Yeni Üyelik
1.
Bölüm

***1***

@vahsikelebek

Kalp geçmişte kalırsa gelecek kül olurmuş... Yeni hayata yelken açıp, yeni hayallere umut bağlarken geçmişi unutmak lazımmış... Suskunluğun çaresizlikten olursa ağzını açamazmış insan... Babam öyle derdi hep. Ve şuan onu o kadar iyi anlıyorum ki... Yaşamadan bilemez insan, hissetmeden, ağlamadan, kalbi acımadan anlayamaz insan... Bazen bir şeyleri anlamak için acımak lazım. Şuan 28 yaşında olmama rağmen o kadar şey yaşadım ki bir yük daha binse omuzlarıma kalkamam ayağa...

 

Babam gittikten sonra beni anlayan, koruyan, seven kimsem kalmadı... Aşiretimiz nefes almama bile izin vermedi. Oysa babam izin vermezdi onlara. Beni ezmelerine, bağırmalarına müsaade etmezdi... daha 10 yaşında hayatım kararmazdı... 18 sene önce babamı kaybettim, babamı öldürdüler, aşiretine feda etti kendini ama bizi de feda etti bu topraklara... Artık dayanacak gücümde sabrımda kalmadı benim...

 

Ben Dilvan... Dilvan TİMURAĞAOĞLU. Mardin Kızıl Tepede, Kikan aşireti adı altında yaşamaya çalışıyorum, Babamsız... Annem Meral TİMURAĞAOĞLU. Ankara'da doğup büyümüş babamla İstanbul'da tanışmışlar ve severek evlenmişler... Bu şehirde büyük bir sevgiyle yaşamışlar ve evliliklerinden 2 sene sonra abim Berzan TİMURAĞAOĞLU dünyaya gelmiş... Abimden 2 sene sonra da ben... Mardin'i çok seviyorum ama buralarda yaşayamam. Başıma ne geldiyse bu topraklarda geldi. Gitmek istedim hem de bir çok kez, ama ya dedem saçlarımdan sürüye sürüye geri getirdi ya da başıma bela ettikleri Erbani aşiretinden Aram MİRANOĞLU geri getirdi...

 

Ben 10 yaşındayken dedelerimiz söz vermişler aşirete ve birbirlerine ben ve Aramı evlendireceklerine dair... Ben bunu ancak 18 yaşımda öğrendim...

 

Geçmiş...

Üniversite sınav sonuçları açıklanmış ve heyecandan ölmek üzereyim... Koşarak bilgisayarı getirdim ve annemle salondaki kanepelerden birine oturduk...

" Dilvan sakin ol çiçeğim, sonuç ne olursa olsun senin arkandayım ben biliyorsun değil mi?"

"biliyorum anne, ama elimde değil ki çok çalıştım biliyorsun..."

Yavaşça giriş yaptım sonuç sayfasına, kapattığım gözlerimi annemin ağlama sesini duyduğum an açtım...

​​​​​Ve evet kazandım...İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ....

Hızla bilgisayarı indirip anneme sıkıca sarıldım göz yaşlarından öpüp zıplamaya başladım

"kazandım anne!! Ağlama kazandı kızın"

O kadar sevindik ki saatlerce oturup salya sümük ağladık... Abim gelince çok sevinecek bu habere, hem de en az benim kadar...

"anne Berzan ne zaman gelecek? Ona söylemem lazım bu haberi, çok sevinecek..."

"çiçeğim abin şirkette biliyorsun deden ve amcaların yetiştiremiyorlar..."

" babamda çok sevinmiştir dimi anne?"

Gözlerim doldu, annemin ağladığını görünce tuttum kendimi ve yine sımsıkı sarıldım ona...

" ağlama anne, babam hep yanımızda olacak! Tam şuramızda"

Diyerek kalbimin üzerine koydum elimi... Biliyorum işte babam da çok sevindi bu habere. Ortamı yumuşatmak için annemi ayağa kaldırdım ve

" eee anne kızın kazandı üniversiteyi bu akşama özel kendi ellerinle nefis yemekler yapmayacak mısın?"

Annem gözlerini silip yavaşça kafasını salladı, onu böyle görmeye dayanamıyorum, bende alışamadım hala ama annem babamı çok özlemiş... Akşama dedem, amcalarım, yengelerim hepsi yemekteyken bu haberi verecektim onlara ve tabi ki abime... Akşama kadar bütün hazırlıkları tamamladık. annem; Fatma ve Birgül abladan yardım almadan yapmıştı bütün yemekleri ve masa harika görünüyordu... Akşam herkes geldi ve hep beraber oturduk yemek masasına dedem yemeğe başlamadan

" bugün bir misafirimiz vardır, Allahın izniyle ailemize katılacaktır, yemeğe davet etmişem az sonraya burada olur"

Dediğinde annemle göz göze geldik. Ailemize kim katılacaktı ki? Gözler bana çevrildiğinde bir şeyler döndüğünü anladım ama ses çıkarmadan gelecek olan misafiri beklemeye başladım...

