Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@vahsi.kelebek

Kara Mamba/1.BÖLÜM- Kaplan İnine İndi.

'' Bir son dakika gelişmesi ile karşınızdayız. Arman Lojistik sahibi Erman Arman, kral dairesinde ölü bulundu. Vahşice öldürülen Arman için otopsi raporu henüz çıkmadı. Başarılı iş insanı Erman Arman için sevenleri ayağa kalktı. Lakin Erman Armanın 2014 yılında ki tecavüz davasında da sıcak bir gelişme gerçekleşti. Dün sabah sularında isimsiz bir ihbar üzerine Armanın Denizlide ki villasına baskın gerçekleşti. Arman, birlikte olduğu kadınların görüntülerini bir porno sitesinde tuttuğu ifşalandı. Arman için ikiye bölünen halk ise tepkili''

Şakaklarım da duran başımı ovdum, hava ayazdı. Bindiğim siyah, jilet gibi Bugattinin içinde LP-Lost on you çalıyordu.

'' Kapat şunu!''

Yanımda ki moruk kafasını cama dayamış, karşısında duran Nicoya bağırdı.

'' Her yerde Armanın ismi geçiyor. Bu sefer zorlu olacak gibi''

Moruk sesini çıkarmadı. Kırlaşmış saçlarına aklar düşmüştü. Yarım açık camdan derince soğuk sızıyordu.

'' Ortalık temiz, şüphe çekici hiç bir şey yok. Bir sikim bulamazlar!''

Şoför koltuğunda bir eli direksiyonda kas gösterisi yapan esmer bomba konuştu, gözleri yoldaydı.

'' Akın doğru söylüyor, bence bizden önce o şerefsizler tecavüz davasına baksınlar. Orospu dölü!''

Alçinin sarı saçları dalgalandı, dudağında ki patlak, az önce öldürdüğümüz adamın eseriydi.

'' İşi veren kimdi?''

Moruk Akına ters bir bakış attı.

'' Ne zamandan beri iş verenleri söylüyordum?''

Derin bir sessizlik... Moruk, bize iş verenleri söylemezdi. Yeni bir iş, yeni para demekti. Örgütte bu yüzden kurulmuştu. Nico iş verenleri bulur, Moruğa iletirdi. Akın şoförümüzdü, lakin iyi de bir dövüşçüydü. Laçin keskin nişancıydı, ben ise katil. Kiralık katil..

'' Evet, ilk kimi bırakıyorum?''

'' Sağda indir''

dedim şapkamı takarak. Moruk kafasını benden yana çevirip Akına başıyla durmasını işaret etti.

'' Safir! Telefonunu açık tut!''

Laçinin gözleri gözlerime değdiğinde kafamı ' ne var' anlamında salladım, önüne döndü.

'' Bana emir verme Moruk! Ben sana ulaşırım!''

Aracın içi tamamen sessizliğe büründüğünde sabahın doğuşu ile indim araçtan. Kolumda ki saate baktım. 5.20.

'' Safir!''

Moruk camı yarıya indirdi, yaşlı zehirli yeşil gözleri gururla baktı bana.

'' Suadeyi kurtardık, Almanyaya gidecek, fuhuş geçmişi silindi. Sana teşekkürlerini iletti. Kara Mambaya selamımı söyle dedi''

Kafamı salladım usulca. Ve kendimi sokak lambasının cılız ışığının yansıması olan ıssız kaldırıma attım. Adımlarım yavaştı, ellerim siyah kalın polar hırkamın cebindeydi. Araç benden uzaklaştı, sağa saptım.

Kara Mamba, kimliğimin ikinci şahsıydı. İlki Safirdi.. Telefonumun titremesi ile elime aldım.

'' Lütfen akşam sende ol, annem gerçekten çok istiyor. Bak biliyorum onunla yüz yüze gelmek istemiyorsun, ama annem için. Lütfen Safir, ailecek seni bekliyoruz güzel kız kardeşim''

-Sara Karahanlı

Safir Karahanlı, siyahın binbir türlü renginde, mambanın zehri Safir Karahanlı. Telefonu cebime attım ve karanlık yolda yürümeye devam ettim. Bir sokak ötemden gelen ıssız sokağın yüksek sesine kulak verdim.

'' Hey! Teacher! Leave us kids alone!''

Pahalı kırmızı aracının yarıya kadar inmiş camından sarkan beyaz tenli kolu görüş alanıma girdi.

''All in all, you're just another brick in the wall,

All in all, you're just another brick in the wall''

Aracın arkasına astırdığı ufak ucu silikonlu yazıya gözüm takıldı. ' Dikkat Yakışıklı Var'.

Koca gür bir kahkaha patlatarak yanına ilerledim, kapı açıldı.

'' Gösteriş orospususun Utku!''

Sağ bacağımı aracın içinden geçirerek kalçamı deri koltuğa yasladım, hayran gözleri gözlerimdeydi.

'' Bitterim, uf dün gece neydi öyle? Kafasını koparmışsın resmen!''

Utkunun, beyaz tenine gizlediği ayrı bir karizması vardı. Kaslı kolları, parlak kehribar gözleri ve minik burnu ile kız güzelliğine ev sahipliği yapıyordu. Kocaman gamzeleri, parlak dudaklarınıda es geçmemek lazımdı.

'' Megafonla duyurmak ister misin?''

''Cık, benimde kafamı koparırsın! Bana geçelim''

'' Eve bırak beni, işlerim var''

İşim yoktu, dinlenmek istiyordum, ellerimde o adi piçin kanları vardı.

'' Hadi ama, seni istiyorum''

Sarkıttığı alt dudağına bir fiske vurdum.

'' Eve dedim Utku, sevişecek halim yok''

Güldü genişçe, pazuları gerilmişti.

'' Tadın damağım da hala. Sık sevişelim Safir, ellerim hala kaşınıyor''

Dilini alt dudağında gezdirdi, iflah olmazdı..

'' Boş yapma Utku, halim yok''

Utku, hem Safiri, hem de kara mambayı tanıyan nadir isimlerdendi.

'' Sevkiyat yaptık, tonlarca bebek Amerikaya ulaştı.''

'' O bebeklerin bebelerin ellerinde olduğunu görür-

'' Evet evet, sikersin ebemizi. Yapmamışta değilsin. Merak etme, prensip gereği sadece yetişkin insanlara satıyoruz.''

Kafamı salladım, yol boyu sessiz geçmiş, evimin sokağında durmuştuk.

'' Bana geçebilirdik Safir, dinlendirirdim ben seni''

Harabe sokakta ki tek boyalı eve gözlerimi diktim. Lambası yanıktı, bir haftadır eve uğramadığıma göre evde birileri vardı.

'' Gitmem gerek, sözüm olsun. Ayrıca''

Araçtan inip açık cama eğildim.

'' Sevkiyat yapıyorsanız ötesini düşünün, Akın son sevkiyatta yakalanan adamlarınızın öttüğünü söylüyor''

'' Siktir!''

Yüzü kasıldı, kaşları çatıldı.

'' Git hadi, bebesiniz daha. Cin olmadan adam çarpıyorsunuz!''

Cam kapandı, lüks aracının motorunun çığlıkları yankılandı sokakta. Hızlı adımlarla eve doğru yürüdüğüm de çaprazda ki fırının önünde park edilen aracı gördüm. Moruk buradaydı.

Binaya girerek üçüncü kata çıktım. Burası, Balatın en ücra sokağıydı. Dört katlı bir apartmanın üçüncü katında yaşıyordum. Gri ve siyah ağırlıklı evimin kapısı açıktı. Eşikten geçtim, tekli koltukta bacak bacak üstünde ellerinde ki deri eldivenle oturuyordu.

Ne ara gelmişti?

'' Beni mi özledin Moruk?''

Güldü lakin kısa sürdü.

'' Neredeydin Safir? Yine o uyuşturucu taciri ile miydin?''

'' Seks hayatıma mı inelim Moruk? Kıskanma, senin bülbül ötmüyor diye herkesi kendin gibi sanma''

Moruk bana iflah olmam bakışları attı, ayarsız dilime alışıktı.

'' Her neyse, yeni bir iş var''

'' Bizim her gün yeni bir işimiz var Moruk. At bana bakarım, bunca yolu bunu söylemek için mi geldin?''

Buruşmuş göz altlarında ki torbalar onu daha da yaşlı kılıyordu.

'' Sadece sen Safir. Bir aylığına, kiralamak isteyen biri var. Öldürmeni istediği kadın.''

Kaşlarımı çatarken konuşmama fırsat vermedi.

'' Onu hem koruyacaksın, hem de avını öldüreceksin. Böylelikle piyasa da dikkat da çekmeyeceksin. Koruması olarak bilecek herkes seni. Dolar bazında teklif etti hem de.''

'' Kimliğimi ifşa mı edeceğiz?''

'' O tacirci biliyor ama! Bak çok iyi bir fırsat, o parayla istediğini yaparız''

Derdim para değildi ki, bu adam neyin nesiydi de koruyacaktım onu?

'' Kim?''

Cebinden tonlarca dolar çıkardı. İşi kabul etmişti. Moruk, bana sormadan hiç bir işi kabul etmezken parayı peşin almıştı.

'' Collin'ler''

Kaşlarım olabildiğince çatıldı. Collinler İrlanda asıllı bir yer altı mafyasıydı.

'' Hangisi?''

'' Zamir Collin''

Namı diğer Kaplan..

'' Collinlerin genç varisi, Zamir Collin, Kaplan''

'' Ya kabul etmezsem?''

'' Bir ay kafa tatili, ekstra iş yok, Üvey annenin darlamaları yok! Hiç bir şey yok''

'' Laçin?''

'' İdare edebilir''

'' Ne zaman?''

'' Yarın gece, İrlandadan dönüyor''

'' Tamam''

Şaşırdı, diklenmeden, neden sorgulamadan kabul ettiğim ilk teklif şaşırmıştı.

'' Dümdüz tamam mı?''

'' Orada öldürdüğüm her adam için ekstra para alırım''

Kafasını salladı.

'' O kadını bulup öldürdüğün an seni servete boğacak''

İçimde ki o zehir git gide yayıldı, bu işin içinde iş vardı ama Safir olarak değil, kara mamba olarak almıştım bu işi.

'' Güzel, şimdi uza Moruk, inan bana çok yorgunum''

'' O tacirciden uzak dur!''

Onu önemsemedim, kapıyı çarpıp çıktı. Kendimi duşa atarken bu sırada Laçin de hoparlördeydi.

'' Adam ordu ile geziyor resmen, her hangi bir hüsumeti olamaz, onu sevemeyecek adam kendini mezarda bulur o derece. Collinlerin malikanesinin aslı İrlanda da. Ailesi İrlandada. Ama evi burada, Beykoz sınırlarında, girilmesi yasak olan yerde.''

Su belime kadar uzanan saçlarımı kalçama yapıştırıyordu. Tenimde çığlıklar vardı, göz yaşları, korku, ecel terleri. Bir bir arındırdım kendimi, gözlerim yorgundu, şakaklarımda inanılmaz bir ağrı vardı, bir öküz böğrümden inmiyordu.

'' Pamir Collin, Zamirin dört yaş küçüğü, tam bir pezevenk. Onun karanlık işlerle alakası sıfır, genelde para yiyen taraf. Kathleen Collin, kocasından ayrı olsa da evi İrlanda adası yakınlarında, sık sık eski kocası Demirle irtibatta. Demir Ertekin. Oğullarının tamamen annesini seçmesinden bu yana Balıkesirdeki villasından pek çıkmaz olmuş.''

Tenimden sızan su, kalçamdan sırtıma, sırtımdan göğüs altıma uzanan kuyruklu, kafası göğüs ucumda biten yılan dövmemi temizliyordu. Kendimi akıntı dolu bir teknede gibi hissediyordum.

'' Sevgilisi, orospusu, takıldığı?''

'' Kadınlarla ismi anılmıyor piçin! Bildiğimiz tek şey bu. Ama bir bilgi var. Kıymetini bil Safir, çok eşsiz bir bilgi. Suikast girişimi düzenlenmiş geldiğinde patlatacaklar adamları''

Yer altı mafyası, kan gölünün ortasında kalmış Zamir..

'' Laçin, bir ay yokum. Tüm detayları istiyorum''

'' Merak etme, tek bir harfini atlamam.''

Telefon kapandığın da sular damlayan çıplak vücudumu havluya sarıp yatak odama geçtim. Dolaptan kendime siyah taytımı, üzerine siyah dantelli braletimi geçirip kalın şardonlu hırkamı geçirdim. Saçlarımı kurutup güzel kokularla yağladıktan sonra siyah el çantama kıyafetlerimi doldurdum. Silah, çakı ve diğer eşyalarımı da yanıma alıp evi son kez kontrol ettim.

Collinlerle afilli bir karşılaşmaydı planım. Bakalım nasıl korunuyormuş...

🐍

Üzerimde ki taytın bel kısmına yerleştirdiğim çakıyı sağlamlaştırdım. Göğüs aramda ki ufak tabancam da cabasıydı. Sırtımda ise kocaman bir tüfek vardı. Suratımda ki kar maskemden sızan saçlarım belime dökülüyordu. Kulağımın içinde ki kulaklıktan Laçin ve Akından talimatlar alıyordum.

'' Sağ köşende üç it var. Duvar arkasında gizlenmiş, solunda beş kişi. Kolayca indirilir ama bir ordu var arka sokakta. Dikkat et''

Laçinin ses ile havalimanını gören harabe inşaattan sarkıttım kendimi.

'' Hallederiz.''

Dürbünle karşı tarafı inceledim. Bir ton adam yığını vardı havalimanında ve içinde bulunduğum inşaatta. Neredeyse sabaha geliyordu. Beşi boylayan saatle havalimanın kapıları açıldı. Elinde telefonu, üzerinde jilet gibi bir takımla Kaplan kendinden emin adımlar atıyordu. Korumalar onu yönlendiriyor, kulaklıklarından talimat alıyorlardı. O sırada sağımda kala suikastçının elinde ki silahtan iki el ateş açıldı, korumalar nereden geldiğini anlayadururken araçtan iri yarı, bir adam fırladı. Kurşunları umursamadan Kaplanı kolundan yakaladı, Kaplan kafasını eğerek aracı yok sayarak inşaata koştu. Merdivenlerden inerek adam yığına göz attım. Kısa sürede onca insan birikmişti buraya. Taş merdivenin arkasına sığınarak etrafı inceledim.

Kaplan hızlı adımlarla girişe gelip beton arkasına çöktü.

'' Sikerim lan sizin işinizi! Suikast ne demek! Siktiğimin salağı!''

'' İndirdik Kaplan, sakin ol bitecek birazdan!''

İnşaat alandan uzaklaştım, çalılıklar da bekledim.

'' Kara Mürselin selamı var''

dedi bir adam inşaata girerek, elinde ki tabanca Kaplanla arasında meskendi. İri yarı adam silahına dayandı ama o da onları dört yandan kuşatan adama çekti silahını, namlu beşliydi artık. Kaplanın suratında feci bir ifade vardı.

'' Sikerim Mürselini de yapacağınız işi de!''

Sırtımda ki tüfeği elime aldım, onca adam bir bok yapamamışlardı. Emniyeti açıp omzuma yakın tuttum.

'' Kara Mürsele selamı ilet''

Herkes sesimle bana dönerken taramalıyı üzerlerine tuttum.

'' Siktir''

dediğini duydum iri yarı adamın, kısa sürede hepsini indirirken ikisini de aşağıda bırakıp en tepeye ulaştım. Ardımdan geldi tüm adım sesleri.

'' Dur!''

İri yarı adam silahını bana doğrulturken Kaplan koşar adım geldi betonun uçurum kenarına.

'' Kimsin sen?''

Maskeden açıkta olan kahve gözlerime bakıyordu. Kaplan, fotoğrafın aksine çok daha sert görünümlüydü. Esmer, yanık teni, uzun kirpikleri, kalın kaşları ve kapkara gözleri biçimli burnuna, dolgun dudaklarına mesken oluyordu. Gün ağarmıştı, Tanrının gündüzü ortaya çıkarken bana uzanmak istedi ama izin vermedim, arkaya kaçarken ayağımın boşluğa düşmesinden faydalandı, sert eli belime dolandı. Kavruk teninin yanık kokusu genzime dolarken bir çırpıda çıkardı maskemi, sabahın seli bir rüzgar gibi saçlarımı havalandırdı, gözlerini şaşkınlıkla araladı.

'' Kara Mamba''

'' Ta kendisi''

Karşımda bir Kaplan vardı, pençeleri hazır, gözü kara bir Collin. Onun karşısında ise zehrini akıtmaktan çekinmeyen, dişleri sivri bir mamba vardı. Kara Mamba...

 

Loading...
0%