Biri süre sonra dudaklarımız ayrıldığında sanırım ilk defa bir tiksinçilik hissediyordum. Nedenini bilmiyordum ama sanırım Gray beni öptüğü için böyleydim. Ama tiksinç hissettiğimi ona bildirmiştim. Çünkü bir süredir abisi komadaydı ve o şu anda gelmiş beni öpüyordu bunun farkındaysa eğer ki bu tam olarak bir piçliğe giriyordu. Eğer haberi yoksa ise o zaman ona bir açıklama yapmalıydım. "İzninle." Suratına ciddi bir biçimde baktım "Abi diyeceğim." Abi. Ne kadar boş ama şimdi ona komik gelmiştir. Gerçi yalvarsam bile aslında bir izin söz konusu değildi. "Ben, on yaşımda ailemi sekiz yıl sonra ise bir hafta aralıklarla Anneannem ve dedemi kaybettim. Ve benim için asla övünülecek bir şey olmadı ya da Birini öpmemi gerektirecek ki bu kişinin izni dışındaysa. Bunları geçtim, " Düşünmeye çalışıyordum ama aklımda sadece bir şey vardı. "Ben şimdi bile olsa ablamı bu dünyaya geri getirebilmek için komada bile buraya geri dönecek olsa umrumda olmaz şuracıkta canımı ona verirdim."

"Bana her ne kadar kendiden nefret ettiğin için bunu yaptığına inanmam. Ki ben sana cevabını vermişken." Gözlerinin içine baktım ve gülümsedim. "Şimdi ise," "Abilik zamanın doldu, Gray." Elimle bir süredir sıktığım yumruğumu serbest bıraktım Gray geriye savruldu ve yere düştü. Wilson ile arasında dağlar kadar kilo farkı vardı Gray wilson biraz daha zayıflasa benden daha zayıf hale gelecekti ki bu an meselesiydi. Biraz daha yerde yaşadığı şoku atlatmaya çabalarken kahkaha sesinin ardından bir ses daha geldi yine Gray'dendi "Seni orospu karı seni öldüreceğim." Bir tekme daha attım ve şıp diye varis'in kollarına düştü ancak bu şu anda şaşırmam gereken konu değildi. Gray'a son bir sözüm vardı "Geri bas. Kadınım ben, karı değil. Ayrıca bazen siz erkeklere acıyorum. Anca gücünüzün yettiğine; Kadınlara saldırın." Fakat son sözünü söylemesi için fazla geçti. Wilson'ın elindeki makası tutup Boğazında gezdirdim ve İşte. Gösteri tamamlandı.