1.Hayatım

Arkadaşlar bu kitap benim yayınladığım ilk kitabım. Her hafta yeni bölüm atmay çalışacağım. Lütfen hatalaramı ve "kibarca" olan eleştirilerinizi bana iletin. Umarım kitabımı sonuna kadar okursunuz.

İyi okumalar! 💋💋

Bu gün günlerden Cuma idi. Haftaya sınavlar başlıyordu. Annem ve babam benden hep 90 üstü almamı bekliyor. Şu an okulda en yakın arkadaşım Ecrin ile kantinde oturmuş dedikodu yapıyorduk. Okuldaki erkeklerin dikkatini çekmeye çalışan kız yine birisine asılmaya kalkmıştı ama hemen terslendi.

"Kanka nasılda kovuldu ama."

"Aynen ya Eco. Nasıl gittiğini gördün mü? Dudaklarını böyle büzmüş(kızı taklit eder), neredeyse ağlayacaktı bir de."

(Yanlarına yakın arkadaşları Berk gelir)

"Ne konuşuyorsunuz bakalım."

"Sevim hakkında konuşuyoduk."

"Otursana Berk"

"Yok ben oturmayayımm. Size bakmak için gelmiştim. Annem çağırdı da müdürden izin alıp gidicem. Haftaya görüşürüz."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

"Ecrin ben sınıfa gidiyorum gelecek misin?"

"Yok sen git. Ben biraz dışarı çıkıcam."

"Tamam sınıfta görüşürüz."

"Görüşürüz."

(Okul bittikten sonra.)

Eve gelmiştim. Hızlıca kendi odama geçtim. Annem ben kendimi bildim bileli beni sevmemişti. Hiç bir zaman ona karşı ne hata yaptığımı anlayamamıştım. Bir süre sonra artık düşünmeyi bırakmıştım. Babam ise her hata yaptığım da beni cezalandırırdı. İkisinin de bana karşı tututmu yıllardır hiç değişmemişti.

Yaklaşık bir saat dinlendikten sonra kalkıp ödevlerimi yaptım ve test çözdüm. Önümüzde ki iki gün tatildi.

(Akşam) Arkadaşlar zamanı çok atlamak istemiyorum bu yüzden arada alttaki şekilde konuşma yazabilirim. Seviliyorsunuz💋

Yatağımda telefonuma bakarken Ecrin beni aradı. Onunla konuşmaya başladım.

"Nasılsın kanka?"

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. Duydun mu? Matematik hocası izne ayrılmış."

"Neden yaa? Matematik hocasını çok seviyordum."

"Ben de çok seviyordum. Sanırım yurt dışındaki bir akrabasının yanına gitmeliymiş."

"Yeni hoca nasıl birisi acaba?"

"Duyduğuma göre 22-23 yaşlarındaymış."

"Çok gençmiş."

"Di mi? Bir de çok yakışıklıymış sanırım."

"Ayy o Sevimler hocaya sülük gibi yapışır şimdi."

"Ayy. Allah hocaya bol sabır versin."

"Amin. Amin. Hocanın sabıra ihtiyacı olacak da acaba dersleri nasıl anlatıyor."

"Umarım aşırı ciddi birisi değildir."

"Umarım. Biraz şakacı olursa güzel olur. Hocanın ismi ne acaba?"

"Çağrı Tözün' müş sanırım."

"Güzel isimmiş."

"Benim kapatmam lazım. Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Ecrin ile konuştuktan sonra biraz daha telefonda gezinip uyudum.

(İki gün sonra. Pazartesi okulda.)

Evimiz okula yakın olduğu için okula yürüyerek gelip gidiyordum. Okulun bahçesine girdiğimde diğer arabaların yanında yabancı baya da bir lüks bir araba gördüm. Acaba kimin diye düşünürken aklıma yeni gelen hoca geldi. Büyük bir ihtimal onun arabasıydı.

Merdivenleri çıkıp sınıfa girdim ve Ecrin'in yanına oturdum. Biraz konuştuktan sonra zil çalmıştı. Peş peşe üç ders matematik vardı.Pazartesi ilk üç derse matematik koyan kişiye içimden biraz sövdükten sonra matematik defterimi ve kitabımı çantamdan çıkartıp sıraya koydum. Öğretmenler zili çaldıktan yaklaşık bir dakika sonra yeni matematik hocamız sınıfa girdi.

