
Ey dilber-i cânân, gül-i nâzenîn,
Rûy-ı cemâlinle nûrlandı zemin.
Evvel-i vuslatda titrerdi tenim,
Bir bakışınla tutuştu derûn-ı benîm.
Leblerinde mest-i hayâl bir tebessüm,
Gözlerinde hâlâ sır-ı cünûn, remz-i esrâr.
Yâre düşen kalbim, rûhum perîşân,
Bir selâmınla buldu iksir-i karâr.
Evvel-i didârın ânında,
Sükûtun konuştu, kelâm sustu.
Zaman dondu, felek büküldü,
Sadece gözlerin gönlüme dokundu.
Nazarınla doldu semâ-yı gönlüm,
Sîneme sığmaz oldu muhabbetin.
Bir nefeslik vuslat, bin asra bedel,
Zikrimde sen, her demde senin hayâlin.
Ey yâr-i beyâz-ten, yâ şûh-ı mecnûn,
Tenhâ gecelerde yâdınla yanar gönül.
Evvel-i vuslatın hâlâ kalbimdedir,
Sanki o gün hâlâ gözlerimdedir.
Gül-i ra’nâsın sen, ben bülbül-i zâr,
Nefesinle yeşerir bahâr,
Gözlerinden dökülen her nûr,
Kalbimin mihverinde bir tâc-ı ikrâr.
Ah o ân-ı likâ, o evvel-i vuslat,
Cihân durdu, nefes sustu,
Bir ben vardım, bir sen vardın,
Bir de aşkın ezelî kokusu...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 522 Okunma |
258 Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |