Yeni Üyelik
1.
Bölüm

ZAMANSIZ 1.

@vancetion_

Buraya okumaya başladığınız tarihinizi yazabilirsiniz...🤍

 

 

 

Lütfen okurken satır arası yorumlarınızı ve yıldıza basmayı unutmayın.✨Yazın çünkü hepsini okuyacam ❥♡

 

 

 

 

 

~~TUTSAK~~

 

 

 

1.ZAMANSIZ

 

 

 

 

 

 

 

 

Dışarıda yağan yağmurun sesi ile evin içinde bir huzur oluşmuştu,

 

 

 

Gözlerimdeki gözlüklerle elimdeki sınav kağıtlarını okuyordum her okuduğumda daha fazla şok oluyordum her öğrenci çok anlamsız cevaplar vermişti sorulara.

 

 

 

“Eslim.”Rüya’nın bana seslenmesiyle gözlerimdeki kocaman gözlüklerle ona baktım saçı başı dağılmıştı kaşlarımı çatıp elimdeki son sınav kağıdını diğerlerinin üstüne bırakıp gözlüğümü çıkarıp ona baktım.

 

 

 

“Efendim”

 

 

 

“Ben bittim ya bu sınav kağıtları neden bitmiyor?”Dedi bağırarak o bağırmasıyla yüzümü buruşturdum bağırınca gerçekten çekilmez biri oluyordu.

 

 

 

 

 

 

 

“İşimiz bu bizim Rüya bu bölümü okuyunca ne olacağını düşündün ki?”Dedim merakla ona bakarak.

 

Rüya kaşlarını çatıp biraz daha düşündükten sonra sırt üstü mindere uzanıp öylece durmaya başladı kafamı iki yana sallayıp ayağı kalktım.

 

 

 

“Ben öğretmenliğin bu kadar zor olduğunu tahmin etmemiştim bizim öğretmenler yan gelip yatıyor muş gibi geliyordu.”Dedi simsiyah saçlarını geriye atıp bana yandan bakış atarak.

 

 

 

Derin nefes alıp gözlerimi devirdim her zamanki Rüya’dı işte

 

yavaşça ayağı kalıp etrafa baktım baya dağılmıştı.

 

 

 

“Etraf baya dağılmış buraları toplayalım sonra eve geçeyim ben artık saat geç oldu.”Dedim elime aldığım bardakları alıp mutfağa doğru yürümeye başladım.

 

 

 

salona geldiğimde Rüya’nın hâlâ aynı şekilde uzanmış baygın şekilde sınav kağıtlarına baktığını görmemle gülümsedim.

 

“İstiyorsan gitme bu gece burada kal yarın gidersin.”Dedi mindere tekar geri oturarak.

 

Biraz düşündükten sonra kafamı iki yana salladım annem babam başka bir yerde kalmamdan hoşlanmıyorlardı.

 

“Yok ya ben eve gideyim annem babam geri geleceğimi biliyorlar şimdi aniden karar değiştirmiyim hem zaten arabam var.”

 

“Sen bilirsin sarışın senin bileceğin iş.”Dedi birden hareketlenip minderden kalkarak.

 

Elimdeki dosyaları çantama koyduktan sonra yavaş adımlarla paltomu elime alıp üstümü giymeye başladım.

 

 

 

“Eslim bak ne diyecem hani şu sesnden hoşlanan çocuk vardı ya.”

 

Kaşlarımı çatıp ona baktım hoşlanma falan yoktu sadce fazla ilgi ile yaklaşmaya çalışıyordu.

 

 

 

“Saçmalama Rüya benden hoşlanmıyor yok böyle bir şey!”

 

Dedim yükselerek olmayan şeyler hakkında konuşması beni biraz sinirlendirmişti.

 

 

 

“Öf tamam bir şey demedim kız kurusu gibi kal kimseye hayatına alma, nasıl birini bulacaksın böyle?”Kendi kendine söylenmeye

 

 

 

“o adam tehlikeli başıma bela oldu zaten her yerde karşıma çıkıp duruyor.”Dedim sinirle çantamı alarak.

 

“Tamam bir şey demedim sakin ol sadece söylemek istedim.”Dedi simsiyah gözleriyle masum masum bana bakarak kafamı iki yana sallayıp derin nefes verdim.

 

 

 

“Tamam affettim söz ver bir daha bu konu açılmayacak.”

 

kafasını aşağı yukarı sallayıp

 

“Tamam söz veriyorum bir daha bu konu açılmayacak.”Dedikten sonra hızla boynuma atamasıyla kendimi zor tutmuştum düşmemek için.

 

 

 

“Rüya sakin ol az daha düşüyorduk.”Dedim hayretle ona bakarak.Rüya gülümseyip benden uzaklaşmasıyla derin nefes aldım.

 

 

 

“Biliyorum hayatıma biri girsin istiyorsunuz annem ve babam da istiyor ama nasip kısmet yok hayatımda kimse herkes sevgili yapmak zorunda mı?”Dedim merakla ona bakarak

 

 

 

Elini saçlarına götürüp karıştırdıktan sonra gözlerini kaldırıp bana baktı konuşmasına gerek yoktu gözleri her şeyi anlatıyordu zaten daha fazla uzatmak istemediğim için kapıya doğru yürümeye başladım.

 

“Ben hayatımda kimseyi istemiyorum aşk diye bir şey yok Rüya.”

 

“Bakalım aşk seni bulunca ne yapacaksın merak ediyorum.”

 

Dedi elini beline atıp imalı imalı bana bakarak.Kafamı iki yana sallayarak çantamı koluma takıp kapıya doğru yürümeye başladım.

 

“Hadi yarın görüşürüz iyi akşamlar.”

 

“iyi akşamlar sis.”

 

“Yarın görüşürüz yine ders var."

 

Dedim alayla bir şekilde ona bakarak.

 

Rüya sıkıntılı nefes verip başını aşağı yukarı sallayıp beni onaylarak esnedi.

 

"Hiç unutmuyorum okulun olduğunu ben kesinlikle yanlış meslek seçtim zengin koca bulunca istifa edecem."

 

"Son dediğine gülümseyip ona baktım."Bunu yeni mi fark ettin gerçekten öğretmenlik senlik değil?zengin koca hayalî kurma o dizilerde falan oluyor takılma."Dedim iki elimi iki yana açarak sevimlice sırıtıp.

 

 

 

"Ya bir git evine Eslim ya ben dediğimi yaparım gerekirse mafya falan bulurum mafya anası olurum rahat ederim."Dedi saçlarını geriye atıp bana tip tip bakarak kafamı iki yana sallayıp ona doğru eğildim bir birimize sarıldıktan sonra asansöre doğru yürümeye başladım.

 

 

 

Asansörden çıktığım zaman çok hafif yağmur yağdığını görmemle derin nefes aldım yağmurlu havaları severdim ama çok çabuk hasta olurdum.Üstümde mini siyah etek gömlek vardı bot ve kabanım vardı ama yine de hasta olacağımı biliyordum.

 

 

 

Elimdeki telefona baktığım zaman babamın aradığını görmemle gülümseyerek onu geri aramak için tuşlara basmaya başladım.

 

 

 

"Alo kızım geliyor musun?"

 

 

 

"Geliyorum baba endişelenme kocaman kız oldum ben başıma ne gelebilir ki?"Dedim gözlerimi devirerek büyüdüğümü bir türlü kabulenemiyordu.

 

 

 

"Olur mu kızım dışarısı çok tehlikeli sen gelmiyorsan ben gelip seni alırım olmaz mı? ya da arkadaşının evinde kal geç oldu zaten."Dedi sesinde tereddüt vardı.

 

 

 

"Hayır baba ben geliyorum merak etme bir şey olmaz koskocaman kızım ben başıma ne gelebilir ki?"Dedim gülümseyerek arkadan annemin sesi geliyordu.

 

 

 

"Tamam ama dikkatli gel gece oldu başına bir şey gelmesin."

 

 

 

"Tamam baba anneme söyle yemeği ısıtabilir mi ben çok açım."Dedim arabaya doğru yürürken.

 

 

 

"Tamam kızım söylerim."Dedi ama arkadan annemin babamla tartışma sesleri geliyordu ister istemez gülümsemiştim anlaşamıyorlardı bir türlü.

 

 

 

Arabayı çalıştırdıktan sonra eve doğru sürmeye başladım arabayı bir elimi uzatıp arabadaki radyodan bir şarkı açmıştım.

 

 

 

Hiç kimseyi seninle aynı tutmak olur mu?

 

Aşk bir keredir bir sonraki aynı yeri bulur mu?

 

Yürüyerek gidiyorum hiç acelem yok ayrılığa

 

Seninkisi bitmiş olabilir, benim duygum bir bela

 

 

 

Günler alıyor bazen anlaması

 

Benle kötü bir şey paylaşır gibisin

 

Kime kalıyor zordur anlaması

 

Sende derdini saklayan birisin

 

 

 

Gece sever hüzünleri vardır yine bir bildiği

 

Yağmurundum yavaş yavaş diniyorum

 

Yakıp yine ışıkları arar mısın o günleri?

 

Bitiyor artık ve bunu çok net görüyorum

 

 

 

Hiç kimseyi seninle aynı tutmak olur mu?

 

Aşk bir keredir bir sonraki aynı yeri bulur mu?

 

Yürüyerek gidiyorum hiç acelem yok ayrılığa

 

Seninkisi bitmiş olabilir, benim duygum bir bela

 

🌱

 

Bizim eve saptığım zaman yolun polisler tarafından kapalı olduğunu görmemle kaşlarımı çatarak yola baktım arabayı durdurup bir süre polislere baktım.

 

 

 

"Kötü bir şey mi oldu acaba?"

 

Dedim kendi kendime arabayı durdurup aşağı indim dümdüz yürümeye başladım nasıl olsa birilerine soracaktım elbet.

 

 

 

Bir gurup polis vardı derin nefes alıp polislere doğru yürümeye başladım bir polis beni fark etmesiyle bana dikkat kesilmişti.

 

 

 

"Merhaba kolay gelsin."Dedim sakince adam oldukça uzun boyluydu dikkat çekiyordu adam başını aşağı yukarı sallayıp beni selamlayınca artık konuşmam gerektiğini fark etmiştim.

 

 

 

"Ben evime gidiyordum ama yol kapalı bir problem mi var?"

 

 

 

"Evet kaplı geçiş izni yok başka yoldan gitmelisiniz."Dedi duvar gibi yüz ifadesiyle kafamı aşağı yukarı sallayıp teşekür edip arkamı dönüp arabama doğru yürüdüm.

 

 

 

"Şans yok ki sürekli bir problem hep beni buluyor."Kendi kendime söyledikten sonra arabayla evime uzak olan yola sürmeye başladım.Bu yoldan korkuyordum sakin olmaya çalışıyordum elbet evime ulaşacaktım korkmaya gerek yoktu.

 

 

 

"Yapacak bir şey yok Eslim eve kadar dayanmaya çalışacaksın."Dedim sıkıntılı nefes vererek gözlerimi yoldan ayırmaya çalışıyordum yol çok ürkütücüydü biri beni kese kimse gelip kurtaramazdı aklıma gelen senaryolarla kafamı iki yana salladım.

 

 

 

"Kendine gel Eslim!"Aklıma annem ve babamın gelmesiyle elime telefonu aldım tekrar geç geleceğimi bilmeleri gerekiyordu. Elimdeki telefonun tuşlarına basıp annemi aradım .

 

 

 

"Eslim kızım neredesin annem?"

 

Annemin telaşlı sesi beni üzmüştü sonuçta onları üzmek istemiyordum.

 

 

 

"Geliyorum anne bizim evin yolunu polisler kapatmış diğer yoldan geliyorum sadece geç gelecem haber vermek için aradım."

 

 

 

"Baban seni gelip alsın kızım o yol tehlikeli."

 

 

 

"Annecim ben gelirim merak etmeyin bir şey olmaz haber vermek istedim geç kalacağım için.Başıma hiçbir şey gelmez."Dedim kendimden emin şekilde.

 

 

 

Nerden bilebilirdim ki başıma bunca bela geleceğini.

 

 

 

Eslim kızım kendine dikkat et prensesim sana bir şey olursa yaşayamayız."Sesi çok üzgün çıkmıştı."

 

 

 

"Tamam anne siz merak etmeyin dedikten sonra telefonu kapatığım gibi kaşlarımı çatmıştım evin yolu neredeydi? bir elim sarı saçlarıma daldırdığım gibi gözlerimi kapatarak ofladım."

 

 

 

"Gerçekten neden belalar beni buluyor ne vardı yani dümdüz evime gitseydim."Dedim sinirli ses tonuyla sinirle elimi direksiyona vurup gözlerimi kapattım.

 

 

 

Şimdi babamı ararsam çok meraklanırdı buraya gelirdi gözlerimi açıp aracı çalıştırak bir yola girip sürmeye başladım bir şekilde eve çıkardım abartmaya gerek yoktu yolu dümdüz ilerlemeye devam ettim.

 

 

 

"Kimse yok ki tarif sorayım of Allah'ım ya gece gece uğraştığım şeye bak."Kendi kendime söylenirken telefonun çalmasıyla telefonu elime almak için elimi uzattım. Arayan kişiyi baktığım zaman yüzümde gülümseme oluşmuştu.

 

 

 

"Eslim kızım geliyor musun?"

 

 

 

"Geliyorum baba yoldayım merak etmeyin olmadı tekrar Rüya'nın evine geçerim bir şey olmaz."

 

 

 

"Tamam kızım dikkat et kendine."Dedikten sonra telefonu kapatıp arabayı çalıştırmak için elimi anahtara uzatım anahtarı çevirdiğim an arabanın çalışmamasıyla kaşlarımı çattım.

 

 

 

Biraz daha bekledikten sonra tekrar anahtarı çevirdim tekrar aynı şekilde arabada hareketlilik olmayınca yüzümü buruşturup derin nefes aldım sakin olacaktım

 

 

 

Dudaklarımı dişleyip etrafıma baktım etraf karanlıktı sadece ağaçlar vardı biri beni burada öldürürse kimsenin ruhu duymazdı.

 

 

 

Bir elimi uzatıp kapıyı açtım dışarı çıkınca tekrar buz gibi havayla karşılaştım soğuk havalardan nefret ederdim.Bir elimi paltoma koyup telefonumu çıkardım baktığım zaman şebeke olmadığını anladığım an tekrar cebime geri koyup etrafıma bakmaya başladım.

 

 

 

"Acaba geldiğim gibi geri dönsem otele gidebilir miyim?"Dedim kendi kendime sonra bu soru mantıksız geldiği için kendime kızdım.

 

 

 

Tekrar arabaya bineceken birden ormanda bana doğru koşan bir adam gördüm gördüğüm gibi gözümü kocaman açıp geriye doğru adımlamaya başladım.Biliyordum işte başıma bir şey gelmezse şaşırdım.

 

 

 

Adam koşup yanıma geldi kolumu tutup nefes nefese"Arabayı çalıştır hemen, uzaklaşmamız lazım buradan."Bunları derken sürekli ormana arkasına bakıyordu, ben hala şok olmuş şekilde adama bakıyordum biran beynim durmuş gibi kaldım karşısında.

 

 

 

"Araba çalışmıyor."Korkuyla adama bakıp sonunda yutkunarak adam bir elini saçlarına geçirip sinirle bana bakıyordu.

 

 

 

"Ne demek çalışmıyor? çalıştır şu arabayı, hadi yürü!"Dedi kolumdan sıkıca tutup arabaya doğru yürütmeye başladı.

 

 

 

Hızla beni çekiştirdiği için az daha düşüyordum son anda tutunduğum alnım arabaya çarpmıştı.İnliyerek alınımı tutum adam sabır çeker gibi homurdandı."Arabaya geç arabaya! eğer yakalanırsam çekeceğin var benden!" Korkarak ona baktım ne yapacaktım şimdi ben?

 

 

 

"Arabam çalışmıyor ben de burada kaldım,bir yere gidemeyiz."Dedim anlamasını umarak.

 

 

 

"Kes sesini arabaya bin!"Diyerek beni arabanın kapısını itti ses çıkarmadan kapıyı açtım direksiyona oturdum.Adam kafasını ormana baktı birinden kaçtığı apaçık ortadaydı ama ses yoktu fırtına öncesi sessizlik gibi.

 

 

 

Adam kimsenin gelmediğini emin olmuş olacak ki arabaya doğru yürümeye başladı camdan silah doğrultu kalbim korkudan hızlı hızlı atmaya başladı.Hemen yanımdaki koltuğa silahı bana doğrultup kaşlarını çattı.

 

 

 

"Ne bakıyorsun arabayı çalıştır!"

 

Yutkundum araba çalışsaydı ben geri giderdim zaten seninle karşılaşmazdım.

 

 

 

"Araba çalışmıyor."Dedim ve arabayı çalıştırmak için anahtarı koydum çevirdiğim zaman bozuk bir ses çıkardı çalışmadığını anladı mı diye adama baktım kaşlarını çatmış anahtara bakıyordu.

 

 

 

"Allah kahretsin!"Dedi cama vurarak çalışmadığını söylemiştim kendisi inanmamıştı, herhalde şimdi beni beni rahat bırakırdı.

 

 

 

"Niye çalışmıyor bu araba?"Diyince ona baktım araba son zamanlarda bozuktu üşengeçlik yapıp tamire götürmemeştim.

 

 

 

Yutkunup "Araba bozuk ondan."Dedim bir çırpıda ellerini saçlarına daldırıp karşıya baktı baktığı gibi gözlerini kocaman açtı.Şaşırarak ona baktım yavaşça kafamı çevirip ben de cama baktım, siyahlar içinde uzun boylu bir adam elindeki silahı uzatmıştı yanımdaki adama doğrultmuştu.

 

 

 

Gözlerimi kocaman açıp nefesimi tutum, başıma daha fazla ne gelebilir ki,bu İstanbul'da? Ben karşımda siyahlara bürünmüş adama bakarken o hiç bana bakmayıp gözlerini kırpmadan yanımdaki adama bakıyordu.

 

 

 

"Sikeyim böyle işi."Yanımdaki adamın küfür etmesiyle yüzümü. buruşturdum küfür eden insanlardan nefret ederdim her zaman,konumuz şu anda bu mu Eslim?

 

 

 

Ben daha olayların şokunu atlatmadan kafamda bir şey hisettim dişlerimi dudaklarıma geçirip yan gözle yanıma baktım adam silahlı başıma doğru tutmuştu ama gözleri karşımızda adamdaydı.

 

 

 

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu,ben neyin içine düşmüştüm böyle daha fazla dayanamıyarak ağlamaya başladım elimden geldiğince ses çıkarmamaya çalışıyordum çünkü gerçekten bu iki adamdan korkuyordum.

 

 

 

Korkarak camdan baktım adam hâlâ ciddi duruşuyla yanımdaki adama bakıyordu birden kafasıyla dışarı çık der gibi kafasını salladı.Beni bıraksınlar da ne yaparlarsa yapsınlar bir daha bu yolu kullanmıyacaktım.

 

 

 

"Şimdi beraber aşağı iniyoruz,sen benim önümde duracaksın eğer ki beni kandırıp kaçarsan hiç acımam kafana sıkarım, anladın mı?"Diye sorunca hemen kafamı aşağı yukarı salladım.

 

 

 

"Adam güzelll."Dedi ne yapacağımı bilmeden öylece durdum kurbanlık koyun gibi.

 

 

 

"Kendi kapını aç aynı anda aşağı inecez."Diyince yavaşça elimi arabanın koluna koyup kapıyı yavaş yavaş açtım arabadan ayaklarımı sarkıtıp çıktım adam kolumdan tuttuğu için rahatça hareket edemiyordum.

 

 

 

Ben çıktığım gibi o da arkamdan çıktı bir koluyla beni tuttuğu için rahat bir şekilde yürüyemiyordum hemen arabadan çıkıp başıma silahı dayadı.

 

Yutkunarak karşımızdaki adama baktım simsiyah takım elbise giymişti, uzun boyluydu simsiyah gözleri vardı kirli sakalı vardı kaşlarını çatmış arkamdaki adama bakıyordu.

 

 

 

Gözleri hiç bana değmiyordu korkarak sadece ona bakıyordum beni de öldürür müydü? yoksa arkada şahit bırakır mıydı? Korkarak durmaktan başka çarem yoktu.

 

 

 

"Bana bak Seyit eğer beni bırakmasan bu kızı öldürürüm sen masumlara zarar vermezsin biliyorum."Dedi kendinden emin bir şekilde bu adam korkunç biri gibi duruyordu gerçekten masumlara zarar vermeyen biri olabilir miydi?

 

 

 

Adam hiç kıpırdamadan aynı ifadeyle arkamdaki beni rehin alan adama bakıyordu,bu durum beni geriyordu.

 

 

 

"Rasim beni oyalama canını almam beş dakikamı almaz biliyorsun,ben bugün burada seni öldürecem, silahsız bile olsam sen yine cesaret edemezsin benim karşıma çıkmaya."Dedi hiç hareket etmeden sonra birden silahını indirip aşağı doğru ateşledi.

 

 

 

Korkup büyük bir çığlık attım ben çığlık atığım gibi arkamdaki adamdan inleme sesleri geldi arkamı döndüğüm an adam yerde ayağını tutuğunu gördüm.Adamı ayağından vurmuştu Seyit denen adam.

 

 

 

Büyük şaşkınlıkla yerdeki adama bakarken birden adam yerden kalktı ama kendi kalmamıştı onu vuran adam yanımıza gelip bir eliyle yakasından tutup kaldırmıştı.Korkup ağlamaya başladım,ben bu gece neler yaşıyorum? Allah'ım sen bana yardım et.

 

 

 

Rasim yerde can çekişiyordu ama hâlâ karşısındaki adama dikleniyordu.

 

"Seyit ben bir şey yapmadım senin kardeşin Araf yalan söylüyor ben senin arkandan iş çevirmedim."

 

Dedi bağırarak söylemeye çalışıyordu canı acıdığı için bağıramıyordu.

 

 

 

Araf kim acaba?

 

 

 

"Kes lan benim kardeşim yalan söylemez, senden şüphelenmiş her adımını takip etmiş yalanlarla sahtekarlık yapıp hesabına yüklü miktarda para geçirmişsin!"Dedi bağırarak kardeşine gerçekten güveniyordu ama yine de adamı öldürme Hakkı vermiyordu.

 

 

 

Tâbi korkudan bunları söyleyemezdim.

 

 

 

"Ben yalan söylemiyorum beni hiç mi tanımadın Seyit sen?"Banane sizin kavganızdan beni bırakın ne yapıyorsanız yapın! diye bağırmak istiyordum.

 

 

 

"Merak etme ben senin nasıl aşağılık biri olduğunu çok iyi biliyorum,sen para için her şeyi yapabilecek birisin."Dedi ve yakasından tutuğu gibi ayağı kaldırıp karşıya attı.

 

 

 

Adam yere yapıştı Seyit denen adam yürüyüp ona yaklaştı ayakta durup onu izlemeye başladı eli başına gidiyordu ara ara konuşurken zorlanıyordu büyük ihtimal sarhoş olmalıydı.

 

 

 

Vurduğu adam yerde hareketsizce duruyordu, bayılmış olmalıydı acil hastaneye götürülmeliydi.Benim gibi merak etmiş olmalı ki yere çömelip adamı çevirmeye başlamıştı onu çevirmesiyle yere savrulması bir oldu.

 

 

 

Yerdeki adam hemen Seyit denen adamın yanındaki silahı alıp ona doğrultu korkup arabaya biraz daha yanaştım,Seyit denen adam hiç tereddüt etmeden ayağı kalkıp karşısında durdu.Gözlerimi kısıp ikisine bakmaya başladım bugün buradan biri ölecekmiş gibi hissediyordum.Belki de iki, bu adamın beni sağ bırakacağını düşünmüyordum.