Baya yakışıklıydı. Boyu yaklaşık 1.90 olmalıydı. Yüzünde herhangi bir ifade yoktu. Masasına eşyalarını bıraktıktan sonra günaydın çocuklar dedi. Biz de geri günaydın dedik. Oturabilirsiniz dedi. Biz oturduktan sonra yoklama almaya başladı. Sıra bana geldiğinde burada dedim ve Barış Hoca bana baktı. Gözlerinde anlayamadığım bir duygu belirdi. Gözlerini benden ayırıp hızlıca yoklamayı almayı bitirdi ve ayağa kalkarak kendini tanıtmaya başladı.

"Merhaba gençler. Ben Çağrı Tözün. 22 yaşındayım. Yeni matematik öğretmeninizim. Umarım iyi anlaşırız. Dersi kayatmaya çalışmayın. Yeri geldiğinde zaten birlikte gülüp eğleniriz. Söyliyeceklerim bu kadar. Sorunuz varsa alabilirim." dedi ve sandalyesine oturdu.

Sınıfımızın sülüğü Sevim hemen atladı ve

"Hocam kız arkadaşınız var mı?" diye sordu.

"Bu benim özel hayatım. Lütfen çok fazla özel hayata girmemeye çalışın." dedi hoca.

"Hocam boyunuz kaç?" erkeklerden bir soru.

"191 cm" diye cevapladı hoca. Ders bitene kadar hoca bıkmadan soruları cevapladı.

"Bir daha ki ders konuları ne kadar bildiğinizi bilmek amaçlı minik bir test yapacağım." dedi hoca. Sınıftakiler biraz bozulmuştu. Ecrin kantine gidelim mi diye sordu. Ona sınav için çalışacağımı söyledim. Tamam diyip gitti. Sınıfta fazla kişi yoktu. Zil çalana kadar sınav için çalışmıştım.

Hoca sınıfa girip selam verdikten sonra herkese sınav kağıdını dağıttı ve başlayabilirsiniz dedi. Soruları çözmeye başladığımda çok zor olmadıklarını fark ettim. Sadece konunun temeli ile ilgiliydiler. Sınavı hızlıca bitirdim. Fazla vaktim olduğu için iki kez kontrol ettikten sonra Barış Hoca' ya verdim. Hoca göz ucuyla cevaplarıma baktı ama yüzünde hiç mimik oynamamıştı. Fazla umursamadım çünkü bir dersimiz daha vardı. Büyük ihtimalle diğer ders notlarımızı söylerdi.

Zil çaldığında herkes hocaya kağıdını getirdi. Hoca kağıtları toplayıp sınıftan çıktı. Ecrin' e sınavının nasıl geçtiğini sordum. Çok zor olmadığını ve yüksek beklediğini söyledi.

Kantine girdikten sonra bir kaç bir şey alıp bahçeye çıkmıştık. Bir banka oturmaya karar verdik. Ben çikolatalı sütümü içiyordum Ecrin ise meyve suyu ile çubuk yiyordu. Çubuktan bana da uzattı iki tane çubuk aldım. Biraz Barış Hoca hakkında kouştuktan sonra sınıfa geçtik. Zaten biz sınıfa girdikten hemen sonra zil çaldı. Barış Hoca elinde kağıtlarla içeri girdi. Klasik selamlaşmadan sonra notlarımızı okumaya başladı.

"Sevim 70."

"Burak 80."

...

"Adal 100." İkinci yüz alan kişi olmuştum. Benden başka birisi daha 100 almıştı.

...

"Ecrin 95."

"Hocam kağıdım baka bilir miyim?"

"Tabii bakabilirsin. Buyur." Barış Hoca kağıdı uzattığında Ecrin gidip kağıdı aldı. Bir yerde yanlış formülü uyguladığı için 5 puanı kırılmıştı.

...

Hoca herkesin kağıdını okumuştu 30 kişilik sınıfta 5 kişi yüz 15 kişi 85 ve üstü geri kalanlar da 65 ve üstünde almıştı. Matematik dersi ve tenefüs bitmişti. Edebiyat dersindeydik. Sınıtakiler dersi kaynatmaya çalışıyorlardı ve başarıyorlardı da. Sınıfımı seviyordum. Yazarınızın aksine.

​...

Okul bitmişti. Ecrin ile vedalaşmıştım. Eve gidiyordum. Karşıdan karşıya geçerken bir korna sesi duymuştum ki daha sese doğru dönemeden büyük bir acıyla gözlrim kapandı.

Selam okurlarım bunu yazarken beş kişinin bile okumasının beni ne kadar mutlu edeceğini hayal ettim. Oy verip yorum atarsanız çok sevinirim. SEVİLİYOSUNUZ 💋✨❤️ (800 kelime)