Kapıdan Aram MİRANOĞLU girince herkes ayağa kalkıp selamladı, Aram hemen dedemin ve amcalarımın elini öptü, masaya geçerken göz göze gelince hemen gözlerimi kaçırdım... Bunun bizle ne ilgisi vardı? Dedem kaşığını eline alırken

" herkese afiyet olsun"

Dedi ve şirketlerden, aşiretten konuşmaya başladılar... Daha sonra masada bir sessizlik oldu, Dedem bana gülümsedi

" dilvan kızım annen bize gözel bir haberinin olduğunu söyledi neymiş bakalım o gözel haber?"

Dediğinde heyecanımı belli etmeden konuşmaya başladım...

" dede biliyorsun üniversite sınavına girdim bu sene... Bugün sonuçlar açıklanmıştı annemle girip baktım. İstanbul üniversitesi hukuk fakültesini kazanmışım, senden izin isteyecektim... "

Dedem kaşının tekini kaldırırken ellerini sakallarına sürttü

" neyin iznini istiyisen dilvan kızım? "

Dedi. Babamın kızı olduğum aklıma geldi ve eğdiğim kafamı gururla kaldırdım...

" ben okumak istiyorum dede, üniversiteye gitmek için izin istiyorum senden"

Dedem kaşlarını çatarken sofradaki herkes şaşkınlıkla bana baktı... Dedem sinirden kızaran suratıyla

"kız kısmısının okuduğu nerde görülmüş a kızım?"

Yine Aramla göz göze gelince iyice sinirlenmeye başladım. Ama mecburum ikna etmem gerek dedemi, sakince dedemin gözlerine bakıp

" dede biliyorsun çok istiyorum ve çok güzel..."

Sözümü bitiremeden dedem sinirle bağırdı bana

" Aram ne için buradadır bilimisen dilvan kızım! Vakti zamanında dedesiyle anlaşma yapmış idik. Anlaşmanın bir diğer şartı da sen idin!"

Kaşlarım istemsizce çatıldı

" benimle ne alakası var dede? Ne anlaşması?"

Dedem Aramın omzuna hafifçe vurup

" evlenme yaşın gelmiştir Dilvan kızım. Bundan 8 sene evvel Aram oğlumun dedesiyle anlaşma yaptık! Bana kan davamı bitirmek için yardım etti bende karşılığında seni Aram oğluma verdim! "

Bardağı taşıran son damla oldu bu sözler, Aram a baktığımda hafifçe ve sinir bozucu bir şekilde gülümsüyordu...dedemin buna kızacağını ve bütün ev ahalisinin tepkisini alacağımı Bile bile Masadan hızla kalkıp

" Berzan abi! Kardeşini pazarlamış deden. Bir şey demeyecek misin?"

Dediğimde Berzan hızla kolumdan tutup salondan çıkarırken

" bu kadar terbiyesizlik yeter dilvan! Dedemi duydun!"

Dediğinde Aram yanımıza gelip kolumu abimden kurtardı

" Berzan kardeşim şaşırdı kız! Haksızda sayılmaz izin verirseniz biz biraz konuşalım dilvanla?"

Yaptığına çok şaşırdım, kendi ailem beni korumazken hatta annem bile tek kelime etmezken bu yabancı benimle konuşmak istedi... Yavaşça kolumu bıraktı Berzan ve dedeme baktı, dedem başıyla onaylayınca bahçeye çıktık...

" direnmeye daha ne kadar devam edeceksin?"

Dediğine şaşırsam da belli etmedim, kollarımı bir birine bağlarken

" ne yani sen hiç bir şey demeden kabul mü edeceksin bu saçmalığı Aram ağa?"

O yavaş yavaş yanıma yaklaşırken kalbim göğsümü delecek gibi atmaya başladı... dudağını yalayıp

" istediğim bir şeye neden direneyim Dilvan?"

 

***

Merhaba...

İlk ve yeni bir deneyim oldu benim için, bu konu üzerinde durmak istedim kendimce, umarım severek okursunuz...

Ama düşüncelerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim, kafes yazarınızı bundan mahrum etmeyin lütfen... ❤️

 

Loading...
0%