 

 

 

"Vur!vurmazsan bir daha sana bu şansı vermem Rasim."Dedi bağırarak bu adam gerçekten hiçbir şeyden Korkmuyordu anlaşılan.

 

 

 

"Vuramam sanıyorsun değil mi?bir tek Seyit ve Araf Sayanoğlu'nun cesur yüreği var değil mi?ama yanılıyorsun Seyit ben daha öncede birilerini öldürdüm, şimdide seni öldürecem ve kimse benim yaptığımı anlamıyacak."Dedi bağıramıyordu ama sesi yüksek çıkıyordu.

 

 

 

Bakışlarım Seyit denen adamı buldu hiç korkmadığı gözlerinden belliydi,dimdik durmuş ona silah uzatmış adama bakıyordu.

 

 

 

"Arkada görgü şahidi bırakmam onu da öldürecem."Dedi ve bakışlarını bana çevirdi yavaşça yutkundum.Bir elimi yumruk yapıp kafamı yere eğdim sabaha kadar ağlamak istiyordum.

 

 

 

"Bırak lan!"Bağırma sesiyle onlara baktım Seyit ile Rasim denen silahı elleriyle tutmuş almaya çalışıyorlardı Seyit denen adam bir bacağını uzatıp adamın ayağına vurdu.İkisi yerde elinde silahla cebeleşiyorlardı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Aniden büyük bir patlama sesi duydum çığlık atıp ağzımı kapatım.Kim vurulmuştu,Kimin hayatı son bulmuştu?

 

 

 

Kendimi toparlayıp yanlarına yaklaştım ikiside hareketsizce duruyordu gözlerim doldu şimdi ne yapacaktım ben Allah'ım sen bana yardım et.Hayatımda ilk defa ceset görmüştüm canım acıyordu.

 

 

 

Kafamı yere eğince yerde bir silah buldum hemen oraya yaklaşıp elime aldım hayatımda ilk defa elime silah alıyordum.İlk ve son olmasını istiyordum.Derin nefes alıp gözlerimi kapattım.

 

 

 

"Ne yapacaksın, beni mi vuracaksın?"

 

Ses duymamla gözlerimi açtım karşımda dimdik duran Seyit denen adama baktım diğer adam cansız bir şekilde yerde yatıyordu.Yutkunup kafamı kaldırdım simsiyah gözlerine baktım.

 

 

 

O gözlerde acıma yoktu,o gözlerde insaf yoktu,o gözlerde cesaret vardı,zalimlik vardı...

 

 

 

Kafasını eğip bana baktı benden çok uzundu kafamı kaldırıp ona bakmam gerekiyordu görmem için, beni öldürmeye çalışırsa elimdeki silahla hiç bir şey yapamıyacağımı biliyordum tek eliyle canımı alabilirdi.

 

 

 

"Söyle bakalım şimdi sana ne yapmam gerekiyor?"Dedi soğuk bir ses tonuyla gözlerimi sımsıkı kapatıp göz yaşlarımın akmasına izin verdim.

 

 

 

"Ölmek istemiyorum."Diye mırıldandım ama sesim ona ulaştı mı? hiç bilmiyordum.

 

 

 

"Demek ölmek istemiyorsun öyle mi? zaten bu dünyada kimse ölmek istemez kendini öldürenler başka çaresi olmadığını düşündükleri için intihar eder."Dedi sert bir ses tonuyla.

 

 

 

Kafamı kaldırıp ona baktım Azrail gibi hissediyordum o kadar gözü kararmıştı belki de zaman tutmuştu süre bittiği gibi beni öldürecekti.

 

 

 

Gözlerini kısıp bana baktı bir adım daha atacaktı ki birden geriye doğru çekildi bu geri gitme onun isteği dışında olmuştu.Az önce vurduğu adam ayağı kalkmış onun üzerine saldırmıştı.

 

 

 

Nefes nefese onları izlemeye başladım.Elimdeki silahı uzatıp onlara tutum ne olursa olsun kendimi korumam gerekiyor.Gerekirse katil olacaktım.

 

 

 

Seyit adamı tek eliyle yere atınca adamın kafası yerdeki taşa çarptı hemen sonra kafasından kan akmaya gözlerimi kocaman açıp ona baktım ağzından kan akmaya başladı gözleri açık öylece karşıya bakıyordu öldüğünü anlamak zor değildi.

 

 

 

Seyit denen adam arkasını döndüğü an silahı ona doğru tutum ne kadar korkarsam korkayım bunu ona belli etmiyecektim.Derin nefes aldım gözlerinin içine baktım.

 

 

 

"Katilsin.Sen katilsin."Dedim korkusuzca karşımda hiç acımadan insanları öldüren biri vardı ve gerekirse buradan kurtulmak için onu yaralıyacaktım.

