu için, sessizce hıçkırıklarını yutarak, benimle ağlıyordu. Bunlar nasıl insanlardı böyle, neden sevmiyorlardı bizi? Napmıştık ki onlara? Babam bu yüzden mi hiç köye dönmek istemiyordu? Çocuk aklımla bunları sorgular olmuştum, bir günde... |
0% |