 

 

 

Adam hiç tepki vermeden bana bakıyordu sadece bazen gözleri kayıyordu sarhoş olduğu için başı dönüyor olmalıydı."Şimdi sen söyle bakalım, sana ne yapmalıyım?"Dedim az önce bana sorduğu soruyu şimdi ben ona sormuştum.

 

 

 

Bir kahkaha attı beni ciddiye almadığı her halinden belliydi,korkak olabilirdim ama bu kendimi kurtarmak için çabalamıyacağım anlamına gelmiyordu.Kafasını iki yana sallayıp derin nefes aldı başını sağa sola eğip rahatlatı tam seri katil gibi davranıyordu.

 

 

 

Dudaklarımı dişleyip silahı daha sıkı tutum sakin ol Eslim kendine güven kendini kurtarabilirsin.Kendime güvenmek için sürekli cesaretlendiriyordum.Bu adama karşı koymak için yüzde kaç şansım varsa sonuna kadar kullanacaktım.

 

 

 

Adam bir kaç adım atmaya başlayınca gerildim bana yaklaşmamyaklaşmaması gerekiyordu hemen etkisiz hâle getirebilirdi.Gözlerini kıstı kafasını aşağı indirdi küçümseyici bir şekilde bakıyordu.

 

 

 

"Bir ortamda silah kalkıyorsa o silah ateşlenecek küçük hanım,o yüzden yapamıyacağın işlere kalkışma."Dedi beni kışkırtmak istiyordu onu vurmamı istiyordu onu vursam polise gitmeyeceğimi düşünüyordu ama gidecektim kendimi korumaya çalışıyorum başka çarem yok.

 

 

 

Üstüme üstüme yürümeye başladı o adım atıkça ben geri geri gidiyordum.Yutkundum gözlerimi ona diktim vurma Eslim sadece kaçmaya çalış.Aynı şekilde üstüme üstüme yürüyünce kalbim korkuyla atmaya başladı gözlerimi sımsıkı kapatıp tetiği çektim.

 

  

 

Silah sesi tüm ormanda yankılandı gözlerimi açtığım an karşımdaki adamın yerde boylu boyunca uzandığını gördüm elimdeki silahı yere atıp ağlamaya başladım.Elerimi ağzıma götürüp ona baktım.

 

 

 

"Allah'ım sen biliyorsun ben isteyerek vurmadım kendimi korumak için yaptım."Yere oturarak ellerimi saçıma daldırdım aklıma gelen şeyle hemen ayağı kalktım Hemen Ayaz'ı aramam gerekiyordu adamı kurtarabilirdi.

 

 

 

Koşarak arabama gittim kapıyı açıp telefonu çıkardım hemen şebekeye baktım hâlâ çekmiyordu.Elimi arabaya vurdum vurduğum gibi acımıştı kaşlarımı çatıp elime baktım.Tekrar Kafamı kaldırıp adama baktım.

 

 

 

Bir şeyler yapmalıydım elimdeki telefonu eteğimin cebine koyup arabanın arkasındaki büyük çantayı açtım,içinden kalın bir hırka çıkarıp tekrar Seyit denen adama koştum.Adam gözleri kapalı uzanıyordu ağlayan ve titreyen ellerimle hırkayı karnına bastırdım kanını durdurmam gerekiyordu.

 

 

 

Ne yaparsam yapayım kan durmuyordu elimdeki hırka tamamı kan olmuştu dolu dolu gözlerimle adama baktım rengi değişmişti.Korkup hemen nabzını kontrol ettim.Atıyordu ama çok zayıftı birilerinin bizi bulması gerekiyordu artık.

 

 

 

"Yardım edin!!"Diye bağırdım tüm gücümle çıt çıkmıyordu kanlı elimi kaldırıp göz yaşlarımı sildim.Adam ölecek benim yüzümden ölecek.Kafamı indirip tekrar ona baktım rengi değişiyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum.

 

 

 

Tüm gücümle hırkayı daha fazla bastırdım yapabileceğim bir şey yoktu,onu kurtarmak için yapabileceğim bir şey yoktu geldiğim yolu bile unutmuştum.

 

 

 

Birden arkadan bir ışık geldi önüm aydınlandı şaşkınca arkamı döndüm ışıklar gözümü kamaştırıyordu.Zorda olsa baktığım zaman en az on araba geldiğini gördüm.Şaşkına ayağı kalktım bu kadar araba neden buraya gelmişti?

 

 

 

Seyit'in adamları olabilirdi.Derin nefes aldım gelen arabalara baktım hepsi lüks ve simsiyahtılar.İki tanesi yanımda durdu, diğer ikisi de yanımda durdu,karşımda sırasıyla arka arkaya arabalar durdu.

 

 

 

Kilitlenmiş gibi arabalara bakıyordum karşımdaki arabanın kapısı açıldı uzun boylu bir adam indi tüm vücudum gerildi.Diğer arabalardan da adamlar inmeye başladı hepsi etrafa dağılıp önlem almaya başladı.

 

 

 

Şaşkınca etrafa bakmaya başladım ben bu gece daha fazla ne yaşayabilirdim ki?ben bunları düşüncelerle boğuşurken az önce karşımda olan uzun boylu adam yanımdan geçip gitmişti geçerken bir kolu koluma sürtünmüştü tüm tüylerim diken diken olduğunu adım gibi biliyordum.

 

 

 

Arkamı dönüp baktım adam karşısındaki manzarayı görünce durdu sonra "Abi"Diyerek koştu gözlerimi sımsıkı kapattım asıl şimdi bitin Eslim!

 

 

 

Kardeşi yere çömelip abisinin nabzını kontrol etti hemen yanına bir adam daha geldi,dikkatle nabzını kontrol ettikten sonra.

 

"Buraya bakın lan hemen hastaneye hemen kimin kanı uyuyorsa onlarda gitsin!!"Dedi bağırarak adamlar birden harekete geçti hızlı hareket ettikleri için bazen bana çarpıyorlardı.

 

 

 

"Sen kimsin?"

 

 

 

Ses duymamla Kafamı kaldırıp adama baktım vurduğum adamın kardeşiydi abisinden daha açık ten rengi vardı buğday tenliydi.Hafif kıvırcık simsiyah saçları vardı Keskin yüz hatları kirli sakalı vardı.

 

 

 

Boyu çok uzun olduğu için kafamı boynum kırılacak mış gibi kaldırmak zorunda kalıyordum.Yemyeşil gözlerini bana dikmiş öfkeyle bakıyordu.

 

 

 

"Sağır olduğunu düşünmüyorum,o yüzden hemen bana burada ne olduğunu söyleyeceksin!"Diye bağırdı bağırmasıyla yerimden sıçradım abisinden daha korkutucuydu.

 

 

 

"Ben onu kurtarmaya çalıştım elimden geleni yaptım."Dedim titreyen sesimle ellerimi kaldırıp gösterdim katil olduğumu gösteren kanlı ellerimi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Kanlı ellerime uzun baktı, yavaş yavaş gözlerini bana çevirip bakmaya başladı gerçekten elimden geleni yapmıştım.

 

"Sen beni aptal mı sanıyorsun,senin dediklerine inanacak kadar aptal biri olduğumu mu sanıyorsun?!"Dedi bağırarak.

 

 

 

Korkudan bir kez daha yerimden sıçradım öldürecekti beni hiç acıması yoktu."Ben bir şey yapmadım."Dedim ağlayarak bu gece bitsin istiyordum

“Kes sesini abimi sen vurdun yalan söyleme gebertirim seni!"

 

Ben bir şey yapmadım o benim sevgilim."Diye bağırdım var gücümle.

 

 

 

Bunu neden dedim?ne için dedim? hiç bilmiyordum sadece ağzımdan biran çıkan kelimeydi.Bir daha geri alamıyacağım bir cümleydi.

 

 

 

Gözlerini kısıp üzerime doğru yürümeye başladı nefes nefese kalmıştım hızlı atan kalbim beni çok yoruyordu.

 

Sakin ol Eslim Seyit hakkında azda olsa bir şeyler biliyorsun.

 

 

 

"Sen abimin sevgilisisin öyle mi?"

 

Diyince ona baktım kafamı aşağı yukarı saladım.Yutkundum

 

"Evet ben senin abin SEYİT SAYANOĞLU'nun sevgilisiyim." dedim gözlerine bakarak.

 

 

 

Dik bir şekilde durdu beni baştan aşağı inceldi derin nefes alıp."Benim abim evli, yalan söylüyorsun."Dedi üsten üsten bakıp korkunç bakışlarını bana dikerek.

 

 

 

Şaşkınca ona baktım evli mi? evli olsa bile bu yalanı sürdürmek zorundaydım gerekirse kötü kadın olacaktım.Evli olduğunu bilmediğimi beni kandırdığına inandirmam gerekiyordu.Kafamı yere eğip sinirli şekilde kafamı kaldırdım

 

 

 

"Evli mi? bana evleneceğimizi söylemişti evli olduğunu bilmiyordum."Dedim sinirle.

 

 

 

Baştan aşağı süzdü beni hiç pozisyonunu bozmadan.

 

 

 

"Bir süre misafirim olacaksın.”

 

 

 

İşte her şey böyle başlamıştı nereden bilebilirdim ki bilmediğim bu yolun başıma bunları getirebileceğini,nereden bilebilirdim ki bu büyük yalanın hayatımı çalacağını...

 

 

~~BÖLÜM SONU~~

 

 

Evet bölümün sonuna geldik nasılsınız,neler yapıyorsunuz?

 

Bölüm hakkında düşüncelerinizi yazabilirsiniz.🤍

 

 

Hikayemiz yeni başlıyor ❤️‍🔥

 

Lütfen oy ve yorumlarınızı unutmayın ✍️✨

 

Loading...
0%